Yazar Portal | Turkiye Interaktif Kose Yazarı Gazetesi
Cuma, Aralık 5, 2025
  • Giriş Yap
  • Ana Sayfa
  • Köşe Yazarları
  • Künye
  • Yayın İlkeleri
  • Yazar Müracaatı
  • Kurumsal
    • Misyon
    • Yayın Grubumuz
    • Logo
    • Reklam Tarifesi
  • Yazar Girişi
  • E-Posta
Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
  • Ana Sayfa
  • Köşe Yazarları
  • Künye
  • Yayın İlkeleri
  • Yazar Müracaatı
  • Kurumsal
    • Misyon
    • Yayın Grubumuz
    • Logo
    • Reklam Tarifesi
  • Yazar Girişi
  • E-Posta
Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
Yazar Portal | Turkiye Interaktif Kose Yazarı Gazetesi
Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
Anasayfa Yazarlar Hüseyin ERKAN

Evlenince Eşime Ne Hediye Verdim Ben?   

Hüseyin ERKAN Yazar Hüseyin ERKAN
22 Nisan 2024
Hüseyin ERKAN, Öykü Tefrikaları
0
Evlenince Eşime  Ne Hediye Verdim Ben?   
401
Paylaşma
5k
Görüntülenme
Facebook'ta PaylaşTwitter'da Paylaş

465 Memleketimden İnsan Manzaraları

Gelenektir; evlenen her erkek, duvağını açmadan önce gelinin, değerli bir hediye verir ona, değil mi ya! Ev, araba, kürk hediye edemeyenler bile ya koluna gösterişli altın bir bilezik, ya boynuna beşibiryerde, ya pırlanta bir yüzük ve küpe takar mutlaka.

Pekiyi, 50 yıl önce ben ne vermiştim eşime acaba?  İnanın, şu anda hiçbir şey gelmiyor aklıma.

Balayına çıkmadık. Pahalı bir saat,  bir bilezik bile takamadım koluna. İyi de ne hediye verdim ona? İzin verin, hele bir düşüneyim iyice.

Epeydir evlilikle ilgili düşüncelerimi paylaşmak istiyordum sizinle. Sanırım, tam sırası geldi işte! Özellikle gazetelerin 3. sayfalarında eşler arasında yaşanan çok acı haberler yer alıyor. Bunları okudukça üzülüyor ve “Ehliyetsiz araba kullanmak yasak da ehliyetsiz evlenmek niçin serbest” diye sorup duruyorum.

Gerçekten de her şeyden daha önemli bu konu bence. Hep bildiğimiz gibi, bir toplumun çekirdeğidir çünkü aile. Mutlu değilse aile bireyleri, toplum nasıl mutlu olabilir sizce?

Mümkün değil, diyorsunuz; değil mi?

Öyleyse ilkokul birinci sınıftan başlayarak en çok bu derse önem vermeli; diyorum ben. Ve evlenecek olanlar, en az 6 ay kurs görmeli uzmanlardan. Nikâh memurunun isteyeceği ilk belge de bu olmalı, evlenecek gençlerden.

Evlenmeden önce, kavga eden eşleri duydukça, “Kesinlikle kavga etmem ben” derdim.

Niçin böyle düşünürdüm?

“Karımı severim ben çünkü. Sevmesem evlenmem zaten. O da beni seviyordur mutlaka. Öyleyse ne diye kavga etsin, birbirini seven iki insan? Farklı düşünebiliriz birçok konuda. Bundan daha normal ne var?” diyordum hep.

Kazın ayağı öyle değilmiş meğer!

Ortada hiçbir sorun yokken, ipe sapa gelmez nedenler yüzünden oldu hep kavgalarımız. Kavga dediysem, bağırıp çağırma değil… Tehdit, hakaret, küfür değil… O eline tencere, tava almadı hiç, ben elime sopa, bıçak… Yumruğumuzu da sıkmadık, şamar da atmadık birbirimize.

Darıldık kimi zaman, kırıldık, sustuk bir süre. Gelmedik bir iki saat yüz yüze, göz göze. Dayanamadık da daha fazla, bir bahane uydurup kucaklaşıverdik yine sevgiyle.

Bir böyle, iki böyle derken…

“Bu böyle olmayacak, döneyim ben en iyisi aileme” deyivermesin mi bir gün.

Eh, benim de ağzım var, dilim var ya…

“Nereye gidiyorsun? Kim bırakıyormuş ki seni?” diyeceğime:

“Durman hata. Ne duruyorsun hâlâ? Haydi git, güle güle!” demeyeyim mi ben de!

Sen misin böyle söyleyen Hüseyin Erkan! Çekip gitmesin mi o da.

Üç gün bile dayanamadım da bu ayrılığa, bin kez pişman olup ikinci günün sonunda özürler dileyerek gidip aldım evlerinden. İyi yanı şu oldu bu deneyimin: O da anladı, ben de anladım; bundan sonra ayrı gayrı yaşayamayacağımızı.

-2-

 “Şu sizin tayin işi ne oldu?” diye mi soruyorsunuz?

Doğru ya, ben onu söylemeyi unuttum size. Nikâhtan hemen sonra, evlenme belgemizle birlikte dilekçemizi gönderdik hemen Ankara’ya.  Gerçekten de sözünün eriymiş, Kız Teknik Eğitim Genel Müdürü Neriman Gülmen. Ben diyeyim 10, siz deyin 15 gün sonra geldi; Güler’in nakil emri:

İstediğimiz gibi aynı, Küçükköy Pratik Kız Sanat Okulu Giyim Öğretmenliğine…

1973-1974 eğitim yılı başlamak üzereydi. Eşimin giyim öğretmeni olduğunu öğrenen çalıştığım Vefa Poyraz Lisesi’nin Müdürü Kâzım Yedekçioğlu:

“Erkan Bey! Biliyorsun, kız öğrencilerimiz için ev işi, el işi dersimiz var. Bu konuda yetişmiş öğretmen ya yok, ya da çok az. O nedenle genellikle pek de yeterli olmayan bayan arkadaşlara veriyoruz bu görevi. Rica etsem, kabul eder mi eşiniz; bu derslere girmeyi?” diye sordu.

“Hayır diyeceğini sanmam ama evet demek bana düşmez elbette. En iyisi yarın ziyaret edelim sizi, kendisinden alalım yanıtını.” dedim.

Görüştüler, konuştular, anlaştılar.

Çoktan unutmuştum da ben bunu, bakınız niçin anımsadım:

Hasanoğlan Atatürk Öğretmen Okulu’ndan öğrencimiz Sevinç Erdoğan Karatepe’nin şefliği ve solistliğini yaptığı Türk Sanat Müziği Korosu’nun konserine davetliydik; yaklaşık bir ay önce. Küçükçekmece Belediyesi tiyatro salonundaydı konser. Eşim Güler ve torunum Erim’le gittik. En önde yer ayırmışlar ama biz ortaları tercih ettik.

Uzun zamandır neredeyse duymaya duymaya unuttuğumuz şarkılar dinledik ilk bölümde. İkinci bölüme geçmeden verilen 15 dakikalık moladan önce, konseri izleyen kaymakam, belediye başkanı gibi protokolle birlikte bizim adımızı da anma inceliğinde bulunmasın mı sevgili Sevinç?

İster istemez ayağa kalkarak selamladık biz de değerli kardeşimizi ve alkışlayan seyirciyi.

Dinlenme salonuna çıkar çıkmaz, “Sevgili Öğretmenlerim!” diyerek koşar adım güler yüzlü güzel bir hanım gelip öpmek için sarıldı eline eşimin. Kimdir, diye merakla bakarken biz:

“Ben sizin Vefa Poyraz Lisesinden öğrencinizim. Siz Güler Erkan öğretmenim,  ev işi dersimize giriyordunuz bizim. Dikişi siz öğrettiniz bize.”  dedikten sonra bana dönüp:

“Siz de Türkçe dersimize geliyordunuz, Erkan Öğretmenim. Öz dilimizi sizin sayenizde  sevdik biz” diye coşku ve sevinçle öyle bir anlatışı vardı ki!..

“50 yıl geçmiş aradan, unut gitsin be canım!” diyecek oldum da o kısa sürede neler anlattı neler…

Yılbaşı dolayısıyla kızımız Dilem Gözde, birkaç kitap hediye etmişti bana. Hiçbir şeyi rasgele almaz o. Bir anlamı, bir yararı osun diye düşünür, araştırır, seçer. Hediye kitapları da öyleydi. Onlardan biri, Sema Maraşlı’nın “Eşimin Eşi Yok Yaşanmış Evlilik Öyküleri”(*) adlı eseriydi. 2010 yılı, 11. Baskısı… Demek ki beğenilip okunmuş. Ama ben okumamıştım henüz. Ötekilerden önce bunu aldım elime. Kitaba adını veren ilk öyküsüyle alıp götürdü yazar beni, 50 yıl önceki evlilik günlerime.

Mümkün olsaydı da evlenmeden önce ya da hemen sonra okuyabilseydim böyle bir kitabı. O anlamsız kırgınlık ve dargınlıkların hiçbirini yaşamazdık; diye düşündüm.

Evlenmeye hazır gençler! Hanımlar, beyler!

Yeni evliler, eski evliler! Hanımefendiler, beyefendiler!

Okuyun lütfen bu kitabı. Ben çok yararlandım. Doğruluğuna inanarak yaptığım nice yanlışın farkına vardım. Hayır, hayır! Geç değil, yanlışın neresinden dönersek kârdır.

Birkaç gün önce, eğitimci yazar dostum İbrahim Ekmekçi, bir kitaptan çok ilginç bir alıntı gönderdi bana. “Aman ne güzel! Kim yazmış bunu, hangi kitaptan alınmış?” diye merak edince bir baktım ki yine Sema Maraşlı’nın “Eşimle Tanışmayı Unutmuşuz” adlı kitabındanmış meğer. Hemen bulup okuyacağım onu da ilk fırsatta.

-3-

Gelelim artık yazının başındaki soruya: İster inanın, ister inanmayın. 1 Eylül 1973’te nikâhımız kıyılıp eşimin duvağını açarken ben hiçbir şey takmadım koluna da, gerdanına da…  Kulağına da parmağına da… Kürk de veremedim, mücevher kutusu da… Ama en değerli şeyimi verdim ona: Sevgi dolu kalbimi yüklediğim Erkan soyadımı…

Görmekten mutluyum ki,  o da 50 yıldır, bıkmadan usanmadan bu seçkin armağanı onurla, kıvançla taşıdı hep göğsünde. Taşımaya da devam ediyor hâlâ.

Şu sözümü unutmayınız lütfen dostlarım!

Şu sözümü yabana atmayın sakın, sevgili gençler:

Vereceğiniz en pahalı hediye –köşk, otomobil, kürk dâhil- sevgi dolu bir kalp ve düşündüren bir kitap kadar değerli olamaz asla.

 

——————————————————————————–                                                                                        (*) Eşimin Eşi Yok, Yaşanmış Evlilik Öyküleri: Sema Maraşlı, İstanbul 2010, Popüler Kitaplar 4,             Hayat Yayın Grubu,   E. Posta: hayat@hayatyayinlari.com,  www.hayatyayingrubu.com

 

Hüseyin Erkan

0535 371 74 83

huseyinerkan@dilemyayinevi.com.tr

Paylaş
Etiketler: duvakehliyetsiz arabagelenekhediyenikah memuru
Önceki Yazı

Sütnine

Sonraki Yazı

Karacaahmet Cemevinde Âşık Daimi Anması

Hüseyin ERKAN

Hüseyin ERKAN

İlişkili Yazılar

Yaşlı Adam Yanıyor
Hasan TANRIVERDİ

Yaşlı Adam Yanıyor

05 Aralık 2025
5k
Boğazımızın Sisi
Hasan TANRIVERDİ

Boğazımızın Sisi

04 Aralık 2025
5k
Göz Gördü Gönül Katlanmadı
Hasan TANRIVERDİ

Yavrularım Yanmasın

03 Aralık 2025
5k
Çiftçinin Çocuğu
Doğa-Çevre

Çiftçinin Çocuğu

02 Aralık 2025
5k
Sonraki Yazı
Karacaahmet Cemevinde Âşık Daimi Anması

Karacaahmet Cemevinde Âşık Daimi Anması

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

  • Trendler
  • Yorumlar
  • En son
Aşık Veysel ve Kara Toprak Türküsü Hikayesi

Aşık Veysel ve Kara Toprak Türküsü Hikayesi

22 Mart 2019
Ayak Tabanına Veya Göğüse Vicks Sürmenin Faydası Yok

Ayak Tabanına Veya Göğüse Vicks Sürmenin Faydası Yok

24 Ocak 2016

Yok Saymak

28 Mart 2020

Yıldızname Baktırmak Günah mı…Günah…

09 Haziran 2022

Keltepen’in Taşları /Şu Akkuşun Gürgenleri

18 Nisan 2020
Göyçe Zengezur Türk Cumhuriyeti

Göyçe Zengezur Türk Cumhuriyeti

21 Eylül 2022

Tüketicilerin Süt Tozu Dilekçeleri!

97

Fethullah Gülen’e 19 Soru

72

Ayasofya Açılsın Zincirler Kırılsın

70

İslâm Dışı Bir Uygulama: Çocuk Sünneti…

45

Gıda Mühendislerinin Petek Ataman’a Çağrısı

40

Şarkı Sözü Alan Var mı?

39
Türkiye’nin Ortak Geleceği: Birlik, Kimlik ve Toplumsal Dayanıklılık Üzerine Kapsamlı Bir Düşünüş

Türkiye’nin Ortak Geleceği: Birlik, Kimlik ve Toplumsal Dayanıklılık Üzerine Kapsamlı Bir Düşünüş

05 Aralık 2025
Nasıl Bir Toplum Olduk. Birinin Ak Dediğine Diğeri Kara Diyor

Nasıl Bir Toplum Olduk. Birinin Ak Dediğine Diğeri Kara Diyor

05 Aralık 2025
Ve Bilirsin

Ve Bilirsin

05 Aralık 2025
Yaşlı Adam Yanıyor

Yaşlı Adam Yanıyor

05 Aralık 2025
Yörüklerin Harika Öğütleri

Yörüklerin Harika Öğütleri

05 Aralık 2025
Sen veya Sizlere

Sen veya Sizlere

04 Aralık 2025

Köşe Yazarları

Türkiye Deprem Haritası

 

Ayın Sözü

Lütfen Duyarlı Olalım!

de, da vb. bağlaçlar ayrı yazılır.

Cümle bitişinde noktalama yapılır. Boşluk bırakılır, yeni cümleye büyük harfle başlanır.

Dilimiz kadar, edebiyatımıza da özen gösterelim.

Arşiv

Sosyal Medya’da Biz

  • Facebook
  • İnstagram
  • Twitter

Entelektüel Künyemiz!

Online Bilgi İletişim, Sanat ve Medya Hizmetleri, (ICAM | Information, Communication, Art and Media Network) Bilgiağı Yayın Grubu bileşeni YAZAR PORTAL, her gün yenilenen güncel yayınıyla birbirinden değerli köşe yazarlarının özgün makalelerini Türk ve dünya kültür mirasına sunmaktan gurur duyar.

Yazar Portal, günlük, çevrimiçi (interaktif) Köşe Yazarı Gazetesi, basın meslek ilkelerini ve genel yayın etik ilkelerini kabul eder.

Yayın Kurulu

Kent Akademisi Dergisi

Kent Akademisi | Kent Kültürü ve Yönetimi Dergisi
Urban Academy | Journal of Urban Culture and Management

Ayın Kitabı

Yazarlarımızdan, Nevin KILIÇ’ın,

Katilini Doğuran Aşklar söz akıntısını öz akıntısı haliyle şiire yansıtan güzel bir eser. Yazarımızı eserinden dolayı kutluyoruz.

Gazetemiz TİGAD Üyesidir

YAZAR PORTAL

JENAS

Journal of Environmental and Natural Search

Yayın Referans Lisansı

Creative Commons License
This work is licensed under a Creative Commons Attribution-NonCommercial-NoDerivatives 4.0 International License.

Bilim & Teknoloji

Eğitim & Kültür

Genel Eğitim

Kişisel Gelişim

Çocuk Gelişimi

Anı & Günce

Spor

Kitap İncelemesi

Film & Sinema Eleştirisi

Gezi Yazısı

Öykü Tefrikaları

Roman Tefrikaları

Röportaj

Medya

Edebiyat & Sanat

Sağlık & Beslenme

Ekonomi & Finans

Siyaset & Politika

Genç Kalemler

Magazin

Şiir

Künye

Köşe Yazarları

Yazar Müracatı

Yazar Girişi

Yazar Olma Dilekçesi

Yayın İlkeleri

Yayın Grubumuz

Misyon

Logo

Reklam Tarifesi

Gizlilik Politikası

İletişim

E-Posta

Üye Ol

BİLGİ, İLETİŞİM, SANAT ve MEDYA HİZMETLERİ YAYIN GRUBU

 INFORMATION, COMMUNICATION, ART and MEDIA PUBLISHING GROUP

© ICAM Publishing

Gazetemiz www.yazarportal.com, (Yazarportal) basın meslek ilkelerine uymaya söz vermiştir.
Yazıların tüm hukuksal hakları yazarlarına aittir. Yazarlarımızın izni olmaksızın, yazılar, hiç bir yerde kaynak gösterilmeksizin kısmen veya tamamen alıntı yapılamaz.

Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
  • Ana Sayfa
  • Köşe Yazarları
  • Künye
  • Yayın İlkeleri
  • Yazar Müracaatı
  • Kurumsal
    • Misyon
    • Yayın Grubumuz
    • Logo
    • Reklam Tarifesi
  • Yazar Girişi
  • E-Posta

© 2008 - 2021 Yazar Portal | Türkiye Interaktif Köşe Yazarı Gazetesi

Yeniden Hoşgeldin

Aşağıdan hesabınıza giriş yapın

Şifrenimi unuttun?

Parolanızı alın

Şifrenizi sıfırlamak için lütfen kullanıcı adınızı veya e-posta adresinizi girin.

Giriş yap