Osmanlı, 600 yıl boyunca 3 kıtaya hükmederken bir şeyi eksik yapmıştı belki de(!) O da fethettiği topraklarda misyonerlik yapmayışı!
Yani, dün İngilizlerin, bugün Amerikalıların, dünya üzerinde yaptığı kültür empozesi ve kurdukları sömürü düzeni gibi Türkler, asla fethettiği topraklarda ne milliyetçilik şovenizmi, ne sömürü düzeni, ne de misyonerlik yapmamıştır. Bugün belki de -doğru anlaşılamamakla- Osmanlının yaptığı bu doğrunun bedelini biz ödüyoruz!..
Geçenlerde Osmanlıca kurs arkadaşlarımdan biri olan ve Türkiye’de bir üniversitede eğitim gören Mohammed’in Libyalı olduğunu öğrenince, biraz sohbet ettim. Merak ettiğim şeylerden biri de “Acaba Arap dünyası gerçek mana da Türkleri, ülkemizi nasıl bir anlayışta görüyorlar?” idi ve bunu soru olarak sordum ona. Aramızda geçen diyaloğun bir bölümü şöyle idi:
-Mohammed, Libya’da bizi millet olarak nasıl görüyorlar?
+İşgalci!..
-Nasıl yani?
+Bize okullarda, “Osmanlı İşgalci” diye öğretildi. Hem tek bizde değil, diğer ülkelerde de…
-Doğru değil ama! Biz hiçbir fetih sonrası ne bir milliyetçilik ne de misyonerlik amacı gütmedik ki!
+Düzeltin o zaman!..
…
Evet, Mohammed’in söyledikleri beni derinden sarsmıştı. Uzun sohbetimiz sonunda öğreniyorum ki, değil sadece Libya’da, tüm Arap dünyasında bizim atamız Osmanlıyı işgalci olarak gösteren bir eğitim müfredat varmış!
Halbuki gerçek olan şudur:
“Bir kere şunu ifade etmek gerekir ki bir toplumun dilini zorla değiştirip onlara başka bir lisanı dayatmak zulümdür. Osmanlı Devleti böyle bir şeye teşebbüs etmemiştir. Fakat ne olmuştur. Farklı ırklara mensup insanlar herhangi bir zorlama olmadan, zamanla Türkçeyi öğrenmişler, kendi dillerini de muhafaza etmişlerdir. Türk unsurunun yaşadığı yerlerde, Arap coğrafyasından Macaristan’a kadar birçok bölgede Türk dilinin etkisini görmek mümkündür. Bugün Mısır’a gittiğinizde halkın lisanında yüzlerce Türkçe kelimenin yaşadığını görebilirsiniz.
Din tarafına gelince, Osmanlı Devleti yaptığı seferleri “İ’lâyı kelimetullah”, yani Allah’ın dinini yaymak için yapmıştır ve İslam dinini de çok güzel bir şekilde yaymıştır. Fakat dinde zorlama yoktur. Osmanlılar kimseyi, hiçbir kavmi, topluluğu zorla Müslüman yapmamışlardır. Osmanlı adaleti, Müslümanların temiz ahlak ve davranışları gayrimüslimlerin de zamanla İslam’la şereflenmesine vesile olmuştur. Bugün Arnavutluk’ta, Bosna’da, Kosova’da vs. birçok yerdeki Müslümanlar bunun delilidir. Osmanlı tarih kaynakları ve Osmanlı Arşivi’ndeki vesikalar bize, yüz binlerce gayrimüslimin İslam’la şereflendiği göstermektedir. Bu sadece Balkanlar için sınırlı değil, bilhassa Afrika ve Ortadoğu’da 400 yıl kalan Osmanlı Devleti değil de başka bir devlet olsaydı belki Müslüman ülkelerin sayısı parmakla gösterilecek kadar az olurdu.
Eserlere gelince sadece Balkanlar’ı incelerseniz Osmanlı’nın binlerce eserini görürsünüz. Üç kıtada hükmettiği toprakları Osmanlılar, medeniyet eserleriyle adetâ süslemişlerdir. Sömürmediği içindir ki, yüzyıllarca insanlar buralarda huzur içinde yaşamışlardır.
Bugün bazı dillerin yaygın olmasının sebebi, bu dilin yayıcısı devletlerin insanlığa hizmet ve medeniyet götürme gayesiyle olmayıp, tamamen sömürme ve zenginlikleri kendileri için kullanabilme gayesi içindir.
Bu devletler, gittikleri yerlerde sömürgeci bir zihniyet ile hareket etmişler, üstüne çöreklendikleri toprakların sadece tabiî zenginliklerini sonuna kadar sömürmekle kalmamışlar, bu topraklar üzerinde yaşayan yerli halkın dilini ve dinini de bu sömürüye tabi tutmuşlardır. Görülmektedir ki Osmanlı ile bu devletlerin hareket ve düşünce tarzı tamamen birbirinden farklıdır, kabil-i kıyas değildir.
Şunu da hiç unutmamak lazımdır ki Osmanlı Devleti adaletle ve hakkaniyetle dört asır dünya hâkimiyetini elinde”
…
Yukarıdaki gerçekler varken, gerçek dışı, maksatlı yazılan kitaplar ve okul müfredatları yüzünden Arap kardeşlerimiz bizi, Türk milletini yanlış anlıyor olmalı!. İnsanın yanlış anlaşılması kadar yanlış bir şey yoktur, değil mi?!..
Libyalı Mohammed’in “O zaman düzeltin!” Dediği gibi; bizde, Dışişleri Bakanlığı’na, diğer ilgili ve yetkili makamların buradan dikkatini çekiyoruz, gereğini yapın, büyükelçilikler vasıtasıyla, değil Arap ülkeleri, tüm dünya ülkelerindeki okul müfredatlarını inceleyip, doğru tarihi ve milletimiz hakkındaki doğruları yazdırınız…