Dükkanını açarken bismillahla aç… Evden çıkarken bismillahla çık… Sığın Allah’a…
Bir anım var “Bismillahla “ilgili. İstanbul’da Beşiktaş’ta bir belediye otobüsüne biniyorum”Bismillah “dedim en az on kişi sert bir bakış attı bana. Oysa çok sesli de söylememiştim. O gün bu gündür. İçimden çekerim “Besmeleyi… Sofraya da otursam.
Allah’a sığınanlarla, kaçanlar arasında kavga var. Biri malı enesi için sahipleniyor diğeri malı sahibi için sahipleniyor. Her işleri zıt birinin hizmeti zulme diğerin ki rahmete… “Peygamberimiz ve ümmeti aleme rahmet için gönderildi görev belli…” Bir makamı ele geçirse ilahlık ilanı yapıyor. Herkese köle muamelesi yapıyor. Diğeri kardeş muamelesi yapıyor. İkisi bir değil. Biri güney kutbu biri kuzey kutbu… Kavga kaçınılmaz…
Keşke besmeleyle sofraya oturanlar… Helal sofrada otursa… Binbir yalanla kazanıyor tüccar sa parayı. Yalan söylemese alıcı bulunmuyor… İnsan yalan söyleyeni, hile yapanı seçiyor çünkü onun da parası haram…
Sadece namaz miraç değil. Maldan Allah’a kaç miraç olur… Mal kazanmak ibadet, makam kazanmak ibadet… Ölmek ibadet… Olur. Malla ilgili imtihanı veren olanlardan kıl ya Rabbi bizi…
Allah’a yaklaşmak miraçtır. Allah’a yaklaşmak için yere secde yapsan ibadet oluyor.Değilse kölelik …Mala köle olma makama köle olma, cana köle olma… Besmeleyle kazandığın o mal için diyorsun ki sen benim değilsin… Sen Allah’ın sın.Ver o zaman zekatını.Kuru besmele seni kölelikten kurtarmaz. Karunluktan kurtarmaz. Firavunluk’tan kurtarmaz. Besmeleyle oturduğun makama diyorsun ki, sen benim değilsin… Allah’ın sın….
Bir Ağacın İki Dalıyız
Ademin iki oğlu
Bir ağacın iki dalıyız
Sen – Ben olduk
Ah
Sen – Ben olduk
Ademin iki oğlu
Sen – ben olduk
Bir ağacın iki dalı
Sen – ben olduk
Bir damla su gibiyim ben
Ben kalmaz bende engin denizlerde…
Bir kıvılcım gibisin sen
Ormanı kül etme
İnadı ve huyu sende…
Senin elinde diken
Gül benim elimde…
Ve senin elinde taş
Adın ise Kabil
Ademin iki oğlu
Ah
Sen – Ben olduk
Taş olmamalıydı elinde
Gül var elimde
Zikir var dilimde
Tuba meyvesi dalımda
Güneş yolumda