Yazar Portal | Turkiye Interaktif Kose Yazarı Gazetesi
Cuma, Aralık 5, 2025
  • Giriş Yap
  • Ana Sayfa
  • Köşe Yazarları
  • Künye
  • Yayın İlkeleri
  • Yazar Müracaatı
  • Kurumsal
    • Misyon
    • Yayın Grubumuz
    • Logo
    • Reklam Tarifesi
  • Yazar Girişi
  • E-Posta
Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
  • Ana Sayfa
  • Köşe Yazarları
  • Künye
  • Yayın İlkeleri
  • Yazar Müracaatı
  • Kurumsal
    • Misyon
    • Yayın Grubumuz
    • Logo
    • Reklam Tarifesi
  • Yazar Girişi
  • E-Posta
Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
Yazar Portal | Turkiye Interaktif Kose Yazarı Gazetesi
Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
Anasayfa Edebiyat & Sanat Anı / Günce

12 Şubat Kurtuluş Günü Hatırlatması: Eski Kahramanmaraş Evlenme Gelenekleri

Emine Dönüş ÖZATAR Yazar Emine Dönüş ÖZATAR
13 Şubat 2021
Anı / Günce, E. Dönüş ÖZATAR
0
12 Şubat Kurtuluş Günü Hatırlatması:  Eski Kahramanmaraş Evlenme Gelenekleri
410
Paylaşma
5.1k
Görüntülenme
Facebook'ta PaylaşTwitter'da Paylaş

“Geçmiş zaman olur ki
Anlamlı şeyse eğer
Hatıralar canlanır

Hayali cihan değer.”

 

Ozan Nuri Ceyhan

*

Geçmiş yıllarda genellikle evlilikler görücü usulü ile olurdu. Evlilik çağındaki kızın evine bir hanım komşu aracılığı ile gidilerek, ağız yoklaması yapılırdı. Elbette ki bu girişimden kızın haberi kesinlikle olmazdı. Eğer kız evi, kızı vermeye razı ise oğlanın annesi ile aracı hanım tekrar kız evine gelirdi. Hanımlar kendi aralarındaki konuşma sonrasında ailenin ileri gelenleri, kız istemeye giderlerdi. İsteme esnasında gelinlik kız, görücü gelen hanımlara kahve ikram ederek kendini gösterir, bu arada görücü gelen hanımlar baştan ayağa kızı iyice süzerlerdi.

‘Kız evi naz evi…” Düşüncesiyle hemen cevap vermezlerdi. Biraz düşünme ve yakın arkadaş ve akrabalara araştırma süresi istenirdi.

Kız evinde amcaların, dayıların, teyzelerin, halaların ve kardeşlerin de bu konuda düşünceleri alınırdı. Anne, baba, amca, dayı ve ağabeyler razı ise “evet” denirdi.

Bir süre sonra oğlan evi tekrar kız evine cevap almaya giderek olumlu cevap alınırdı. Artık kız verilirmiş olurdu. Oğlan evinden “kardeş yolluğu, emmi ve dayı yolluğu” denilen armağanlar gönderilirdi. Bundan sonra kız evi, istediklerini belirten bir liste yapardı.

Çeyiz listesi, erkek tarafına aracı ile yollanırdı. Kız tarafından yollanan çeyiz liste kabul edilir ve istenilen bu çeyizlerin alınma hazırlıkları başlardı.

Tatlı yenirdi. Nişan tarihi belirlenir hazırlıkları başlardı. Kız tarafı, oğlan tarafı ile birlikte alışverişe çıkarlardı. Kız evi damada; damatlık takım elbise, ayakkabı, kravat, gömlek, saat ve nişan yüzüğü alırdı. Damat eviyse; gelin kıza nişanlık elbiseler ve takılar alırdı Takılar şunlar olurdu; nişan yüzüğü, burma bilezik, kolye ve küpe…

Ayrıca her iki aile bireylerine de nişan bohçasına konulan çeşitli armağanlar alınırdı. Kız evine bohça giderdi. Götürene armağan altın verilirdi. Nişandan sonra bir bohça da erkek evine kız evinden götürülür ve bohçayı getirene yine altın armağan edilirdi. Bohçaya damat ve geline alınan giysiler yanında ev halkına ve çok yakınlarına da armağanlar konurdu.

Nişan töreni kız evinde olurdu. O günün geleneklerine göre nişan yüzükleri, alkışlar eşliğinde parmaklarda yerlerini alırdı! Akraba, eş dost ve komşular çağrılırdı. Tatlıyı erkek tarafı getirirdi. Kız evi yemek yapardı.  Damadın annesi, nişanda gelin kıza nişan yüzüğünü takar, burma bilezik,  kolye ve küpe takardı. Düğün tarihi de o gün kararlaştırılırdı. Düğüne kadar kız ve oğlan çok isteseler de birbirlerini göremezlerdi!

Düğün adetlerinde göre; Pazar günü kız evine oğlan evinden gönderilen tohumgavut gönderilirdi. (Tohumgavıt: Pişirilecek yemeklere malzeme olur düşüncesiyle kurbanlık koç gönderilir)

Tohumgavıt, çiçeklerle süslenirdi, sırtına sırma, Maraş işi  işlemeli bohça bağlanırdı. Gerdanına da takılar takılarak davul zurna eşliğinde gönderilmesiyle düğün başlardı. Pazartesi günü kasap gelirdi,  koçu keserdi, giderken verilen bahşişini alırdı.

Çiğ köfte yoğrulurdu ve ayran ile birlikte gelen konuklara ikram edilirdi. Öğlenden sonra gelin hamamı yapılırdı. Erkek tarafı bir hamamı kapatırdı. Yemekler hazırlanır ve eğlenceler düzenlenirdi.

Salı günü kızın çeyizler, kız evine sergilenirdi. Düğüne davet edilenler çeyiz görmeye gelirdi ve kendi armağanlarını da sunarlardı. Gelin kızın çeyizinde bir eksiklik varsa tamamlanırdı. Akşam gelen konuklarla kına gecesi töreni yapılırdı.

Gelin kıza ‘bindallı’ denilen yöresel sırmalarla süslü bir kıyafet giydirilir ve gelen konukları coşkuyla ve sempatiyle karşılardı.

Düğün, haftanın en renkli ve en eğlenceli günüdür. Erkek tarafı kına yakmaya gelir ve takılar takardı. Ailesinden ayrılıp evlenecek olan gelin adayları için düğün öncesi, hüzün dolu anlardır kına geceleri… Gecenin başlangıcında kına yakmadan önce, anne ve babanın olduğu ortamda hasreti vurgulayan kına türküleri söylenirdi. Gelin kız,  duygu yüklü türküleri dinlerken baba evinden ayrılacak olmanın hüznüyle ağlardı! Kızın annesi de yoksa eğer  ağlarda ağlar, onu kimse susturamazdı! İşte kına ezgilerinden bir kesit:

Kınayı getir aney

Kınayı getir aney

Parmağın batır aney

Parmağın batır aney

 

Bu gece misafirem

Bu gece misafirem

Koynunda yatır aney

Koynunda yatır aney

 

Tarlada var çeperler

Çepere su serperler

Irak yoldan geleni

Terli terli öperler.

Türküler ve maniler söylenerek geline kına yakılırdı ve manilerle gelin kız ağlatılırdı! İsteyen genç kızlara da kına yakılırdı ve kına şerbeti ikramlarıyla eğlence devam ederdi.

Ardından düğün telaşı başlardı. Maraş’ın kızları, bandosuz gelin gitmezlerdi. Onun için erkek tarafı belediyeden bando takımı tutarlar üç gün iki gece çalınırdı..

Yıllardır hazırlanan çeyizlerin eksikleri tamamlanırdı. Çeyiz hazırlamak, önemli bir kültür olmakla beraber büyük ölçüde külfettir de… Anneler, kızları için daha küçük yaşta iken çeyiz dizmeye başlarlardı. Nakışlar, yazma oyalar, mutfak eşyaları, masa örtüleri, havlu ve bohçalar işlenirdi. Kadife üzerine sırma Maraş işi ile bezenen yatak örtüsü yapılırdı. Danteller, boride işi yatak takımları yapılırdı. Hazırlanan bu çeyizler, cevizden yapılmış oyma sandıklarda saklanırdı. Ceviz oyma sandıklar, çok önemlidir.  Evet, her genç kızın bir ceviz sandığı olurdu.

Çarşamba günü sabahın erken saatlerinde çeyiz almaya gelirler, sandık yüklenmeden önce kız evinden bir hanım sandığa oturur, armağanını almadan sandığın üstünden kalkmazdı. Sonra çeyiz bir kamyona yüklenirdi ve davul ile zurna eşliğinde alıp giderlerdi..

Bu esnada kızın baba evinden damadın bir arkadaşı çeyizden bir eşya çalar ve damada para karşılığı satardı. Çeyiz götürülme sonrası damat arkadaşlarını yemeğe götürürdü.

Öğleden sonrada erkek tarafı, gelin almak amaçlı kız evinde olan düğüne gelirlerdi Oyunlar oynanır ve halaylar çekilirdi. Kayın valide, kıza altın kemer, gerdanlık seti ve altı burma bilezik takardı.  Yakın akrabalar da takılarını takarlardı. Sonra kırmızı kardeş kuşağı bağlanırdı, gelin şerbeti ikram edilirdi.  Şerbeti içenler tepsiye para bırakırlar bu paralar gelin kıza verilirdi. Gelin kız,  davullar zurnalar eşliğinde evinden alınırdı.

Çarşamba günü gelin artık yeni evine arabalar konvoyuyla gelir, evine girerken gelinin başına paralar saçılırdı.

Kayınvalidesi tarafında eline bir nar verilirdi. Gelin, bu narı duvara atar, nar parçalanır, gelinin güçlü ve çok bereketli olması dileğiyle nar taneleri gibi çocukları olsun, anlamına gelirdi. Geline yemeğin tadına baktırana, ayakkabısını çıkarıp terlik verene ve kucağına çocuk verene şerbette toplana paradan bahşiş olarak sunulurdu.

Damat, gelini kapıda karşılar duvağını açardı. Yüz görümceliği olan Maraş burmasını takar, ‘evine hoş geldin’ der ve alnından öperdi.

Çarşamba günü akşamı yine kına gecesi düzenlenirdi.  Yakınları, eş ve dostlar o güzel gelini görmek için gelirlerdi.  Gelini eğlendiriler ve geç saatlerde giderlerdi. O gece gelin kız, o evde misafir olarak kalırdı.

Perşembe günü zengin kahvaltı sofrası hazırlanırdı.  Yeme içme sonrası getirmiş olduğu çeyizleriyle odasını düzenlerlerdi. Özenle yerleştirilir, iş biter ve gelin kızın yakınları da gelin kızla vedalaşıp giderlerdi.

Artık düğün töreni bitmiştir. Cuma gecesi arkadaşları damadı alıp camiye götürür, damat namazını kılar, camiden gelince ‘hoca nikâhı’ kıyılır, aynı gün akşam gelen konuklara velime verilirdi. (Velime: Sevinç ve sürur günleri verilen ziyafet…)

Cuma günü sabah uyanırlar, gelinle damat kahvaltı yaparlardı. Gelin, yine gelinliğini giyer, takılarını takar, gelin görmeye gelen akraba eş dostları karşılardı.

Etkinlik, Pazar günü biterdi. Nesil, dualı olur düşüncesiyle evlilik dua ile başlar, yine dua ile noktalanırdı. Bir ezgiye dönüş yaparak yazımızı sonlandıralım.

 

Bilal’ımsın Bilal’ım

 

Bilal’ımsın Bilal’ım (oğlan sana yandım)

Bir yastıkta yatalım (Bilal’ım)

 

Bilal’ımsın Bilal’ım (oğlan sana yandım)

İp atalım tutalım ( Bilal’m) 

 

Masa üstünde pekmez (oğlan sana yandım)

Bu pekmez bana yetmez

 

Şu Maraş’ın kızları (oğlan sana yandım)

Bandosuz gelin gitmez (Blalı’m)

 

Şu Maraş’ın kızları (oğlan sana yandım)

Yabana gelin gitmez (Bilal’ım)

 

Kaynak: Azmi ışıklı

Derleyen: Muzaffer Sarısözen

*

Kahramanmaraş düşman işgalinden kurtuluş günü.

12 Şubat kurtuluş bayramımız kutlu olsun.

 

Paylaş
Etiketler: 12 ŞubatDüğün GelenekleriEski KahramanmaraşKurtuluş Günü
Önceki Yazı

Mucize Yok mu?..

Sonraki Yazı

İşverenler Kurumsal e-Postaları Kontrol Edebilir mi?

Emine Dönüş ÖZATAR

Emine Dönüş ÖZATAR

İlişkili Yazılar

Dikkatlerim
Anı / Günce

Mikroskop

30 Kasım 2025
5k
Onlar Avrupa’daki Türklerin Sesi
Ahmet SARGIN

Okul Yolunda Bir Canavar Gördüm?

12 Kasım 2025
5k
Bin Yıl Sonra Bile
Anı / Günce

Bin Yıl Sonra Bile

10 Kasım 2025
5k
Kadim Çınarların Altında Mütevazi Bir Sonbahar Kahvaltısı
Anı / Günce

Kadim Çınarların Altında Mütevazi Bir Sonbahar Kahvaltısı

10 Kasım 2025
5k
Sonraki Yazı

İşverenler Kurumsal e-Postaları Kontrol Edebilir mi?

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

  • Trendler
  • Yorumlar
  • En son
Aşık Veysel ve Kara Toprak Türküsü Hikayesi

Aşık Veysel ve Kara Toprak Türküsü Hikayesi

22 Mart 2019
Ayak Tabanına Veya Göğüse Vicks Sürmenin Faydası Yok

Ayak Tabanına Veya Göğüse Vicks Sürmenin Faydası Yok

24 Ocak 2016

Yok Saymak

28 Mart 2020

Yıldızname Baktırmak Günah mı…Günah…

09 Haziran 2022

Keltepen’in Taşları /Şu Akkuşun Gürgenleri

18 Nisan 2020
Göyçe Zengezur Türk Cumhuriyeti

Göyçe Zengezur Türk Cumhuriyeti

21 Eylül 2022

Tüketicilerin Süt Tozu Dilekçeleri!

97

Fethullah Gülen’e 19 Soru

72

Ayasofya Açılsın Zincirler Kırılsın

70

İslâm Dışı Bir Uygulama: Çocuk Sünneti…

45

Gıda Mühendislerinin Petek Ataman’a Çağrısı

40

Şarkı Sözü Alan Var mı?

39
Türkiye’nin Ortak Geleceği: Birlik, Kimlik ve Toplumsal Dayanıklılık Üzerine Kapsamlı Bir Düşünüş

Türkiye’nin Ortak Geleceği: Birlik, Kimlik ve Toplumsal Dayanıklılık Üzerine Kapsamlı Bir Düşünüş

05 Aralık 2025
Nasıl Bir Toplum Olduk. Birinin Ak Dediğine Diğeri Kara Diyor

Nasıl Bir Toplum Olduk. Birinin Ak Dediğine Diğeri Kara Diyor

05 Aralık 2025
Ve Bilirsin

Ve Bilirsin

05 Aralık 2025
Yaşlı Adam Yanıyor

Yaşlı Adam Yanıyor

05 Aralık 2025
Yörüklerin Harika Öğütleri

Yörüklerin Harika Öğütleri

05 Aralık 2025
Sen veya Sizlere

Sen veya Sizlere

04 Aralık 2025

Köşe Yazarları

Türkiye Deprem Haritası

 

Ayın Sözü

Lütfen Duyarlı Olalım!

de, da vb. bağlaçlar ayrı yazılır.

Cümle bitişinde noktalama yapılır. Boşluk bırakılır, yeni cümleye büyük harfle başlanır.

Dilimiz kadar, edebiyatımıza da özen gösterelim.

Arşiv

Sosyal Medya’da Biz

  • Facebook
  • İnstagram
  • Twitter

Entelektüel Künyemiz!

Online Bilgi İletişim, Sanat ve Medya Hizmetleri, (ICAM | Information, Communication, Art and Media Network) Bilgiağı Yayın Grubu bileşeni YAZAR PORTAL, her gün yenilenen güncel yayınıyla birbirinden değerli köşe yazarlarının özgün makalelerini Türk ve dünya kültür mirasına sunmaktan gurur duyar.

Yazar Portal, günlük, çevrimiçi (interaktif) Köşe Yazarı Gazetesi, basın meslek ilkelerini ve genel yayın etik ilkelerini kabul eder.

Yayın Kurulu

Kent Akademisi Dergisi

Kent Akademisi | Kent Kültürü ve Yönetimi Dergisi
Urban Academy | Journal of Urban Culture and Management

Ayın Kitabı

Yazarlarımızdan, Nevin KILIÇ’ın,

Katilini Doğuran Aşklar söz akıntısını öz akıntısı haliyle şiire yansıtan güzel bir eser. Yazarımızı eserinden dolayı kutluyoruz.

Gazetemiz TİGAD Üyesidir

YAZAR PORTAL

JENAS

Journal of Environmental and Natural Search

Yayın Referans Lisansı

Creative Commons License
This work is licensed under a Creative Commons Attribution-NonCommercial-NoDerivatives 4.0 International License.

Bilim & Teknoloji

Eğitim & Kültür

Genel Eğitim

Kişisel Gelişim

Çocuk Gelişimi

Anı & Günce

Spor

Kitap İncelemesi

Film & Sinema Eleştirisi

Gezi Yazısı

Öykü Tefrikaları

Roman Tefrikaları

Röportaj

Medya

Edebiyat & Sanat

Sağlık & Beslenme

Ekonomi & Finans

Siyaset & Politika

Genç Kalemler

Magazin

Şiir

Künye

Köşe Yazarları

Yazar Müracatı

Yazar Girişi

Yazar Olma Dilekçesi

Yayın İlkeleri

Yayın Grubumuz

Misyon

Logo

Reklam Tarifesi

Gizlilik Politikası

İletişim

E-Posta

Üye Ol

BİLGİ, İLETİŞİM, SANAT ve MEDYA HİZMETLERİ YAYIN GRUBU

 INFORMATION, COMMUNICATION, ART and MEDIA PUBLISHING GROUP

© ICAM Publishing

Gazetemiz www.yazarportal.com, (Yazarportal) basın meslek ilkelerine uymaya söz vermiştir.
Yazıların tüm hukuksal hakları yazarlarına aittir. Yazarlarımızın izni olmaksızın, yazılar, hiç bir yerde kaynak gösterilmeksizin kısmen veya tamamen alıntı yapılamaz.

Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
  • Ana Sayfa
  • Köşe Yazarları
  • Künye
  • Yayın İlkeleri
  • Yazar Müracaatı
  • Kurumsal
    • Misyon
    • Yayın Grubumuz
    • Logo
    • Reklam Tarifesi
  • Yazar Girişi
  • E-Posta

© 2008 - 2021 Yazar Portal | Türkiye Interaktif Köşe Yazarı Gazetesi

Yeniden Hoşgeldin

Aşağıdan hesabınıza giriş yapın

Şifrenimi unuttun?

Parolanızı alın

Şifrenizi sıfırlamak için lütfen kullanıcı adınızı veya e-posta adresinizi girin.

Giriş yap