Bir zamanlar Yemen’den gelen
, adına türküler yakılan kahve; Türkiye’ye 16. Yüzyılda gelmiş. Ekonomik değeri çok yüksek. 7-8 metre boyunda ağaç ve meyve çekirdeklerinin kavrulup öğütülmesi ile elde edilen kahvenin fincanlarımıza yolculuğu ilginç. Çiçekleri beyaz ve hoş kokulu, meyveleri kırmızı renkli bir bitkidir. Her meyvede ikişer çekirdek bulunur. Bu çekirdeklerin içinde, bildiğimiz kahve taneleri olan bitkinin tohumları vardır. Etken maddesi kafeindir.
Kahve bolca antioksidan içerir ve bu antioksidanlar vücutta serbest radikaller adı verilen maddeler ile savaşırlar. Bu özellikleriyle hücrelerin anormalleşme ve sonuç olarak tümör oluşturma risklerini azalttıkları gibi, hücre yıkımını da azalttıkları için, daha sağlıklı ve yaşlılık etkilerinin minimum olduğu bir hayat yaşama şansını yükseltirler.
Kahve, kökboyasıgiller familyasının Coffea cinsinde yer alan bir ağaç ve bu ağacın tozun su ya da süt ile karıştırılmasıyla yapılan içecektir.
Anayurdu doğu Afrika olmakla beraber bugün Asya ve Amerika’nın tropikal bölgelerinde geniş ölçüde kültürü yapılmaktadır.
Yalnızlığı paylasan dost…
Bazı insanların yaşama sebebi, yaşama amacıdır. Şekersiz çok daha güzel olduğunu fark ettim. Kahvenin yeni insanlarla tanışırken veya yeni bir yerdeyken içildiğinde insana güven duygusu verdiğini duyduğum günden beri ilk bulunduğum mekânda kahve içmeye özen gösteriyorum. Sabahların en güzel anı kahve kokusu ve gökyüzü. Günlük alınması tavsiye edilen bir fincan kahve, B2 vitamininin %11, B5 vitamininin %6, manganez ve potasyumun %3, niyasin ve magnezyumun %2’sini karşılar.
Kafeinin aslında kristal olduğunu biliyor muydunuz? Kafeine mikroskopla bakıldığında çok fazla enerji veren kristalize bir yapısı vardır.
En çok kullanılan kahve çekirdeği Robusta ve Arabica’dır. Dolgun gövdeli ve güçlü aromalı Robusta çekirdeği, narin yapılı ve dengeli aromalı Arabica çekirdeğinden oldukça farklıdır. Arabica kahve çekirdeği dengeli aroması ve düşük kafein içerdiği için oldukça değerlidir.
Birçok araştırmanın verdiği sonuca bakıldığında kahve içen bireylerin yüzde 65’i içmeyenlere göre Alzheimer ve bunamaya daha az yakalanmaktadırlar. 20. yüzyıl modernist şiirinin en başarılı şairi “Hayatımı kahve kaşıklarıyla ölçüyorum. “diyen t.s. Eliot bu cümleyi kim bilir hangi duygu ile söyledi?
Dünyadaki en pahalı kahve
Kahve çekirdeklerini tüketen fillerin dışkısından elde edilen bir kahvedir. Tayland’da koruma alanındaki fillere kahve taneleri yediriliyor. Kahve çekirdekleri, 15 ile 70 saat içinde sindirilir. Fillerin midesindeki diğer çeşitli maddeler bu ürüne özgü tatlar verir. Kahve taneleri sindirilip vücuttan atılınca fil dışkıları toplanıyor, kahve taneleri ayıklanıyor, temizleniyor ve kahve tozu haline getiriliyor. Tadı, filin kahve proteinlerini yakan mide asidinden etkilenir. Bir fincanına 50$ fiyat biçiliyor. Fil dışkısından kahve imali zor bir işlem olduğu için piyasada bu kahveden sadece 50 kilo kadar var. Black Ivory marka kahvenin kilosu 1.100 dolar.
Luwak Coffee
Endonezya’da üretilen bu kahvenin üretim şekli diğer kahvelerden biraz farklı. Misk kedisi kahve meyvelerini yedikten sonra çekirdeklerini midesinde fermente eder ve daha sonra dışkı olarak bırakır. Uzun bir işlenme sürecinden sonra sevenlerine servis edilir. Bu kahvenin yıllık toplam üretimi sadece 380 kilogramdır. İçiminin rahatlığı ve doğada az bulunması sebebiyle kilosu 580 dolar olarak belirlenmiştir.
Geyik ve yarasa türünün dışkısından da kahve imal ediliyor.
100 g olarak besin değerlerine bakıldığında Kalori (kcal) 0/Toplam yağ 0 g/ Doymuş Yağ 0 /Çoklu Doymamış Yağ 0 g/Tekli Doymamış Yağ 0 g / Kolesterol 0 mg / Sodyum 2 mg / Potasyum 49 mg/ Kafein 40 mg/Karbonhidrat 0 g/ Kalsiyum 2 mg/ Magnezyum3 mg/ Şeker 0 g…
Yorgunluğu hüznü hafifletirken, huzuru ve umudu getiren içecek. Haydi, o zaman bir fincan kahve yapalım!
Kaynak: https://coffeemag.com.tr/en-pahali-kahve/
