Yani bu sıcaklara yeni bir yakıştırma yapmak gerekmiyordu fakat boynumda dolandırdığım havlu suya sokulmuş gibi ıslak olunca aklıma geldi. Gerçi ıslak atlet sıcakları da diyebiliriz. Hacı, şöyle kafamın tasından başlıyor,
boyuna doğru süzülüyor. Bazen gözüme doluyor. Omuzlar zaten kendiliğinden terliyor. Biraz da çok su içmekten. İyice baygınlaşmamak için çok su veya meyve suyu içmekte fayda var.
Şikayetçi değilim. Fakat serinliği, yağmuru, soğuğu daha çok sevdiğim doğru. Caddelerde pastırma gibi yürüyüp giden insanlar.
***
Altınkum Yazarlar Festivali’nin 11’incisi yapılacak bu yaz. 1 Ağustos- 15 Ağustos arası. Temmuz sonlarında yerel yazarlar için standalar açılmıştı. Şimdi sıra ulusal yazarlara geldi. 1 ağustosta Üstün Dökmen ismi dikkatimi çekti.
Hemen hemen her akşam gitmeyi düşünüyorum. Fotoğraf ve video çekmek için. Didimhaber.net siteme bu tür eklemeler de yapıyorum.
Aslında, itiraf edeyim, en çok da Muazzez İlmiye Çığ’ı görmek için sabırsızlanıyorum. Bilenler bilir, o bir sümerolog. Sümer Medeniyeti’ni dünyaya tanıtan O’dur, desek, abartmış olmayız. Bir -iki kitabını okumuştum.
***
Madde bağımlısıdır her insan. Madde kelimesi yerine “eşya” kelimesini de kullanabiliriz. Haddiden çok meşgul eder madde/eşyalar insanın aklını. Bir salondaki büyük bir kanepeyi çöpe atıp salonu rahatlatmakla zihni rahatlatmak aynı şey gibidir. Ferahlanır akıl, ruh.
Hazır eşyalı evlerde yaşıyorum fakat yine de ıvırdı zıvırdı derken yine kendine ait eşyaları yığıyor insan. Şunları yapıyorum, yapacağım:
Bütün kitaplarımı geridönüşüm’e gönderiyorum. Eski-yeni farketmiyor. Kimseye de vermek gibi bir niyetim yok.
Günlükleri yakıyorum.Elektronik eşyaları çöpe-geri dönüşüme.
Birkaç kredi kartınının kullanımını azaltıyorum. Yakın bir zamanda iptal edeceğim. Kullanılmayan eski maaş kartları-hesapları iptal.
…gibi şeyler. Attığım hiçbir şeyin dengini tekrar almayacağım.
Hedefim; sadece giyim(o da birkaç parça) ve bilgisayar.
Kitap..dedim de; şimdiye kadar ne çok kitap almışım ve yanı sıra dergiler, gezeteler… Benim yıllık kitap,dergi, vb masrafım, yaklaşık olarak hesaplamıştım, ortalama 2500 lira. Artık, kitap da almayacağım… yani bazen kitap alırsam hemen geridönüşüme..
Tasarruf olunan gelirle birkaç kız öğrenci daha okutulabilir.
Farkında olmadan domuza dönüyor insan… Hedefim şu: hiçbirşeyi olmayan bir insan. Mümkün olduğunca hiçbir şey.
***
Cinsiyet kaymaları ile ilgili bazı şeyler de yazayım diye düşündüm. Verebileceğim çok örnek olduğu için toparlama yapmak konusunda kendimi zayıf hissetim fakat toparlamam gerekmiyor.
Erkeklerde, kadın cinsine eğilimlenme şöyle de oluyor: kadın, erkek tabiatlı olduğunda, erkeğin huy değiştirme ihtimali de artıyor. Yani kadının, otoriter, cesur ve biraz da erkeksi tavırları erkeğin huy değiştirmesinde oldukça etkili.
Kadın; sadece erkeksi duruşuyla değil, kendi içindeki kadını kendi özgünlüğüyle ortaya koyamadığında da “kadın”i erkek-si gibi algılanır.
Gibi şeyler.
***
Kimseye esin kaynağı oldum mu acaba?.. Mesela bir kadın, benim bir yazımı-şiirimi okuduğunda, esinlenip bir resim yaptı mı acaba? Öyleyse o kadın ne güzel bir kadındır.
Sevildin mi hiç; çok değil, az değil; dengince sevildin mi? Niye “çoğunu” ararız ki zaten. “Bir şey” değiliz, bir yerdeyiz. Olduğum yerde misin hiç?
