Atalarımız kül ve küllü suyu sık kullanırlarmış. Günümüzde her şey kimyasal maddelerle elde ediliyor. Doğaya geri dönme zamanı. Ata mutfağımızın kimya laboratuvarına toparlandık dönüyoruz.
Anadolu’da eskiden hamur işlerinde karbonat yerine kül suyu kullanılırmış.
Örneğin kalburabastı, hanım göbeği tatlısı için önce zeytinyağı tepsiye dökülüp üzerine mangal kömürünün küllerinden birazcık ekler iyice karıştırılıp bekletilir. Karışım süt gibi bembeyaz olunca diğer malzemeleri bunun içine karıştırarak hamur yapılır, mayalanacak hamur kül suyu ile mayalanırmış.
Cam bardakları da çok güzel parlatıyor
Kül ile temizlik yapılırdı. Annem, tencere ve tavada biriken yağ katmanlarını tel yerine kül ile temizlerdi. Lavabo,mermer,taş yüzeylerde tel yerine yada biriken yağ katmanlarını ovalayarak temizlerdi. Çünkü Küllü suyun potasyumu fazladır. Dişler bile fırçalanırmış. Dokunduğu her şeyi pırıl pırıl yapan doğal kül ve kül suyunu uygulamak zor olmadı.
Küllü su nasıl yapılır?
Küllü su yapmak zor değil. Nereden, nasıl bulacağım kaygısına düşmeden en yakın en yakın odun ateşinde ekmek yapan fırından kül alın. Çünkü bu küller atık olarak çöpe gidiyor ve doğaya dönüyor. Yapacağınız tek eylem yarım kova külün üstüne su ilave edin ve karıştırın.
Külün içindeki hafif malzemeler su yüzeyine çıkar. Bunları tel süzgeçten geçirip saksınızın dibine bırakın.
Bir gün önceden karıştırılan karışım sabaha kadar durulur. Kül aşağıya çöker, su ise artık potasyum hidroksitli bir şekilde üstte kalır. İşte bunun adı doğal kostik yani kül suyudur.
İhtiyacım kadar suyu kullanıp, kalanını bir şişeye aktarıyorum. Geri kalan karışımı karıştırıyorum çünkü her karıştırmada külün içindeki potasyum suya karışıp daha güçlü olmasını sağlıyor.
Haftada bir ekmek fırınına uğrayıp kül alıyorum. Sadece odun külü olması gerekiyor.
Eskiden saç bakım kremleri, şampuan olmadığından saçlar odun külüne su eklenerek elde edilen sıvı ile yıkanır, yumuşacık ve daha parlak olurmuş.
Kül suyunu; çamaşır, bulaşık, genel temizlik ve kişisel temizlikte kullanan icat çıkaran ataya teşekkürler.
Sevgili Nezahat hanım: Küllü Su yazınızı yine içselleştirerek okudum beni yine çocukluk yıllarıma götürdünüz!
Rahmetli Annem Küllü Suyu çok kullanırdı evet börek, yoğurt tatlısı, çörek vs ve bakır kaplarda, çamaşırlarda kullanırdı.
Börek, yoğurt tatlısı, çörekte çok leziz olurdu çamaşırlarda hem kar gibi beyaz ve kadife yumşaklığında olurdu!
Nezahat hanım kaleminize ve yüreğinize sağlık sevgiyle kalın senlikler dilerim
Emine hanım,
evet bu bilgiler tüm Anadolu’da uygulanırmış.
Bazen çocukluk yıllarına gitmek iyidir.
Geçmiş ve gelecek arasında köprü oluşturuyoruz.
Teşekkür ederim