Yazar Portal | Turkiye Interaktif Kose Yazarı Gazetesi
Cumartesi, Aralık 6, 2025
  • Giriş Yap
  • Ana Sayfa
  • Köşe Yazarları
  • Künye
  • Yayın İlkeleri
  • Yazar Müracaatı
  • Kurumsal
    • Misyon
    • Yayın Grubumuz
    • Logo
    • Reklam Tarifesi
  • Yazar Girişi
  • E-Posta
Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
  • Ana Sayfa
  • Köşe Yazarları
  • Künye
  • Yayın İlkeleri
  • Yazar Müracaatı
  • Kurumsal
    • Misyon
    • Yayın Grubumuz
    • Logo
    • Reklam Tarifesi
  • Yazar Girişi
  • E-Posta
Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
Yazar Portal | Turkiye Interaktif Kose Yazarı Gazetesi
Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
Anasayfa Yazarlar Levent SEÇER (Prof.Dr.)

Siyasete Kurban Edilen Sanat ve Kadın…

Prof.Dr. Levent SEÇER Yazar Prof.Dr. Levent SEÇER
14 Aralık 2013
Levent SEÇER (Prof.Dr.)
0
400
Paylaşma
5k
Görüntülenme
Facebook'ta PaylaşTwitter'da Paylaş

Türkiye’nin içine düştüğü bunca siyasal kargaşanın ortasında, biraz sanattan söz etmek istiyorum. Türkiye’de sanata bakış açısını gözlemlediğimde sanatın yalnızlığını görüyorum. Siyasi iktidarın bunca yıl sanata göstermediği değerin önemin yanında, ne yazık ki, bazı kendine sanatçı adını verenlerin de sanatı yozlaştırdığını tamamıyla öksüz bıraktıklarını görmekte başka bir hüzün veriyor insana. Bu ülkede sanat bugüne kadar hep yalınız bırakıldı, şarkı söylemesini bilmeyen, sanatın adını anlatmasını bilmeyen, kendisine diva yada başka unvanların verilmesinden haz duyanların verdikleri resme baktığımda üzülüyorum. Benim ülkemde bir gecede 300-400 bin liraya şarkı söyleyecek değerde bir sanatçı yok.

Magazinsel sanatçı derseniz işte buna bir sözüm olamaz, doğuracağı çocuğunu malzeme yapan bir anlayışın sanata katkısı ne olabilir acaba? yada nefesi çıkmayıp bağırmaya çalışan birinin sanatçı diye lanse edilmesinin adına ne denir? Sabah TV programlarında bacım edebiyatı yapmanın, yada evlilik programlarıyla günden yaratarak toplumun aydınlanma kültüründen çalmanın yararı kimedir acaba? Her gün akşama kadar Mistik Tv dizileriyle, içi boş anlamsız senaryolarla insanları mongollaştıran bir anlayıştan kim sorumludur dersiniz. Gerçek sanatçıların tüm emeklerini sanatın dışında kalanların sanatı açıklayamayanların yok ettiklerini de burada söylemeliyim. Bugün Türkiye’de iktidarın 12 yıllık yönetiminde sanat hala yalınız, sanattan sanatçıdan nefret eden bir anlayış var, oysa sanatçı ve onun eseri değil mi? uluslararası saygınlık kazandıran. Ama tüm bunların aksine Bir Başbakan düşünün sanatçısına ”ULAN” diye hitap ediyor, ve kimseden tık yok. Sanırım ”ULAN” hakaretini kendilerine iltifat olarak görenlerin dünyasında işte sanat yok edilmiyor mu? OKUMAYAN BİR TOPLUM VE ALMANYA… Türkiye’de 76 milyon halkın sadece 6-7 milyonu kitap ve gazete okuyor, bu sayı yurtdışında özellikle Almanya’da farklımı,50 yıldır burada Türk toplumunu temsil yetkisine sahip olanlar, toplumu inançların gölgesinden bir türlü kurtaramadılar, Cami ve mescit açmanın ötesinde kültür sanat ve bilimsel değerlerin hiç anlamı kalmamış. İnançlara sadakatin her zaman saygınlığını savunan biriyim, ama bir toplumun dünyanın çağdaş değerler içinde yer almasında en büyük çabanın okumak olduğu gerçeğini unutmamalıyız. Yurtdışına yayın yapan TV kanallarına baktığımızda, sadece hiç bir anlam ifade etmeyen diziler ve saatlerce devam eden bal ve diğer sanal reklamlar.

Toplumun aydınlanması kültürel eğitimsel konularda değişimleri yansıtan tek bir programa rastlamak mümkün değil. Üniversiteyi bitiren Türk çocuğunun aldığı eğitimle ilgili, gelecekte nasıl bir çalışma içine gireceği konusunda endişeli olması düşündürücü değil mi? Elbette çok sayıda yüksek eğitim alan çocuğumuz var, ama ya gelecekte nasıl bir yaşam biçimi içinde olacaklarını bilen var mı? Değişen ve şartların her geçen zaman içinde daha da zorlaşan Almanya’da, hala Türk toplum derneklerimiz ne yapıyorlar? sadece topluma kendilerini hatırlatmak adına içi boş sözlerle basına beyanat veriyorlar yaptıkları sadece bu. Ama elini taşın altına koymaya kimse cesaret edemiyor edecek olanı da görmek mümkün değil.

Yıllarca Türk toplumunu idare etmeye çalışanlar (TGD) ve diğer organları (TGH) bugüne kadar yaptıkları hakkında topluma sorgulama hakkı tanımaları gerekmiyor mu? Özellikle Hamburg (TGH) yıllardır bu şaibelerden bir türlü kurtulamıyor. Türk toplumu Almanya’da nasıl bir belirsizliğin içinde bu kimsenin umurunda değil, bana kalırsa artık birilerinin daha genç daha farklı düşünce ve toplumsal projeleri olan kişilere artık görevi devretmeleri gerektiğini düşünüyorum. Sorgulayamayan toplumun cahil, ama sorgulatmayanların zalim olduğu düşüncesinin kalıcı olmasını istemiyorum. Her Türk vatandaşı gibi bu benim kişisel düşüncen, bundan da kimsenin rahatsız olmasını istemem.

Bu ülkede yaşıyorsak bazı gerçekleri artık kabul etmeliyiz, anlamsız edebiyat geceleri düzenleyerek, yada topluma kültürel değeri olmayan mesajlar vererek anımsanmak doğru şey değil diye düşünmekteyim. Hala değişmeyen bir anlayış ve zihniyetin içindeyiz. Türk toplumu Avrupa’da gelecekte daha da zorlukları yaşayacaktır bunu biliyorum, her şeye rağmen sağduyulu olanlarda var bunu da biliyorum. ALMANYA’DA TÜRK KADINI… Bugün Avrupa’da özellikle Almanya’da Türk kadını nerede duruyor. Türk kadınına bu güne kadar verilen değer gösterilen sevgi saygı bunun adını nasıl koyacağız acaba? BRÜKSEL’de Don Saent Semtinde Passa-Porta yazarlar evindeyim, fırsat buldukça buraya gelir ve önemli ressam yazar dostlarla sohbet ederim. Dünyaca ünlü ressam Ari Seth Cohen in yaptığı bir kadın tablosu dikkatimi çekti, Cohen’in dünyada kadını anlatan muhteşem resmini gördüğümde kadını anlatabilmek için sayfaların yetmeyeceğini düşündüm. Akıl ve zekanın her zaman kadında yaşandığını söyleyen biriyim. Yaşamımızda her düşüncemizde bize hayatın tadını anımsatan kadın değilmidir?,kadın yaşamda bir amaç olmalı, kadın hayatımızın her dalında ona ulaşmak istediğimiz bir gaye olmalı, kadın sevginin sevdanın huzur ve mutluluğun adı olmalı. Ama bütün bunları söylerken ona sahip olmanın saygınlığında, ona sadakatin sevginin sevdanın aşkın en güzelinin onun için yaratıldığını vermeliyiz. Bugün Almanya’da Türk kadını tüm bu güzel değerlerin sıcaklığından uzakta kalıyor, sadece istediğimizde geliyor oturuyor dinliyor gidiyor, konuşma söz söyleme kendisini savunma hakkı yok. Kadının bu ülkede konuşma anlatma yazma yaratabileceği düşünce yok,var olanda sadece ayakta kalabilmek için çırpınıyor.

Almanya’da Türk kadını özgür düşünme hakkına sahip değil. Çekingen, tutucu, geleneklerine bağlı, kapalı ve hala inançların gölgesinde kalmış bir durumda. Bugün hala var olan ama yaşanamayan Aydınlanma devriminin getirdiği değişimleri, Türkiye’de olduğu gibi Avrupa’da Türk kadını hala yaşayamadı. Dünya Ekonomi Forumu verilerine göre Türk kadının aydınlanma noktasında nerede kaldığına baktığımızda Türkiye 120 sırada, ama bu sayı Avrupa’da özellikle Almanya’da dahil 165 sırada kaldığımızı görmek düşündürücü değil mi? Euro stat verilerine göre. Avrupa  Birliği genelinde 62 bin kişi daha işsiz kaldı,işsizlik sayısı 28 milyona ulaştı, son bir yılda ise 1 milyon Avrupalı işsiz.

Almanya’da ise bu sayı 5,4.Peki acaba bugün ne kadar sayının Türk toplumu için geçerli olduğunu, özellikle kadınların nerede durduğunu sorgulayabildik mi acaba? Biz bu ülkede Türk kadınını nerede bıraktığımızın hala farkında değiliz. Financial Tmes gazetesi David Gardner imzalı yazısında”Türkiye Avrupa Birliğine girme konusunda özellikle Kültürel ve sanatsal eğitimsel bir körlük içinde, Türkiye Avrupa’da Türk toplumu özellikle Türk kadınını çağdaş anlamda değer noktasında birleştirebilirse saygınlık kazanır” diye yazdı. Başbakanın eleştirildiği yazıda ” Erdoğan’ın paranoyak ve hoşgörüsüz davranışları, demokratik ve Avrupalı bir kalkınmayı yok ediyor” deniliyor. Bugün Türkiye’de eğitimsiz cahil kadınlar bugünkü iktidarın temel unsurlarını teşkil ediyorsa, Avrupa’da da aynı durumun yaşandığını söylemek mümkün,kadınlarımız burada aynı düşüncede bırakılmışlar, din ekseni altında sergilenen bir inanç dünyasından bir türlü kurtulamıyorlar. Özgür kalmayan Avrupalı Türk kadını bu yaşam biçimini elbette hak etmiyor, ama onu buna zorlayan kendi kültüründen kurtulamamışlığı, ve bir o  kadarda bu topluma hakim olanların yanlışlarıdır. Bugün tıpkı kadını kara çarşafa,ve siyasete kurban ettiği inanç değerlerini öne sürerek yine kadını Türbana kurban ettiği anlayış gibi.

Paylaş
Etiketler: dünyaekonomikadınsanatSiyaset
Önceki Yazı

Reflü İlaçları Vitamin Eksikliği Yapıyor

Sonraki Yazı

Gazeteci Balbay İdama Mahküm Olmak İçin mi? İnternet Sitesindeki Delillerini İptal Etirmiştir

Prof.Dr. Levent SEÇER

Prof.Dr. Levent SEÇER

İlişkili Yazılar

Levent SEÇER (Prof.Dr.)

Emeğe Dayalı Evrensel Demokrasi

09 Ağustos 2023
5k
Tükenişin Tek Sorumlusu CHP
Levent SEÇER (Prof.Dr.)

Tükenişin Tek Sorumlusu CHP

09 Temmuz 2023
5k
Umuda Yolculuk
Levent SEÇER (Prof.Dr.)

Umuda Yolculuk

22 Haziran 2023
5k
Levent SEÇER (Prof.Dr.)

Aydınlık Özgürlük Şarkının Adı Bu Olmalı

19 Haziran 2023
5k
Sonraki Yazı

Gazeteci Balbay İdama Mahküm Olmak İçin mi? İnternet Sitesindeki Delillerini İptal Etirmiştir

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

  • Trendler
  • Yorumlar
  • En son
Aşık Veysel ve Kara Toprak Türküsü Hikayesi

Aşık Veysel ve Kara Toprak Türküsü Hikayesi

22 Mart 2019
Ayak Tabanına Veya Göğüse Vicks Sürmenin Faydası Yok

Ayak Tabanına Veya Göğüse Vicks Sürmenin Faydası Yok

24 Ocak 2016

Yok Saymak

28 Mart 2020

Yıldızname Baktırmak Günah mı…Günah…

09 Haziran 2022

Keltepen’in Taşları /Şu Akkuşun Gürgenleri

18 Nisan 2020
Göyçe Zengezur Türk Cumhuriyeti

Göyçe Zengezur Türk Cumhuriyeti

21 Eylül 2022

Tüketicilerin Süt Tozu Dilekçeleri!

97

Fethullah Gülen’e 19 Soru

72

Ayasofya Açılsın Zincirler Kırılsın

70

İslâm Dışı Bir Uygulama: Çocuk Sünneti…

45

Gıda Mühendislerinin Petek Ataman’a Çağrısı

40

Şarkı Sözü Alan Var mı?

39
Bebeğim

Bebeğim

06 Aralık 2025
Güvenlik Görevlisi

Güvenlik Görevlisi

06 Aralık 2025
Aklımda Bir Ses Var

Aklımda Bir Ses Var

06 Aralık 2025
Türkiye’nin Ortak Geleceği: Birlik, Kimlik ve Toplumsal Dayanıklılık Üzerine Kapsamlı Bir Düşünüş

Türkiye’nin Ortak Geleceği: Birlik, Kimlik ve Toplumsal Dayanıklılık Üzerine Kapsamlı Bir Düşünüş

05 Aralık 2025
Nasıl Bir Toplum Olduk. Birinin Ak Dediğine Diğeri Kara Diyor

Nasıl Bir Toplum Olduk. Birinin Ak Dediğine Diğeri Kara Diyor

05 Aralık 2025
Ve Bilirsin

Ve Bilirsin

05 Aralık 2025

Köşe Yazarları

Türkiye Deprem Haritası

 

Ayın Sözü

Lütfen Duyarlı Olalım!

de, da vb. bağlaçlar ayrı yazılır.

Cümle bitişinde noktalama yapılır. Boşluk bırakılır, yeni cümleye büyük harfle başlanır.

Dilimiz kadar, edebiyatımıza da özen gösterelim.

Arşiv

Sosyal Medya’da Biz

  • Facebook
  • İnstagram
  • Twitter

Entelektüel Künyemiz!

Online Bilgi İletişim, Sanat ve Medya Hizmetleri, (ICAM | Information, Communication, Art and Media Network) Bilgiağı Yayın Grubu bileşeni YAZAR PORTAL, her gün yenilenen güncel yayınıyla birbirinden değerli köşe yazarlarının özgün makalelerini Türk ve dünya kültür mirasına sunmaktan gurur duyar.

Yazar Portal, günlük, çevrimiçi (interaktif) Köşe Yazarı Gazetesi, basın meslek ilkelerini ve genel yayın etik ilkelerini kabul eder.

Yayın Kurulu

Kent Akademisi Dergisi

Kent Akademisi | Kent Kültürü ve Yönetimi Dergisi
Urban Academy | Journal of Urban Culture and Management

Ayın Kitabı

Yazarlarımızdan, Nevin KILIÇ’ın,

Katilini Doğuran Aşklar söz akıntısını öz akıntısı haliyle şiire yansıtan güzel bir eser. Yazarımızı eserinden dolayı kutluyoruz.

Gazetemiz TİGAD Üyesidir

YAZAR PORTAL

JENAS

Journal of Environmental and Natural Search

Yayın Referans Lisansı

Creative Commons License
This work is licensed under a Creative Commons Attribution-NonCommercial-NoDerivatives 4.0 International License.

Bilim & Teknoloji

Eğitim & Kültür

Genel Eğitim

Kişisel Gelişim

Çocuk Gelişimi

Anı & Günce

Spor

Kitap İncelemesi

Film & Sinema Eleştirisi

Gezi Yazısı

Öykü Tefrikaları

Roman Tefrikaları

Röportaj

Medya

Edebiyat & Sanat

Sağlık & Beslenme

Ekonomi & Finans

Siyaset & Politika

Genç Kalemler

Magazin

Şiir

Künye

Köşe Yazarları

Yazar Müracatı

Yazar Girişi

Yazar Olma Dilekçesi

Yayın İlkeleri

Yayın Grubumuz

Misyon

Logo

Reklam Tarifesi

Gizlilik Politikası

İletişim

E-Posta

Üye Ol

BİLGİ, İLETİŞİM, SANAT ve MEDYA HİZMETLERİ YAYIN GRUBU

 INFORMATION, COMMUNICATION, ART and MEDIA PUBLISHING GROUP

© ICAM Publishing

Gazetemiz www.yazarportal.com, (Yazarportal) basın meslek ilkelerine uymaya söz vermiştir.
Yazıların tüm hukuksal hakları yazarlarına aittir. Yazarlarımızın izni olmaksızın, yazılar, hiç bir yerde kaynak gösterilmeksizin kısmen veya tamamen alıntı yapılamaz.

Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
  • Ana Sayfa
  • Köşe Yazarları
  • Künye
  • Yayın İlkeleri
  • Yazar Müracaatı
  • Kurumsal
    • Misyon
    • Yayın Grubumuz
    • Logo
    • Reklam Tarifesi
  • Yazar Girişi
  • E-Posta

© 2008 - 2021 Yazar Portal | Türkiye Interaktif Köşe Yazarı Gazetesi

Yeniden Hoşgeldin

Aşağıdan hesabınıza giriş yapın

Şifrenimi unuttun?

Parolanızı alın

Şifrenizi sıfırlamak için lütfen kullanıcı adınızı veya e-posta adresinizi girin.

Giriş yap