Kim “lobicilik yapmayın” diyorsa sakın ha yapmamazlık yapmayın. Aksine daha çok demokrasi için daha çok katılımcılık için, kamu adına karar alanları daha çok denetlemek için, daha çok lobi faaliyetinde bulunun ve lobicilik yapın.
Beylikdüzü Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu buyurmuş: Dernekler lobicilik yapmamalı…
Gerçekten bunu bilerek mi kullanmış yoksa söz olsun diye mi söylemiş… Lobiciliğin anlamını biliyor mu diye merak ettim.
Dün gazetede başlığı görünce yazı işlerinde bulunan arkadaşlara da söyledim.
Dernekler lobicilik yaparlar, bunun için vardırlar.
Bir kararı etkilemek isterler…
****
Neden böyle bir konuşma yapmış ki, İmamoğlu?
Başkan İmamoğlu nerede konuşmuş? Muhtarlar ve sivil toplum kuruluşları ile BEYESDER’de düzenlenen kahvaltılı toplantıda… Ne söylemiş? Hemşehri derneklerinin lobicilik yapmaması gerektiğini belirterek, birleştirici rol üstlenmelerini istemiş.
Her hemşeri derneğinin aynı zamanda ayrıştırıcı olduğunu anlamak için kahin olmaya gerek yok ki! Çünkü hemşeri gurubundan birinin öne çıkmasını, kendinden birinin yönetimin tepe noktalarında, karar alma mekanizmalarında bulunmasını istiyor. Bunun önemli olduğunu son 50 yıldır görüyor.
Birleştirici rollerini hemşeri dernekleri, temsil ettikleri hemşerileri için kullanıyorlar. Ve hızla da bölünüyorlar… Çünkü birleştirme bir dönem sonra dernek yönetimlerinde bulunanların çıkarları, hedefleri, derneğin hedefi haline dönüşüveriyor. Kültür, gelenek araç oluyor, büyük ulvi yönetme amacı için…
****
Ardından da devam etmiş: Fikir ve ideoloji tabanlı dernekler, fikirlerini asla dayatma yapmadan, korkutmadan ideolojilerini aktarmalılar. Spor, çevre ve eğitim tabanlı yerel STK’lar ise ilçede var olan her şey ile ilgili ve doğrunun yanında olmak zorundalar.
Başkan İmamoğlu hızını kesmemiş devam etmiş: Birtakım temel duyguların beslendiği hemşehri dernekleri, çevreye, yardımlaşmaya duyarlı olmalı. Hemşehri dernekleri kendi yöresine ait kültürü yaşatmaya dönük aktivitelerde bulunmalı. Toplumu birleştirici rol üstlenmeli.
Lobiciliğin anlamı ne?
Başkanın “asla lobicilik yapmayın” dediği lobicilik ne demek?
“Lobicilik, hükümetler tarafından verilen kararları etkileme çalışmasıdır. Bu çalışmalar kanun koyucuları ve memurları etkilemeye yönelik her türlü faaliyeti kapsar. Faaliyetler organize gruplar tarafından ya da kanun koyucular ve memurlar arasındaki gruplar tarafından yürütülebilir. Devlet çalışmalarını ve yasaları özel bir çıkar ya da bir lobi faydasına etkilemeye çalışan kişilere lobici denir.”
****
Lobiciliğin anlamını bir kez daha okuyunca, Başkan İmamoğlu’nun konuşmasını neresinden tutsam elimde kalıyor.
Lobicilik her STK’nin hemşehri derneklerinin demokratik bir hakkıdır. Yetmez her bir bireyin, sözü olan bir kararı beğenmeyen ya da beğenen o’nun kabul edilmesi ya da edilmemesi için çaba sarf etme hakkı demok ratik bir haktır. Yani lobicilik hükümetlerin ve belediye yönetimlerinin karar alma süreçlerine katılabilmenin, yönetenlerin alacağı kararları ya da aldıkları kararları değiştiremeye yönelik bir faaliyettir. Yetmez aynı zamanda kamu hayatını etkileyen kararlarda söz ve yetki sahibi olabilmenin uğraşıdır.
Demek ki neymiş, derneklere lobicilik yapmayın demek demokratik hakkınız kullanmayın demekmiş.
****
2- Hemşeri dernekleri ideolojik dernekler değildir. Ancak bir partinin arka bahçesi olmayı zorunluluk olarak görürler. Çünkü seçim zamanı yöneticilerinin, üyelerinin daha çok dernek başkanlarının belediye başkan, meclis üyesi, milletvekili adayı hatta muhtar adayı olabilmesi için çaba yürütürler. Tüm amaçları da buna kilitlenmiştir.
Her partiden yer isterler. Kim yer verirse de güçleri ölçüsünde destek verirler. Yer vermeyen partiye yönetik de oy verilmemesi kampanyası yürütürler. Ya da tek bir partiye destek verirler. Artık o siyasi partinin arka bahçesi haline dönüşmüşlerdir. Çünkü derneğin başındakilerin o partinin içersinde büyük ulvi amaçları(!) vardır.
Demek ki, neymiş derneklere lobicilik yapmayın demek, ülke yönetiminde, kent yönetiminde hemşerileriniz yer almasını istemeyin demekmiş.
Lobicilik yapılması demokratik bir haktır…Tüm kamu yöneticilerine, devleti yönetenlere bir şey hatırlatmak gerekiyor.
Yönettiğiniz ülkede, kentte hemşehrilerinizin, STK’ların, hemşehri derneklerinin hatta iktidar olmayan siyasi partilerin, aldığınız kararları denetleme, kararları aldıktan sonra o kararları yanlış buluyorlarsa değiştirme ve geri aldırma hakları vardır.
Lobil faaliyetlerini, lobiciliği katılımcı bir demokrasiyi, katılımcı bir kent yönetimini savunan herkes desteklemelidir. Aksine lobicilik yapmayın diye fetvalar yayınlamamalıdır.
****
Hemşehri dernekleri birkaç 10 yıl sonra zaten etkinliklerini yitirecekler.
Çünkü hemşehri dernekleri 40 yıl hatta son 20 yılda tavan yaptı.
Bunun en önemli nedeni göç edilen büyük kentlerde, hemşehri guruplarının yalnızlık ve dayanışma ihtiyacından kaynaklanıyor. Şehir karşısında değerlerini yitirmemek için bir araya gelerek ekonomik ve kültürel olarak derneklerini kurdular.
Aynı zamanda şunu da fark ettiler. Ülke yönetiminde ve kent yönetimlerinde söz sahibi olabilmenin yolunun güçlü lobicilik yapabilecekleri hemşehri derneklerinden geçriğini gördüler. Tabi siyasal olarak güçlenince ekonomik olarak güçlendiklerini, ekonomik olarak güçlendikçe bunu siyasal olarak beslemek olduğunu yaşayarak öğrendiler.
****
Bugün hemşehri dernek faaliyetlerini yürütenlerin büyük çoğunluğu 40 yaş üstü kuşak.
Yeni gençlik hemşehri derneklerinin içersinde faal değil.
Onlar hızla şehir kültürüne entegre olurken yeni değerleri keşfediyorlar.
Sosyal ilişkilerinde hemşehricilik değil yeni değerler etkili oluyor.
Hemşehri derneklerinin yerine yeni örgütlenme biçimleri çıkıyor.
Bunun örneklerini sosyal medya mecralarında görüyoruz.
Lobicilik faaliyetleri sosyal medyada daha hızla ilerleyebiliyor.
Hiç yüzünü görmediğiniz, merhaba demediğiniz hatta ideolojik, siyasal olarak yakın olmadığınız bireylerle bir araya gelerek karşı çıktığınız ya da desteklediğiniz konuyla ilgili büyük dayanışma gurupları oluşturabiliyorsunuz.
****
Bu konuyla ilgili daha çok yazılabilir.
Ancak sonuç olarak Beylikdüzü Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun, “Lobicilik yapmayın” diyerek dernek yöneticilerine fetva vermesi yanlış olmuş.
Doğru olan “Lobicilik yapın, kararlarımızı eleştirin, karar alma süreçlerine katılın” diyerek hemşehri derneklerini teşvik etmesini arzu ederdim.
Son söz: Ayrıca sayın Ekrem İmamoğlu’nun üç yıldır yönettiği kentte katılımcı bir yerel demokrasi için neler yaptığını, bundan sonra neler yapacağına yönelik örnekler vermesini isterdim.
