“Ah be ben! Ah hayat!
Yinelenip duran soruların
Uçsuz bucaksız vefasızlar silsilesinin
Aptallarla dolu şehirlerin
Ortasında ne faydası var, ah ben, ah hayat!”
Walt Whitman
Destek Yayınları arasında yayımlandığını sıklıkla yapılan tanıtımından öğrendim. Suzan, Yelda ve Selcan hanımlarla iletişim kurduğum oldu. Cem Seymen’in kaleme aldığı “ Özgürlüğün Rengi Mavidir ” adlı yapıtı kargoyla bana ulaştı.
Yapıt; 8. baskı, 328 sayfalık nefis düzenlemeli ve özenli kapak görüntülü… Okuyup değerlendirmek amaçlı elimde… Arka kapak yazısını da içselleştirerek okudum:
“Zehirli egoların ülkesinde bu kitabı yazarken kafamda tek gaye vardı. İstedim ki okur yakın tarihin filtresiz gerçeklerini birinci ağızdan öğrenirken hepimizi silindir gibi ezip geçen sistemin aklı, zekâyı, yeteneği, beceriyi yok sayan vasatlığına kendi varlığıyla direnç geliştirmenin yollarını yine kendi içinde bulabilsin.
Abartılı hassasiyetlerin topraklarında var olmaya çalışırken ortalama hayatlara mahkûm bugünkü gençliğin yılgın neferisin. Gençsin ama gençliğini hissedemiyorsun. Umutlarını çalıyorlar, çaresizce seyrediyorsun. Düzen hepimize had bildiriyor çünkü.
“Sesini çıkarma, konuşma, hayal kurma, farklı düşünme, düşünüyorsan da kendine sakla!” diyor. Buna itirazım var benim.
Birey olmak zorundasın. Kimse seni kurtarmayacak. Kimse sana mahkûmiyetlerinin yalan olduğunu göstermeyecek. Uyanacaksın. Başka yolu yok.
Kimse özgürlüğün mavisini elimizden alamaz. Hiçbir güç, hiçbir kudret, hiçbir otorite insandan daha üstün değil. Yeter ki insan kendi gücünün farkına varabilsin.
Sizi özgürlüğe davet ediyorum bu kitapta. Özgürleşmeden mutlu olamayız çünkü. Ezene direnemeyiz. Kendi dünyana döneceksin arkadaş, kaybettiğin özgürlüğü bulup çıkaracaksın.
Motorları maviliklere süreceğin güne kendi emeğinle ulaşacaksın. Sorası umut…”
Okuma sonrası saptamalarım ve değerlendirme:
*–Yazar, yaşamın anlamını cesaret, direnç, özgürlük ve yaratıcı düşünce demetleriyle anlatıyor. Numarayla bölümlemesindeki şiir alıntıları, sürükleyicilik yönlendirmesi kazandırıyor.
*–Nazım’ın ikiliğiyle giriş yapıyor: “Yok öyle umutları yitirip karanlıklara savrulmak / Unutma, aynı gökyüzü altında bir direniştir yaşamak.”
*–Satırlarda içses yankılaması ile yaşadıklarında Türkiye’mizin öyküsüne yer veriyor. O yörede doğduğumdan kimi anlatımlar bana da empatik geliyor.
*–Şiirin şifasına sığındığını ve şiirin insan ruhunu sarsarak yücelttiğini söylüyor.
*–Ürgüp ilçesinde başlayan iç gözlem, anılar ve söyleşilerle kimi aktarmalar yapıtın çatısını görüntülüyor.
*–12 Eylül Askeri Darbesi sonrasında yapılan aramaya tanık olduğunu ve evlerinin ortasında yakılan kimi ders kitaplarının dumanını içi acıyarak izliyor!
*–Noktalama ve yazım kuralları oldukça başarılı ve yerli yerinde… Sadece (!) imi gereken yerlerde yeterince bulunmuyor.
*–Betimlemeler anlatımı canlılık katıyor. Ne ki çok eski, yabancı ve Türkçe sözcükler bir arada kullanılıyor.
**–Oldukça akılcı ve gerçekçi olan siyasal değerlendirmelerine katılıyorum.
*–Ana-baba eczacı, baba siyasetçi… Yaşayamadığımız, herkese nasip olmayan varsıl, elit ve sosyal bir ortamda yazarın yaşamı sürüyor.
*–Maçka İlkokulunda sınıf öğretmeninin olumsuz davranışı gözlerden kaçmıyor.
*–El sanatlarını ve tarihsel yapıtları irdeliyor. Kaldığı kentlerde ve yurtdışında müzeleri ve sanatsal mekânları ilgiyle izliyor.
*–Ürgüp’te turistlere yönelik pansiyon işletmeciliği, Ank. Bilkent Üni. öğrencilik günleri, İstanbul’da turizm işletmeciliği sonrası İngiltere ve Amerika yaşantısının içten gelen bir serüven ve özgürlük arayışına yönelik olduğu anlaşılıyor.
*–“ Özgürlüğün Rengi Mavidir ” kitabında başka neler işleniyor, değinelim:
*–Yapıtın 90. ve 91. sayfasında yaşadıkları çılgında özgürlük ve kimi olumsuzluklar anlatıyor!
*–Ülkenin içinde bulunduğu yapısal sorunlar aktarılıyor. Yazar, dik duruşundan ve başarılarından dolayı zarar gördüğünü belirtiyor!
*–Ülke tarımı, ekonomisi, Covit-19, köy enstitüleri, kenevir ve orman konuları ayrıntılı işleniyor. John Perkins–Bir Ekonomi Tetikçisi’nin İtirafları’nda ülkemizin mevcut durumu sergileniyor. (s.301)
*–Bir de ne mi işleniyor? Sayfa sayfa umut, sabır ve özveri…
***
Emeği geçenleri kutlayarak yine şiirimize dönüş yapalım ve yazımızı noktalayalım:
“Kimsenin mülkü olmayacak
Kimsenin denetimine görmeyecek kadar
Ya da bu dünyada egemen bir gücün
Hizmetçisi ya da aracısı olmayacak kadar
Yüce bir varlığım.”
Thoreau
*
