15 Temmuz’u daha çok konuşacağız. Çünkü o gün iyi darbe yedik ama yıkılmadık! Şimdi bize soruyorlar, “Milli Meclisimizi bombalayacak kadar ileri gidilen bu 15 Temmuz darbe girişiminden ders çıkartır mıyız acaba?”
Balık hafızalı bir toplum olduğumuz söylenir…
15 Temmuz’da darbeciler neyle geldiler?
Tankla, topla, jetle!..
Ya bu güce nasıl ulaştılar?
40 yıllık bir plan yapıp insan devşirerek!..
Peki, tüm bunları yaparken devlet nerede idi?
Devlet yerinde duruyordu lakin devletin içine sızmışlardı,hemde en mahrem yerlere. Devletin bıraktığı boşluklerı kullanarak!..
Neydi o boşluklar?
Eğitim ve liyakat!
Yani eğitim, eğitim, her şeyin başı eğitim…
Demekki “Bir daha asla!” demek için:
1-Eğitim yani “Kaliteli eğitim”,
2-Liyakat yani “EHLİYET”
Eğer eğitim sisteminizi sağlam kurar, zihni sağlıklı insanlar yetişir ve devlet kadrolarına da ehliyetli kişiler oturursa, ülke/kimse gelecek endişesi taşımaz…
O menfur darbe gecesine geri dönersek, 15 Temmuz’un enkazı bir an önce ortadan kaldırılmalıdır. Temizlik şart ama alt basamaktan değil merdivenin tepesinden başlamak gerekir.
Endazeyi kaçırmadan kurunun yanında yaşı da yakmadan, hızlı ama dikkatli adımlar atılarak…
Ezber bozmanın tam zamanıdır!
AB, NATO ve ABD’nin yüz yıldır bizi içine aldığı ‘CENDERE’den kurtulmanın da zamanı gelmiştir.
Uyanmanın tam zamanı, gaflet uykusundan!…
15 Temmuz, cuntacıların giriştiği darbeye karşı aziz milletimizin sergilediği onurlu duruş; 7 Ağustos ise bir milattır, 25 milyon insanın bir olduğu Yenikapı mitinginde. Siyasi görüşünü bir tarafa bırakarak darbeyi püskürtmenin ve hemen akabinde böyle emsalsiz bir mitingte bir araya gelmek; TÜRK MİLLETİNİN YENİ BİR MİLLİ KALKINMAYI BECEREBİLECEK KABİLİYETİNİ göstermiştir.
Ayrılırsak biteriz! Sakın ha!..





















