Yazar Portal | Turkiye Interaktif Kose Yazarı Gazetesi
Cumartesi, Aralık 6, 2025
  • Giriş Yap
  • Ana Sayfa
  • Köşe Yazarları
  • Künye
  • Yayın İlkeleri
  • Yazar Müracaatı
  • Kurumsal
    • Misyon
    • Yayın Grubumuz
    • Logo
    • Reklam Tarifesi
  • Yazar Girişi
  • E-Posta
Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
  • Ana Sayfa
  • Köşe Yazarları
  • Künye
  • Yayın İlkeleri
  • Yazar Müracaatı
  • Kurumsal
    • Misyon
    • Yayın Grubumuz
    • Logo
    • Reklam Tarifesi
  • Yazar Girişi
  • E-Posta
Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
Yazar Portal | Turkiye Interaktif Kose Yazarı Gazetesi
Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
Anasayfa Yazarlar Şükran GÜNAY

Üzüm Gözlü Alfred

Şükran GÜNAY Yazar Şükran GÜNAY
13 Aralık 2020
Şükran GÜNAY
0
401
Paylaşma
5k
Görüntülenme
Facebook'ta PaylaşTwitter'da Paylaş

(Almanca İslam Dersleri verdiğim yıllardan bir anı.)

Pazartesi günleri derslerim başka bir okuldaydı. Önce tramvayla merkez istasyona kadar gider, oradan da yeraltı trenine (U-Bahn) binerdim. Beş dakika kadar bir yürüyüş sonunda okulda olurdum.

O kısacık yolu ne de çok severdim. Trenden inip yukarıya ana caddeye ve oradan da okul yoluna girince, başlardım içimden dualarımı okumaya. Arada bir tanıdıklar geçer önümden ve başımla gülümseyerek selâm verirdim. Solumda evler, sağımda yol boyunca sıralanmış çeşit çeşit ağaçlar. Yaban kestanesinden ıhlamur ağacına kadar… Gözlerimi gökyüzüne doğru çevirmek gelirdi hep içimden. Her birinin gövdelerinden yapraklarına doğru yol alır, dualarımı aralarından göklere gönderirdim.

Ekim ayının sonlarındayız. Hava soğumaya başladı. Hafiften esen rüzgâr, yol kenarlarındaki ağaçların elbiselerini alt üst etmeye başladı. Bizlerin saçı başı da az etkilenmiyor. Yine bir Pazartesi günü. Okula gitmek üzere durağa yaklaştım. Yaklaştıkça da burnuma sigara kokuları dolmaya başladı. Tiksintiyle uzaklaştım. Durağın başka tarafına doğru giderken, kimdir sabahın bu saatinde şu iğrenç sigarayı tüttüren diye de baktım göz ucuyla. Öğrenci. Sanırım 5. ya da 6. sınıfa gidiyor. Ah yavrum ah! diyerek içimden dertlendim. Anlamadı kesin. Ne bilirdi ki o an neler düşündüğümü. O henüz tazecik bir fidan ve gençliğe doğru adımlalanan ilk deli merdivenlerin başındaydı…

O da bana baktı göz ucuyla, sessiz ve bir şeyler sorarcasına. Rahatsız olduğumu düşünmüş olabilir mi acaba? Ya da neler düşünmüştü, içinden  neler demişti bana?!. Bilinmez. Ama ben, başına gelecek olası olumsuzlukları düşünüvermiştim bir çırpıda.

Boylu poslu, simsiyah saçlı, yakışıklı,

Yavrum gibi geldi,

Ne de güzel yaratmış Yaradan!

Bir kaç sene sonra, şu pis sigaranın onu ne hallere sokacağını bir bilse, ama gerçekten bir bilse,

İçer miydi şu zıkkımı sırılsıklam âşık gibi delicesine?

Görebilse aynalarda şimdiden;

Dökülmüş saçlarını, kırışmış yüzünü, sapsarı ve uçuk rengini,

Ve sabahları kahrolası öksürüklerle uyandığını,

Alır mıydı eline şu zıkkımın kökünü?

Dişlerini bir bir kaybettiği yılları,

Onların  bir bir dolgularla doldurulmaya başlandığını bir görebilse gönül gözüyle,

Hissetse tek tek onları da uğurladığını ve takma dişlere doğru uzandığını yaşamın,

İzleyebilse her çekişte bedenini ve ruhunu zehirlediğini kaçar mıydı ki dört nala şu  kahrolası zehirden?

Orta yaşlara gelince merdivenleri çıkarken soluk soluğa kaldığını ve zavallı göğsünün acıyla sıkıştığını iliklerinde fark edebilse,

Fırlatıp atar mıydı elindeki şu canavar pis sigarayı?!.

Çocuklarını büyütmüş, emekli olmaya ramak kalmışken; hastane odalarında kıvrandığını, Çocuklarının ve eşinin bile kısa ziyaretlerle yanına uğradığını,

Ölümün pençesinin ensesinde olduğunu bilerek,

Geriye dönüşün olmadığını şimdi kavrayabilse,

Çılgınlar gibi uzaklaşır mıydı nerde bir iz görse şu iğrenç takıntıdan?

Yaşama daha doyamadan; kara tabuta konduğunu,

Mezarlığın yoluna doğru omuzlarda taşındığını bir düşlese ne yapardı acaba?

Rahmetli ağabeyimin güzelliğini gördüm onda. Ağabeyimin yaşadıkları canlandı can evimde. Adını soramadığım bu öğrencinin bu yaşta sıgaraya sarılması beni etkilemiş, düşüncelere salmıştı. Bedenim durakta ruhum kâh İstanbul kâh Kuşadası’nda Adalızade Mezarlığı’ndaydı ki tramvay geldi. Kalabalık bir grup bekliyordu. Aynı yönde ilerleyen küçücük bir insan seli. Birbirimize dikkat ederek, sırayla bindik tramvaya. Biletimi bastım ve ilerledim. Yer yok! Tüm oturaklar dolmuş. Ayakta gitmekten başka çarem yoktu. Bakınırken, pencere kenarında oturan bir gence ilişti gözlerim. Belli, o da öğrenci. Selâmlaştık. Bakışları cana yakındı. Elinde bir defter, baktım Almanca dil defteri. Tam da onun yanıbaşında duruyordum. O da ara sıra bana bakmaya başladı. Yer vermek istedi. Teşekkür ettim. Ayakta kalmak istediğimi anladı. Aslında onun dersine çalışmasına devam etmesini isityordum.

Üst dudağının sol tarafında ince bir beni vardı. Henüz bıyıkları çıkmamış. Simsiyah beni, gür saçları, gözlerini süsleyen koyu kahve kaşları bana oğlumu anımsattı. İçimde bir burukluk  yüreğimi daralttı ve adeta burnumun direği sızladı. Sanki ciğerlerime balta vurulmuş sandım. Oğlum  bir yıllığına Amerika’ya öğrenci olarak gönderilmişti. Ana yüreği işte… Özlem ve hasret…

Dayanamadım, Türkçe  “Sınavın mı var?” dedim. Sınav kelimesini Almanca (Probe) olarak sorduğum için olacak, başını salladı, “Evet.” dercesine. Almanca’dan mı dedim. “Ben Türk değilim. Adım Alfred” dedi gülümseyerek. Gülüştük.

Kısa kısa sorular sordum. O da hep güleryüzle yanıtladı. Irak Süryanilerindenmiş.Ortaokul (Realschule), 8. sınıf öğrencisiymiş.

-Almanca’dan sıkıntın var mı?

– Hayır, yok.

– Ne güzel!

– Burada mı doğdun?

– Hayır.

– Kaç yıldır buradasın?

-Sekiz.

– Zamanını aldım, çalışmana devam et.

– Yok almadınız. İyice çalıştım. Sadece bir göz atıyordum.

O ara merkez istasyona yaklaşmıştık. İnmeye hazırlandım. Yüreğim kıpırdadı, beynim zihnime bir şeyler fısıldadı; eğildim, kulağına;

– Biliyor musun, çok hoşuma gittin. Zamanını boşa harcamıyorsun. Değerlendiriyorsun. Yolculuk esnasında okuman, bilgilerini pekiştirmen; senin geleceğinin parlak olduğunu gösteriyor. İnanıyorum ki, çok iyi yerlerde olacaksın. Kendine ve insanlığa faydalı bir insan olmanı diliyorum. Haydi hoşçakal!

Gözleri ışıl ışıldı. Gelecekten umutları olduğu belliydi. İyi bir hafta diledik birbirimize. Tramvaydan inerken; “Size diyeceklerim var!” der  gibiydi bakışları…

Kim bilir o tertemiz çocuk yüreğinde neler saklıyordu?

 

Şükran GÜNAY’dan

Şükranca

 

 

 

Paylaş
Etiketler: almanca İslam dersleribiletEkim ayıtramvaytren
Önceki Yazı

Gerçek Bir Yıldız: Dalida

Sonraki Yazı

Teknik Düşünceler 21- Topal

Şükran GÜNAY

Şükran GÜNAY

İlişkili Yazılar

Sonbaharda Aşk
Doğa-Çevre

Sonbaharda Aşk

12 Kasım 2025
5k
Her Kasımda Hallerim
Anma

Her Kasımda Hallerim

10 Kasım 2025
5k
Dün-Şimdi-Yarın
Edebiyat

Dün-Şimdi-Yarın

07 Kasım 2025
5k
Sonbaharda Hallerim
Doğa-Çevre

Sonbaharda Hallerim

20 Eylül 2025
5k
Sonraki Yazı

Teknik Düşünceler 21- Topal

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

  • Trendler
  • Yorumlar
  • En son
Aşık Veysel ve Kara Toprak Türküsü Hikayesi

Aşık Veysel ve Kara Toprak Türküsü Hikayesi

22 Mart 2019
Ayak Tabanına Veya Göğüse Vicks Sürmenin Faydası Yok

Ayak Tabanına Veya Göğüse Vicks Sürmenin Faydası Yok

24 Ocak 2016

Yok Saymak

28 Mart 2020

Yıldızname Baktırmak Günah mı…Günah…

09 Haziran 2022

Keltepen’in Taşları /Şu Akkuşun Gürgenleri

18 Nisan 2020
Göyçe Zengezur Türk Cumhuriyeti

Göyçe Zengezur Türk Cumhuriyeti

21 Eylül 2022

Tüketicilerin Süt Tozu Dilekçeleri!

97

Fethullah Gülen’e 19 Soru

72

Ayasofya Açılsın Zincirler Kırılsın

70

İslâm Dışı Bir Uygulama: Çocuk Sünneti…

45

Gıda Mühendislerinin Petek Ataman’a Çağrısı

40

Şarkı Sözü Alan Var mı?

39
Bebeğim

Bebeğim

06 Aralık 2025
Güvenlik Görevlisi

Güvenlik Görevlisi

06 Aralık 2025
Aklımda Bir Ses Var

Aklımda Bir Ses Var

06 Aralık 2025
Türkiye’nin Ortak Geleceği: Birlik, Kimlik ve Toplumsal Dayanıklılık Üzerine Kapsamlı Bir Düşünüş

Türkiye’nin Ortak Geleceği: Birlik, Kimlik ve Toplumsal Dayanıklılık Üzerine Kapsamlı Bir Düşünüş

05 Aralık 2025
Nasıl Bir Toplum Olduk. Birinin Ak Dediğine Diğeri Kara Diyor

Nasıl Bir Toplum Olduk. Birinin Ak Dediğine Diğeri Kara Diyor

05 Aralık 2025
Ve Bilirsin

Ve Bilirsin

05 Aralık 2025

Köşe Yazarları

Türkiye Deprem Haritası

 

Ayın Sözü

Lütfen Duyarlı Olalım!

de, da vb. bağlaçlar ayrı yazılır.

Cümle bitişinde noktalama yapılır. Boşluk bırakılır, yeni cümleye büyük harfle başlanır.

Dilimiz kadar, edebiyatımıza da özen gösterelim.

Arşiv

Sosyal Medya’da Biz

  • Facebook
  • İnstagram
  • Twitter

Entelektüel Künyemiz!

Online Bilgi İletişim, Sanat ve Medya Hizmetleri, (ICAM | Information, Communication, Art and Media Network) Bilgiağı Yayın Grubu bileşeni YAZAR PORTAL, her gün yenilenen güncel yayınıyla birbirinden değerli köşe yazarlarının özgün makalelerini Türk ve dünya kültür mirasına sunmaktan gurur duyar.

Yazar Portal, günlük, çevrimiçi (interaktif) Köşe Yazarı Gazetesi, basın meslek ilkelerini ve genel yayın etik ilkelerini kabul eder.

Yayın Kurulu

Kent Akademisi Dergisi

Kent Akademisi | Kent Kültürü ve Yönetimi Dergisi
Urban Academy | Journal of Urban Culture and Management

Ayın Kitabı

Yazarlarımızdan, Nevin KILIÇ’ın,

Katilini Doğuran Aşklar söz akıntısını öz akıntısı haliyle şiire yansıtan güzel bir eser. Yazarımızı eserinden dolayı kutluyoruz.

Gazetemiz TİGAD Üyesidir

YAZAR PORTAL

JENAS

Journal of Environmental and Natural Search

Yayın Referans Lisansı

Creative Commons License
This work is licensed under a Creative Commons Attribution-NonCommercial-NoDerivatives 4.0 International License.

Bilim & Teknoloji

Eğitim & Kültür

Genel Eğitim

Kişisel Gelişim

Çocuk Gelişimi

Anı & Günce

Spor

Kitap İncelemesi

Film & Sinema Eleştirisi

Gezi Yazısı

Öykü Tefrikaları

Roman Tefrikaları

Röportaj

Medya

Edebiyat & Sanat

Sağlık & Beslenme

Ekonomi & Finans

Siyaset & Politika

Genç Kalemler

Magazin

Şiir

Künye

Köşe Yazarları

Yazar Müracatı

Yazar Girişi

Yazar Olma Dilekçesi

Yayın İlkeleri

Yayın Grubumuz

Misyon

Logo

Reklam Tarifesi

Gizlilik Politikası

İletişim

E-Posta

Üye Ol

BİLGİ, İLETİŞİM, SANAT ve MEDYA HİZMETLERİ YAYIN GRUBU

 INFORMATION, COMMUNICATION, ART and MEDIA PUBLISHING GROUP

© ICAM Publishing

Gazetemiz www.yazarportal.com, (Yazarportal) basın meslek ilkelerine uymaya söz vermiştir.
Yazıların tüm hukuksal hakları yazarlarına aittir. Yazarlarımızın izni olmaksızın, yazılar, hiç bir yerde kaynak gösterilmeksizin kısmen veya tamamen alıntı yapılamaz.

Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
  • Ana Sayfa
  • Köşe Yazarları
  • Künye
  • Yayın İlkeleri
  • Yazar Müracaatı
  • Kurumsal
    • Misyon
    • Yayın Grubumuz
    • Logo
    • Reklam Tarifesi
  • Yazar Girişi
  • E-Posta

© 2008 - 2021 Yazar Portal | Türkiye Interaktif Köşe Yazarı Gazetesi

Yeniden Hoşgeldin

Aşağıdan hesabınıza giriş yapın

Şifrenimi unuttun?

Parolanızı alın

Şifrenizi sıfırlamak için lütfen kullanıcı adınızı veya e-posta adresinizi girin.

Giriş yap