Yazar Portal | Turkiye Interaktif Kose Yazarı Gazetesi
Cumartesi, Aralık 6, 2025
  • Giriş Yap
  • Ana Sayfa
  • Köşe Yazarları
  • Künye
  • Yayın İlkeleri
  • Yazar Müracaatı
  • Kurumsal
    • Misyon
    • Yayın Grubumuz
    • Logo
    • Reklam Tarifesi
  • Yazar Girişi
  • E-Posta
Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
  • Ana Sayfa
  • Köşe Yazarları
  • Künye
  • Yayın İlkeleri
  • Yazar Müracaatı
  • Kurumsal
    • Misyon
    • Yayın Grubumuz
    • Logo
    • Reklam Tarifesi
  • Yazar Girişi
  • E-Posta
Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
Yazar Portal | Turkiye Interaktif Kose Yazarı Gazetesi
Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
Anasayfa Doğa-Çevre

Kök mü Dal mı?..

Ömer Sabri KURŞUN Yazar Ömer Sabri KURŞUN
05 Nisan 2023
Doğa-Çevre, Eğitim, Genel Eğitim, Ömer Sabri KURŞUN
0
Kök mü Dal mı?..
408
Paylaşma
5.1k
Görüntülenme
Facebook'ta PaylaşTwitter'da Paylaş

Gün/aydın dostlarım…
Yasamak sevmektir diyorsan… Yaşama sevincini yitirme…
Kollarını aç… ________________ Benim adım SABAH… Sevgiye başlangıcım ben…

KÖK MÜ?.. DAL MI?..

Hangisi hayati öncelikli?..
Kur‟ân-ı Kerîm‟de çeşitli vesilelerle ağaçlardan ve bitkilerden bahsedilir. Yaklaşık kırk kadar yerde bahis konusu edilen çeşitli bitkiler, meyveler ve ağaçlar, Kuran’ın insanlara mesajını iletmek için kullandığı vasıtalar arasında yer alır.

Çiçeği, meyvesi ve diğer estetik özellikleriyle tarih boyunca insanların dikkatini çeken ağacın beşikten mezara kadar hayatın her safhasında kullanılması, ona karşı özel bir ilgi uyandırmıştır. İklimlere göre türlerinin farklı oluşu, her mevsim görünümünün değişmesi, özellikle kışın yapraklarını döküp baharda tekrar canlanması sebebiyle, ölümden sonra yeniden hayata dönüşün sembolü gibi görülmüştür. Bunun yanında, ağacın hayatiyetin ötesinde bir ruha sahip olduğuna, dolayısıyla bünyesinde bir güç ve kudretin bulunduğuna inanılmış, buna bağlı olarak da ona aşırı saygı gösterilerek kutsiyet izâfe edilmiştir. Bu yüzden bütün dinlerde, farklı şekillerde de olsa ağaca önem verilmiştir.

Ağaçlar, floranın odunsu örnekleridir. Yapraklarıyla havadaki karbondioksiti (CO2) solur, kökleri ile çektikleri suyu ve güneşten elde ettiği enerjiyi kullanarak hem kendi ihtiyacı olan karbonhidratları, hem de insan ve hayvan varlığı için yaşamsal olan oksijeni üretirler. Her koşula adapte olmuşlardır: ılıman ve tropik alanlarda, kurak bölgelerde, yağmur ormanlarında, yüksek dağlarda… Onlar her yerdedir. Ağaçlar doğada kendiliğinden üreyip çoğaldıkları gibi, yerleşimleri güzelleştirmek için de yetiştirilir.

Ama biz kullar armağan edilmiş bu güzellikleri sergileyen; yıkılan ağaçları görürdüm kışın rüzgârdan, fırtınadan bazen de nedeni belli olmayan bir şekilde. Bazen de gaddar ellerin kestiği, yıktığı…

Çok üzülürdüm. İnsan üzülüyor koca ağacın yıkılışına ama hangi ağaca baktı isem yakından, bir kusuru vardı rüzgârda onu yıkan. Kimisinin kökünde çürüme başlamış dayanamamış, kimisi kaldırım yanından büyümüş bir tarafa kök salamamış, kimisinin dalı gövdeden çok uzak kalmış tutunamamış, kimisinin kökü yüzeyde kalmış derine salamamış.
Hepsi de bir şekilde zayıf kalmış ve elenmiş doğadan. Dıştan bakınca belli etmiyor hiç birisi fakat yıkılıyor bazen içlerinden en dirisi.

Doğa aslında yeniliyor her olayda kendini. Her zaman güçlü olanlar ile inşa ediyor geleceği.
Kim sağlam temeller attı ise o ayakta kalır genelde. Mesleğini tanımak adına yaptığı gözlem ve araştırmalar, kendisini tanımak adına aldığı eğitimler, yetenek ve vasıflarını arttırmak adına katıldığı etkinlik ve kurslar birer temeldir aslında ana eğitiminin üstüne eklediği.

Ne kadar sağlam olursa kökler, o kadar besler koca gövdeyi. Sonra büyü büyüye bildiğin kadar, büyü korkma. Hiç bir rüzgâr yıkamaz seni.

Bir ağaç gibidir bizim de hayatımız aslında. Öncelikle kendini tanımak, temel kişisel vasıflara sahip olmakla gelişir sağlam kökler. Ben kimim, ne yapmak istiyorum, vazgeçemeyeceğim ilkelerim neler, hangi yönlerim güçlü, hangi yönlerim zayıf, özgüvenim ne kadar yeterli, iletişimde zorluklar çekiyor muyum, hedefimde ne kadar kararlıyım… Bunlar ve niceleri için yapılanlar güçlendirir köklerimizi.

Birde görmediğimiz ama fark ettiğimiz ve yaşantımızdaki davranışlarımızla etrafımızda ki yaşayanların fark ettiği, gördüğü, içimizde yaşayan bir ağaç vardır ki; işte ben ona ahlak ağacı diyorum…
Kökü iman, gövdesi amel, dalları ve yaprakları ilim, meyvesi ahlâk olan bir ağaç. Toprak, su, hava ve güneş; Kur´an-ı Kerim´in nûru, Hz. Peygamber´in sünneti olarak bu ağaca can veriyor. Bu ağacın tohumu (çekirdeği) ezelden kalbimize dikilmiştir.
Çekirdeği çatlatan iman kökleri, filizleri besliyor; incecik kök uçları koca kayaları deliyor, yeryüzüne ulaşıp yeşeriyor.
Amelin bereketi ile gövde genişliyor, dallar uzuyor. Bildikçe buluyor, buldukça yeşeriyor ağaç.
Ta ki çiçeklenip meyveye duruncaya kadar… Bunca gayret, bunca çaba, ahlâk dediğimiz o meyvenin olgunlaşması için.
Evet dostlarım bu ağacın meyvesi fazilettir, hidayettir, hizmettir, merhamettir, hürmettir. İçinde iman dediğimiz çekirdeği (tohumu) taşır. Onu sarıp sarmalar, koruyup saklar. Tohum bir müsait toprağa düşünceye kadar… Ki orada yeni bir ağaç filizlensin.
Cümle mahlûkat onun şefkatli gölgesinde dinlenir, serinler. Bu gölgeliği büyütüp olgunlaştırmaktan gayrı gözetecek neyimiz var?..
İçimizdeki ağacı fark edebiliyor muyuz?..
Onun kalp atışlarını, kökten yapraklara doğru süzülen öz suyunu, gece gündüz zikreden dallarını, şükreden çiçeklerini hissedebiliyor muyuz?.. Yoksa içimizdeki ağaç gün-be-gün zayıflayıp kuruyor mu?.. Yaprakları, çiçekleri dökülüyor mu?..
Ona toprak, ona su, ona hava, ona güneş verebildik mi?.. Yoksa derin bir gafletin karanlığına terkedip o güzelim gövdeyi çürüttük mü?.. Bir tek meyve veremeden göçüp gidecek miyiz?..
Unutmayın dostlar: Kötülerin gölgesi olmaz…

Kökün sağlam değilse, içten güçlü değilsen dıştan ne kadar ihtişamlı görünürsen görün…
Yani temel vasıflara tam sahip olmadan iyi üniversitede de okusan, bir kaç yabancı dil de bilsen, yüksek lisansı da bitirsen, Allame-i cihanda olsan, bir şeylerin başı da olsan kökün sağlam değilse bir gün bir rüzgâr devirir seni. Ya olduğun yerde çürür gübre olursun yâda bir garibin yakıp ısınacağı odun…

Esmedi mi bize rüzgâr, fırtına, kasırga. Hala esmeye çalışıyor. Hatta senin üflediğin nefes olan kendini kurnaz fırtına sanıp geri sana geliyor. Yaprakların döktü, dalları çatladı belki kırıldı. Ama yıkılmadı. Yıkan, kırılan doğadan olsun yeniler kendini. Bu nedenle biz korkmayız böyle rüzgârdan, fırtınadan, kasırgadan… Kökümüz sağlam… Yıkılmayız çünkü o geri dönüş yapan rüzgâr, fırtına, kasırga var ya kendini öyle sanan, onların içi hangi gazla, nasıl bir pompayla şişirmişlerdir o egolarını bilemiyorum ama o şişkin egoları ne küçücük beyinlerine ne de hırstan kırış buruş olmuş yüreklerine sığmayınca her an patlamaya hazır bomba gibi dolaşırlar ortalıkta. Aslında acınacak durumdadırlar şişkin egoların bu müstesna sahipleri.

Kibiri tavan yapmış bir insanın egosunun sponsoru şeytandır demiş bir düşünür. Çok ta haklı bence…
Çünkü kendilerinden egolarının altında ezim ezim ezilmektedirler aslında. Onu tatmin etmek için kıvranıp dururlar, ancak bunu yapabilecek ne düşünsel ne de fiziksel kapasite vardır. Tatmin bekleyen ego hırpalayıp durur sahibini. Kimin sahip, kimin sahiplenilen olduğu da belli değildir zaten. Ego emreder, kişi kıvranır emirlere itaat etmek için.
Ancak emir büyük yerdendir ve gerçekleştirilmesi de olanaksız. Birikir çaresizlik, birikir tatminsizlik ve tortulaşıp kalır. Düşünsel kabızlık, üretimsel kabızlık… Ve bu Ego, kimse benim gibi değil diyen, hiyerarşi rüzgârı, fırtınası ya da kasırgası kökü sağlamı ağacı yıkamaz ama belki bir kaç yaprağını döker, dallarını çatlatır ya da kırar ama senin kökün sağlamsa hiç umurunda olmaz bu kırılmalar dökülmeler…
Önemli olan dost olup ta dost diye yüreğine aldıkların kırmasın, dökmesin. Allah’tan benim öyle dostlarım yok!. Kırıp dökmüyorlar!. Hele hiç üzmüyorlar, üzmezler!. Rabbimde nasip etmesin bana da dostlarıma da…

Bu günlük de bu kadar dostlarım, Bakalım Rabbimin kulları yarın söz heybeme ne bırakacaklar…
Ve diyelim ki her bir cümleye “BİZ” olamaya var olanlara;
Sevgi güneşinin gönlünüzde her daim parıldaması dileğiyle Her şey gönlünüzce olsun…
Sevdiğiniz için bir kere mutlu olup, bin kere pişman olacağınız bir sevgiyi yaşamamanız dileğimle!. Düşleriniz gerçek olsun ama gerçeğiniz asla düş olmasın…

Kim; Barış adına, Sevgi adına, İnsanlık adına yoklama alırsa, Ben; ‘Buradayım’
Atalarımızdan emanet aldığımız bu Vatanın sahipleri yalnızca bu Vatanı karşılıksız seve bilenlerdir… Mutlu ve umutlu, acısız, gözyaşsız günler dilerim. Sevgi ve mutluluk gönül sofranızın baş tacı olsun…
Gönül soframdan gönül sofranıza muhabbet dolsun…
Hoş kalın, hoşça kalın, sevgiyle hep dostça kalın, bir yerlerde bir gün görüşmek ümidiyle…

#öskurşun#

Paylaş
Etiketler: dalkarbondioksitkök
Önceki Yazı

Sabahattin Ali’yi Anmak

Sonraki Yazı

Seyis

Ömer Sabri KURŞUN

Ömer Sabri KURŞUN

İlişkili Yazılar

Nasıl Bir Toplum Olduk. Birinin Ak Dediğine Diğeri Kara Diyor
Din ve Ahlak

Nasıl Bir Toplum Olduk. Birinin Ak Dediğine Diğeri Kara Diyor

05 Aralık 2025
5k
Çiftçinin Çocuğu
Doğa-Çevre

Çiftçinin Çocuğu

02 Aralık 2025
5k
Biz Ne Güne Duruyoruz Burada
Eğitim

Sevdiğim Öğretmenelerimin Pek Çoğu Köy Enstitülü Hep

30 Kasım 2025
5k
Bu Topraklar Bizim, Başka Vatan Yok!
Doğa-Çevre

Bu Topraklar Bizim, Başka Vatan Yok!

29 Kasım 2025
5k
Sonraki Yazı
Seyis

Seyis

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

  • Trendler
  • Yorumlar
  • En son
Aşık Veysel ve Kara Toprak Türküsü Hikayesi

Aşık Veysel ve Kara Toprak Türküsü Hikayesi

22 Mart 2019
Ayak Tabanına Veya Göğüse Vicks Sürmenin Faydası Yok

Ayak Tabanına Veya Göğüse Vicks Sürmenin Faydası Yok

24 Ocak 2016

Yok Saymak

28 Mart 2020

Yıldızname Baktırmak Günah mı…Günah…

09 Haziran 2022

Keltepen’in Taşları /Şu Akkuşun Gürgenleri

18 Nisan 2020
Göyçe Zengezur Türk Cumhuriyeti

Göyçe Zengezur Türk Cumhuriyeti

21 Eylül 2022

Tüketicilerin Süt Tozu Dilekçeleri!

97

Fethullah Gülen’e 19 Soru

72

Ayasofya Açılsın Zincirler Kırılsın

70

İslâm Dışı Bir Uygulama: Çocuk Sünneti…

45

Gıda Mühendislerinin Petek Ataman’a Çağrısı

40

Şarkı Sözü Alan Var mı?

39
Bebeğim

Bebeğim

06 Aralık 2025
Güvenlik Görevlisi

Güvenlik Görevlisi

06 Aralık 2025
Aklımda Bir Ses Var

Aklımda Bir Ses Var

06 Aralık 2025
Türkiye’nin Ortak Geleceği: Birlik, Kimlik ve Toplumsal Dayanıklılık Üzerine Kapsamlı Bir Düşünüş

Türkiye’nin Ortak Geleceği: Birlik, Kimlik ve Toplumsal Dayanıklılık Üzerine Kapsamlı Bir Düşünüş

05 Aralık 2025
Nasıl Bir Toplum Olduk. Birinin Ak Dediğine Diğeri Kara Diyor

Nasıl Bir Toplum Olduk. Birinin Ak Dediğine Diğeri Kara Diyor

05 Aralık 2025
Ve Bilirsin

Ve Bilirsin

05 Aralık 2025

Köşe Yazarları

Türkiye Deprem Haritası

 

Ayın Sözü

Lütfen Duyarlı Olalım!

de, da vb. bağlaçlar ayrı yazılır.

Cümle bitişinde noktalama yapılır. Boşluk bırakılır, yeni cümleye büyük harfle başlanır.

Dilimiz kadar, edebiyatımıza da özen gösterelim.

Arşiv

Sosyal Medya’da Biz

  • Facebook
  • İnstagram
  • Twitter

Entelektüel Künyemiz!

Online Bilgi İletişim, Sanat ve Medya Hizmetleri, (ICAM | Information, Communication, Art and Media Network) Bilgiağı Yayın Grubu bileşeni YAZAR PORTAL, her gün yenilenen güncel yayınıyla birbirinden değerli köşe yazarlarının özgün makalelerini Türk ve dünya kültür mirasına sunmaktan gurur duyar.

Yazar Portal, günlük, çevrimiçi (interaktif) Köşe Yazarı Gazetesi, basın meslek ilkelerini ve genel yayın etik ilkelerini kabul eder.

Yayın Kurulu

Kent Akademisi Dergisi

Kent Akademisi | Kent Kültürü ve Yönetimi Dergisi
Urban Academy | Journal of Urban Culture and Management

Ayın Kitabı

Yazarlarımızdan, Nevin KILIÇ’ın,

Katilini Doğuran Aşklar söz akıntısını öz akıntısı haliyle şiire yansıtan güzel bir eser. Yazarımızı eserinden dolayı kutluyoruz.

Gazetemiz TİGAD Üyesidir

YAZAR PORTAL

JENAS

Journal of Environmental and Natural Search

Yayın Referans Lisansı

Creative Commons License
This work is licensed under a Creative Commons Attribution-NonCommercial-NoDerivatives 4.0 International License.

Bilim & Teknoloji

Eğitim & Kültür

Genel Eğitim

Kişisel Gelişim

Çocuk Gelişimi

Anı & Günce

Spor

Kitap İncelemesi

Film & Sinema Eleştirisi

Gezi Yazısı

Öykü Tefrikaları

Roman Tefrikaları

Röportaj

Medya

Edebiyat & Sanat

Sağlık & Beslenme

Ekonomi & Finans

Siyaset & Politika

Genç Kalemler

Magazin

Şiir

Künye

Köşe Yazarları

Yazar Müracatı

Yazar Girişi

Yazar Olma Dilekçesi

Yayın İlkeleri

Yayın Grubumuz

Misyon

Logo

Reklam Tarifesi

Gizlilik Politikası

İletişim

E-Posta

Üye Ol

BİLGİ, İLETİŞİM, SANAT ve MEDYA HİZMETLERİ YAYIN GRUBU

 INFORMATION, COMMUNICATION, ART and MEDIA PUBLISHING GROUP

© ICAM Publishing

Gazetemiz www.yazarportal.com, (Yazarportal) basın meslek ilkelerine uymaya söz vermiştir.
Yazıların tüm hukuksal hakları yazarlarına aittir. Yazarlarımızın izni olmaksızın, yazılar, hiç bir yerde kaynak gösterilmeksizin kısmen veya tamamen alıntı yapılamaz.

Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
  • Ana Sayfa
  • Köşe Yazarları
  • Künye
  • Yayın İlkeleri
  • Yazar Müracaatı
  • Kurumsal
    • Misyon
    • Yayın Grubumuz
    • Logo
    • Reklam Tarifesi
  • Yazar Girişi
  • E-Posta

© 2008 - 2021 Yazar Portal | Türkiye Interaktif Köşe Yazarı Gazetesi

Yeniden Hoşgeldin

Aşağıdan hesabınıza giriş yapın

Şifrenimi unuttun?

Parolanızı alın

Şifrenizi sıfırlamak için lütfen kullanıcı adınızı veya e-posta adresinizi girin.

Giriş yap