Ölümler ne kadar da sıradanlaştı?!.
Kanal D Hakan Ural ve spiker güncel haberlerin üzerinde tartışırlarken “Turbo Kanserlerinin” artışı üzerinde duruyorlardı. Dikkat kesildim..!
Yok efendim bir prof demiş ki “Bunlar hep kovit19 aşısının yan etkileri. Özellikle genç insanlarda görülme nedeni hastalık öncüleridir.”
Başka bir prof konuşuyor:
“Kalp ameliyatlarımda kovit19 aşısının kalpte yaptığı hasarı gözlerimle görüyorum…”
Çok ilginç bir sohbetti!
Neden mi?
Ee, üç yıl önce aynı haber sunucuları bas bağır şöyle aba altı tehditlerine kulaklarımız aşinaydı: Özellikle Hakan Ural:
“Kardeşim bu aşıyı olacaksın. Ben de oldum. Başbakan da oldu. Sağlık bakanı da oldu. Bu aşı bizi Covit hastalığından koruyacak tek aşıdır.” Diyor…
Şimdi de “Olmayanlar çok şanslıdır!” Diyor…
Nedir bu yaptığın Hakan kardeş?
Üç yıl önceye gidelim mi?
.
Sağlık bakanı her gün aşı olmamız için saatlerce konuşmalar yapmadı mı?
Yaptı…
Yetmedi, fişlendik..?
Kamu araçlarına, kamu işletmelerine girmemiz dahi yasaklandı.
Halk baskı ve korkudan aşıyı oldu.
Yetmedi, polis noktaları kuruldu!
Cezalar kesildi. Olan geçti
Olmayan 3600₺ para cezası kesildi.
Yetmedi, bize aşı öncesi imza attırdılar!
Ki aşının yan etkisinin sorumlusu aşı olanlardan olduk!.. Dava açmamızın zorunlu olarak, tek yanlı önü kesildi!
Özellikle seçilmiş sanatçılar, yani akil adamlar da TV programlarında aşılar oldular.
Halk güvendi.
Hastaneye, sağlık ocaklarına korkuyla koştular.
Başta ölüm korkusu.
Para cezası…
İşyerine gidememe kaygısı…
Olmak üzere Türk Halkı aşılandı.
Sözün özü:
Şimdi aşı olan halkımız, özellikle gençlerimiz kalp krizinden, damarlarında ki kanın pıhtılaşmasıyla şah damarı tıkanıklığından beyine pıhtı atıyor, halkımız her gün ölüyor, ölüyor!..
Ölümlerden kim sorumluysa, aşılanmaya kim zorladıysa, kim kışkırttıysa cezası kesilmelidir.
Her gün ölüme gidiyor gençlerimiz, halkımız…
Emine Pişiren/Akçay























