Okulun son günleriydi. Notların hemen tamamı idareye verilmişti. Yapraklar yeşilin tüm nüanslarıyla çiçeklerini açtırmış, meyveleri olgunlaştırıyordu. Birinci ders beden eğitimi ikinci ders ise coğrafyaydı.
Coğrafya öğretmeni; deprem ve heyelan ile kafayı bozmuştu. Not defterinin kapağının önüne “Deprem” arkasına “Heyelan” yazmıştı.
Sene başından sonuna kadar deprem ile heyelan bitmemişti. Deprem bitti dediğimizde tusinamiyi anlatmaya başlıyordu. Öyle heyecanla anlatıyordu ki, sanki birkaç defa dalgaların altında kalmıştı. Onun için adını “Tusi” takmıştık.
Tusinin vehimli olduğunu zaten bilmeyen de yoktu. Tusiye sınıf başkanı bir oyun hazırlamış, bizim de son gün haberimiz olmuştu. Kürsüsünün önünde oturan iki kız arkadaşa başkan yalvarmış ki, kürsünün altına yerleştireceğim kalın ve yuvarlak değneklerin kaymaması için kürsüyü ayaklarınızla tutacaksınız.
Sene sonuna kadar on kelime konuşmayan kız arkadaşı da oyuna dahil edince rollerin uygulaması kalmıştı. Tusi tüm ciddiyetiyle sınıfa girdi. Günaydın dedi. Kürsüye geçti. Yoklamayı yapıp defteri imzaladığında, kızlar ayaklarını kürsüden çekip hafiften iteceklerdi. Kürsü arkaya doğru sallanarak hareket edecekti.
Öğretmen kızın adını okudu. Kız kızardı. Aslında aklından geçip de az sonra olacaklar sanki yüzüne vurmuştu. İçinden yaptığım bağışlanmaz ama öğretmene güzel bir oyun demiştir. Sınıf başkanının kalbi hızlanmıştır. Fakat hiçbir şekilde kimseye bir şey söylenmeyecekti.
Öğretmene rol gereği sorular soruldu. Öğretmen sene sonu geldi akıllandınız dedi. Hep beraber güldük.
Ayın dünya ile olan hareketini dergide okuyan arkadaş öğretmen soruyu sormak üzere iken öğretmen kalkmaya başladığında kızların rolü çok güzel yaptığını, öğretmenin deprem diye ayağa fırlamasıyla anladık. Sınıf olarak biz de ayağa kalktık ama öğretmen koridoru geçmiş bahçede soluklanıyordu.
Sınıf başkanı değnekleri sakladı ve hep birlikte dışarı çıktık. Bahçede gezerek, deprem, heyelan ve ayın hareketleriyle tusunamiyi konuştuk.
Bir yıldan beri ilk defa coğrafyadan, olaylar hakkında bilgileri öğrendik. Coğrafya öğretmenine teşekkür ettik.
Sınıf başkanı, üçüncü ders zili çalmadan, “Bir teşekkür de” diyerek kendini işaret etti.





















