Yazar Portal | Turkiye Interaktif Kose Yazarı Gazetesi
Cuma, Aralık 5, 2025
  • Giriş Yap
  • Ana Sayfa
  • Köşe Yazarları
  • Künye
  • Yayın İlkeleri
  • Yazar Müracaatı
  • Kurumsal
    • Misyon
    • Yayın Grubumuz
    • Logo
    • Reklam Tarifesi
  • Yazar Girişi
  • E-Posta
Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
  • Ana Sayfa
  • Köşe Yazarları
  • Künye
  • Yayın İlkeleri
  • Yazar Müracaatı
  • Kurumsal
    • Misyon
    • Yayın Grubumuz
    • Logo
    • Reklam Tarifesi
  • Yazar Girişi
  • E-Posta
Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
Yazar Portal | Turkiye Interaktif Kose Yazarı Gazetesi
Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
Anasayfa Yazarlar Hasan TANRIVERDİ

Kapı Tokmağı

Hasan TANRIVERDİ Yazar Hasan TANRIVERDİ
01 Mart 2019
Hasan TANRIVERDİ
1
401
Paylaşma
5k
Görüntülenme
Facebook'ta PaylaşTwitter'da Paylaş

Karataş evimizin kapısı asırlıktı. Kapı dut tahtası üzerine saç kaplamaydı. Saç levhalar da geometrik şekillerle desteklenmişti. Kapının aynı güzellikte tokmağı vardı. Tokmak ana gövdeye monte edilmiş olduğu için, yıllara meydan okuyordu. Tokmağın kapıya vurulması durumunda çıkarttığı ses nerede ise deniz kenarından duyulurdu. Onun için tokmağın gür sesini bilen ona dokunmuyordu.

Kapının tokmağı işlev görmüşse yabancı birinin geldiğini anlıyorduk. O gün mahallede top koştururken tokmağın gürlemesiyle irkildik ve hemen eve koştuk. Annem kapıyı açmış, gelen adama sarılmış ağlıyorlardı.

Annemin gözleri yaşlı olduğu hâlde, “Ağabeyiniz” dedi. Kardeşimle aynı anda “Başka ağabeyimiz” dedik. Sarıldık ve biz de ağladık.

Başka ağabeyimiz yıl içinde çok gündeme geliyordu. Nerede çalıştığının neler yaptığını bilmiyorduk. Bilmiş olsak da onu geri getirmek adına elimizden bir şey gelmezdi. Babam; “Ne yaptıysak olmadı.” Diyordu.

Başka ağabeyimizi tanımış olduk. Bize “Kardeş” diyerek sarılıp göz yaşı dökmesi çok içtendi. Böyle duygusal bir insanın ailesini görmeden yaşantısını sürdürmesi yadırgadık. Yaşadıklarını anlatırken, sesi kesiliyor, ağlıyordu. Bahçeden toz toprak içerisinde gelen babamın “Oğlum” diyerek sarılmasına hep birlikte ağladık.

Ailenin yerini kimse tutamaz. Ana, baba ve kardeşin değerini anlamak gerekir. Bu değerlerin özlemiyle günlerim çok sıkıntılı geçti. Sahipsiz olmak, bir yuvanın kapısını açmamak, evin kokusunu hissetmemek çok acı. Acı dolu günler bir şekilde geçiyordu. İş yerimiz sabit değildi. Yılın on iki ayında “Balık” dalgalar arasında ise biz de oradayız. Koyun çobanı misali. Keyfi hareket edemiyorsun, akşamın sabahın belli olmuyor. Dalgaların üstesinden gelmek zor fakat gerekli. Balık tutmak eğlenceli bir iş değildir. Belirli bir semti olmaz. Denizde, barajda ve bazen de ırmaktasın. Balık nerede ise sen de oradasın. Ekmeğini kazanmak ciddiyet ister.

Annemin sıhhatin nasıl? Sorusuna, sağlığım iyi, çünkü besin kaynağımız balık. Bu şartlarda yine de düzenli bir yaşantımızın olmasına özen gösteriyoruz. Çünkü ağların dalgalarla boğuşması güç istiyor. Avına göre ağımızı ve yeminimizi ayarlıyoruz. Karışanımız olmaz. Kendi başımızın kendi aptalıyız. Özellikle gece avlanmasında bazı terslikler olmuyor değil. Dikkatli olmak zorundayız. İşimizi hafife almayız. Deniz disiplin ister. En küçük gevşeklik dengeyi bozar. Karadeniz’in gün görmez sularında av yapıyoruz. Çoğu zaman açık sularda avlanırız, kıyılarda kalmayız. Balık tutmakla işimiz bitmiyor. Balıkları ayrı ayrı kasalara alırız. Havyarlılarını temizler, tenekelere tuzlarız. Satışa ondan sonra sunarız.

Deniz bilene uysal, bilmeyene, ise canavardır. Işığı zindana sokamadığın gibi denizi de kontrolüne alamazsın. Onun doğasına sen uyacaksın.

Annemin, “Bu taraflara hiç mi gelmedin?” sorusuna. “Trabzon limanında hamsi boşalttık ve kalmadan döndük.” Diye cevap verdi. Babamın da “Bir veya iki aylığına gelemedin mi?” sorusuna da iş gereği bırakmıyorlar. Birlikte çalışabileceğimiz kişiye rastlamadık.” Dedi.

Açıkta dalgalarla boğuşurken de olta atıyoruz. Yakaladığımız değerli balıkları genelde büyük elçiliklere gönderiyoruz. “Balıkçının motoru kenara dolu yanaşır.” Kuralına uyarız. Bazen bir hafta denizde kaldığımız olur. Deniz de gökyüzü gibi ucu bucağı yoktur. Böyle bir deryada balığın nerede olduğunu bilmek mümkün değildir. “Rastgele” dileğiyle açılırsın, yabancı karasularında soluk aldığını onların güvenlik güçlerine yakalanınca anlarsın.

Başka ağabeyimiz anlattıkça gururlanıyorduk. Yabancı sularda bile avlanıyordu. Hoşumuza gitmişti sözleri. Onunla olmayı, olta atmayı çok isterdik.

Siyah, gür saçları, uzun boyu, kuvvetli kaslarıyla güçlü fiziğe sahipti. Konuşmalarında korkusuzdu, sanki denizler onundu. Kardeşime “Ne çok biliyor.” Dedim. Annem, “İneklerin yem kazanını taşımasına yardım edin.” Dedi. Başka ağabeyimiz tek başına kazanı mereğe götürdü. Ağzımız açık kaldı. Sanki dalgalara karşı küreğe asılıyordu.

Akşamüzeri, yakan top oyunumuza katıldı. Bizimle koştu, heyecanlandı, yandı. “Aile sıcaklığı başka, bu sıcaklığı hiçbir yerde bulamazsınız.” Dedi. Bu arada annem bize seslendi.

“Yemek hazır.” Dedi. Kuzinenin sıcaklığında yemeğimizi yerken başka ağabeyimiz ağladı, hepimiz ağladık. “Çocukluğumun yemekleri” dedi ağabeyim. Sanki sevgi atmosferine tutulmuş gibiydi. Denizle kara arasında gidip geliyordu. Acele ediyor, önünden yemek gidecekmiş gibi davranıyordu. Güçlü yapısının altında yorgun bir kalbi vardı. Bu kalp belli ki kimseye zarar vermemiş fakat özlem içerisindeydi. Her kaşıkta hepimizi gözden geçiriyordu. “Kuzineden çıkmış patates ve ekmek bir harika dedi. Her lokmada anne kokusunu alıyorum.” dediğinde, babamın gözleri sulandı, sofradan kalktı ve gitti.

Ailenin duygusallığına hak veriyordu. Kaçmasının çocukluk olduğunu fakat affedilecek yanının olmadığını söyledi. Bu konuda kimseyi suçlamıyordu. Bazen nelerin kaçmasına neden olduğunu sorguladığını da belirtti. “Kötü davrananları kabullenemiyorum. Gurbet görmeyen, acı çekmeyenler insanları anlamaz. Aile içerisinde bile ağzını tutmasını bileceksin. Dilin çözülmeyecek. İnsanlar kendi varlığından vazgeçmiyor, aklını beğeniyor ve yaptığı her şeyi onaylıyor.” Dedi.

Annemin göz yaşları hiç dinmedi. “Oğlum gençliğin gidiyor, Ne zamana kadar dalgalar mekânın olacak. Artık gitme de seni baş göz edelim.” Dedi.

Başka ağabeyim, “Elimden bir şey gelmiyor. Çevremde sevgi ve iyiliği paylaşacağım kimse yok. Gönlüm pınar gibi sizler için çağlasa da dalgalara şimdilik atılmak zorundayım.” Diyerek kalıcı olmadığının açıkça sinyalini verdi.

Babam, “Biz de yalnızız bırakma bizi. Seni ev ocak sahibi yapalım, öyle git çalış.” Dedi. Babamın sözüne dikkat kesildi. Kafasını öne eğdi. Bir şey söylemek istedi, soluk aldı. Anneme baktı. Kalktı sarıldı ve “Dediğinizi yapacağım, takvim belirlemiyorum ama işlerimi düzene koyduktan sonra beraber olacağız.” Dedi.

Annemin aileni merak etmiyor musun dediğinde;

Merak ne kelime her an burnumda tütüyorsunuz. Kardeşlerimin bu kadar büyüdüklerini düşünemezdim. Ayrıldığımda kaç yaşındaydılar? Annem, “iki” diye ekledi.

Koşarak eve geldik. Hatta son derse de girmedik. Çimene geçtik. Annemi sebzeliğin kenarında sepete yaslanmış ağlıyor bulduk. Koştuk sarıldık, birlikte ağladık. “Anneler sebepsiz ağlamaz.” Dedim kardeşime “Ağabeyime bir şey mi oldu.” dedi. Anne kalbi duyar. Hisseder nelerin olacağını. Başka ağabeyimizin kokusu yoktu çimende, sevgiye hasret sesi, yoktu, çiçeklere dalmış gözleri. Ağabeyimize sarılmanın onun gücünü hissetmenin ne demek olduğunu üç günlük zamanda bile çok iyi anladık. “Kardeşim” demesi, kalbimizin en ücra köşesini dolduruyordu. Evet üç gündür “Ağabey ve kardeş” çemberindeydik. Hiç ayrılmayacağız zannettik.

Annem gözlerinin yaşını silmeden, bize baktı ve “Gitti” diyebildi.

Kardeşim, “Kısa zamanda gelecek.” Sözü ağzından zorla çıktı.

Annem sessizce “Belki” derken hıçkırarak ağladı.

Başka ağabeyimizi o günden sonra bir daha göremedik ve de ondan haber alamadık.

Sevgiyle dolu bir kalbi sessiz ve sedasız kaybettik.

Hasan TANRIVERDİ

Paylaş
Etiketler: Asırlıkbalıkbalıkçı motorubarajdeniz bilene uysaldut tahtasıhamsihavyarineklerin yem kazanıırmakkoyun çobanıkuzinenin sıcaklığısaç levhalar
Önceki Yazı

Bilim ve Akıl

Sonraki Yazı

Ah Bir Çocuk Olsaydım 1-

Hasan TANRIVERDİ

Hasan TANRIVERDİ

Çapa Yüksek Öğretmen Okulu'nda öğretmen...

İlişkili Yazılar

Yaşlı Adam Yanıyor
Hasan TANRIVERDİ

Yaşlı Adam Yanıyor

05 Aralık 2025
5k
Boğazımızın Sisi
Hasan TANRIVERDİ

Boğazımızın Sisi

04 Aralık 2025
5k
Göz Gördü Gönül Katlanmadı
Hasan TANRIVERDİ

Yavrularım Yanmasın

03 Aralık 2025
5k
Çiftçinin Çocuğu
Doğa-Çevre

Çiftçinin Çocuğu

02 Aralık 2025
5k
Sonraki Yazı

Ah Bir Çocuk Olsaydım 1-

Yorumlar 1

  1. Mustafa Kemal ÖZGÜRSOY says:
    7 yıl önce

    Aile gibisi yok. Özellikle günümüzde daha da iyi anlaşılıyor. Ancak yine de gereken değer verilmiyor diyorum ben.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

  • Trendler
  • Yorumlar
  • En son
Aşık Veysel ve Kara Toprak Türküsü Hikayesi

Aşık Veysel ve Kara Toprak Türküsü Hikayesi

22 Mart 2019
Ayak Tabanına Veya Göğüse Vicks Sürmenin Faydası Yok

Ayak Tabanına Veya Göğüse Vicks Sürmenin Faydası Yok

24 Ocak 2016

Yok Saymak

28 Mart 2020

Yıldızname Baktırmak Günah mı…Günah…

09 Haziran 2022

Keltepen’in Taşları /Şu Akkuşun Gürgenleri

18 Nisan 2020
Göyçe Zengezur Türk Cumhuriyeti

Göyçe Zengezur Türk Cumhuriyeti

21 Eylül 2022

Tüketicilerin Süt Tozu Dilekçeleri!

97

Fethullah Gülen’e 19 Soru

72

Ayasofya Açılsın Zincirler Kırılsın

70

İslâm Dışı Bir Uygulama: Çocuk Sünneti…

45

Gıda Mühendislerinin Petek Ataman’a Çağrısı

40

Şarkı Sözü Alan Var mı?

39
Türkiye’nin Ortak Geleceği: Birlik, Kimlik ve Toplumsal Dayanıklılık Üzerine Kapsamlı Bir Düşünüş

Türkiye’nin Ortak Geleceği: Birlik, Kimlik ve Toplumsal Dayanıklılık Üzerine Kapsamlı Bir Düşünüş

05 Aralık 2025
Nasıl Bir Toplum Olduk. Birinin Ak Dediğine Diğeri Kara Diyor

Nasıl Bir Toplum Olduk. Birinin Ak Dediğine Diğeri Kara Diyor

05 Aralık 2025
Ve Bilirsin

Ve Bilirsin

05 Aralık 2025
Yaşlı Adam Yanıyor

Yaşlı Adam Yanıyor

05 Aralık 2025
Yörüklerin Harika Öğütleri

Yörüklerin Harika Öğütleri

05 Aralık 2025
Sen veya Sizlere

Sen veya Sizlere

04 Aralık 2025

Köşe Yazarları

Türkiye Deprem Haritası

 

Ayın Sözü

Lütfen Duyarlı Olalım!

de, da vb. bağlaçlar ayrı yazılır.

Cümle bitişinde noktalama yapılır. Boşluk bırakılır, yeni cümleye büyük harfle başlanır.

Dilimiz kadar, edebiyatımıza da özen gösterelim.

Arşiv

Sosyal Medya’da Biz

  • Facebook
  • İnstagram
  • Twitter

Entelektüel Künyemiz!

Online Bilgi İletişim, Sanat ve Medya Hizmetleri, (ICAM | Information, Communication, Art and Media Network) Bilgiağı Yayın Grubu bileşeni YAZAR PORTAL, her gün yenilenen güncel yayınıyla birbirinden değerli köşe yazarlarının özgün makalelerini Türk ve dünya kültür mirasına sunmaktan gurur duyar.

Yazar Portal, günlük, çevrimiçi (interaktif) Köşe Yazarı Gazetesi, basın meslek ilkelerini ve genel yayın etik ilkelerini kabul eder.

Yayın Kurulu

Kent Akademisi Dergisi

Kent Akademisi | Kent Kültürü ve Yönetimi Dergisi
Urban Academy | Journal of Urban Culture and Management

Ayın Kitabı

Yazarlarımızdan, Nevin KILIÇ’ın,

Katilini Doğuran Aşklar söz akıntısını öz akıntısı haliyle şiire yansıtan güzel bir eser. Yazarımızı eserinden dolayı kutluyoruz.

Gazetemiz TİGAD Üyesidir

YAZAR PORTAL

JENAS

Journal of Environmental and Natural Search

Yayın Referans Lisansı

Creative Commons License
This work is licensed under a Creative Commons Attribution-NonCommercial-NoDerivatives 4.0 International License.

Bilim & Teknoloji

Eğitim & Kültür

Genel Eğitim

Kişisel Gelişim

Çocuk Gelişimi

Anı & Günce

Spor

Kitap İncelemesi

Film & Sinema Eleştirisi

Gezi Yazısı

Öykü Tefrikaları

Roman Tefrikaları

Röportaj

Medya

Edebiyat & Sanat

Sağlık & Beslenme

Ekonomi & Finans

Siyaset & Politika

Genç Kalemler

Magazin

Şiir

Künye

Köşe Yazarları

Yazar Müracatı

Yazar Girişi

Yazar Olma Dilekçesi

Yayın İlkeleri

Yayın Grubumuz

Misyon

Logo

Reklam Tarifesi

Gizlilik Politikası

İletişim

E-Posta

Üye Ol

BİLGİ, İLETİŞİM, SANAT ve MEDYA HİZMETLERİ YAYIN GRUBU

 INFORMATION, COMMUNICATION, ART and MEDIA PUBLISHING GROUP

© ICAM Publishing

Gazetemiz www.yazarportal.com, (Yazarportal) basın meslek ilkelerine uymaya söz vermiştir.
Yazıların tüm hukuksal hakları yazarlarına aittir. Yazarlarımızın izni olmaksızın, yazılar, hiç bir yerde kaynak gösterilmeksizin kısmen veya tamamen alıntı yapılamaz.

Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
  • Ana Sayfa
  • Köşe Yazarları
  • Künye
  • Yayın İlkeleri
  • Yazar Müracaatı
  • Kurumsal
    • Misyon
    • Yayın Grubumuz
    • Logo
    • Reklam Tarifesi
  • Yazar Girişi
  • E-Posta

© 2008 - 2021 Yazar Portal | Türkiye Interaktif Köşe Yazarı Gazetesi

Yeniden Hoşgeldin

Aşağıdan hesabınıza giriş yapın

Şifrenimi unuttun?

Parolanızı alın

Şifrenizi sıfırlamak için lütfen kullanıcı adınızı veya e-posta adresinizi girin.

Giriş yap