“Dünya her an yenilenerek,
kendini her an yenileyen,
güneşin etrafında, yeniden döner.”Dünya çelişki denen ömrü hayallerinden uzun olan usta tarafında her an fiziksel kimyasal olarak yenilenmektedir. Ama aynı dünya sosyolojik, ve ekonomik olarak Emek tarafından her an yeniden kurulmakta sermayede bu devinimden ortaya çıkan değerlere el koyarak, yenilenmiş dünyada varlığını sürdürme koşullarını bulmaktadır. Yani ağaç kakan kuşu nasıl ağacın çürük yerini oyarak yuva yaparsa; Sermayede emekçilerin; değer yaratanların yarattıkları değere sahip çıkamamasından hayat bulur. Hayat bulmakla da kalmaz ökse otu misali. Sırtına yapıştığı emeği son kertesine kadar sömürür. Öylesine dizginsiz yapar ki kendi yok oluşunu da doğuran kendisini var edenin hayat hakkını ortadan kaldırır.
Böylesi toplumsal koşullar aynı zamanda var olma mücadelesinin sertleştiği dönemlerdir. Var olma mücadelesinin düşük seviyeli küçük mücadeleler biçimine dönüşmesi, (SOVYETLERDE, ÇİNDE, KÜBADA, OLDUĞU GİBİ TAM BİR ALT ÜST OLUŞUN YAŞANMAMASI İÇİN); Ökse otunun armut ağacını kurutmaması için kapitalist sistem armut ağacı lehine, yani sermaye emek lehine geri çekildi, İş güvencesi, Örgütlenme hakkı, Emeklilik Hakkı, Eğitim ve barınma hakkı sağlıklı yaşama hakkı gibi temel alanlardan elde edeceği sömürü (kar) ‘ın bir miktarından vazgeçti. Yaşama ve barınma hakkının en temel göstergesi, Sosyal Devletin önemli kriterlerinden biri olan asgari (en az geçim ücreti) ücret bu koşullarda uygulanmaya başladı.
Ülkemizde 24 ocak kararları olarak anılan ama sermaye sahiplerinin darbe kararlılığını ilan ettikleri karalardan bu yana genel anlamda ücretler azalıp çalışma saatleri artırılırken asgari ücretinde miktarı azaltıldı. Devlet tümden sermaye sınıfı ile özdeşleşirken sermayedarın yanına tüm gücünü birikimini koyarken, Emekçilere de işsizlik açlık, çok çalışıp az kazanmayı reva gördü. ASGARİ GEÇİM ÜCRETİ OLAN ASGARİ ÜCRET, EMEKCİNİN İŞE GİDİP GELMESİNİN, İŞÇİN KENDİSİNİN EN AZ YEMESİNİN ÜCRETİNE DÖNÜŞTÜ. Bu gün asgari ücreti tespit edenler böyle tespit ediyorlar. Böylece de 12 eylülcülüğü katmerleştirerek sürdürüyorlar. Aynası iştir kişinin lafa bakılmaz ya hükümetinde referandumda söylediklerine bakılmaz. Asgari ücreti ne kadar belirlediğine bakılır. Katmerleştiriyorlar neden 16 yaşa kadar olan çocuk işçiliği asgari ücreti şimdi 18 çıkarılıyor. Milyonlarca genç işçinin emeği daha ucuza kapatılıyor. Hükümet de bunun kararını alıyor. Yine Bölgesel asgari ücretle Emekçiler arasında bölgesel bölücülük yapıyor. Yani sermaye için bölücülük sevap olurken, Ben insan gibi dilimi kültürümü geleneklerimi inancımı yaşamak istiyorum diyenlere bölücü deniyor. Tamda böylesi durumlar için halkımızın ürettiği “ATIMIN ALNI SAKAR AYIBINI ELE TAKAR” deyimi cuk diye oturuyor. İktidara gel,irken sermayenin çıkarlarını korumaya ant içmiş iktidarlar. Yeminlerinin gereği olarak Emekçileri bölüp parçalar, Sermaye karşısında güçsüzleştirir. Bu nedenle de Emekçilerin birleşmesini önlemek için her yola ve yönteme başvurur. Bu içindir ki Sendika üyesi olduklarında patron tarafında işten atılan 4 işçinin karşısına devletin 400 polisini diker. Çünkü sermaye için bu bir hayâ memat meselesidir.
Sonuç olarak ökse otu armut ağacını kurutacak konuma gelirse bilesiniz kendide ölür. Dünyanın her an ekonomik ve sosyal olarak yenilenmesini sağlayan Emek için elbette en azıyla yaşamak zuldür zulümdür ama ne yapalım ki o her şeyi hak ederek kazanır. Bunun içinde Emekçilerin Değiştirecek kadar bilgiye, yeninin ne olacağını nasıl olacağının bilincine, bu değişimi yapacak kadar birliğe ulaşması zorunludur. Eğer yönetenler barışık en azında çatışmaların keskinleşmediği konumda yönetmek istiyorlarsa. Sermayenin örgütlenmesine paralel emeğinde örgütlenmesinin sağlanması zorunludur. Piyasa denen şeyde biraz budur. Yoksa Sendikalaşan işçilerin karşısına devletin güçlerini dikerek insanlarımızı açlık ve işsizlikle terbiye etmek ne demokrasidir. Ne insanidir, ne de toplumsal barışa hizmet eder. Tam tersi olur Emekçiler İŞ EKMEK YOKSA İŞ BARIŞI VE HUZURDA YOK diyerek alanları doldururlar. Bizden bu durumu bir kez daha yönetenlere hatırlama. Bu gün biz asgari ücret en az 1.000 Tl olmalı ve asgari ücret vergi dışı bırakılmalı diye hatırlatıyoruz. Yarın başkaları yumurta atarak hatırlatırlar
Evet, bu gün belirleyeceğiniz asgari ücretle ne kadar darbenin devamcısı olduğunuzu da belirleyeceksiniz.
