Partili Cumhurbaşkanın muhalefeti kast ederek “Dur bakalım daha başınıza neler gelecek?” Tehdidine karşılık, Muhalefetten “Siyasi cinayet kaygım var” açıklaması gelmişti.
İktidarın, seçimler eğik düzleminde, yükseltebildiği kadar, gerimi yükselttiğini biliyoruz.
Devlet aygıtını elinde bulunduran devlet başkanlarının, iktidarda kalabilmek için, operasyonlar dahil, her türlü şiddeti kullandığını biliyoruz.
İktidardan düşme, duygusu olan devlet başkanlarının, yapıp ettikleriyle doludur, tarih sayfaları…
Çağımızda, teknolojiden yararlanılarak, yapılan provokasyonlar ve bu tür provokasyonların nasıl yapılacağı ile ilgili, büyük bir literatür oluşmuştur.
Amerika’da binlerce olan istihbarat okullarında, siyasi cinayetlerin, “nasıl yapılacağı teknolojileri” ile ilgili de eserler vardır.
O kitaplardan birisini açarsınız, ülkenize ve ülkeniz kültürüne en uygun bir provokasyon türü seçersiniz, seçilen provokasyona uygun, yetiştirilmiş elemanlar seçerek, işi halledersiniz.
Seçilmiş elemanlar meselesi çok önemlidir. Bu elemanlar işi eline yüzüne bulaştırırsa, işler karışabilir. Ve provokasyon geri tepebilir.
Bu yazdıklarım Amerika tarafından, uzun yıllar kullanıldı. Okuyanlar, yaşayanlar, ilgililer de bu provokasyon çeşitlerini öğrendi.
Her halde ilgililer de ABD’de eğitim almışlardır ki, onlar da biliyordur.
Siyasi şiddet ve gerilim stratejisi uygulanılarak, iktidarda kalma becerisinin son noktası; iktidara halkın desteğinin bittiği noktadır.
Bir başka mesele daha var ki, yukarıda yazdıklarımdan daha önemlidir. İçeride uygulanan şiddet ve operasyonlar, dış dünya tarafından aynada seyreder gibi seyredilmektedir.
Dış dünya ve içerideki muhalefet, bu operasyonları ifşa etmeye başlayabilir.
Daha da tehlikelisi; dış güçlerin elemanları, ülkeyi iyice zaafa düşürmek için, kendileri bu siyasi cinayetleri işleyebilir.
Velhasıl kelam, siyasi şiddet kullanmak, sadece iktidarın yeniden iktidara gelmesini sağlayacak derken, ülke içinde devlet denetimi elden çıkabilir.
Halkın desteğini kaybetmiş olmak, iktidarın aklını başından almış olabilir. İktidarlar demokratik yollardan devredilmezse, burada kaybeden millet olur, devlet olur.
Elbette iktidar da yıprandıkça yıpranır ve yönetme imkanını kaybeder.
Halkın desteği ile iktidara gelip, halkın desteğini kaybedince, operasyonlarla halkın desteğini yeniden almak için girişilen tüm yapay yollar, çıkmaz sokaktır. Halk bi kez nefret etti mi, iş bitmiş demektir.
Tarih, liderler ve operasyonlar çöplüğüdür.
İnşallah bunların hiçbirisi olmaz ve bizlerin gereksiz kaygısı olarak kalır.
bulentesinoglu@gmail.com
