Yazar Portal | Turkiye Interaktif Kose Yazarı Gazetesi
Cumartesi, Aralık 6, 2025
  • Giriş Yap
  • Ana Sayfa
  • Köşe Yazarları
  • Künye
  • Yayın İlkeleri
  • Yazar Müracaatı
  • Kurumsal
    • Misyon
    • Yayın Grubumuz
    • Logo
    • Reklam Tarifesi
  • Yazar Girişi
  • E-Posta
Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
  • Ana Sayfa
  • Köşe Yazarları
  • Künye
  • Yayın İlkeleri
  • Yazar Müracaatı
  • Kurumsal
    • Misyon
    • Yayın Grubumuz
    • Logo
    • Reklam Tarifesi
  • Yazar Girişi
  • E-Posta
Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
Yazar Portal | Turkiye Interaktif Kose Yazarı Gazetesi
Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
Anasayfa Yazarlar Kemal ÖZER

‘225 Milyon İnsandan Oluşan Bir Dünya Kurguluyoruz’

Kemal ÖZER Yazar Kemal ÖZER
28 Aralık 2013
Kemal ÖZER
0
400
Paylaşma
5k
Görüntülenme
Facebook'ta PaylaşTwitter'da Paylaş
İnsan bedenini koruduğu iddiasıyla çeşitli yöntemlerle vücuda zerk edilen, mikroorganizmalar veya mikroorganizmalardan elde edilen çeşitli karışımlara ‘aşı’ deniliyor.    
Aşı; bulaşıcı hastalıklar görüldüğü dönemlerde, buna karşı bağışıklık sistemini güçlü tutmayı amaçlayarak çıkmış bir çalışmanın ürünü. Ancak eldeki örnekler, aşıların artık sadece bu amaçla uygulanmadığını gösteriyor.
 
Günümüzdeki anlamıyla ilk aşı uygulamalarının mazisi, 18. yy’a kadar uzanır. Bizdeki ilk aşı uygulaması ise şark çıbanının, vücudun çıkmayan bir noktasına bu çıban mikrobunun bulaştırılmasıyla yapılmıştır.
Aşı çalışmalarına en büyük katkıyı II. Abdülhamid Han yapmıştır. Osmanlı’nın tarih sahnesinden çekildiği yıllar aslında ‘yenidünya düzeni’nin de fiilen inşa edildiği yıllardır. Bu yeni dönemi tasarlayanlar, ‘dünya nüfusu çok ve bununla mücadele edilmeli’ görüşündedirler. Bunun içinde gıda, aşı ve ilaçlar, Kissinger’inde ifadesiyle ‘benzersiz bir silah’ olarak onları beklemektedir.
Yeni Türkiye, aşılar konusunda Osmanlı mirası ‘Baktetiyolojihane-i Şahane’, ‘Refik Saydam Hıfzıssıhha’ olacak ve yeni aşı üretim merkezi olarak yoluna devam edecektir. Ancak dünya değişmiştir. Sahnede yeni oyuncular vardır ve herkesin hem zihinsel, hem de damardan aşılanması gerekmektedir. İlk aşılar zihinsel olarak yapılır. Zihinsel aşılaması tutanlara da, bedensel aşılar yaptırılacaktır.
Müteakiben aşıların önemli bir kısmı batıdan ithal edilmeye başlar. Sağlık Bakanlığı’nın 11 Mart 2013 tarihli resmi yazısına göre; Türkiye, 1940’larda birçok ülkeye aşı satan bir ülke haline gelmiştir. Bakanlık, üretimin ‘ekonomik bulunmaması’ gibi sebeplerle, süreç içerisinde aşı üretiminin oldukça azaldığını, BCG aşısının üretimine 1998 yılında son verilmesi ile birlikte, ülkemizde birkaç anti-serum hariç insan aşıları üretiminin son bulduğunu belirtiyor. İki binli yıllara geldiğimizde, 15 milyon TL zarar ettiği gerekçisiyle üretime tümüyle son verilir. Buna mukabil 2012 yılı itibariyle, yurt dışından yıllık 400 milyon TL’yi (yaklaşık 200 milyon dolar) aşan bir miktarda aşı satın alınır hâle gelinir.
Ayrıca 2008’de ‘aşı çalışma grubu’ kurulur. Kurulur kurulmasına da, üyeleri küresel aşı üreticileri ve de onlarla ilişkili kişilerdir. (Bkn: asicalismagrubu.org) Artık aşı üreticileri hangi aşıların, kime, ne zaman yapılacağına karar verir hâle gelmiştir.
Dünyanın aşılanması görevi ise ‘Bill Melinda Gates Vakfı’na verilir. Afrika’dan Asya’ya, Amerika’dan Avrupa’ya kadar hemen her bölgede aşılama faaliyeti yürüten bu kuruluş, Ted Tuner, Warren Buffet ve Rockefeller gibi kişi ve aileler tarafından paraya boğulmaktadır.
Bir ‘iyilik meleği’ gibi dolaşan Bill Gates, -batı basınında bile- sık sık özellikle Afrika’daki çocukların aşılarla kısırlaştırılması ve ciddi sayılarda ölüme yol açmakla suçlanıyor hâlâ. Bu konuda eser ve makaleleriyle tanınan gazeteci William Engdahl, “Afrika’nın refahını artırmak” olarak açıklanan bu girişimi; “madem amacınız Afrika’nın refahını artırmak, o zaman asgari düzeyde temiz su ve kanalizasyonu bile olmayan bu insanlara, aşı yapacağınıza temiz su sağlayın ya” diyerek isabetli bir eleştiri getiriyor.
CNN’in patronu Ted Turner’in, Amerikan basınında yer alan “225 milyon insandan oluşan bir dünya kurguluyoruz / arzuluyoruz” şeklindeki itirafını hatırlatan Engdahl, asıl amacın insanları sağlıklı kılmak değil, küresel nüfus ve soy arıtımı projesi olduğunu ve patronların on milyarlarca doları bu amaçla cömertçe harcadıklarını dile getiriyor. Finlandiya eski Sağlık Müdürü Dr. Rauni Kilde‘nin sözleri ise, Engdahl’ın yalnız olmadığının en büyük kanıtı.
Sahi bütün bunlar gerçek olabilir mi? Ya da bu riskler, Türkiye gibi ülkeler içinde söz konusu mu? Aslında sorunun cevabı kimilerince basit, hatta ispatı hiç de zor değil. Öte yandan konuya dair tıp çevrelerinden de çok güçlü eleştiriler yükseliyor artık!
Uçak bile yapabilen bir ülke neden kendi aşısını üretmeyip, kendi toplumunu küresel oyuncuların insafına terk ediyor? En az beş yıllık yan etki testlerinden geçirilmesi gereken aşılar, -özellikle ‘domuz gribi masalı’nda olduğu üzere- neden alelacele getirilip Türk insanına uygulandı? Komşu Azerbaycan gibi ülkelerde bile aşı zorunlu değilken, Türkiye’de tehdit, şantaj ve baskı ile neden uygulanıyor? Çocuğuna ve kendisine aşı yaptırmak istemeyen kimselerin, bu haklarına neden saygı gösterilmiyor? Aşıların kısa, orta ve uzun vadede ortaya çıkardığı olumlu ve olumsuz etkiler konusunda çalışma yapabilecek bağımsız bir akademi neden kurulmuyor? Bunlar, Türkiye’nin aşı politikalarına yönelik eleştirilerden bazıları…
Prof Dr Ahmet Aydın hoca ise ‘Otizme Çözüm Var’ isimli eserinde, “çocuklara yapılan DTP karma aşıda 100 µg, menenjit aşısında 200 µg, sarılık (Hepatit B) aşısında ise 237,5 µg cıva; Hepatit B aşısıyla 750 mcg, karma aşısıyla 2500 mcg, pnömokok aşısıyla 500 mcg ve Hepatit A aşısıyla da 750 mcg alüminyum minik bedenlere zerk ediliyor. Aşıların raf ömrünü uzatmak için kullanılan timeserolünde yüzde 49,6’sı cıvadan oluşuyor. Cıva vücuda verildiğinde, etil cıva ve tiyosalisilata dönüşüyor. Bunlarında otizme yol açtığı -ne yazık ki- ispatlanmış durumda” diyor.
Cıvanın ani ölümlere yol açtığını not eden Ahmet Aydın hoca, kronik cıva zehirlenmesinin ise otizm, kalp, konuşma bozukluğu, hiperaktivite, havale gibi riskleri olduğunu belirtiyor. Kronik cıva zehirlenmesi ile otizm sorununda görülen bozuklukların aynı şeyler olduğunu da kaydediyor.
Nasıl ki, Afrikalı bebelere temiz su sağlamak yerine, -aşikârlaşan- gizli bir amaç uğruna aşılanıyorlarsa, bizde de önleyici hekimlik adına yapılan tek şeyin, birçok risk barındıran aşılamadan başka hiçbir şey olmadığını not etmek gerek. Aşının 19. ve 20. yüzyıl şartlarında çok başarılı olmasa da, zaman zaman çözüm olduğu görülmüştür. Ancak günümüzde aşıların aynı niyetle yapılmadığına dair çok güçlü şüpheler var. Sadece şüphe mi elbette hayır!
Çocuk doktorları, aile hekimleri, beyin cerrahları ve patoloji, kimya, biyoloji ve bağışıklık sistemi profesörlerinden oluşan bir grup Amerikalı bağımsız doktorun çalışması, tüm dünyada ürpertiye neden oldu. Çünkü onlar aşıların; alerji, egzama, arterit, astım, otizm, reflü, kanser, bebek ve çocuk diyabeti, böbrek hastalığı, düşükler, ani bebek ölümü sendromu, nörolojik ve otoimmün rahatsızlıkları ve çok daha fazlasına yol açtığını iddia ettiler. Dünyanın en önemli bağımsız sitelerinden biri olan naturalnews.com’da yayınlanan bu çalışmanın sahibi doktorlar şöyle soruyorlar soruyu: “Hiç merak ettiniz mi, neden doktorlar bazı hastalıkların sebebini bulamaz? Çünkü onlar, aşı ve hastalıklar arasındaki ilişkiyi yok saymak için koşullanmışlardır.”
Riskin bir başka boyutunu da, Akdeniz Üniversitesi Tıp Fakültesi Halk Sağlığı Anabilim Dalından Doç. Dr. Mehtap Türkay şu şekilde dile getiriyor: “Sıtma, kızamık, verem, tüberküloz gibi bulaşıcı hastalıkların dünya genelinde yeniden ortaya çıktı. Eskiden üç ilaçla kontrol ettiğimiz enfeksiyon, şimdi antibiyotiğe dirençli olarak karşımıza çıkıyor. Bazı virüsler eskisine oranla daha güçlü şekilde döndü!”
 
Çocuklarına aşı yaptırmak istemeyen herkes, hep ‘aşı zorunlu mu’ sorusunu yöneltiyor. Zorunluluk içeren hiçbir yasal düzenleme yok. Olsa dahi bu düzenleme, mevcut anayasaya aykırı olurdu. Kaldı ki, Hasta Hakları Yönetmeliği’nin 22. Maddesine göre ‘hiç kimse rızası dışında tıbbi müdahaleye tâbi tutulamaz.’ Diğer yandan, Manyas Asliye Hukuk Mahkemesi 05 Nisan 2013 tarih ve 2013/11 sayılı üst yargı tarafından onanan kararında da, kimseye zorla aşı yapılamayacağını hükme bağlamıştır.
Hukukçular Mustafa Dural ve Tufan Öğüz ise “Vücut bütünlüğüne yapılacak her türlü müdahale kişilik hakkının hukuka aykırı ihlalidir. Müdahalenin kişinin hayati vücut bütünlüğü ya da sağlığını korumak amacıyla yapılması, kural olarak hukuka aykırılığı gidermez. Hekim tarafından yapılan müdahaleyi hukuka uygun hale getiren şart, kişinin tedaviye rıza göstermesidir” diyor. (Türk Özel Hukuku Cilt 2 sf 106)
Son olarak şunu hatırlatarak konu hakkında herkesi kendi kararıyla baş başa bırakalım: Yer TBMM Grup Salonu ve takvimler 4 Kasım 2009’u gösteriyor. Konuşan Başbakan Erdoğan, –elinde şırınga ‘herkesi aşılayacağım’ diyen– Sağlık Bakanı’nı şöyle uyarıyor: “Haberim olmadan benim adımı vermişsin, hemen düzelt! Ben aşı olmayacağım!”

NOT: Bugün bir çok ilden gelen ihbara göre Sağlık Bakanlığı’ndan geldiğini iddia eden bazı kişiler, ailelere baskı uygulayıp, zorla aşı yaptıkları ifade edilmiştir. Edinilen bilgiyere göre, Sağlık Bakanlığı tarafından bazı illerde Mopping-up (kapı kapı dolaşarak) aşılama yaptığı anlaşılmaktadır. Bu haberler Ocak’ta yayınlamayı planladığımız bu makalenin erkene alınmasına yol açmıştır. 
Bizim karikatüristlerin bu konular işleyebilmeleri için daha bir 50 yıl gerek. Bu 50 olacaksa…
Bu yazıdan sonra lütfen bu linki tıklayıp bu habere mutlaka okuyunuz Aşılarla ilgili korkunç gerçek

Paylaş
Etiketler: BCG aşısının üretimiküresel aşı üreticileri
Önceki Yazı

Kitle Partileri Neden Kolay Dağılır?

Sonraki Yazı

Somya_İle_Mülahazalar

Kemal ÖZER

Kemal ÖZER

İlişkili Yazılar

Kemal ÖZER

Hoşça kalın, Allah’a Ismarladık

02 Şubat 2021
5k
Kemal ÖZER

Ya Şimdi Yahut Bir Asır Daha Esarete Devam

17 Ağustos 2020
5k
Kemal ÖZER

‘İlaç’ Savaş ve Suç Ürünüdür

14 Mayıs 2020
5k
Kemal ÖZER

Kemalizm: Türkiye’nin Çıkmaz Sokağı

05 Mayıs 2020
5k
Sonraki Yazı

Somya_İle_Mülahazalar

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

  • Trendler
  • Yorumlar
  • En son
Aşık Veysel ve Kara Toprak Türküsü Hikayesi

Aşık Veysel ve Kara Toprak Türküsü Hikayesi

22 Mart 2019
Ayak Tabanına Veya Göğüse Vicks Sürmenin Faydası Yok

Ayak Tabanına Veya Göğüse Vicks Sürmenin Faydası Yok

24 Ocak 2016

Yok Saymak

28 Mart 2020

Yıldızname Baktırmak Günah mı…Günah…

09 Haziran 2022

Keltepen’in Taşları /Şu Akkuşun Gürgenleri

18 Nisan 2020
Göyçe Zengezur Türk Cumhuriyeti

Göyçe Zengezur Türk Cumhuriyeti

21 Eylül 2022

Tüketicilerin Süt Tozu Dilekçeleri!

97

Fethullah Gülen’e 19 Soru

72

Ayasofya Açılsın Zincirler Kırılsın

70

İslâm Dışı Bir Uygulama: Çocuk Sünneti…

45

Gıda Mühendislerinin Petek Ataman’a Çağrısı

40

Şarkı Sözü Alan Var mı?

39
Bebeğim

Bebeğim

06 Aralık 2025
Güvenlik Görevlisi

Güvenlik Görevlisi

06 Aralık 2025
Aklımda Bir Ses Var

Aklımda Bir Ses Var

06 Aralık 2025
Türkiye’nin Ortak Geleceği: Birlik, Kimlik ve Toplumsal Dayanıklılık Üzerine Kapsamlı Bir Düşünüş

Türkiye’nin Ortak Geleceği: Birlik, Kimlik ve Toplumsal Dayanıklılık Üzerine Kapsamlı Bir Düşünüş

05 Aralık 2025
Nasıl Bir Toplum Olduk. Birinin Ak Dediğine Diğeri Kara Diyor

Nasıl Bir Toplum Olduk. Birinin Ak Dediğine Diğeri Kara Diyor

05 Aralık 2025
Ve Bilirsin

Ve Bilirsin

05 Aralık 2025

Köşe Yazarları

Türkiye Deprem Haritası

 

Ayın Sözü

Lütfen Duyarlı Olalım!

de, da vb. bağlaçlar ayrı yazılır.

Cümle bitişinde noktalama yapılır. Boşluk bırakılır, yeni cümleye büyük harfle başlanır.

Dilimiz kadar, edebiyatımıza da özen gösterelim.

Arşiv

Sosyal Medya’da Biz

  • Facebook
  • İnstagram
  • Twitter

Entelektüel Künyemiz!

Online Bilgi İletişim, Sanat ve Medya Hizmetleri, (ICAM | Information, Communication, Art and Media Network) Bilgiağı Yayın Grubu bileşeni YAZAR PORTAL, her gün yenilenen güncel yayınıyla birbirinden değerli köşe yazarlarının özgün makalelerini Türk ve dünya kültür mirasına sunmaktan gurur duyar.

Yazar Portal, günlük, çevrimiçi (interaktif) Köşe Yazarı Gazetesi, basın meslek ilkelerini ve genel yayın etik ilkelerini kabul eder.

Yayın Kurulu

Kent Akademisi Dergisi

Kent Akademisi | Kent Kültürü ve Yönetimi Dergisi
Urban Academy | Journal of Urban Culture and Management

Ayın Kitabı

Yazarlarımızdan, Nevin KILIÇ’ın,

Katilini Doğuran Aşklar söz akıntısını öz akıntısı haliyle şiire yansıtan güzel bir eser. Yazarımızı eserinden dolayı kutluyoruz.

Gazetemiz TİGAD Üyesidir

YAZAR PORTAL

JENAS

Journal of Environmental and Natural Search

Yayın Referans Lisansı

Creative Commons License
This work is licensed under a Creative Commons Attribution-NonCommercial-NoDerivatives 4.0 International License.

Bilim & Teknoloji

Eğitim & Kültür

Genel Eğitim

Kişisel Gelişim

Çocuk Gelişimi

Anı & Günce

Spor

Kitap İncelemesi

Film & Sinema Eleştirisi

Gezi Yazısı

Öykü Tefrikaları

Roman Tefrikaları

Röportaj

Medya

Edebiyat & Sanat

Sağlık & Beslenme

Ekonomi & Finans

Siyaset & Politika

Genç Kalemler

Magazin

Şiir

Künye

Köşe Yazarları

Yazar Müracatı

Yazar Girişi

Yazar Olma Dilekçesi

Yayın İlkeleri

Yayın Grubumuz

Misyon

Logo

Reklam Tarifesi

Gizlilik Politikası

İletişim

E-Posta

Üye Ol

BİLGİ, İLETİŞİM, SANAT ve MEDYA HİZMETLERİ YAYIN GRUBU

 INFORMATION, COMMUNICATION, ART and MEDIA PUBLISHING GROUP

© ICAM Publishing

Gazetemiz www.yazarportal.com, (Yazarportal) basın meslek ilkelerine uymaya söz vermiştir.
Yazıların tüm hukuksal hakları yazarlarına aittir. Yazarlarımızın izni olmaksızın, yazılar, hiç bir yerde kaynak gösterilmeksizin kısmen veya tamamen alıntı yapılamaz.

Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
  • Ana Sayfa
  • Köşe Yazarları
  • Künye
  • Yayın İlkeleri
  • Yazar Müracaatı
  • Kurumsal
    • Misyon
    • Yayın Grubumuz
    • Logo
    • Reklam Tarifesi
  • Yazar Girişi
  • E-Posta

© 2008 - 2021 Yazar Portal | Türkiye Interaktif Köşe Yazarı Gazetesi

Yeniden Hoşgeldin

Aşağıdan hesabınıza giriş yapın

Şifrenimi unuttun?

Parolanızı alın

Şifrenizi sıfırlamak için lütfen kullanıcı adınızı veya e-posta adresinizi girin.

Giriş yap