Hayatı dosdoğru, sağa sola yalpa yaparak değil adam gibi, layıkıyla yaşayıp verilen ömrü zarara uğratmadan tüketip gitmek varken, neden hep yalandan ve yanlıştan yana tavır alarak hem kendimize, hem ailemize hem de yaşadığımız yere ve ülkemize zarar veriyoruz bun anlamak mümkün değil!
Hâlbuki akıl sahibi her canlı yaptıklarının ve yaşadıklarının farkındadır ve farkında olmalıdır. Ama her ne hikmetse kendisine yapılanların ve bizzat kendisi tarafından yaptıklarının farkında değilmiş gibi hareket ederek hayatı kendince yaşamaya gayret etse dahi bu yanlışlıkların tümü kısa ömürlü tutum ve davranışlar olarak kendisine fazlasıyla dönmektedir.
Hayat bu ve benzeri olumsuzlukların sıkça yaşandığı acı ama bu ve benzeri olumsuz gerçeklerle doludur. Bu ve benzeri yanlışlıkları ve olumsuzlukların sonucunu görmek isteyenler kendilerini bu yanlış yoldan er geç alıkoyabilirler ama her nedense “üzüm üzüme baka baka kararır “misali idareci yapınca bu ülkeyi ve insanları ben mi kurtaracağım diyerek yalana ve yanlışa ara vermeden kaldığı yerden aksine dozajını alabildiğine artırarak devam etmektedir.
Sınırsız hiçbir şey var mı? Hayır, yoktur ve olamaz! Her şeyde bir sınır olduğu gibi hayatında bir başı, bir sonu bir yaşı ve sınırı var. İnancımız gereği Ölümsüz olan bir tek yaratan. Onun dışında kalan hangi yaratılmış bir canlı geldiği kalmış ve yaşamına sonsuza dek devam etmiş ve ediyor.
Ey yaratılmışların en mükemmeli olan akıl sahibi insan! Aklını başına al ve gideceğin yolu iyi belirle. Çünkü senin önünde ataların vardı hani nerede bu ataların. Önce doğup büyüdüğün ailene, sonra çevrene ve akrabalarına bak. Dün yanında ve çevrende kimler vardı. Bugün kimler kaldı.
Lütfen bu yaşadıklarını rüya olarak değil gerçek olarak algıla ki bariz hataya düşme. Bak ailene sen yine yalnızsın ve yalnız kalacaksın. Yani sana verilen ömür bir gün son bulacak.
O bir gün sana o kadar uzak değil, kaş ve göz aran kadar yakın olduğunu asla unutma! Yalanın yanlışın sonu yok. Yalandan ve yanlıştan kim abat olmuş şöyle başını kaldır ve etrafına iyi bak.
Sağın solun ve her yanın bu ve benzeri yalan ve yanlışların yaşanması sonucu mağdur olmuş insanlarla dolu. Bunları gör ve artık kendine gel. Çünkü gerçekten yalanın ve yanlışın sonu yok.
Yalanın, talanın ve yanlışın ömrü uzun muş gibi gözükse de öylesine kısa ki, ne olduğunu nasıl olup ta o şaşaalı hayattan bir anda ve beklenmedik bir şekilde bu mağdur duruma düştüğünü anlayamayacağın kadar kısa.
Ortalık bu yanlışları bile bile yapanlarla dolu. Her gün bir başkası ekleniyor bu ve benzeri yanlışları yapanların listesine ama yinede ibret alamıyoruz.
Haram helal ver Allah yiyemezsem al Allah demeyi bile bile sürdürüyoruz. Ama nereye kadar orası meçhul! Evet, saygıdeğer okurlar ve akıl sahibi bütün insanlar, sonunun nereye ve nasıl vardığı tecrübelerle sabit olup alenen bilindiği halde tüm bu yaşanan çirkinlikler kişisel çıkarlar ve hırslar yüzünden,
Doyumsuzluklar yüzünden değil mi?
Dünyadaki savaşlar; binlerce insanın öldüğü, binlercesinin geride kaldığı ve sonuç olarak nedeni ve niçini olmayan şiddet, nereye kadar!
Sonuç olarak diyorum ki. Bugün ülkede ve Ünye de hava gayet güzel artık ortalık yeşillendi Bahar geldi. Her taraf bir başka güzel. Gelin bu güzelliklerin farkında olarak yaşamlarımızı doğru bir şekilde sürdürmeye özen gösterelim.
Lütfen hayata ve insanlara sevgi ve saygı ile bakmaya birazcık özen gösterelim. Hayallerimizin, umutlarımızın peşinden doğru yolu seçerek gidelim. Ve şu iki günlük fani dünyayı ne kendimize ne ailemize, nede bütün insanlarımıza zehir etmeyelim diyor, saygılar sunuyorum.
Ahmet Yenin
Kimi abat etmiş ki!
