Sevgili okurlarım, yarın Cumhuriyetimizin ilan edilişinin 98. yıldönümünü, hep birlikte kutlamaya çalışacağız. Bayramın birinci günü devlet erkânının Anıtkabir’i Ziyaretinin haricinde, halkımızdan da durumu müsait olanlar Anıtkabir’e giderek Atamızın huzurunda saygı duruşunda bulunup, minnet ve şükran duygularını bildireceklerdir. Sonrada dönüp cumhuriyetimizin şanına uygun bir şekilde evlerimizde, okullarımızda sokacaklarımızda bayrakları ellerimize alarak bayramımızı özgürce her alanda kutlamış olacağız.
Sevgili okurlarım, önemli anı hiçbir zaman aklımızdan çıkarmamalıyız.
Bazı zamanlarda Osmanlı Devleti idare sistemi içinde zaman zaman devleti hatalı yönetme sonucunda, imparatorluğun önce gerilemesine sonrada çökmesine engel olamamışlardır. En büyük hatalarından biriside, devleti durup dururken birinci dünya savaşına taraf olma sokmuşlardır. Taraf olunan bu savaşta yenilgiye uğrayarak, tarih sahnesinden silinme noktasına gelmişti. İşte tam bu noktada, yok olmanın küllerinden var edilen, Türkiye Cumhuriyeti Devleti kurulmuştur.
Bazı tarihi bilmezlerin asılsız söyleminde olduğu gibi, Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve arkadaşları tarafından Osmanlı Devleti yıkılarak cumhuriyet kurulmamıştır. Yıkılıp yok olmayla yüz yüze olan imparatorluğunun boşluğunu Türkiye Cumhuriyeti Devleti kurularak, topraklarımız işgallerden kurtarılmıştır. Böylece o günden bu günlere gelmiştir. Bu gerçeği bilerek, Osmanlı İmparatorluğunu Yıkan Gazi Mustafa Kemal ve arkadaşları olmamıştır. Bu değerli şahsiyetler imparatorluğu kurtarma yönünde kahramanca savaşmış olmalarına karşın, savaşın seyri değişmemiştir. Çünkü birlikte ittifak ettiğimiz devletler mağlup edilmişlerdi. Yani 1919 öncesi dönemde, Osmanlı İmparatorluğunu yönetenlerin acizliği sebebiyle, devletin hükmü varlığı sona ermişti.
Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün önderliğinde, Türk Milletinin şahlanışını sonucunda, kurtuluş savaşı başlatılmıştı. Böylece, zaferle sonuçlanan kurtuluş savaşı sonucunda, yeni “Türkiye Cumhuriyeti Devleti” kurulmuş oldu.
O günden bu güne, ülkemiz üzerimizde gözü olan emperyalistlerin, hâlâ maksatlarının son bulmadığı görülmektedir. Unutmamamız gerekir ki, ülkemiz dünyanın güç dengesinin çok hassas ve kritik bir yerinde yer aldığıdır. Bu nedenle, içinde bulunduğumuz şart ve koşulları göz ardı etmememiz gerekmektedir. Bunun için dünden daha çok bugün milli birlik ve beraberliğimize daha sıkı sahip çıkmalıyız. O gün o şartlarda var olan o kritik durumu bilen Gazi Mustafa Kemal Atatürk, Gelecekteki her türlü tehlikeye karşı, cumhuriyetin dünya var oldukça yaşamasını ve her türlü tehlikeden korunması görevini gençlerimizle emanet etmiştir.
Sevgili okurlarım, Türkiye Cumhuriyeti Devletinin Ülkesi ve milletiyle bölünmez bir bütün olarak yoluna sağlam adımlarla devam ettirilmelidir. Yani sonsuza kadar devam edecektir. Cumhuriyetimizin Gazi Mustafa kemal Atatürk’ün göstermiş olduğu hedeften yürümesine engel olmak isteyenler, hiçbir zaman amaçlarına ulaşamayacaklardır. Ülkemiz demokratik, laik ve çağdaş kimliğiyle, her daim gelişip yücelmeye devam edecektir. Bu şart ve ahval içinde devletimizi yönetenler, cumhuriyetimizi gelecek nesillere taşımakta karalı olmak zorundadırlar.
Şartlar ne olursa olsun, cumhuriyetimizin ilan edilişinin 98. yıldönümünü, milletçe birlik ve beraberlik içinde, kutlanmaya hazırız. Bu beraberliği bozmak isteyenlerin, hiçbir kimseye fayda ve yayar sağlamayacağını da bilmeleri gerekmektedir. Yer küre üzerinde yerini alan ülkemiz. Ülkeler arası güç dengesin açısından da hassas bir noktada bulunmaktadır. Bütün her türlü olasılıklar dikkate alınarak, ülkemizin geleceğini ve yarınlarını düşünmek zorundayız. Ülkemizin içinde bulunduğu mevcut varlığıyla, bölünmez bir bütün olarak yaşamaya devam edecektir. Bu duygularla, milletimizin Cumhuriyet Bayramını kutluyor, cumhuriyetimizin kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ü, silah arkadaşlarını, şehitlerimizi rahmetle anıyor, Cumhuriyet Bayramımız Kutlu olsun diyor, sevgi ve saygılarımı sunuyorum.
Mürsel Adıgüzel
Eğitimci Yazar Şair