Etrafımızda bulunan her çeşit kokuyu, koku hafızamıza göre tanırız. Kokular, kendileri ile bağlantılı olarak geçmişte yaşanan bazı olayları, tanışılan kişileri, görülen yerleri hatırlatabilir.
Bazılarına iddialı gelse de gerçekte kokular insan hayatına yön verebilme gücüne sahiptir denilebilir ve hafıza ile sıkı ilişki içindedir. Bu durum “koku hafızası” olarak tanımlanır.
Yıllar önce bir film izlemiştim, adı: ”Koku”. 17.yy.’da Paris’te yaşayan filmin başkarakteri, her türlü kokuya karşı sıra dışı algıları olan biriydi. Ancak koku alma duyusu yüksek olsa da diğer duyuları bunun aksiydi, gelişmemişti. Bir gün kendisine ait bir ten kokusunun olmadığını fark etti ve bu duruma çözüm bulmak için kendi kokusunu kendisi üretmeye karar verdi ve filme konu olan trajedi örgüsü böylece başlamış oldu. Patrick Süskind’in romanından beyazperdeye uyarlanan film, kokunun insan hayatı içinde ne kadar önemli bir yere sahip olduğunu göstermektedir.
Şimdi de bir kitap okudu, adı: “Şehir Kokusu”. Mehmet Mazak yazmış.
Kitabında; portakal çiçeği kokusunun Adana, limon çiçeğinin Mersin, defne ve zahterin Hatay, taş kokusunun Mardin, gül kokusunun Isparta, mesir macununun Manisa, öğrenci kokusunun Eskişehir ve medeniyet kokusunun İstanbul’u anlattığını söylemektedir.(syf:15)
Bu satırları okuyunca düşündüm de ne kadar doğru yazmış. Gezdiğim şehirler değilse de bazı kokular geçmişte bulunduğum mekânları hatırlatıyor bana. Örneğin; limon kolonyası kokusu çocukluğumdaki hastaneleri, yosun kokusu deniz korkumu, mum kokusu mütevazi doğum günlerimi, kına kokusu eski düğünleri, naftalin kokusu ise ananemin evini hatırlatıyor bana.






















“Şehir Kokusu” ve “koku” deyince, “Kadın kokusu” filmi geldi aklıma. Kadın Kokusu (Scent of a Woman), Al Pacino’nun en iyi erkek oyuncu Oscar’ını kazandığı 1992 yapımı filmdir. Al Pacino bu filmde emekli olmuş kör bir subayı kendi dünyasından izleyicilere sunmaktadır. // Bu film, Dino Risi’nin yönettiği 1974 yapımı İtalyan “Profumo di Donna”nın yeniden çekimidir.
“Her zaman doğru yolu biliyordum ama asla seçemedim.” “Bakmaktan vazgeçtiğimiz gün ölürüz.”
Bu iki replik “Kadın Kokusu” isimli filmden. Etkiliyici bir film. Izlenesi…
Ve evet haklısınız Mustafa Bey, yazı filmi anımsatıyor gerçekten.
Koku çok önemli bir hafıza alanı. Kodluyoruz kokuları zihnimize… Örneğin bir çok kişiye mum kokusu doğum günlerini çağrıştırır. Naftalin ise çeyiz sandıklarını…