“Gidemediğin yer senin değildir.” diyor, Sivas Valilerinden Halil Rifat Paşa… Bu düşünceden hareketle Elazığ’ vedalaşmayı takiben güneşin yüzünü göstermekten sakındığı ve bulutların dağlara yüklendiği ikindi zamanı Adıyaman’a gitmek için minibüsle Malatya yönüne doğru yol almaya başladım.
Elazığ-Malatya arası doğanın güzelliklerine göz gezdirerek Malatya’ya ulaştım. Yağan yağmur sonrası Malatya caddeleri tertemiz ve hoş koku yayıyordu. Bir minibüs garajdan bir başka minibüs garajına geçtim. Bulduğum minibüsle Adıyaman yolundayım.
Aracımız biraz yol altıdan sonra sürücü, bir dönüşle kısa olduğunu da belirterek dağ yoluna girdi. Dağlar arasındaki dönemeçli yollarında ilerleyerek Adıyaman’a doğru ilerledik.
Adıyaman’da yaşamını sürdüren yazar ve eğitimci arkadaşım Şemsettin Ağar’dan telefon aldım ve yanıtladım. Duygusallığım ağır bastı. Yukarıdaki dörtlüğüme de aldığım Adıyamanlı olup İstanbul’da yaşayan Galip Sabri Nakipler’in “Çayı koy geliyorum” adlı kitabı ve şiiri belleğimden geçti. İnternet ortamında bulduğum Halit Özdüzen’in “Bura Adıyaman’dır” şiirine içselleştirerek okudum. Gece Adıyaman Öğretmenevi’nde oldum. Odama yerleştikten sonra şiiri bir kez daha okurken uykuya daldım.
Bura Adıyaman’dır
Pırıl, pırıl bir nehir
Her taraf sahra, mesir
Sultanlara ilk mehir
Eski bir antik şehir.
Bağlar baran barandır
Bura Adıyaman’dır.
Her yan petrol kulesi
Yörenin birincisi
Eski Kâhta kalesi
İlk çağların incisi
Dağlar duman dumandır
Bura Adıyaman’dır.
Foklorün de davullar
Evlerinde avlular
Çiçeklerde arılar
Kirazı var, narı var
Yiğit harman harmandır
Bura Adıyaman’dır
Besni’de fıstık üzüm
Sucuklar düzüm, düzüm
Gölbaşı gurbet yüzüm
Sevenlere ilk sözüm
Sevda derde dermandır
Bura Adıyaman’dır.
Toprağına taşına
Güneşin doğuşuna
Göksu’nun akışına
Göllerinin başına
Gönlüm aman amandır
Bura Adıyaman’dır.
Arsemia, Sümeysat
Gem vurulan o Fırat
Şirine yanan Ferhat
İlk çağlardan zuhurat
Tarih zaman zamandır
Bura Adıyaman’dır.
Kummuhkent, Turuş-Urşu
Eski kent Asur Hoşşu
Eti, Sümere komşu
Güvercin haber kuşu
Sözüm ferman fermandır
Bura Adıyaman’dır
Gerger Sincik cevizi
Tut’un incir, pekmezi
Havva ana çerezi
Türk, Kürt, Afşar, Çerkezi
Gören sana hayrandır
Bura Adıyaman’dır.
Kaç kraldan kalan yer
Her taşın yakut değer
Burcuna sancaklar ger
Sahipsiz günler geçer
Vadi leman, lemandır
Bura Adıyaman’dır.
Halit Özdüzen
***
Güneşin ilk ışıklarıyla gözlerimi Adıyaman’a açtım. Öğretmenevi çevresindeki kimi yerlerde gezindim. Yanında sıcak pide ve bol yeşillik olan çorbamı içtim.
Kaldırım’dan Romco Shop yazılı işyerine girdim. Çalışanları güler yüzle karşıladılar. Bir şeyler satma çabası içindeydiler. Sahibi Ramazan Aktunç’un çayını içtim. Tanıştık. Pantolon satın aldım.
Nemrut’a gitmeyi amaçladım. Tanıdıklar, Oraya gitmeden gelme, demişlerdi. Bir yönlendirmeyle Şemsettin Ağar ile birlikte Veka Turizm’e uğradık. Sahibi Veysel Kırani Kuştepe, bu yıl turistin gelmediğinden yakındı. Söyleştik ve Nemrut’a gitme saatimizi kararlaştırdık.
Ağar, aracıyla Pierre Antikkent’i gezdirdi. Kenti kuşbakışı gösteren Seyir Tepesi’ne çıktık. Çaylarımızı yudumlarken dağlar arasındaki görüntüye daldığımız oldu! Adıyaman ve gerisindeki Atatürk Barajı görkemli görünüyordu! Arkadaşımın ağırlaması sonrasında vedalaştık. (Kendisine buradan da teşekkür ederim.)
***
Gelelim Nemrut gezimize… Öğle sonrası Veka Turizm’in minibüsü ile Onur Can’ın kaptanlığı ve rehberliğinde Singapurlu Ho Mu Greok ile birlikte 160 km.lik yola koyulduk.
Edindiğim bilgilere göre: Nemrut Dağı ören yeri, İl merkezine direk 87 km. Arsameia Antik yolu üzerinden 77 km. Kâhta ilçesine 43 km uzaklıktadır. Dünya harikası olan bu tümülüs, Doğu Toros sıradağları üzerinde 2206 metre yükseklikte, Fırat Nehri geçitlerine ve ovaya bakan bir tepe üzerindedir.
Kommagene Kralı I. Antiochos için yapılan anıt mezar üzerinde kırma ve çakıl taşları yığılarak bir tümülüs oluşturulmuş ve tümülüsün etrafındaki teraslar üzerine ateş sunağı ve Greko-Pers üslubunda dev heykel ve kabartma steller yapılmıştır.
Saatler 11 yönü bakışla Nemrut’un zirvesi, 75. km.den göründü. Sanatçılardan Latif Doğan, Zara ve Miço’nun Kâhtalı olduğu anımsatıldı. Yol boyunda döver biçerlerin girdiği tarlarda hasat yapılıyor. Ceviz ve nar bahçeleri düzenlenmiş. Petrol kuyuları ve inanç turizmi merkezlerinin levhaları göründü.
Yolumuz üzerindeki Karakuş Tümülüslerine uğradık. Görüntüler alındı. Cendere Köprüsü’nden yürüyerek geçtik. Aracımız dolanıp geldi. Ömer Kuşçu Kafeterya’sında çaylarımızı içerek soluklandık. O da, turistin gelmediğinden yakındı!
Çevredeki zakkum ağaçları bizi uğurlarken kayalık üstü konuşlandırılmış görkemli Kâhta Kalesi’ne el salladık! Kaya dibi Şeytan Köprüsü’nden geçtik. Arsemia’da kısa süre kaldık.
Arsameia Örenyeri (Nymphaıos Arsameiası) Kommagene Krallığının yazlık yönetim merkezi olan Arsameia… Adıyaman İli Kâhta ilçesine bağlı Kocahisar köyü ile Damlacık köyü arasında, Kâhta Çayı’nın (Nymphaios) doğusunda yer alır. Güneydeki tören yolu üzerinde bulunan çok sayıda kabartma heykel ve steller yanında Anadolu’nun bilinen en büyük Grekçe Kitabesi bulunmaktadır. Kitabenin bulunduğu yerde 150 basamakla aşağı inen kutsal amaçla kullanılan dehliz ve üst kısımda ise saray kalıntıları bulunmaktadır.
Zirvenin dibindeki Nemrut Kafeterya’ya ulaştık. İşletmeci Salih Alan ile söyleştik. Kimi konularda bilgi aldık.
Zirveye tırmanmak üzere soğuğa karşı giyinmek ya da sarınmak gerekli önlemleri aldık. İstanbul’dan gelen Ahmet Baydemir ve Mustafa Bayat ile zirveye yöneldik. Ağır ağır ve dinlene dinlene merdivenleri tırmandık. Dik yamaçta bacaklarım yoruldu, nefesim kesilmeye başladıysa da Ahmet ile Mustafa yardımcı oldular: “Haydi Öğretmenim, Haydi Öğretmenim, çıkıyoruz, az kaldı…” dediler. Dinlenme oturaklarında kısa süreli sokulandığımız oldu. 30 dk kadar sonra zirveye ulaştık!
Burada Edindiğim bilgilere göre; Doğu Terası, yaklaşık 10 metre yüksekliğindeki tahtlar üzerinde sıralar halinde oturmuş dev tanrı heykelleri mevcuttur. Heykellerin yüzleri güneşe doğru bakmaktadır. Bu terasta sırasıyla Kommagene Krallığının gökyüzü hâkimiyetini temsil eden koruyucu kartal, krallığın yeryüzü hâkimiyetini temsil eden koruyucu aslan, Kommagene Kralı I. Antiochos, Kommagene (Tyche), Zeus, Apollon ve Herakles heykelleri yer alır. Tahtların arkasında 237 satırdan oluşan Kral Antiochos’un dini ve sosyal içerikli vasiyeti (Nomos) bulunmaktadır. Terasın kuzey ve güneyinde Kommagene Kraliyet ailesi bireylerinin kabartma stelleri bulunmaktadır. Yine bu terasta heykellerin önünde ateş sunağı (Altar) ve onun yanında oturur biçimde bir aslan heykeli bulunmaktadır. Nemrut’ta güneşin doğuşu bu terastan izlenmektedir.
Batı Terası, Doğu Teras’da olduğu gibi tahtlarında oturan dev tanrı heykelleri ile birlikte Kommagene Kralı I. Antiochos’un heykeli ve tanrılarla tokalaşma kabartmaları yer alır. Ayrıca burada astroloji ile ilgili bir aslan horoskop kabartması da bulunmaktadır. Aslan kabartması üzerinde yer alan ay ve yıldızlardan Milattan önce 7 Temmuz 62 tarihi okunmaktadır. Bu tarih Kral I. Antiochos’un tahta çıkış tarihidir. Nemrut’ta güneşin batımı bu terastan izlenmektedir.
Kuzey Terası, Batı ve Doğu teraslarını birbirine bağlayan 180 m. uzunluğunda bir tören yoludur. Terasta tamamlanmamış stel ve kaideler bulunmaktadır.
Ne ki burada güneşi doğuşunu izleme olanağımız olmadığı gibi çok üşüdüğümüzden güneşin batışını da izleyemedik!
Zirvede fotoğraf çekildik. 30 dakikada zar zor çıktığımız yükseltiden 15 dakikada kolay indik.Nemrut Kafeterya’yda Salih Alan’dan ile bura özelliklİ bardak, vb satın alıp dönüş yolumuzu seçtik.
Yolumuz, Sanatçı İlyas Salman’ın Narince Köyünden geçti. Hava karardığında Adıyaman’a döndük.
***
Elazığ ve özellikle Malatya gibi görmek istedim Adıyaman’ı… Ne ki oralardaki yapılaşma ve kentleşmeyi göremedim! Özellikle seçilmişlere, sonra atanmışlara ve halka çok iş düşmektedir.
Öğretmenevi Müdürü Sadık Tunç ile tanıştım ve söyleştik… Burada görevli Mustafa Mihnet ve Mustafa Kaya’yı tanıdım. Kemal Uyandı’nın ilgisini ve olumlu yaklaşımını gördüm. Adı geçenlere teşekkür ederim.
Bindiğim minibüsle Adıyaman Hava Alanı’nda oldum. Geçişlerdeki kemer çıkartma uygulamasını can sıkıcı ve anlamsız buldum! Uçağımız, belli süre sonunda İstanbul Sabiha Gökçen Hava Alanına indirdi. Merdivenlerden inerken beynimden dilime kimi dizeler döküldü.
Online Bilgi İletişim, Sanat ve Medya Hizmetleri, (ICAM | Information, Communication, Art and Media Network) Bilgiağı Yayın Grubu bileşeni YAZAR PORTAL, her gün yenilenen güncel yayınıyla birbirinden değerli köşe yazarlarının özgün makalelerini Türk ve dünya kültür mirasına sunmaktan gurur duyar.
Yazar Portal, günlük, çevrimiçi (interaktif) Köşe Yazarı Gazetesi, basın meslek ilkelerini ve genel yayın etik ilkelerini kabul eder.
Yayın Kurulu
Kent Akademisi Dergisi
Ayın Kitabı
Yazarlarımızdan, Nevin KILIÇ’ın,
Katilini Doğuran Aşklar söz akıntısını öz akıntısı haliyle şiire yansıtan güzel bir eser. Yazarımızı eserinden dolayı kutluyoruz.