Bana bir günümü geri verin, yağmur sonrası ve güneş ışınlarıyla aydınlanmış olsun. Deniz sakin ve berrak, ufka yol görünsün. Ufukta sevinç ve neşe gülsün. Dağlardan sis kalkmış olsun. O anları doyasıya yaşamak ve bir gün de olsa mutlu olmak istiyorum.
O bir gün, eş ve dost sohbetlerinde bulunmak istiyorum. Yeşillikler arasında kalsam da herkese önce sağlık diliyorum.
Patikada koşmak, dallarda meyve toplamak ve düşen yaprakları sepete doldurmak. Çağlayan suyun çarptığı göle atlamak. Kara taşlar arasından denize ulaşmak ve parıldayan dalgaların altına girmek. Geri çekilip kumlar üzerinde uzanmak ve dalganın bittiği yerde, top oynamak istiyorum. Karanlık bastırdığında eve çıkmayı düşünüyorum. Ev de olsa içeriye girmek istemiyorum.
Bir günümü geri verin bana, denizde ve derede balık tutmayı düşünüyorum.
Kitabın satırları arasında yitmek, kaybolmak ve içimdeki duyguları satır başlarında sıralamayı arzu ediyorum.
Bir gün uzasın, dertler yok olsun ve ışıklar solmasın.
Şiir gibi, hecelerle düşünmek. Kelimeleri çok iyi kullanmayı ve yazmayı esas kabul ediyorum.
Hayatın bir bölümünü ve uygulamalarını satırlarda görmek istiyorum.
Dağ yolundan, sarı çiçek açmış yaylaya gitmek ve var git çiçeklerinin açmasıyla da karanlık olmadan, köye dönmek istiyorum.
Büyüklerimle ve öğretmenlerimle uzun uzun sohbet etmek, birlikte olmayı arzuluyorum. Herkesin düşünce ve duygularını almak ve yaşantılarından kesitleri hissetmek istiyorum.
Bir günde toprağı görmek, ağaçların gövdelerini okşamak istiyorum. Fındık ocaklarını tırmık misali, ayıklayan, parmakların çalışmasına tanık olmak ve acılarını hissetmek istiyorum.
Alın teri, göz nuru fındığın kooperatif önünde satılması anındaki kalp atışlarını duymak istiyorum.
Ekonomik problemleri dert etmeyen, büyüklerimin beslenme kültürünü aynen uygulamak istiyorum.
Bir günümü geri verin bana; öğrencilere diyeceklerim ve onlardan dinleyeceklerim var. İyi veya iyi olmayan yönde istek ve arzularına açığım. Duygularıyla ve beyinleriyle sözlerine katılacağım.
O bir gün geri gelmeyecek belki de.