Samuel P.Huntington ne demişti? ; Ülkeler arasındaki çatışmaların ve ülkelerin kendi bünyelerinde yaşanan çatışmaların giderek kültürel ağırlık kazandığını savunmaktadır. Yazar, küreselleşme sürecinde Batı ve diğerleri arasındaki çatışmaların artacağı öngörüsünde bulunmaktadır. Huntington, milli devletlerin 21’nci yüzyılla birlikte artık merkezi siyasi rolünün tamamlandığı görüşüne asla katılmamaktadır.Kitabının adından yola çıkılarak ‘’Medeniyetler Çatışması ‘’ denen bir tez geliştirildi.
Öğrencisi sayabileceğimiz Yoshihiro Francis Fukuyama hem teoriye bir derinlik vermek ve teorinin üzerine bir taş daha koymak için ‘’Tarihin sonu’’ tezini ortaya attı.’’İdeolojiler sona erdi ve liberal ekonomi kazanacak diyor.’’ Çok uluslu şirketler sınırları ortadan kaldıracak diyor tipi Japon kendi Protestan kırması Fukuyama.Hocası Hungtington ,WASP(Beyaz Anglo Sakson Protestan Emperyalizminin ) haklarına teori üretirken bu ucube acaba İkebana gibi Batının içinde bir süs bitkisi olduğunun farkına varamamış mı?.
Habil ve Kabil’den bu yana Adem’in oğulları, dişlerine birbirlerinin kanını değdirmekte. Sümer yazılı tarihinden beri devletler birbirlerinin toprağını işgal ediyor, birbirlerini katlediyor. Önasya yazılı tarihi ,Uzak doğu yılıkları, Yunan tarihçileri, Romalılar ve Ortaçağın hengamesinden 20.asra kadar savaşlardan bıkmamış bir insanlık. 21.Asırda huzur bulacağını sanmak safdillik. Yeryüzü her zaman kanla sulanmış.
İsa’nın doğumunu milat alırsak bu insanlık savaşlarına sebep olanları yada öncü olarak çarpışanları bir çırpıda sayabiliriz. 20.asrın ortalarına kadar Batı dediğimiz büyük emperyalistleri bir bütün olarak düşündüğümüzde ve ortak hareket etmede ; Haçlı savaşlarıyla başlayan Hristiyanlık kisvesi altında devam ederek Amerika ve Okyanusya Kıtalarını tamamen ele geçiren ve Afrika ve Asyayı haraca bağlayan bir emperyalistler imparatorluklarıyla karşılaşırız.
‘Tarihin sonu’ diyen bu teorisyenlere tarihin başını tarihçi Herodot’un ağzından İskit-Saka ve Fars saldırılarından başlayarak , Atilla’nın Ordularının Catalaunum’da Roma ordusuna diz çöktürmesine, Avar, Kuman Kıpçak atlılarının vur kaçlarına, Cengiz Han’ın Orta Avrupa’ya kadar yayılışına ; Konstantinopolis’i alıp, Viyana’yı iki kere kuşatma teşebbüsüne kadar Asyalı Türklerin neler yaptığını , Altay uluslarının Avrupa’yı nasıl titrettiğini hatırlatmakta yarar var.
‘’Mustafa Kemal İngilizleri yenene kadar, İngilizleri Tanrı sanırdık ’’ – Gandhi. Bu sözün ne anlama geldiğini anlamak için hem bugünü hem dünü iyi değerlendirmek gerekir.
Dünya tarihinde emperyal uluslar, bir elin parmağı kadardır. Çinliler,Germen –Alman Halkları (Almanlar-Saksonlar-Angılar, Franklar, Gotlar v.s),Latin ulusları (Fransızlar, İtalyanlar, İspanyolar, Portekizler) ve Slavlar (Rusların öncülüğünde). Hemen hemen bu ulusların tamamıyla savaşmış, onları boyunduruğuna almış, yönetmiş, Çin Denizinden Fransa içlerine kadar hakimiyet kurmuş, devletler kurmuş bir ulus var. Türk Milleti. Türkler tarih sahnesine çıktıklarından beri asla devletsiz yaşamadılar.
Dünya yeni bir savaşın içine sürükleniyor. Dünya savaşı içinde enerji kaynaklarının üzerinde oturan Araplar tarihin onlara sunduğu talihi sadece bir kere değerlendirdiler. 571 de başlayan serüven İslam ‘la şereflenen Arapların güneşi belki Bağdat’ta son Abbasi halifesinin bir Moğol kemendinde boğulmasıyla ya da Endülüs’ü terk eden son Emevi Sultanının korkusunda kayboldu. Arap ulusları bu gün bir güç değil bilakis gücün denendiği, sınandığı toprakların meskunları oldular.
Türkiye üzerine oynanan oyunlar, diğer Türklere ulaşmamızı engelleyen demografik haritalar, Karabağ meselesi, PKK tehdidi, İşid tehdidi, İran’daki mezhep taassubu, Tataristan’dan Doğu Türkistan’a uzanan Türk ellerinin işgali, Balkanlardaki Türk varlığının tamamen zayıflatılması Tanrının Kırbacı, AlLah’ın Arslanı, İslam’ın bayraktarı Türk milletine karşı kin ve düşmanlığın tedbirleridir.
Hungtington ve Fukuyama, yazılarının ya içinde ya sonunda Türklerle ilgili laf edemeden duramıyorlar. Hungtinton , Türkiyeyi medeniyet ve kimlik bazında bölünmüş ve kararsız diye tanımlıyor. Fukuyama, daha yumuşak laflar etse de Türkiye’nin Batıya entegre teslimiyetini dile getiriyor.
Türkiye ve Türkler üzerine oynanan oyunlar ne dün başladı ne de yarın bitecek.Türkiye, artık ‘’Dünya 5 den büyüktür.’’R.T.Erdoğan diyerek SSCB nin yıkılmasıyla da kardeş Türk cumhuriyetlerinin desteğiyle ve tüm İslam aleminin samimi insanlarınca desteklenmekte ve emperyal Batıya yeniden kafa tutmaktadır.
Ergenekondan çıkışımız gibi Türkler fen, teknik ve üretmede ilerledikçe Dünya egemenlerinin hegomanyalarını kıracak güce ulaşacaktır.
Arizi meşguliyetlerimiz bize zaman kaybettirse de yakında su yatağına akacaktır.
Türkler yeniden tarih sahnesine çıkacaklar. Başımıza örülen her türlü çoraplar bizi hedefimizden saptırmaya yöneliktir.
Tarihin sonunu talih yazar. Talih de çalışmayla, üretmeyle, fen ve ilimle olur. Rabbin hiçbir kulunun emeğini zayi etmez. Türkler uyanık, dikkatli ve çalışkan olmak zorundadır.
Talih güldüğü zaman tarihi yeniden yazacak kahramanlar içimizden, Türklerin arasından çıkacaktır.
Ne mutlu Türküm diyene.





















