Kroluk yani kırsallık kültürü o kadar yayıldı ki, siyaset kültürünün yerine oturdu ve artık kroluk kültürü siyaset kültürü olarak kafalarda kaldı. Bu durum şuna benziyor, gecekondular o kadar sarar ki şehri, o gecekondu mahallelerini şehir zannedersiniz. Gecekondu mahallesinin sakinlerinin yol,su,elektrik,telefon, sağlık ocağı, kütüphane,okul vs çağdaş şehir hizmetlerinden faydalanmak isteyip de, şehir yaşamının yerine getirilmesi zorunlu sorumluluklardan kaçmaları gibi krosiyaset kültürü ürünü siyasetçilerin de makamlardan faydalanıp sorumluluktan kaçmalarını belirtmeliyim.
Krosiyaset yani kültürsüz kırsallık kültürüne bazıları KASABA SİYASETÇİSİ tabiriyle açıklayanlarda oldu. Kırsal kesim neden kültürsüzdür sorusu da akıllara takılabilir. Kırsal demek kır yani çorak verimsiz topraklar demektir. Aslında bu bir benzetmedir. Kültürlü insan verimli sulak tarlalara ve dalları meyvelerle dolu bahçelere benzer. Kültürlü insanların geçmişteki adı BİLGE dir. Bilgi kişilerin en belirgin özellikleri ise sorun çözen ve sorun yaratmayan kişilikler olmalarıdır. Ama gel gör ki, krosiyaset elemanları bırakın sorun çözmeyi daha sorunlara sorun ekliyorlar. Çünkü kültürsüzler, krolar, kırsallar, çoraklar, verimsizlerdir.
Siyaset nasıl uygulanır bizde, parti liderinin seçtiği adamlar seçimlerde halkça onaylanır. Buna da halk seçti denir. Bu yanlıştır. Halk vekilini seçmemiştir. Parti liderinin seçimini onaylamıştır. Peki diyeceksiniz ki, parti liderini kim seçiyor ? Halk seçmediğine göre onlar da karanlık dehlizlerde karanlık odaklarca seçiliyor demektir.
Bizde neden siyaset kültürü gelişmiyor derseniz bizde SİVİL TOPLUM KURULUŞLARI yani dernekler, vakıflar, kooperatifler,sendikalar laçkadır. Sivil toplum kuruluşları toplumca sahiplenilmiyor ve önemi bilinmiyor. Bu halka anlatılmıyor da. Bu sosyal örgütlerde tıpkı partiler gibi kral-köle ilişkisine dönüşüyor. İstismar ve köşe dönmecilik buralarda da hortluyor. Krosiyasetinde de diğer sosyal örgütlerde de işler hep yaz-boz tahtasına dönüşmüş halde yaşanıyor.
Krosiyasetçiler den ne zaman kurtuluruz derseniz şehirler köyleştirmekten ne zaman kurtulursa. Parası çok olanların değil bilge kişilerin siyasete girme cesaretini gösterdiklerinde ve her kurumdan, dernekten, oluşumda çürük elmaların ayıklanmaya başlandığında. Erzak torbası karşılığında oy satılmadığı zaman.
20 Nisan 2010 Salı
UĞUR ÖZALTIN


















Kırsallıkla kültürsüzlüğü eş görmeniz uygun olmamış.
Temel veriniz yanlış olunca yazının geneli hakkında bir söz söylemem mümkün değil.
Kıroluk başka şey kırsal kesimde doğmuş ya da yaşamış olmak başka bir şey.
Yazımın tamamını okumamışsınız hissine kapıldım her nedense
Kırsal alan Kıraç tarla vs anlamında bizim buradaki anlamı VERİMSİZ ALAN manasındadır.
Tarım yapılmayan, ağaçlık bahçelik olmayan kalitesiz toprak anlamında .
KRO da aslında KÜLTÜRSÜZ kişi demektir. Bir şeyden anlamayan, sosyal yaşamdan haberi olmayan, sanatsal yönü bulunmayan kültürsüz hödük tiplere KRO deniyor burada.
SİYASETİN KROLARI da ortada zaten. Geniş koltuk, şiş göbek başka bir meziyetleri olmayan ve devletin parasıyla bile çıktıkları gezilerde dış ülkelerde sex shoplardan çıkmayan kültürsüz hödükleri isim isim saymıyem burda :>
Kıroluğu daha ilk cümleden kırsaldan olmakla ilişkilendirmeniz gerisini anlamsızlaştırmış doğrusu.
Kıroluk genetikleşmiş bir kültür kodudur. Bunun şehirlisi köylüsü yoktur.
Dünyadan bihaber, ye iç s… yaşayan şehirli zengin bebeleri çok mu kültürlü.
Neyse, sanırım bu konuda hemfikir olamayacağız.
Bu konuda hemfikiriz aslında.
Bu yönden daha anlaşılır bir makalemi hazırlıyorum hemfikir olduğumuz anlaşılacaktır