Siyasetle ilgilenmeyen aydınları bekleyen kaçınılmaz sonuç, cahiller tarafından yönetilmeye razı olmaktır. (Eflatun)
Bütçe hazırlandı mecliste görüşüldü, kabul edildi. Uygulamaya konuldu. Toplumun her kesimini ilgilendiren bütçe meclis salonunda parti yetkililerinin ağırlıklı olarak güncel konulara ilişkin açıklamalarıyla yeteri kadar gündeme getirilmedi.
Davalar yargılamalar, tutuklamalar, yolsuzluklar, dış politika yaklaşımları ana konular olarak eleştiri konusu edildi.
Hazırlanan 10'uncu bütçe dünya ekonomik krizi ve bölgesel çatışma ortamında hazırlandı.
Artan nüfusu ile büyümesi, gelişmesi gereken, bölgesinde ve dünyada ağırlığı artması gereken bir Türkiye vizyonuyla hazırlanmalıydı.
Yine bu bütçede, sosyal politikalar, sosyal yardımlar, eğitime, sağlığa, adalet ve emniyete yapılan yatırımlar öne çıkarılmadı.
Sosyal boyutu düşük bir bütçe hazırlandı.
Şu anda, bütün dünyada, özellikle de ABD gibi, Japonya gibi, Avrupa Birliği ülkeleri gibi gelişmiş ekonomilerde, küresel krizin etkisiyle sosyal politikalarda ciddi kesintilere gidiliyor. Birçok ülke, memur maaşlarında, emekli maaşlarında kesintiye gidiyor ya da artış yapmıyor. Sağlık harcamaları, eğitim harcamaları, diğer sosyal harcamalarda bu ülkelerde artık ciddi oranlarda tasarruflar yapılıyor.
Bu ülkelerde bütçe açıkları artıyor, işsizlik oranları yükseliyor ve kamunun borcu tarihi seviyelere çıkıyor.
Avrupa'da bunlar yaşanırken, Türkiye, örtülü kesintiye, kısıtlamaya giderek, tersine harcamalar artırılmıştır.
Yine bu ülkelerde büyüme oranları yavaşlarken, Türkiye dünyanın en hızlı büyüyen ekonomileri arasında yer alacak, oradaki konumunu muhafaza edecek tedbirler alamamıştır.
Tabi 10 yıl sonraya göre öngörülen parlak vaatler, bütçede ve açıklamalarda ifade ediliyor.
Büyümeden bahsediliyor ama işsizlik konusunda suskunluk var.
İşsizlik rakamları yanıltıcıdır.
Popülizme dayanan, milletin ve ülkenin kaynaklarını, büyük bir iştahla ve bonkörlükle heba eden uygulama var.
Yere sağlam basmayan bir zihniyet iyimser tablo çiziyor.
Ekonomideki sarsıntı; sokağa, çarşıya, pazara, günlük yaşama ne ölçüde yansıdığı ortadadır.
Küresel bir kriz ortamında dahi, Türkiye'de, esnafın, tüccarın, sanayicinin kullandığı kredi miktarı ciddi oranlarda düşüş kaydetti.
10 yıl öncesi yaptığınız harcamalarla bugün yaptığınız harcamaları kıyaslarsanız, sonuç ortadadır.'
Çatışma ve ayrışma ortamında, istikrar, güven, birlik, dayanışma ve kardeşlik yoktur. Türkiye'nin istikrarlı yürüyüşünü kesilmiş, engellenmiş ve yavaşlatılmıştır.
Gerçek üç safhadan gider
Birincisi onunla alay edilir.
Sonra ona karşı şiddetle direnilir.
Sonunda o kendisini aşikar olarak belli eder.
Günün Sözü: Gelir giderini dengelemezsen çöküşe uğraman kaçınılmazdır.
