Hukuki uyuşmazlıkların çözüm süreçleri, tarafların iddialarını destekleyen kanıtları sunma yükümlülüğüne dayanır. Ancak, uygulamada sıklıkla karşılaşılan bir sorun, tarafların algı oluşturma çabaları ile hukuki delil oluşturma gerekliliğini birbirine karıştırmasıdır. Bu durum, özellikle ödeme veya tazminat yükümlülüklerinin yerine getirilmesi söz konusu olduğunda, davanın seyrini ve sonucunu doğrudan etkileyen kritik bir zihniyet ve yöntem sorununu ortaya koymaktadır.
Bu çalışma, hukuki süreçlerdeki retorik ikna çabaları (algı yönetimi) ile yasal olarak geçerli, somut ve icra edilebilir delil sunma zorunluluğu arasındaki temel ayrımı incelemektedir. Temel amaç, hukukun duygusal veya yüzeysel beyanlara değil, usulüne uygun olarak elde edilmiş, doğrulanabilir ve kesin ispat gücüne sahip kanıtlara dayandığını vurgulamaktır. Bu bağlamda, Türk Hukuk Muhakemeleri Kanunu (HMK) çerçevesinde ispat yükü ve somutlaştırma yükü ilkelerinin, algı yönetiminin hukuki süreçteki etkisizliğini nasıl ortaya koyduğu analiz edilecektir.
Algı Yönetimi ve Hukuki Retorik
Algı oluşturma, bir konuyu kendi lehine çevirmek amacıyla, somut kanıtlara dayanmayan, duygusal veya genel bir zemin oluşturma çabasıdır. Bu, genellikle “iyi niyet” beyanları, soyut finansal yeterlilik iddiaları (“Bunu ödeyecek gücümüz var”) veya genel güç gösterileri şeklinde kendini gösterir. Hukuki retorik bağlamında, algı yönetimi, karar vericiyi (hakim, jüri, arabulucu) duygusal veya etik düzlemde etkilemeye çalışır. Örneğin, bir borçlunun mahkemede “Bizim ödeme niyetimiz her zaman vardı, sadece küçük bir aksaklık yaşadık” şeklindeki beyanı, borcun varlığını veya miktarını değil, borçlunun karakterini veya niyetini hedef alır. Ancak, modern hukuk sistemleri, bu tür retorik unsurları, somut delil yokluğunda ikincil bir konuma iter.
Hukuki Delil Oluşturma ve İspat Yükü
Hukuki delil oluşturma ise, ilgili mevzuata uygun (hukuka uygun elde edilmiş), somut, doğrulanabilir ve kesin ispat gücüne sahip kanıtların mahkemeye sunulması sürecidir. Türk Hukuk Muhakemeleri Kanunu (HMK) uyarınca, taraflar iddialarını ispatlamakla yükümlüdür. HMK Madde 190, ispat yükünün temel kuralını belirler:
“İspat yükü, kanunda özel bir düzenleme bulunmadıkça, iddia edilen vakıaya bağlanan hukuki sonuçtan kendi lehine hak çıkaran tarafa aittir.” [1]
Bu ilke, bir tarafın iddia ettiği vakıanın hukuki sonucundan fayda sağlamak istiyorsa, o vakıayı ispat etmek zorunda olduğunu net bir şekilde ortaya koyar. Dolayısıyla, “ödeyecek gücümüz var” şeklindeki bir algı beyanı, borcun ödendiği veya ödeneceği yönündeki hukuki sonucu doğurmaz; bu sonucun doğması için banka dekontu, imzalı ödeme protokolü gibi kesin deliller gereklidir. Hukuk, formel gerçekliği esas alır; yani bir olayın gerçekleştiği iddiası, ancak kanunların öngördüğü yöntemlerle ispatlandığı takdirde kabul görür.
Analiz ve Tartışma: Somutlaştırma Yükünün Rolü
Uyuşmazlıkların çözümünde karşılaşılan temel sorun, tarafların sadece ödeme kabiliyetine (soyut finansal yeterlilik) odaklanıp, bu kabiliyetin somut ve icra edilebilir bir plana dönüştürülmemesidir. Bu durum, HMK Madde 194’te düzenlenen somutlaştırma yükümlülüğünün ihlali anlamına gelir.
HMK Madde 194, tarafların sadece vakıaları değil, aynı zamanda delilleri de somutlaştırmasını zorunlu kılar:
“(1) Taraflar, dayandıkları vakıaları, ispata elverişli şekilde somutlaştırmalıdırlar. (2) Tarafların, dayandıkları delilleri ve hangi delilin hangi vakıanın ispatı için gösterildiğini açıkça belirtmeleri zorunludur.” [2]
Bu madde, soyut ve yuvarlak ifadelerle dava açılmasının ve mahkemenin zaman kaybetmesinin önüne geçmek amacıyla getirilmiştir. Yargıtay kararları da bu yükümlülüğün önemini vurgulamaktadır. Bir borcun ödenmesi bağlamında, somutlaştırma yükü, sadece “ödeyeceğiz” demekle değil, “X tarihinde, Y bankası aracılığıyla, Z miktarı ödenecektir” gibi Kim, Ne Zaman ve Nasıl sorularına kesin yanıtlar içeren, yazılı ve bağlayıcı bir plan sunulmasıyla yerine getirilebilir.
| Kriter | Algı Oluşturma (Soyut Kabiliyet) | Hukuki Delil Oluşturma (Somut Plan) | Hukuki Dayanak |
| Odak Noktası | İyi niyet, genel güç, ikna | Kesinlik, doğruluk, icra edilebilirlik | HMK m. 190 (İspat Yükü) |
| İfade Şekli | “Ödeyeceğiz”, “Maddi durumumuz yeterli” | “X tarihinde, Y bankası aracılığıyla, Z miktarı ödenecektir” | HMK m. 194 (Somutlaştırma Yükü) |
| Hukuki Değer | Düşük (Retorik, niyet beyanı) | Yüksek (Bağlayıcı, ispat gücü olan belge) | Yargıtay İçtihatları |
| Eksik Detaylar | Kim, Ne Zaman, Nasıl ödeneceği | Tüm bu detaylar net, yazılı ve belgelenmiş olmalıdır | Borçlar Hukuku (İfa) |
Örnek Olay: Bir ticari uyuşmazlıkta, davalı şirket, borcunu ödeyeceğine dair genel bir basın açıklaması yayımlamış (Algı Yönetimi) ve mahkemede “finansal olarak güçlü olduklarını” iddia etmiştir. Ancak, mahkeme, bu beyanları dikkate almayarak, HMK 194 uyarınca somut bir ödeme planı ve bu planı destekleyen teminat belgeleri (Hukuki Delil) talep etmiştir. Şirketin bu somutlaştırma yükünü yerine getirememesi, davanın aleyhine sonuçlanmasına neden olmuştur. Bu örnek, algı yönetiminin, somut hukuki yükümlülükler karşısında tek başına bir değer taşımadığını açıkça göstermektedir.
Sonuç
Hukuki süreçlerde başarı, duygusal algılara veya genel söylemlere değil, somut, planlı ve ispatlanabilir çözümler üretme yeteneğine bağlıdır. Algı yönetimi, hukuki bir davanın sonucunu tek başına belirleyemez; ancak somut delillerle desteklendiğinde retorik bir güç katabilir. Tarafların, hukuki sorumluluklarını yerine getirirken, soyut beyanlardan somut protokollere geçiş yapması, uyuşmazlıkların daha hızlı, adil ve icra edilebilir bir şekilde çözülmesini sağlayacaktır. Hukuk, iyi niyetin ötesinde, belgelenmiş ve somutlaştırılmış eylemlerin alanıdır. Bu nedenle, ödeme yükümlülüklerinde “ödeyebiliriz” algısı yerine, “işte nasıl ödeyeceğimizin kesin ve belgelenmiş planı”nı sunmak, hukuki sürecin temel gerekliliğidir.
Kaynakça
[1] HMK Madde 190 İspat Yükü. (n.d.). Barandoğan Avukatlık Bürosu. [https://barandogan.av.tr/blog/mevzuat/hmk-madde-190-ispat-yuku.html]
[2] HMK Madde 194 Somutlaştırma Yükü ve Delillerin Gösterilmesi. (n.d.). Barandoğan Avukatlık Bürosu. [https://barandogan.av.tr/blog/mevzuat/hmk-madde-194-somutlastirma-yuku-ve-delillerin-gosterilmesi.html]























