Emekli ÖĞRETMEN, kendini iyi tanıyandır. Mesleği gereği çalışmış, deneyimli, belirli bir bilgi düzeyine çıkmış, ahlaklı bir eğitimcidir.
Emekli öğretmen, ihtirasından soyutlanmış, kişiliğini bilgi kaynaklarından elde etmiştir. Beden ve ruh ölçüsüne dikkat eden, deneyimlerini kullanan, çiçek açıp meyvesini olgunlaştıran insandır. Düşüncelerini zamana göre hazırlayan emekli öğretmen, teoride ileri fakat uygulamada teknolojinin gerisinde kaldığı görülür. Bunun nedeni teknik aletlerin gençleri idealden uzaklaştırdığı içindir.
Emekli meyvesini hemen her ortamda verebilir. Ayrıca toprak seçmez. Önünü aydınlatan ışıktan, soluklandığı havadan ve hayatını kazandığı sudan vazgeçmez. Kökünden, gövdesinden, yaprak, çiçek ve meyvesinden yararlanılmasını ister.
Çevresinde okul konumunda olan emekli öğretmen, bilginin yanında, deney ve gözleme dayalı kuralları belirler ve öğretir. İyilik odaklı bir yuva kurar. Sosyal yönüyle ilgili olarak, başarıyı arzu eder.
Özgür düşünerek, üretime yönelik, çalışmaların yapılmasını ister. Bu durumdaki isteğini hiçbir görüşe alet etmez. Doğru bildiğini kesinlikle söyler. Onun için attığı her adımda, doğruyu ortaya koyar. Toz serpilmiş ve parmak izi bulunmuş gibi doğruyu ortaya çıkarır. Böylece ruhen de tatmin olur. Görüş ve düşüncesini ortaya atmakta hiçbir çekince hissetmez.
Emekli kuyruklu yıldız gibi, ilerlerken, yenilikleri kavrar. Fakat geriyi de ışıksız bırakmaz. Şan şöhret ve saraylar emekliye göre değildir. Ahlak ölçüsünde ortaya koyduğu değerler, gençliğe ışık tutar. Bu konuda bencillik, kibirlilik ve büyüklük taslamaz. Kimseye gösteriş olsun diye herhangi bir davranışta bulunmaz.
Emekli öğretmen için en büyük servet, bilim sahibi olmaktır. Onun için, öğrenmek isteyenin, uyuyan belleğindeki, hazneyi gün yüzüne çıkartmayı amaç edinir. Elinden gelen yardımı yapar. Gençlere başarıları için cesaret, ümit ve moral verir. Bu duyguları kaybetmemelerini ister.
Emekli öğretmen, ununu eleyip eleğini asmış değildir. Su değirmeninde olmasa bile el değirmeninde yine aktif öğütme işlemini yapmaktadır.
