Yazar Portal | Turkiye Interaktif Kose Yazarı Gazetesi
Cumartesi, Aralık 6, 2025
  • Giriş Yap
  • Ana Sayfa
  • Köşe Yazarları
  • Künye
  • Yayın İlkeleri
  • Yazar Müracaatı
  • Kurumsal
    • Misyon
    • Yayın Grubumuz
    • Logo
    • Reklam Tarifesi
  • Yazar Girişi
  • E-Posta
Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
  • Ana Sayfa
  • Köşe Yazarları
  • Künye
  • Yayın İlkeleri
  • Yazar Müracaatı
  • Kurumsal
    • Misyon
    • Yayın Grubumuz
    • Logo
    • Reklam Tarifesi
  • Yazar Girişi
  • E-Posta
Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
Yazar Portal | Turkiye Interaktif Kose Yazarı Gazetesi
Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
Anasayfa Yazarlar Ahmet AY

28 Şubat Yargısı Salih MİRZABEYOĞLU

Ahmet AY Yazar Ahmet AY
17 Aralık 2011
Ahmet AY
1
400
Paylaşma
5k
Görüntülenme
Facebook'ta PaylaşTwitter'da Paylaş

Ülkelerin geçtiği süreçlerde hukukun “güçten yana” olması gibi bir handikap söz konusu olmaktadır. Biz bunu 28 Şubatta net olarak gördük.

 

1990’lı yıllardı, “irticai faaliyet” haberlerinin televizyonlardan eksik edilmediği yıllar… Birileri ülkeyi darbe koşullarına hazır hale getirmeleri gerekiyordu. Ne de olsa artık “rutin”leşen ‘10 yılda bir darbe’ zamanıydı. Ama darbe de durup dururken yapılmazdı ki. Bunun için ortam hazırlanmalıydı. Daha önceki darbelerin “ülke elden gidiyor, komünizm gelecek, ülke anarşi ve terörden dolayı bölünme noktasına gelmişti” safsatalarına bu sefer de, “irtica hortladı, şeriat gelecek, Türkiye karanlık çağa doğru gidiyor” gerekçesi ile darbeye hazırlıklı hale getirilmeliydi.

 

Bu süreçte “irticacılar” Bahriye ÜÇOK, Muammer AKSOY, Turan DURSUN’u öldürmüş ve sıra diğer aydınlara gelecekmiş! Yaptırdıklarının yeterli gelmediğini gören darbecigiller dini her türlü faaliyeti “irtica” kapsamına almak zorunda! kaldılar.

 

Yapılan baskınlarda Kur’an, tefsir gibi dini her ne varsa “örgütsel doküman” diye suç unsuru olarak cezai işlem için yeterli “delil” kabul ettiler.

 

Bir yazarın yazdığı makale, kitap dini içerik taşıyor ve hele hele baskıcı rejimleri, katı laikçi düzeni eleştiriyorsa, “devletin rejimine yönelik tehdit” olarak değerlendirdiler. Eğer mahkûm etme kararı önceden alınmışsa söz konusu dokümanları “yakın tehdit” kabul edip onlarca yıl ceza veriyorlardı.

 

İşte böyle bir ortamda “İBDA/C eylemleri” hızlanmıştı. Kim yapıyor ne yapıyor belli değil. Neticede bir yerlerden düğmeye basılmış ve doğru-yalan haberlerle İBDA/C üzerinden “irtica” tehlikesi yakınlaştırılıyordu.

 

Salih MİRZABEYOĞLU adı bu dönemde sıkça duyuldu. Eylemcilerin üzerinden onun makale ve kitapları çıkıyordu. Ve “işte teşvik eden” dercesine Salih MİRZABEYOĞLU mahkûm ediliyordu, edildi.

 

Salih MİRZABEYOĞLU ile 1990’lı yıllarda iki kez görüştüm. Benden Kürt sorununun sürecini dinlerken vicdanının sesini dinlediğini hissettim ve “Allah’ın musibetleri sebepsiz değilmiş” diye iç çektiğini hatırlıyorum. Hele Sünnet-Kur’an ilişkisi konusunda söylediklerimi “oldukça etkilendim” diyerek tepki vermişti. Kendisine çok sert/katı değil misiniz? dediğimde oldukça manidar bir cevap vermişti;

 

“Sert olsak ne yazar? Şimdiye kadar kanımızı emenler kadar sertleşebiliyor muyuz?”

 

28 Şubat’ın o karanlık ve karanlık olduğu kadar zulüm dolu günleriydi. Dindarlar olarak bizlere ne olacağını bilmiyorduk. Hemen hemen herkeste bir tedirginlik;

 

“Acaba namaz kılıyor olmam bana ne belalar getirecek?” diyenlerin sayısı oldukça fazlaydı. Bıyıklarını kesenler, evindeki Kur’an’a varana dek gizleyenler, başını açan hanımlar… yani dindarlığı ile tanınan herkes bir şekilde dertli ve tedirgindi. (Bende rahmetli babama verdiğim söz üzre kütüphanemdeki binlerce kitap arasından özellikle İslami Hareket ve Kürt sorunu ile ilgili kitaplarımı ‘etkisiz hale’ getirmiştim.)

 

Bu havaların hâkim olacağı yıllara yelken açan günlerde Sayın MİRZABEYOĞLU televizyonlarda görüntüleri gözümüze sokulurcasına polislerin ellerinde yüzü-gözü kan-revan içinde tutuklanmıştı. MİRZBEYOĞLU kan-revan içinde olmadan da yakalanabilirken o hale getirilişindeki mesajı biliyorum;

 

1-     Sahiplerine selam gönderip “bakın ne kadar laikçiyiz, terfi hakkımız” diyorlardı.

2-     İslamcılara “size kinimizle sizi bu hale getirmezsek rahat etmeyiz, ona göre” anlayacağınız psikolojik harp başlamış ve mesajlar bazı hanelerde gözyaşlarıyla alınmıştı.

 

28 Şubat kararları ile başlayan post-modern süreçteki bütün yargı kararları gibi MİRZABEYOLU hakkında verilen karar da zalimcedir. Gelin görün ki bugün ERGENEKONCU’lar için yürüyen “ÖZGÜRLÜKÇÜLER!” o günlerde bu haksız tutuklamalara “gık”larını bile çıkarmamışlardı. Üstelik kahir ekseriyeti ifade ettiğim gibi bu haksızlıkları alkışlıyorlardı.

 

Sayın MİRZABEYOĞLU ne yapmıştı?

 

Hangi suçu işlemiş ve hangi aiklerle cezalandırılıyordu bilen beri gelsin.

 

En büyük suçu! Kimi eylemcinin üstlerinde onun yazıları çıkıyordu. (burada eylemcilerin özellikle onu hedef göstermek için yapma ihtimalini geçiyorum)

 

Tamam, velev ki gerçekten de eylemcilerin onun eserlerini okuduklarını kabul edelim.

 

Peki,

 

Hangi ilkel kabilede bile bir teorisyen, bir yazar böyle suçlanır ve cezalandırılır?

 

Sahi suçu belli mi?

 

Bilen biliyor mu? Biz bilmiyoruz ve Avukatına soruyoruz;

 

Neden..?

 

Aldığımız cevapla bir kez daha hayretler içinde kalıyoruz, o da bilmiyor.

 

Nasıl mı?

 

İşte Avukatı Ali Rıza YAMAN’ın cevabı;

 

“Tam olarak neyle suçlandığını, hangi suçtan dolayı ceza aldığını biz de bilmiyoruz. Herkes herkese suç isnad eder. Ancak mühim olan şahsın o suçu işleyip-işlemediği, bunun tespiti ve verilecek cezanın o suça uygunluğudur.”

 

28 Şubat’ın DGM’lerinin verdikleri ceza akıl alır gibi değil, müebbet…

 

MİRZABEYOĞLU’nun aslında hiçbir eyleme karışmadığı halde ve hiçbir delil bulunmamasına rağmen yazdığı kitaplarla örgüt üyelerini yönlendirdiği iddiasıyla yargılanıp mahkûm edilişi “28 Şubat” döneminin zulmüne iyi bir örnek olmuştur.

 

Şimdi,

 

Bu hukuk cinayeti 14 yıldır ağır hapis koşullarında -bir yazar/teorisyen ciddi bir suçlama olmadığı halde- 28 Şubatçıların keyfi yerine gelsin diye işleniyor. Bu zulmü Türkiye’nin aldığı mesafede izah edecek bir “hukukumsu” tabir dahi bulamıyorum.

 

Seyyid RIZA’nın dediği gibi; “aybo…cinayeto/ayıptır…cinayettir” şimdi bu durum bir daha değerlendirilir ve suç-ceza denksizliği/ orantısızlığına karar verilince bu geçen yılları kim, nasıl telafi edebilecek?

 

Ne demişti Seyyid RIZA;

 

“Aybo… cinayeto” ama bu ayıp ve cinayetten dönmek de bizim elimizde. HSYK adalet ve hukukun gereğini yapmalıdır, gecikmeden. Yoksa bunu çocuklarıma anlatamadığım gibi torunlarıma da anlatamayacağım.

 

Salih MİRZABEYĞLU adam öldürmemiş, gasp ve benzeri bir suç işlememiş. Bu ceza, bu zulüm insanlık ve hukukla izah edilemeyecek boyutta bir dava, bu davanın altında kalmak ar geliyor.

 

MİRZABEYOĞLU “bin yıl süreceği” iddia edilen ve böyle planlanan bir 28 Şubat mağduru ve mazlumudur. O dönemin yaptım olducu “şipşak”çı yargısı tarafından verilen bu ağır ceza asla hukuka sığmayacak boyuttadır.Yeniden yargılanmazsa bir yazıma başlık olan “hukuk, mukuk” olur…

 

Son olarak tekrar Seyyid RIZA’nın sözlerini hatırlatmak istiyorum;

 

“Aybo… cinayeto” ama bu ayıp ve cinayetten dönmek de bizim elimizde. HSYK adalet ve hukukun gereğini yapmalıdır, gecikmeden. Yoksa bunu çocuklarıma anlatamadığım gibi torunlarıma da anlatamayacağım.

 

Paylaş
Etiketler: aybocinayetoibda-cmirzabeyoğlu
Önceki Yazı

O Genç Adam Kim?

Sonraki Yazı

Gizli Çekim İcat Oldu Mertlik Bozuldu

Ahmet AY

Ahmet AY

Ahmet Ay'ın Tüm Yazılarını Göster

İlişkili Yazılar

Ahmet AY

CHP Artık Milli Güvenlik Sorunu

06 Aralık 2020
5k
Ahmet AY

AB’nin ‘İRİNİ’ Akdeniz’e Aktı

29 Kasım 2020
5k
Ahmet AY

Başkan Erdoğan’dan Kıbrıs Çıkarması

22 Kasım 2020
5k
Ahmet AY

Biden’a Neden Sevindiler?

15 Kasım 2020
5k
Sonraki Yazı

Gizli Çekim İcat Oldu Mertlik Bozuldu

Yorumlar 1

  1. Süleyman says:
    14 yıl önce

    üstad Allah şahid yukarıda bahsettiğiniz olaylar olup biterken hiçbir tanesine inanmamıştım ve onlar olup biterken bizlerde evlerimizde biçare otururken ( ağzıma doldu küfür ama yine de sustum babo) ruh halinde ezildik te ezildik .Şimdi sizin bu mevzuya değinmeniz bir vatandaş olarak beni çok rahatlattı çünkü yazan yok soran yok hatırlayan yok kahreden yok yok oğlu yok.ne "vurdum duymaz"bir topluluk olduk böyle Tüm ideallerimizden vazgeçmek için eşi başörtülü namaz kılan bir başbakanamı ihtiyacımız vardı?.Selam ve dua ile

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

  • Trendler
  • Yorumlar
  • En son
Aşık Veysel ve Kara Toprak Türküsü Hikayesi

Aşık Veysel ve Kara Toprak Türküsü Hikayesi

22 Mart 2019
Ayak Tabanına Veya Göğüse Vicks Sürmenin Faydası Yok

Ayak Tabanına Veya Göğüse Vicks Sürmenin Faydası Yok

24 Ocak 2016

Yok Saymak

28 Mart 2020

Yıldızname Baktırmak Günah mı…Günah…

09 Haziran 2022

Keltepen’in Taşları /Şu Akkuşun Gürgenleri

18 Nisan 2020
Göyçe Zengezur Türk Cumhuriyeti

Göyçe Zengezur Türk Cumhuriyeti

21 Eylül 2022

Tüketicilerin Süt Tozu Dilekçeleri!

97

Fethullah Gülen’e 19 Soru

72

Ayasofya Açılsın Zincirler Kırılsın

70

İslâm Dışı Bir Uygulama: Çocuk Sünneti…

45

Gıda Mühendislerinin Petek Ataman’a Çağrısı

40

Şarkı Sözü Alan Var mı?

39
Bebeğim

Bebeğim

06 Aralık 2025
Güvenlik Görevlisi

Güvenlik Görevlisi

06 Aralık 2025
Aklımda Bir Ses Var

Aklımda Bir Ses Var

06 Aralık 2025
Türkiye’nin Ortak Geleceği: Birlik, Kimlik ve Toplumsal Dayanıklılık Üzerine Kapsamlı Bir Düşünüş

Türkiye’nin Ortak Geleceği: Birlik, Kimlik ve Toplumsal Dayanıklılık Üzerine Kapsamlı Bir Düşünüş

05 Aralık 2025
Nasıl Bir Toplum Olduk. Birinin Ak Dediğine Diğeri Kara Diyor

Nasıl Bir Toplum Olduk. Birinin Ak Dediğine Diğeri Kara Diyor

05 Aralık 2025
Ve Bilirsin

Ve Bilirsin

05 Aralık 2025

Köşe Yazarları

Türkiye Deprem Haritası

 

Ayın Sözü

Lütfen Duyarlı Olalım!

de, da vb. bağlaçlar ayrı yazılır.

Cümle bitişinde noktalama yapılır. Boşluk bırakılır, yeni cümleye büyük harfle başlanır.

Dilimiz kadar, edebiyatımıza da özen gösterelim.

Arşiv

Sosyal Medya’da Biz

  • Facebook
  • İnstagram
  • Twitter

Entelektüel Künyemiz!

Online Bilgi İletişim, Sanat ve Medya Hizmetleri, (ICAM | Information, Communication, Art and Media Network) Bilgiağı Yayın Grubu bileşeni YAZAR PORTAL, her gün yenilenen güncel yayınıyla birbirinden değerli köşe yazarlarının özgün makalelerini Türk ve dünya kültür mirasına sunmaktan gurur duyar.

Yazar Portal, günlük, çevrimiçi (interaktif) Köşe Yazarı Gazetesi, basın meslek ilkelerini ve genel yayın etik ilkelerini kabul eder.

Yayın Kurulu

Kent Akademisi Dergisi

Kent Akademisi | Kent Kültürü ve Yönetimi Dergisi
Urban Academy | Journal of Urban Culture and Management

Ayın Kitabı

Yazarlarımızdan, Nevin KILIÇ’ın,

Katilini Doğuran Aşklar söz akıntısını öz akıntısı haliyle şiire yansıtan güzel bir eser. Yazarımızı eserinden dolayı kutluyoruz.

Gazetemiz TİGAD Üyesidir

YAZAR PORTAL

JENAS

Journal of Environmental and Natural Search

Yayın Referans Lisansı

Creative Commons License
This work is licensed under a Creative Commons Attribution-NonCommercial-NoDerivatives 4.0 International License.

Bilim & Teknoloji

Eğitim & Kültür

Genel Eğitim

Kişisel Gelişim

Çocuk Gelişimi

Anı & Günce

Spor

Kitap İncelemesi

Film & Sinema Eleştirisi

Gezi Yazısı

Öykü Tefrikaları

Roman Tefrikaları

Röportaj

Medya

Edebiyat & Sanat

Sağlık & Beslenme

Ekonomi & Finans

Siyaset & Politika

Genç Kalemler

Magazin

Şiir

Künye

Köşe Yazarları

Yazar Müracatı

Yazar Girişi

Yazar Olma Dilekçesi

Yayın İlkeleri

Yayın Grubumuz

Misyon

Logo

Reklam Tarifesi

Gizlilik Politikası

İletişim

E-Posta

Üye Ol

BİLGİ, İLETİŞİM, SANAT ve MEDYA HİZMETLERİ YAYIN GRUBU

 INFORMATION, COMMUNICATION, ART and MEDIA PUBLISHING GROUP

© ICAM Publishing

Gazetemiz www.yazarportal.com, (Yazarportal) basın meslek ilkelerine uymaya söz vermiştir.
Yazıların tüm hukuksal hakları yazarlarına aittir. Yazarlarımızın izni olmaksızın, yazılar, hiç bir yerde kaynak gösterilmeksizin kısmen veya tamamen alıntı yapılamaz.

Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
  • Ana Sayfa
  • Köşe Yazarları
  • Künye
  • Yayın İlkeleri
  • Yazar Müracaatı
  • Kurumsal
    • Misyon
    • Yayın Grubumuz
    • Logo
    • Reklam Tarifesi
  • Yazar Girişi
  • E-Posta

© 2008 - 2021 Yazar Portal | Türkiye Interaktif Köşe Yazarı Gazetesi

Yeniden Hoşgeldin

Aşağıdan hesabınıza giriş yapın

Şifrenimi unuttun?

Parolanızı alın

Şifrenizi sıfırlamak için lütfen kullanıcı adınızı veya e-posta adresinizi girin.

Giriş yap