Yazar Portal | Turkiye Interaktif Kose Yazarı Gazetesi
Cumartesi, Aralık 6, 2025
  • Giriş Yap
  • Ana Sayfa
  • Köşe Yazarları
  • Künye
  • Yayın İlkeleri
  • Yazar Müracaatı
  • Kurumsal
    • Misyon
    • Yayın Grubumuz
    • Logo
    • Reklam Tarifesi
  • Yazar Girişi
  • E-Posta
Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
  • Ana Sayfa
  • Köşe Yazarları
  • Künye
  • Yayın İlkeleri
  • Yazar Müracaatı
  • Kurumsal
    • Misyon
    • Yayın Grubumuz
    • Logo
    • Reklam Tarifesi
  • Yazar Girişi
  • E-Posta
Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
Yazar Portal | Turkiye Interaktif Kose Yazarı Gazetesi
Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
Anasayfa Edebiyat & Sanat Edebiyat

Vatan/Memleket

Ömer Sabri KURŞUN Yazar Ömer Sabri KURŞUN
23 Kasım 2022
Edebiyat, Edebiyat & Sanat, Ömer Sabri KURŞUN
0
Vatan/Memleket
405
Paylaşma
5.1k
Görüntülenme
Facebook'ta PaylaşTwitter'da Paylaş

Gün/aydın dostlarım…
Yasamak sevmektir diyorsan… Yaşama sevincini yitirme…
Kollarını aç… ________________ Benim adım SABAH… Sevgiye başlangıcım ben…
Uyandık bugün de, nefes aldık şükürle, Rabbimin izniyle besmeleyle kalktık Ezan vakti güne…

Her şeye rağmen seni yaşayacağız be hayat… Mutluymuş gibi… Güçlüymüş gibi… Umudumuz var olsa da, hiç halimiz yok gibi…

Her saniyenin kıymetini, kıymetlilerle yaşayabilmek ümidiyle…
“Eğer biraz aklın varsa; mutluluk için istediği şartları bulamayınca, bulduğun şartlarda mutlu olmayı bilmelisin.” Demiş Gabriel Garcia Marquez…

Bugün günlerden memleket, bugün özlemler yine memleket, bu gün sözler yine memleket ve sevgi… Ah sevgi ah! seni bir sevseler, bir kıymetini bilseler, senin kadrini, gücünün neler yapabileceğini bilseler, değil memleketi, dünyayı, evreni gül bahçesine çevirebileceğini bilseler. Ah ki ah!!!

VATAN/MEMLEKET

“Bu memleketin sahibi ve toplumumuzun asil unsuru köylüdür.”
Demiş dünya lideri Gazi Mustafa Kemal Atatürk

“Göründü memleketin iç yüzü, çöktüyse temel. Şimdilik harice karşı yüzümüz olsa dahi yüzümüz yok bakacak kabrine ecdadımızın. Tükürür zannederim çehremize, vatanın tarihi.” Neyzen Tevfik ne güzel demiş bu sözleri. Okumalı da aklımızı başımıza almalı değil mi?..

“Memleket bir kurtlar sofrasına döndü mü, isyan haktır.” Diyen usta Atilla İlhan ah ki ah!.. Ne çare ki döndü de döndü ama isyan edeceklerde derman kalmadı…

“Memleketi olmayan adamın romanı edebiyatı zorlamaz. Özellikle romancının mutlaka bir toprağı olmalı. Sadece romanda değil, her sanat dalında çalışan her sanatçı için bir memleket lazım. Çünkü o toprağın kültürüyle büyüyor insan, o toprağın kültürüyle yoğruluyor sanatçı. Toprağından kopuk olursa romancı, yazamaz.” Demiş ustam Yaşar Kemal…

Memleket sevdası; kimi zaman Türkülere nakşedilmişken, kimi zaman da Nazım Hikmet in özlemini çektiği bir yer olarak şiirde karşımıza çıkmıştır…

Nazım ne demiş bu konuda bir kulak verelim ona: “Memleketimi seviyorum: Çınarlarında kolan vurdum, hapishanelerinde yattım. Hiçbir şey gidermez iç sıkıntımı memleketimin şarkıları ve tütünü gibi.”
Ve devam etmiş demiş ki Nazım “KARLI KAYIN ORMANINDA” şiirinde
“Memleket mi, yıldızlar mı?
Gençliğim mi daha uzak?
Kayınların arasında
Bir pencere, sarı, sıcak”

Bu şiirinin en can alıcı dizeleri bence…
Bir insanoğlunun uzağı en iyi anlattığı dize. Bana ise çocukluğumun çok uzakta kaldığını anımsatan dize.

Ya “Dörtnala gelip Uzak Asya’dan” derken ne güzel anlatmış memleket sevgisini ve hasretini Nazım Hikmet bu şiirinde…
“Dörtnala gelip Uzak Asya’dan
Akdeniz’e bir kısrak başı gibi uzanan
Bu memleket, bizim.

Bilekler kan içinde, dişler kenetli, ayaklar çıplak
Ve ipek bir halıya benzeyen toprak,
Bu cehennem, bu cennet bizim.

Kapansın el kapıları, bir daha açılmasın,
Yok edin insanın insana kulluğunu,
Bu dâvet bizim…

Yaşamak bir ağaç gibi tek ve hür
Ve bir orman gibi kardeşçesine,
Bu hasret bizim…”

Ne güzel, ne anlamlı düşünmüş ve yazmış usta değil mi?…
‘Uzak Asya’dan gelip Akdeniz’e bir kısrak başı gibi uzanan bu memleket..`
Sizin!.. Memleketimi, babasının mirasıymış gibi, höpür höpür, utanmadan sıkılmadan, yiyenlere, soyanlara afiyet olsun efendiler demekten bıktım, bıktık.
Anlıyor musun? Orada mısın Türkiye’m…

Ama yine de memnun olmuyorsan bu tavırdan ve kızıyorsan ve sinirleniyorsan, olsun, biz yine geliriz; yine yazar, söyleriz; ölürüz; biz yine gideriz; sen, rahatını bozma o zaman, güzel bir çocuk gibi bu şık dünya yatağında, böyle masum, böyle mazlum uyu Türkiye’m…
Ama dostum; Ulusal bağımsızlık savaşı’nı emperyalizmi bozguna uğratarak kazanan Türk milletinin bu toprakların tek sahibi olduğu tescillemiştir bunu sakın unutma, unutturma.

Nazım, Kuva- yı milliye destanında bu zaferi ilmik ilmik döşemiştir satırlarına.
Kambur Kerim’e, Arhavili İsmail’e, Manastırlı Hamdi Efendi’ye ve bu vatan için can veren, kanıyla bu toprakları sulayan tüm canlara selam olsun…
Türkiye’deki büyük hukuksuzluk ve haksızlıklardan yılmış, sosyal medyada gördüğü şekliyle gelişmiş batı medeniyetine ait olmak isteyen gençlerimizin; ülkeden şikâyetçi olmakla, ülkeden nefret etmek arasındaki farkı gözardı ettiğinde, hatırlaması gerekendir.

Akdeniz’e narin ve asil bir kısrak gibi uzanan bu memleket, ne şeriatçıların, ne etnik temelli bölücülerin, ne batı’ nın planları doğrultusunda hareket eden yetmez ama evetçi liberallerin, ne de Afganistan’dan, Suriye’den gelen işgalcilerindir.

Bu asil ve narin kısrak başı, evvel gün defterine kuş resimleri çizerken, fatih olan çocuğun, dün “bir 19 Mayıs günü * Samsun’a ayakbastım diyen askerin olduğu gibi, bugün de, hangi soy ve inançtan olursa olsun, toprağı ve milletini sevenlerindir.
Bu cihandan gidişi memleket sevdasından olanlara selam olsun.

Mustafa Kemal Atatürk Kurtuluş savaşından sonra Adana’ya geldiğinde küçücük bir ortaokul talebesi olan ve Atatürk’ün geçtiği caddede, Onu bir daha bir, daha göreyim diyerek, sokak aralarından, yol boyunca kafilenin önüne, ana caddeye koşan bir adamın evladı olarak benim şimdi görüyor ki gözlerim:
Dörtnala koşuyoruz kaçınılmaz sona… Çoğu şeyin farkında bile olmadan… Amansız hayat yarışında, rüzgârımıza kapılan savruluyor dört bir yana…
Kimilerine göre hayat sanki pembe dizi, kimine göre ise tümüyle bir çile…
Bir yanda ise kimin elinin kimin cebinde olduğu belli olmayan tüccar bireyler silsilesi… Diyorum ki; ey hayat keşke ben uyurken gitseydin…
Kimin bu Vatan kimin?..
Görünen o ki şimdilerde, vatan barışta zenginlerin, savaşta fakirlerin…

“Özgürlüğün geldiği gün, o gün ölmek yasak!” Cemal Süreyya’dan bir nefes alsak hepimiz mesela!.. Gül gelebilecek insanlığa dair yasaklara dayanabilir emeklerimiz/ umutlarımız var bizim!..

Cahit Sıtkı Tarancı ise şöyle demiş Memleket için seslenirken yürek kalemi;
“Memleket isterim
Gök mavi, dal yeşil, tarla sarı olsun;
Kuşların çiçeklerin diyarı olsun.
Memleket isterim
Ne başta dert, ne gönülde hasret olsun;
Kardeş kavgasına bir nihayet olsun.
Memleket isterim
Ne zengin fakir, ne sen ben farkı olsun;
Kış günü herkesin evi barkı olsun.
Memleket isterim
Yaşamak, sevmek gibi gönülden olsun;
Olursa bir şikâyet ölümden olsun.”

Şairin özlediği memleketin göğü masmavi yani havası temiz, ağaçları yemyeşil, tarlaları sararmış bol ekinlerle doludur.
Orada herkes mutludur, ne kimsenin başında bir dert, ne de kimsenin gönlünde bir hasret vardır.
O memlekette kardeş kavgası sona ermiştir.
Şairin istediği memlekette, ne zengin-fakir, ne de sen-ben ayrımı vardır.
Herkesin başını sokacak bir evi, hakça bir paylaşım söz konusudur. Sömürü ve soygun yoktur.
Orada hayat sevmek kadar tatlıdır, hiç kimsenin ölüm dışında şikâyeti yoktur.
“Yaşamak, sevmek gibi gönülden olsun.” sözleriyle mutlu, huzur dolu, rahat bir hayat tarzı dile getirmiş şair Cahit Sıtkı Tarancı.
Öyle bir hayat ki sevmek gibi tatlı, doyulmaz ve her anı ayrı bir heyecan, ayrı bir güzellik taşıyan bir hayat…

Asıl meselemiz. Memleketimizde güzel şeylerin olmasıdır, memlekete kimin taş üstüne taş koyduğu veya koymadığıyla ilgilenmeliyiz. Biz memleketimizi de, memleketimize hizmet edeni de severiz ve unutmayız. Bizler kadim bir geleneğin mirasçılarıyız. Çok renkli bir kültürün, çok dinli, çok dilli bir yaşamın varisleriyiz.
İnsanın memleketi onun son kalesi, sığınacak en güvenli limanıdır.
Memleket, ait olduğun yer; toprağına, taşına, rüzgârına, havasına karıştığın, türküsünde coşarken, efkârında hüzünlendiğin yerdir memleket ne yapsan da o izi kaybetmek zordur.
Memleket, kaynağındır, kaynaklandığın yerdir. Üzerinde sadece doğduğun değil, üzerinde ayağa dikilip yükseldiğin yerdir. Memleket, emek verdiğin değil; sana emek veren, üzerinde hak sahibi bir topraktır.

Ah be dostlarım!.. Bir anlasak bir bilsek, bir tanısak şu koca evrende yaşayan insanları.
Sorarsanız eğer bana derim ki:
Yalnızca iki tür insan vardır: Uyuyanlar ve uyanmışlar! Ve sadece iki tür uyuyan vardır: Derin uykuda mutluca uyuyanlar ve karanlıkta uyumaktan yorulmuş, artık uyanmak isteyenler! Ve işte uyanmışların amacı bu uyanmak isteyenlere ışık tutmaktır!

Ve kulak verelim şu söze bakın ne demiş Aziz Nesin: “Bir gün bu memleketin yanağına öpücük, başucuna da bir not bırakıp gideceğim. Notta şunlar yazılı olacak: Öyle güzel uyuyordun ki, uyandırmaya kıyamadım.”

Hani anneler bebeklerini uyutmak için söylerlerdi ya, ki her birimize söylenmiştir bebekken…
“Uyusun da büyüsün ninni
Tıpış tıpış yürüsün ninni”
Hala bu ninniyi dinlemeye mi devam edeceğiz…
Böyle mi olalım?.. Böyle mi desinler? Uyku sessizliğimize sessizlik mi katalım?..

Bir şelale için sessizliğe bürünmek demek ölmek demektir! Ve her koşulda gerçeği haykıran insanlar için sessizliğe bürünmek de aynı şeydir!
İşte bizde sessizliğe ses olmak için haykırırız gök kubbeye her daim, evren duysun sesimizi, ışık olsun insanlığa diye…
Ve deriz ki; başta memleket yani vatan ve sonra Yaratandan dolayı yaratılmışları___
Sevsek yeter… Şükretsek kâfî… ____İnsan olsak tamamdır…

İnsanın insanı anladığı, bir gülümsemenin çok görülmediği, naif, sevecen, huzurlu ve mutlu geçen ve güzel bir kalpte yer bulduğunuz, harika bir gün umuduyla… Yüreğinizdeki umudun, güzelliklerin ve sevginin hiç tükenmemesi dileğiyle gününüz aydın olsun yüreği güzel dostlar…

Sormuştuk her vakit: Sevmek nedir?
Yine de sizi yormadan, üzmeden cevaplayalım biz soruyu…
Sevmek, beğenmektir. Sevmek, özlemektir. Görmek istemektir sevmek…
Ve sevmek, görmeden duramamaktır. Sevmek, ısrar etmektir. Sevmek, vazgeçmemektir. Pes etmemektir sevmek. Sevmek, merak etmektir. Soluduğu havayı solumaktır sevmek…
Her şeyi göze almaktır sevmek.
Yani kısaca dostlar; Vatan/Memleket sevdası da budur işte…

Sevgiyle, sevdiklerinizle tüm kirlenmişliklerden uzak, mutlu gülen bir yüzle, sevin, sevilin, hayat sevince güzel ve diyelim her bir cümleye; atalarımızdan emanet aldığımız bu Vatanın sahipleri yalnızca bu Vatanı karşılıksız seve bilenlerdir…
Mutlu, umutlu, acısız, gözyaşsız, her bir anı sevgi dolu bir Salı günü ve ardından devam edip gelen nice güzel, sağlıklı günler dilerim…
Gönül soframdan gönül sofranıza sevgi ve muhabbetler gönderiyorum…

“Öldükten sonra da yaşamak istiyorsanız; ya okumaya değer şeyler yazın ya da yazılmaya değer şeyler yaşayın.” Diyen Victor Hugo sözünden hareketle okunmaya değer yazılar yazmak, ya da memleketimiz için yazılmaya değer işler yapmak dileği ile hoş kalın, hoşça kalın hep sevgiyle dostça kalın… Bir gün bir yerlerde görüşmek ümidiyle…

#öskurşun#

Paylaş
Etiketler: aziz nesinneyzen tevfikYaşar Kemal
Önceki Yazı

Fethiye Öyküleri..

Sonraki Yazı

Gurbet Kuşları ve Vatan Sevdalıları

Ömer Sabri KURŞUN

Ömer Sabri KURŞUN

İlişkili Yazılar

Bebeğim
Edebiyat

Bebeğim

06 Aralık 2025
5k
Güvenlik Görevlisi
Hasan TANRIVERDİ

Güvenlik Görevlisi

06 Aralık 2025
5k
Aklımda Bir Ses Var
Celalettin KURT

Aklımda Bir Ses Var

06 Aralık 2025
5k
Nasıl Bir Toplum Olduk. Birinin Ak Dediğine Diğeri Kara Diyor
Din ve Ahlak

Nasıl Bir Toplum Olduk. Birinin Ak Dediğine Diğeri Kara Diyor

05 Aralık 2025
5k
Sonraki Yazı

Gurbet Kuşları ve Vatan Sevdalıları

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

  • Trendler
  • Yorumlar
  • En son
Aşık Veysel ve Kara Toprak Türküsü Hikayesi

Aşık Veysel ve Kara Toprak Türküsü Hikayesi

22 Mart 2019
Ayak Tabanına Veya Göğüse Vicks Sürmenin Faydası Yok

Ayak Tabanına Veya Göğüse Vicks Sürmenin Faydası Yok

24 Ocak 2016

Yok Saymak

28 Mart 2020

Yıldızname Baktırmak Günah mı…Günah…

09 Haziran 2022

Keltepen’in Taşları /Şu Akkuşun Gürgenleri

18 Nisan 2020
Göyçe Zengezur Türk Cumhuriyeti

Göyçe Zengezur Türk Cumhuriyeti

21 Eylül 2022

Tüketicilerin Süt Tozu Dilekçeleri!

97

Fethullah Gülen’e 19 Soru

72

Ayasofya Açılsın Zincirler Kırılsın

70

İslâm Dışı Bir Uygulama: Çocuk Sünneti…

45

Gıda Mühendislerinin Petek Ataman’a Çağrısı

40

Şarkı Sözü Alan Var mı?

39
Bebeğim

Bebeğim

06 Aralık 2025
Güvenlik Görevlisi

Güvenlik Görevlisi

06 Aralık 2025
Aklımda Bir Ses Var

Aklımda Bir Ses Var

06 Aralık 2025
Türkiye’nin Ortak Geleceği: Birlik, Kimlik ve Toplumsal Dayanıklılık Üzerine Kapsamlı Bir Düşünüş

Türkiye’nin Ortak Geleceği: Birlik, Kimlik ve Toplumsal Dayanıklılık Üzerine Kapsamlı Bir Düşünüş

05 Aralık 2025
Nasıl Bir Toplum Olduk. Birinin Ak Dediğine Diğeri Kara Diyor

Nasıl Bir Toplum Olduk. Birinin Ak Dediğine Diğeri Kara Diyor

05 Aralık 2025
Ve Bilirsin

Ve Bilirsin

05 Aralık 2025

Köşe Yazarları

Türkiye Deprem Haritası

 

Ayın Sözü

Lütfen Duyarlı Olalım!

de, da vb. bağlaçlar ayrı yazılır.

Cümle bitişinde noktalama yapılır. Boşluk bırakılır, yeni cümleye büyük harfle başlanır.

Dilimiz kadar, edebiyatımıza da özen gösterelim.

Arşiv

Sosyal Medya’da Biz

  • Facebook
  • İnstagram
  • Twitter

Entelektüel Künyemiz!

Online Bilgi İletişim, Sanat ve Medya Hizmetleri, (ICAM | Information, Communication, Art and Media Network) Bilgiağı Yayın Grubu bileşeni YAZAR PORTAL, her gün yenilenen güncel yayınıyla birbirinden değerli köşe yazarlarının özgün makalelerini Türk ve dünya kültür mirasına sunmaktan gurur duyar.

Yazar Portal, günlük, çevrimiçi (interaktif) Köşe Yazarı Gazetesi, basın meslek ilkelerini ve genel yayın etik ilkelerini kabul eder.

Yayın Kurulu

Kent Akademisi Dergisi

Kent Akademisi | Kent Kültürü ve Yönetimi Dergisi
Urban Academy | Journal of Urban Culture and Management

Ayın Kitabı

Yazarlarımızdan, Nevin KILIÇ’ın,

Katilini Doğuran Aşklar söz akıntısını öz akıntısı haliyle şiire yansıtan güzel bir eser. Yazarımızı eserinden dolayı kutluyoruz.

Gazetemiz TİGAD Üyesidir

YAZAR PORTAL

JENAS

Journal of Environmental and Natural Search

Yayın Referans Lisansı

Creative Commons License
This work is licensed under a Creative Commons Attribution-NonCommercial-NoDerivatives 4.0 International License.

Bilim & Teknoloji

Eğitim & Kültür

Genel Eğitim

Kişisel Gelişim

Çocuk Gelişimi

Anı & Günce

Spor

Kitap İncelemesi

Film & Sinema Eleştirisi

Gezi Yazısı

Öykü Tefrikaları

Roman Tefrikaları

Röportaj

Medya

Edebiyat & Sanat

Sağlık & Beslenme

Ekonomi & Finans

Siyaset & Politika

Genç Kalemler

Magazin

Şiir

Künye

Köşe Yazarları

Yazar Müracatı

Yazar Girişi

Yazar Olma Dilekçesi

Yayın İlkeleri

Yayın Grubumuz

Misyon

Logo

Reklam Tarifesi

Gizlilik Politikası

İletişim

E-Posta

Üye Ol

BİLGİ, İLETİŞİM, SANAT ve MEDYA HİZMETLERİ YAYIN GRUBU

 INFORMATION, COMMUNICATION, ART and MEDIA PUBLISHING GROUP

© ICAM Publishing

Gazetemiz www.yazarportal.com, (Yazarportal) basın meslek ilkelerine uymaya söz vermiştir.
Yazıların tüm hukuksal hakları yazarlarına aittir. Yazarlarımızın izni olmaksızın, yazılar, hiç bir yerde kaynak gösterilmeksizin kısmen veya tamamen alıntı yapılamaz.

Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
  • Ana Sayfa
  • Köşe Yazarları
  • Künye
  • Yayın İlkeleri
  • Yazar Müracaatı
  • Kurumsal
    • Misyon
    • Yayın Grubumuz
    • Logo
    • Reklam Tarifesi
  • Yazar Girişi
  • E-Posta

© 2008 - 2021 Yazar Portal | Türkiye Interaktif Köşe Yazarı Gazetesi

Yeniden Hoşgeldin

Aşağıdan hesabınıza giriş yapın

Şifrenimi unuttun?

Parolanızı alın

Şifrenizi sıfırlamak için lütfen kullanıcı adınızı veya e-posta adresinizi girin.

Giriş yap