Yaşadığımız süre boyunca başımıza bir felaket gelecek mi diye birçoğumuz düşünmeyiz. Düşünmeye başlarsak panikatak ve daha ileri boyutlarda kişisel sıkıntıların içinde kalırız. Bu hiç tedbir almayacağız anlamına gelmez. Ne demişler Tedbir al takdiri Allah’a bırak. İleriyi görebilmek ve öngörülü olmak başka bir yetenek. Türkiye’de hatta Dünya’da ileriyi öngörüsüyle görebilen ve Yıllar sonrasının olacaklarını kestiren büyük Lider Mustafa Kemal Atatürk’tü.
6 Şubat gecesi asrın felaketi diye adlandırdığımız hepimizi derinden sarsan depremi yaşadık. Artçıların da yaşamaya devam ediyoruz. Ondan öncesi Gölcük, Elâzığ ve İzmir’de yaşanan depremler. Depremler yerin içinde olan yer kabuğu hareketleridir. Türkiye’de depremin hissedilmediği yer bulunmamakta. Elbette büyük bir kısmı zararsızdır.
Mersin Büyükşehir Belediyesi, 6 Şubat depreminin ardından deprem bilinci ve kentimizi ileriye dönük nasıl öncülük ederiz diyerek çalışmalara başladı. Önce konunun uzmanları olan bilim insanları ve teknik ekiple danışma kurulları oluşturdu. Ortak çalışma ve akıl ile Nisan ayında Afet İşleri Daire Başkanlığını kurdu. Dairenin alt birimlerini oluşturdu. Sadece adı olsun diye kurulmadığını bu yolda işin uzmanı olan insanlarla ilerleyerek Mersin’de neler yapılması üzerine yoğunlaşacaklarını ifade etti.
(İnternet Hızlı Haberler Kaynakça)
Mersin’in göçlerle büyüyen ve gelişen bir kent olduğunu ifade eden Başkan Seçer, şehrin, çevre il ve ülkelerde olan gelişmelerden etkilendiğini kaydetti. Mersin nüfusunun depremin ardından artış gösterdiği bilgisini yineleyen Başkan Seçer, “Ben rakamları size verirken reel referanslar üzerinden veriyorum. Hükümet yetkilileri ile bürokrasi ile bu konuda anlaşmazlığa da düşüyoruz. Ben depremde ‘400 bin insan geldi’ diyorum, onlar ‘Bu kadar gelmedi’ diyor” ifadelerini kullandı.
“Kentimizdeki yapı stoku, sarsıntılara dayanabilecek tekniklerle yapılmış değil”
Mersin’de 2,6 milyon insanın yaşadığını vurgulayarak, imar mevzuatlarına, yönetmeliklere ve yasalara uygun olmayan sorunlu yapı stokuna dikkat çeken Başkan Seçer, “6 Şubat depremi bir tık daha şiddetli ve süresi biraz daha uzun olsaydı, burada da yıkımların olacağına kesin gözle bakabilirdik. Biz bir hizmet binamızı afet riski taşıyor diye boşaltmak zorunda kaldık. Eminim ki gerçek anlamda tespitler yapılsa birçok binanın boşaltılması gerektiği gerçeği ile karşı karşıya kalırız” diye konuştu.
Kentte genelde imar kirliliğinin hâkim olduğu bölgelerin eski Mersin ve sahil şeridi olduğunu da ifade eden Seçer, “Uzun bir sahil şeridimiz var. Düşünün ki zemin emniyeti olmayan, sıvılaşma olabilen, kum üzerine, taban suyu yüksek bölgelere, 20 – 22 katlı deniz kumuyla harcı karılarak binalar yapılmış. Bunun emniyeti ne olabilir? Sahil bu binalarla dolu” dedi.
(İnternet Hızlı Haber Kaynakça)
Kaynakçadan aktardığım söylemlerini dikkate alırsak şimdiden tedbir almanın ve kent için ön çalışmaların ilk adımını atması çok güzel. Gerekli çalışmalar ve tedbirler almazsanız ne kadar yardım ederseniz edin amacına ulaşamıyorsunuz. En yakın zamanda kötü deneyimlerimiz bunu bizlere gösterdi. Hală o bölgelerde çadırlar içinde kalan deprem mağduru vatandaşlar bulunmakta. Mersin’e gelen sayı azımsanmayacak kadar çok. Sığınmacılarında en fazla geldiği yer yine Mersin. Sayın Başkan Vahap Seçer tüm ekibiyle çalışmalarını yapıyor.
Bu arada Adıyaman’a konteyner kent ve diğer deprem bölgelerine ilk ve her daim yardım götüren Mersin Büyükşehir Belediyesidir. Ben o bölgelere gittiğimde deprem mağdurlarının söylemi, bizim ilk gördüğümüz araçlar 33 Plakalı Mersin Büyükşehir ve İBB in araçlarıydı dediklerini unutmam mümkün değil. Sayın Başkan Vahap Seçer’in hem deprem mağdurları için oralardaki çalışması, Mersin’de ev sahipliğini en iyi şekilde yürütmesi büyük özveri. Özveri diyorum çünkü tüm koşullara rağmen en iyi hizmeti sundu.
Mersin için üvey şehir ilanı verilmiş gibi. Dibimizde Nükleer santral ve oradaki adeta küçük Rus köyünden hiç bahsetmek bile istemiyorum. Kendimizden çok başka ülkelerin vatandaşları var. Bazen Rusya’da, Suriye’de zannettiğim yerlerden geçiyorum. Misafirperverlik güzeldir. Yasalar çerçevesinde göç alınmasına da karşı değilim.2 Milyon nüfustan bahsediyoruz. Kayıtsız sayılarda hesap edecek olursak MERSİN için güvenlikten tutun su, çevre, atık her kalemde sıkıntılarla boğuşacağız. Ev kiralarındaki artışları her seferde dile getirdim. Getirmeye de devam edeceğim. Bizim fırsatçı vatandaşlarımızın da göçle gelenlere yüksek fiyata vermeyle başlayan hırsları tüm mülk sahiplerine bulaştı.
Mersin havaalanı bahara kaldı…………..
Mersin için medeniyet projesi olacak Metro Projesi yine Mersin Büyükşehir Belediyesi öncülüğünde gerçekleşti. Bütçe onayı verildiği an kentimiz ekonomik, sosyal ve kültürel anlamda hak ettiği değeri bulacak.
Mersin’de yaşayan vatandaş olarak sadece Belediye Başkanımızın çalışmasının mükemmel olması yetmiyor. Merkezi hükümetin desteğine de ihtiyaç var. Başkan Seçer’ in “Mersinimizin Menfaati Her Şeyden Üsttedir” diyerek gerektiğinde Mersin için herkesle görüşmekten kaçmayacağını her platformda dile getiriyor.
Deprem bölgesi değiliz demeden yaptığı öngörülü çalışmasından dolayı mutluyuz. Bu çalışmaların takipçisi olacağız. Gerçek anlamda işlevini yerine getirmesi ve yine kent dinamikleriyle özellikle gönüllü çalışmalar yapan AKUT derneğini de bu çalışmaların içinde görmek kent adına sevindirici.
Mersin için bir olalım çağrısını her fırsatta yazmaktan ve söylemekten imtina etmeyeceğim.























