Yazar Portal | Turkiye Interaktif Kose Yazarı Gazetesi
Cuma, Aralık 5, 2025
  • Giriş Yap
  • Ana Sayfa
  • Köşe Yazarları
  • Künye
  • Yayın İlkeleri
  • Yazar Müracaatı
  • Kurumsal
    • Misyon
    • Yayın Grubumuz
    • Logo
    • Reklam Tarifesi
  • Yazar Girişi
  • E-Posta
Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
  • Ana Sayfa
  • Köşe Yazarları
  • Künye
  • Yayın İlkeleri
  • Yazar Müracaatı
  • Kurumsal
    • Misyon
    • Yayın Grubumuz
    • Logo
    • Reklam Tarifesi
  • Yazar Girişi
  • E-Posta
Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
Yazar Portal | Turkiye Interaktif Kose Yazarı Gazetesi
Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
Anasayfa Yazarlar Aysun GÜL

Aysungül’den; Cumhuriyet’in Parantez içi Duyguları (II)

Aysun GÜL Yazar Aysun GÜL
28 Ekim 2010
Aysun GÜL
0
401
Paylaşma
5k
Görüntülenme
Facebook'ta PaylaşTwitter'da Paylaş

İnkılâpların yapılanması esnasında yapılan eksiklikler, yurdunu kurtaran ve toprakları için kan verenlerin canını yakmıştı. Ülke bir savaştan çıkmıştı ve toparlanma aşamalarında el ele gönül gönüle yapılacakların yerini, askeri bir anlayışla halka kabul ettirilmeye çalışılan devrimler almıştı.

“Askıda kalan sözlerin beklemeleri

Savaşın kanayan yüzünde ağlıyor amansızca

Güzergâhı tertipsiz, yoksulluk bıçak sırtı

Varlığı topraklara yazılan bitmeyen bir şarkı

Güftesinde vatan diye yazılan.” AYSUN GÜL

Akıl almaz düşüncelerin işleyiş şekilleri kısmen de olsa bir milleti kan ağlatmaya devam ediyordu. Ankara’da işleyen sistemin, birde Anadolu’da ki yüzü vardı. Ankara kendini toparlamaya başlamıştı. Batıyla yapılan anlaşmalar ve batılılaşma İstanbul’da ki elit tabakayı çıkmazlara sürüklerken, Anadolu’da ki insan, tarlasında “ne ekersek onu biçeriz” anlayışıyla sürekli, çalışıyordu.

Harf inkılâbıyla birlikte, bir millet bir gün arayla cahil bir toplum olmuştu. Okuma yazma oranı bir günde, koca bir asrı arkasında bırakmıştı. Osmanlı’dan kalan inci tanesi sözleri, tamamen hayatından çıkarmaya çalışan yeni Türk hükümeti, halka bunu anlatabilmek adına, çok zor zamanlardan geçmişti. Tabi halkta aynı süreci ayrı sıkıntılarla atlatabilmişti. Ülkenin bir ucundan; öbür ucuna, sadece ulaşabilinen yerlerine muallimler gönderilirken, eksik kalan bölgelerdeki insanların bilgisizliği, oralardaki toprak ağalarının işine yaramıştı.

“Gerçekler altüst, zamanın çağdaş kaldırımlarında

Tarihten kalanların aklı karışık.

Çatılmayan kaşların, korku bilmeyen bedenine,

Geçmişten sarılan, unutulmuş anlar sarmaş dolaş

Sararmakta… “

Bir ülke düşünün! Bir tarafı ilim ve irfan diye batıya yayılan ve yayıldıkça toparlanamayan. Bir tarafı da, doğudan bir türlü çıkamayan. İlimsizlik sonradan yüzünü gösterecekti, doğu sınırlarında. Geç kalınmışlığın eziyetini çekecekti, Türkiye Cumhuriyeti. Ve 500 yıllık bir millete harf inkılâbıyla, kara cahil yaftası vurulamazdı. O zamanları tarihte yaşayan ve yaşatılmaya çalışana sadakatsizlikti. Bir tarihi yok saymak, bir dilin değişimiyle olamazdı! olmadı da. Devletin resmi yazışmaları, harflerin yeni şekli öğrenilene kadar devam etti.

Tekkeler ve zaviyeler kapatıldı. Bu ilim yuvalarının son dönemdeki işleyişindeki eksiklerin, reform ihtiyacı gözden kaçmamalı. Ama bu demek değil ki! hep yanlıştı yaptıkları, hep eksikti. Evet, imparatorluk son dönem devlet yönetiminde her nokta da, eksik kalmıştı ve zayıflamıştı. Yaralarını sarmak adına, yüzünü batının yanlış tavırlarına dönmüştü ve bu özünden dönüşte, bitirmişti koca bir topluluğu. Tekkelerde yetişen büyük âlimleri, görmezden gelmek ve bunlara laf atar niyetli konuşmak, hiçbir vatan sevdalısına yakışmaz.

Mevlana’ları, Yunus’ları koca dünya kabul etti de! haftalarca reklamları yapılarak, haftaları kutlandı ve biz bizden olana bu kadar saygı gösteremiyoruz ne yazık ki. Unutmamak lazım ki! Mevlana ve onun gibi âlimler de, bu tekkelerde yetişmişti. Osman Bey’den başlayan süreçte, ilim ve bilgisiyle ve aklıyla dünyaya nam salan tüm padişahlar da, tekke öğrencileriydi. Adı Tekke ya da Medrese ya da okul ne olursa olsun, çıkılan yol aynı yol. Hepsi eğitim ve öğretim için açılan yapılar. Birileri birilerini yok etmek için, birbirlerine düşürdüler bu insanları.!

“Susmayan çehrelerin zihinleri karmaşık

Fırtınalar kopuyor bir nefeste

Hicran yarası ücralarında gönüllerin

Avucunda kan var ölümün bir adımlık sonda.” AYSUN GÜL

İstiklal mahkemeleri kuruldu! Ve İsmet İnönü ve arkadaşlarının gösterileriyle. Osmanlı’dan kalan tüm ilim sahipleri, bir anda devlet haini ilan edildiler. Can verilirken elinde silah, bilek bileğe birlikte oldukları bu insanları; şalvarını çıkarmıyor, cübbesini çıkarmıyor diye astılar! gözünün yaşına bile bakmadan. Adaletsiz bir cürümle Kurtuluş Savaşı sonrasına, büyük bir lekeydi bu mahkemeler. Yargılananlar vatan için kan dökenler, onları yargılayanlar vatan için can verenlerdi. Yenilikler yapılırken, kim özgürce fikrini söylüyorsa ve istemiyorsa asıldı, topraklardan sürüldü ve öldürüldü.

Vahdettin; savaşı gerekli gören son padişah. Ülke sınırlarından evlatlarıyla, birlikte sürülüp çıkarıldı. Ağlayarak topraklarını terk eden, son Osmanlı padişahı da gitmişti artık! arkasında kalıntılar bırakarak. Osmanlı’ya olan minnetini böyle göstermişti, yeni Türkiye Cumhuriyeti. Katran karası zamanların aynaya yansıyan izlerinden biri de, Kuva-i Milliye birliklerini başında olan Çerkes Ethem ve adamlarının hain ilan etmesiydi. Birileri sömürgecilik anlayışıyla, özgürlük feryatlarına karıştırmıştı ve gerçekleri göz ardı edebilecek kadar emperyalist olmuştu.

Mustafa Kemal Atatürk’ün arkadaşları ve askerleri onun askeri yönünü ve halka olan samimi yaklaşımı seviyorlardı.

Vatan aşkı ve ruhu halk tarafından da sevilen bir liderdi. Ama en iyi arkadaşı diye aktarılan birileri! Milletin aklını karıştıran tarihçilerin neden Mustafa Kemal Atatürk öldüğünde, paralardan resminin çıkarıldığını, resimlerinin asılamadığı, Türkçe ezanın okunduğunu anlatmıyorlar, anlamaya çalışıyorum. Laiklik kuramı ile Anadolu da karış karış halkın evlerine giren Atatürk sonrası liderin, ellerinde ki kiri kimse temizleyemeyecekti.

Babaannemden dinlediklerimi, anlatmak istiyorum sizlere:

O dönem yani Atatürk’ün ölüm zamanı, babaannem 9 yaşlarındaymış. Oda Atatürk’ü seviyordu ama ondan sonraki yönetimin; yenilikleri uygulayacağız diye, köylerde ev basarak kadınların, başlarındaki açmaya çalıştıklarını anlatıyor. Benim babaannem Erzurumlu. Orada baskınlar sırasında; askerin çarşafları topladığını, açmayanları tutukladığını ve eziyet ettiklerini anlatıyor. Birde babasının, askerin baskınını haber alınca Kuran’ı Kerim’i, ahıra otların altına gizlediğini anlatıyor. Atatürk diyanet kurumunu açtığında bunu yapanlar nerdeydi. Neden onun yolundan gitmiyorlardı!

“Tutuksuz yargılanıyorum gözlerinde

Ellerin makber, ayaklarında zamansız hürriyet

Tıkandım yolun daha başındayım

Güneşin ellerinde yırtılan binbir esaret kıvrımı

Yalana aynalanmış.” Aysun GÜL

Bunlar yalan ve uydurma değil, o dönemde yaşayan bir kadının anlattıkları. Atatürk’le yenilenen ve bağımsızlaşan bu milleti, “onun ilkeleri bile yok sayanların” eline geçince, neler yaptıkları yaşayanlara sormak lazım!

Milletlerin her yüz asırda bir, teknolojinin ve bilimin sınırlarını aştığı zamanlarda, değişime ihtiyacı vardır. Atatürk’ün ellerine sağlık ki tükenmiş bir sistemi yeniledi. Ama bu sistem eğer ki yetmiyorsa, çağı karşılamıyorsa yenilenmeye hazır olmalıdır.

Atatürk’e, Silah arkadaşlarına, Kuva-i Milliye aslanlarına, “Türk’üyle, Kürt’üyle, Süryani’siyle, Laz’ıyla BU TOPRAKLAR İÇİN SAVAŞANLARA,  ÇOK ŞEY BORÇLUYUZ. Doğrusuyla ve yanlışıyla bu Cumhuriyet bizim. Bu topraklar bizim.

Kıymeti bilmek lazım.

“ CUMHURİYET BAYRAMINIZI KUTLAR VE TÜRKİYE CUMHURİYETİ İÇİN CAN VERENLERİ DE DUA İLE SELAMLARIM.

Paylaş
Etiketler: 29 EkimAnadoluatatürkbayrambütünlükcumhuriyetdeğişimduagerçekharf inkılabıihtiyaçilkeleristiklal mahkemelerikürtkuvvayı millilazmilletMilli Mücadelereformsakaryasüryanitekkelerteknolojitürkvatan milletyalanyeni birlikyeni cumhuriyetyeni ülkeyenilikyıkılan imparatorlukyüzyılzaman
Önceki Yazı

Edeb Yâ Hû!

Sonraki Yazı

Kuantumun Gücünü Hissedeceğiniz Satırlar

Aysun GÜL

Aysun GÜL

1977 Trabzon doğumluyum/evli ve bir çocuk annesiyim. yerel bir gazetede ve İnternet bir edebiyat dergisinde yazılar yazıyorum. k.t.u mezunuyum.

İlişkili Yazılar

Aysun GÜL

Kalbin Keşfindeki Mucizevi İlaç: Nefis Terbiyesi

02 Ağustos 2011
5k
Aysun GÜL

İçin İçin İçimizi Kemiren Hatalarımız

31 Temmuz 2011
5k
Aysun GÜL

Dağ Eşkiyalığından Meclis Eşkiyalığına!

29 Temmuz 2011
5k
Aysun GÜL

İnternet Sohbetleri Veba Gibi Sardı Toplumu

23 Temmuz 2011
5k
Sonraki Yazı

Kuantumun Gücünü Hissedeceğiniz Satırlar

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

  • Trendler
  • Yorumlar
  • En son
Aşık Veysel ve Kara Toprak Türküsü Hikayesi

Aşık Veysel ve Kara Toprak Türküsü Hikayesi

22 Mart 2019
Ayak Tabanına Veya Göğüse Vicks Sürmenin Faydası Yok

Ayak Tabanına Veya Göğüse Vicks Sürmenin Faydası Yok

24 Ocak 2016

Yok Saymak

28 Mart 2020

Yıldızname Baktırmak Günah mı…Günah…

09 Haziran 2022

Keltepen’in Taşları /Şu Akkuşun Gürgenleri

18 Nisan 2020
Göyçe Zengezur Türk Cumhuriyeti

Göyçe Zengezur Türk Cumhuriyeti

21 Eylül 2022

Tüketicilerin Süt Tozu Dilekçeleri!

97

Fethullah Gülen’e 19 Soru

72

Ayasofya Açılsın Zincirler Kırılsın

70

İslâm Dışı Bir Uygulama: Çocuk Sünneti…

45

Gıda Mühendislerinin Petek Ataman’a Çağrısı

40

Şarkı Sözü Alan Var mı?

39
Türkiye’nin Ortak Geleceği: Birlik, Kimlik ve Toplumsal Dayanıklılık Üzerine Kapsamlı Bir Düşünüş

Türkiye’nin Ortak Geleceği: Birlik, Kimlik ve Toplumsal Dayanıklılık Üzerine Kapsamlı Bir Düşünüş

05 Aralık 2025
Nasıl Bir Toplum Olduk. Birinin Ak Dediğine Diğeri Kara Diyor

Nasıl Bir Toplum Olduk. Birinin Ak Dediğine Diğeri Kara Diyor

05 Aralık 2025
Ve Bilirsin

Ve Bilirsin

05 Aralık 2025
Yaşlı Adam Yanıyor

Yaşlı Adam Yanıyor

05 Aralık 2025
Yörüklerin Harika Öğütleri

Yörüklerin Harika Öğütleri

05 Aralık 2025
Sen veya Sizlere

Sen veya Sizlere

04 Aralık 2025

Köşe Yazarları

Türkiye Deprem Haritası

 

Ayın Sözü

Lütfen Duyarlı Olalım!

de, da vb. bağlaçlar ayrı yazılır.

Cümle bitişinde noktalama yapılır. Boşluk bırakılır, yeni cümleye büyük harfle başlanır.

Dilimiz kadar, edebiyatımıza da özen gösterelim.

Arşiv

Sosyal Medya’da Biz

  • Facebook
  • İnstagram
  • Twitter

Entelektüel Künyemiz!

Online Bilgi İletişim, Sanat ve Medya Hizmetleri, (ICAM | Information, Communication, Art and Media Network) Bilgiağı Yayın Grubu bileşeni YAZAR PORTAL, her gün yenilenen güncel yayınıyla birbirinden değerli köşe yazarlarının özgün makalelerini Türk ve dünya kültür mirasına sunmaktan gurur duyar.

Yazar Portal, günlük, çevrimiçi (interaktif) Köşe Yazarı Gazetesi, basın meslek ilkelerini ve genel yayın etik ilkelerini kabul eder.

Yayın Kurulu

Kent Akademisi Dergisi

Kent Akademisi | Kent Kültürü ve Yönetimi Dergisi
Urban Academy | Journal of Urban Culture and Management

Ayın Kitabı

Yazarlarımızdan, Nevin KILIÇ’ın,

Katilini Doğuran Aşklar söz akıntısını öz akıntısı haliyle şiire yansıtan güzel bir eser. Yazarımızı eserinden dolayı kutluyoruz.

Gazetemiz TİGAD Üyesidir

YAZAR PORTAL

JENAS

Journal of Environmental and Natural Search

Yayın Referans Lisansı

Creative Commons License
This work is licensed under a Creative Commons Attribution-NonCommercial-NoDerivatives 4.0 International License.

Bilim & Teknoloji

Eğitim & Kültür

Genel Eğitim

Kişisel Gelişim

Çocuk Gelişimi

Anı & Günce

Spor

Kitap İncelemesi

Film & Sinema Eleştirisi

Gezi Yazısı

Öykü Tefrikaları

Roman Tefrikaları

Röportaj

Medya

Edebiyat & Sanat

Sağlık & Beslenme

Ekonomi & Finans

Siyaset & Politika

Genç Kalemler

Magazin

Şiir

Künye

Köşe Yazarları

Yazar Müracatı

Yazar Girişi

Yazar Olma Dilekçesi

Yayın İlkeleri

Yayın Grubumuz

Misyon

Logo

Reklam Tarifesi

Gizlilik Politikası

İletişim

E-Posta

Üye Ol

BİLGİ, İLETİŞİM, SANAT ve MEDYA HİZMETLERİ YAYIN GRUBU

 INFORMATION, COMMUNICATION, ART and MEDIA PUBLISHING GROUP

© ICAM Publishing

Gazetemiz www.yazarportal.com, (Yazarportal) basın meslek ilkelerine uymaya söz vermiştir.
Yazıların tüm hukuksal hakları yazarlarına aittir. Yazarlarımızın izni olmaksızın, yazılar, hiç bir yerde kaynak gösterilmeksizin kısmen veya tamamen alıntı yapılamaz.

Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
  • Ana Sayfa
  • Köşe Yazarları
  • Künye
  • Yayın İlkeleri
  • Yazar Müracaatı
  • Kurumsal
    • Misyon
    • Yayın Grubumuz
    • Logo
    • Reklam Tarifesi
  • Yazar Girişi
  • E-Posta

© 2008 - 2021 Yazar Portal | Türkiye Interaktif Köşe Yazarı Gazetesi

Yeniden Hoşgeldin

Aşağıdan hesabınıza giriş yapın

Şifrenimi unuttun?

Parolanızı alın

Şifrenizi sıfırlamak için lütfen kullanıcı adınızı veya e-posta adresinizi girin.

Giriş yap