Sayın Başbakanımızın konu ile ilgili temel bir vurgusu şöyle: İnsan odaklı ve her kesime adaletli davranma ilkesini benimsiyoruz, akraba kayırmacılığı anlamına gelen nepotizme izin vermeyeceğiz. “kim bir yöneticinin karşısına gittiğinde adalet terazisinin düzgün işlemediğini düşünüyorsa bize gelsin. Seçimden önce millete giderken “bizim sözümüz senettir” dedik ve işte o senedi bugün imzalıyoruz”
Daha önce de sayın Başbakanımızın “İmar artışını öğrenip, oradan arsa almak haram kazançtır” açıklaması kimilerine büyük bir uyarı olduğu gibi, zamanı gelince binlerce rantiyeciyi mahkum edecek tarihe düşülen bir nottu. Etrafımıza bir bakalım “bunun muhatapları var mı?” diye. Ne çok sırıtıyorlar değil mi? Bizim gördüğümüzü hükümetimiz de eninde sonunda görecektir herhalde.
Bu tespit özünde hayati derecede önemli, çünkü adaletli kalkınmayı sağlayamadığınız takdirde ne yaparsanız yapın yerinde saymış veya bir grubu zenginleştirmiş olursunuz. Kimi kime şikayet edelim sayın başbakanım, gideceğimiz heryer adaletsizliğin, adam kayırmanın ve yakın akraba ve çevresine peşkeş çekmenin merkezinde malesef.
2014 yerel seçimlerinden sonra belediyelere yapılan personel alımlarını ve yapılan ihaleleri mercek altına alsanız göreceğiniz tablo emin olun ürkütücü olacaktır.
İŞKUR üzerinden toplum yararına çalışma programı kapsamında yapılan alımlarda da alım kriterlerini, alınan kişilerin hangi yöntemle alındıklarını ve listelerin nerede hazırlandığını inceletmenizde inanın kafi. Müftülüğe ve camilere toplum yararına çalışma programı kapsamında alınacak elemanların listeleri il başkanlığından torpille gönderiliyorsa bu memlekette hukuku tesis edemezsiniz. Kul hakkını, dürüstlüğü, doğruluğu, hak ve hukuku anlatmak birincil görevi olan bir makam toplum yararına çalışma programından alacağı personelleri torpille alıyorsa bu benim inancıma haksızlık, saygısızlık, insafsızlık…
Mülakat usulüyle yapılan personel alımlarında haksızlık ve keyfilik diz boyu, devletimizin bu detayları görememe şansı yok. Hatta bu dediğim hukuksuz uygulamalar adalet ve yönetim sisteminin temelini oluşturan kurumlarımızda yapılıyor, yani balık baştan kokuyor.
Eylem planının geneli eminimki memleketimize olumlu yansıyacak, detayda eleştirilecek bir çok konu var elbette.
Mesela, “İş kuracak gençlere 50 bin TL hibe, 100 bin TL faizsiz kredi kullandırılacak” maddesi hala “30 bin TL hibe, 70 bin TL kredi” şeklinde uygulanıyor. % 70’i 70 bin TL olan 100 bin TL kredi kullanabilmeniz için ipotek veya teminat vermeniz gerekiyor. Yeni iş kuracak bir gencimizin böyle bir imkanı yoktur zaten. Ayrıca Kredi Garanti Fonu da bankalara yakın teminat ve ipotek istiyor malesef. Pakette inşaallah bu sorunlar düzeltilir.
Her sorunun temelinde eğitim yetersizliği görülüyor, çocuklarımızın orta 2 ve orta 3’te mesleki rehberliğe ağırlık vererek doğru bir meslek bilinci oluşturmaları eğitimde dönüşümün temelini oluşturuyor. Böylece orta 4’te tercih edecekleri mesleğe götürecek okulu kazanmak için nasıl çalışmaları gerektiğine kendileri karar verebilecek, ona göre çalışacak ve hayalini kurdukları mesleği yapabilmeleri için doğru liseyi kazanacaklar. Devamında doğru üniversite ve doğru iş gelecek. Ancak bunları eğitimin odağına ancak öğretmenimizi koyarak sağlayabiliriz.
Torpili lanetleyiniz ve kaldırınız, işe alımlarda “emaneti ehline verin” düstüruna uyunuz, ihalelerde hakkaniyet ve şeffaflığa uyunuz, illerimizi “özel sektör dostu il” haline dönüştürünüz, illerimizin kalkınma planlarını, sektör master planlarını, makro projelerini ve fizibilitelerini özel sektör ağırlıklı yaptırınız, yatırım ve sanayi parseli üretmeyen illeri sorgulayınız, ihtisas organize sanayi bölgelerini teşvik ediniz ve önündeki prosedürleri kaldırınız, kalkınma ajanslarının yönetim ve uzman kadrosunu özel sektör ağırlıklı bir yapıya dönüştürünüz. Anadolu’yu Ankara ve İstanbul’daki aracılara mahkum eden uygulamaları yok ediniz, her bir İlimizi Ankara, İstanbul, İzmir ciddiyetiyle dizayn ediniz, Anadoluda Gaziantep, Kayseri, Konya gibi alt merkezlerin oluşumunun yol haritalarını oluşturarak destekleyiniz, TOKİ uygulamalarını estetik, nitelik ve diğer şehircilik kriterleri açılarından dönüştürünüz…
Sayın Başbakanım, aklın yolu bir ve dürüst, biz bu ortak akılları doğru noktalara ulaştıramıyoruz, malesef bilgi ve donanım tehlikeli hale geldi, memleketimizde yapılan doğru işleri kalpten destekliyoruz, yanlışların düzelmesi için mücadele ediyoruz, ortak akılları doğru noktalara ulaştıracak kanalları açınız, siyasetimiz memleket siyaseti, partimiz Türkiye partisi, derdimiz her insanımız, dualarımız doğrulara adanmış medeniyet inşa etmeyi görev bilmiş insanlarla…
