Uzun, ince bir yolda, bir garip yolcuyum. Bir garip yolcu yürür kaderin sürüklediği yere. O yer ki, çiçekler arasında yalnız.
Yalnızsın uzun, ince bir yolda.
Bir garip yolcu ki, yolun ilk ve son adımlarını bilmeden atıyor. Adım adım gidiyor hayatın bilinmezine neşeyle ve umut dolu. Neşe doluyor bu yolda, acı ve tatlı anılarla.
Acı ve tatlı yaşantında ince bir yolda geçireceksin ömür denilen süreyi. İz peşinde, hayatın acı ve tatlı yönlerini. Bu yönlerde engelleri aşmalısın. Aşmalısın, güçlü de olsa engelleri.
Engelleri aşmalısın uzun ve çıkmaz sanılan yolda ilerlemelisin, moralini bozmadan. Önemli gördüğün engelleri Allah’ın sana verdiği akıllan aşmalısın. İnce yolda haysiyetli ve bilinçli olmalısın.
Aklını kullan ve yürü yolunda çekinme neşeni bozma sevincini belirt.
Görme el alemi ve yaptıklarını, geçersiz kıl cehaleti, bilinmeyeni. Kafa yorma söylentilere, moral bozma yolundan sapma. Yoluna gir ve yürü. Yürüsün garip yolcu, yürüsün uzun ince ve doğru yolda.
Hayat yolunda garipsin.
Garip yolcu, engebeleri aştı ve zor olsa da çiçekler arasına vardı. Çiçekler arasında bir garip yolcu. Çiçekler arasında iyiye ulaşmak için, en iyi olmak için.
Bir garip yolcu, dürüst ve ahlâklı olmayı kendine şiar edinerek yürüyor. Hayal aleminde serap görse de yürüyor. Renkli sayfalar açılıyor önüne. Gece gündüz yürüyor. Hayatın gerçeklerini görerek yürüyor. Görüyor uzun ince bir yolda garibi. Garibin boğuştuğu engelleri. Bu engeller serap olsa da.
İyi ve kötüler seninle sosyal hayatın bir noktasında aynı anda çıkar karşına. Çıkarı için çıkar karşına. İnce uzun yolun devamında. Hayallerinde moral bulursun iyiye doğru. Yollar doğru gelir sana kaderin çilesi bilirsin. Çile alın yazıdır, kaderdir.
Alın yazında bir garip yolcusun.
Hasan TANRIVERDİ






















