7 Ocak 2017 babamın ölüm yıldönümüydü. Çukurova 10. Kitap Fuarının ilk günü olmasının telaşı ve kitaplarımın elime geç ulaşmasının yarattığı stres arasında kaynayıp gitti diyemem ama acımı içimde tam yaşayamadım. Biriktirdikçe biriktirdiğim üzüntülerimin arasındaki yerini sessiz sedasız aldı. Bu kez Kur’an- ı Kerim okutamadım. Her ne kadar üç ihlâs bir Fatiha okuyup ruhuna yolladıysam da içim rahat etmedi yine de… Gerçi ille de o gün olması gerekmiyor, zaten yıl boyunca Fatihalar, hatimler gönderiyorum bütün ölmüşlerimizin ruhlarına…
Canım babam, yirmi sekiz yıl olmuş bu fani dünyadan göçeli… Yirmi sekiz yılda neler yaşadık bir bilsen… Dünya yine aynı dünya, gerçi sen benden iyi bilirsin. Belki hep ağlamadım, ama içimde kanayan bir yara hep vardı güldüğümde de… Kim bilir belki acılarıma inattır gülüşlerim… İnsan babasını kaybedince burnunun direği sızlıyor. Hani “burnunun direği sızlamak” diye bir deyim var ya mecaz değilmiş o deyim, gerçekmiş. Seni kaybettiğim gün ömrümde ilk kez, yaşadım bunu… Dayılarım, kuzenim, annem, dostlarım, arkadaşlarım, komşularım derken takip edemez oldum kayıplarımı… Her kayıpta içimden bir parça koptu, ben biraz daha eksildim, eksildikçe acılarım çoğaldı. Böyle bir ters orantı kendiliğinden oluştu.
Hayatta yaşadığım ilk kayıp anneannemdi oysa… Çok ağlamıştım, çok üzülmüştüm, onun için şiirler de yazmıştım ama ilkokuldaydım. Ölümün ne demek olduğunu tam idrak edemiyordum. Sonra amcamın ölümü… Öğretmen okulu birinci sınıftaydım o zaman… “Amca baba yarısı.” derler. Ölümün ne demek olduğunu anlamaya başlamıştım fakat senin ölümün yıktı beni babam… Ben hayatta en çok seni sevmiştim bir de anneannemi… Annemin yeri de apayrı… Fedakârlık timsali, yardımsever, cömert, becerikli, misafirperver, asil bir kadındı annem; hayatta hep ikinizi örnek aldım.
Eskiden insanlar acılarını da sevinçlerini de paylaşırlardı. Paylaştıkça sevinçler artar, acılar azalırdı sanki… Şimdi herkes kendi derdinde, belki de bencilleşti insanlar. Şimdilerde yedikleri, içtikleri ve gezdikleri mekânlarda çekilen fotoğrafları sosyal medyada paylaşıyorlar. İşte bu yüzden derdimi kiminle paylaşayım bilemiyorum ki babam! Damdan düşenin halini damdan düşen anlarmış. Sanırım beni de en çok babası ölenler anlar. Babanız yaşarken kıymetini bilin lütfen sonra çok geç olabilir. Allah yaşayanlara uzun ömürler, hasta olanlara da acil şifalar versin.
Bence babamızı kaybedince arkasız olduğumuz duygusunu çok yoğun hissediyoruz. Adeta yaslandığımız karlı dağ birden yıkılıyor, yapayalnız sahipsiz kalıyoruz. Günbegün eksiliyoruz. Hayatımızdaki keşkeler belki de ilk kez çoğalıyor. Daha fazla vakit geçiremediğimiz için hayıflanıyoruz. Bende en azından böyle…
Canım babam, ışıklar içinde uyu. Allah, rahmetini senden esirgemesin. Kızın seni unutmuyor bilesin. Kavuşacağımız güne kadar dualarımda olacaksın.
Online Bilgi İletişim, Sanat ve Medya Hizmetleri, (ICAM | Information, Communication, Art and Media Network) Bilgiağı Yayın Grubu bileşeni YAZAR PORTAL, her gün yenilenen güncel yayınıyla birbirinden değerli köşe yazarlarının özgün makalelerini Türk ve dünya kültür mirasına sunmaktan gurur duyar.
Yazar Portal, günlük, çevrimiçi (interaktif) Köşe Yazarı Gazetesi, basın meslek ilkelerini ve genel yayın etik ilkelerini kabul eder.
Yayın Kurulu
Kent Akademisi Dergisi
Ayın Kitabı
Yazarlarımızdan, Nevin KILIÇ’ın,
Katilini Doğuran Aşklar söz akıntısını öz akıntısı haliyle şiire yansıtan güzel bir eser. Yazarımızı eserinden dolayı kutluyoruz.