Yazar Portal | Turkiye Interaktif Kose Yazarı Gazetesi
Cumartesi, Aralık 6, 2025
  • Giriş Yap
  • Ana Sayfa
  • Köşe Yazarları
  • Künye
  • Yayın İlkeleri
  • Yazar Müracaatı
  • Kurumsal
    • Misyon
    • Yayın Grubumuz
    • Logo
    • Reklam Tarifesi
  • Yazar Girişi
  • E-Posta
Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
  • Ana Sayfa
  • Köşe Yazarları
  • Künye
  • Yayın İlkeleri
  • Yazar Müracaatı
  • Kurumsal
    • Misyon
    • Yayın Grubumuz
    • Logo
    • Reklam Tarifesi
  • Yazar Girişi
  • E-Posta
Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
Yazar Portal | Turkiye Interaktif Kose Yazarı Gazetesi
Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
Anasayfa Yazarlar Hüseyin ŞENGÜL

“Ölü Canlar” Romanı Üzerine (III)

Hüseyin ŞENGÜL Yazar Hüseyin ŞENGÜL
12 Şubat 2011
Hüseyin ŞENGÜL
0
400
Paylaşma
5k
Görüntülenme
Facebook'ta PaylaşTwitter'da Paylaş

Bakın bakalım, bu tiplerden bizim toplumumuzda var mı?

Sahtekâr, dolandırıcı, rüşvetçi Çiçikov (Payel İvanoviç–romanın kahramanı), bir tek 1830’ların Rusya’sında yoktur. Çiçikov’un büyük yolsuzluklar yaptığı gümrük, yalnızca o tarihlerin Rusya’sında yoktur. Gümrükler, en büyük yolsuzluğun ve rüşvetin döndüğü devlet kurumudur. Çünkü gümrükler, kaçakçılığa yasal kılıf giydirilen en büyük ve en sağlam kurumdur. Gümrük memurluğu da yapan Çiçikov, asıl büyük vurgunu burada yapar. Ancak bir soruşturmayla elindekilerin büyük bir bölümü geri alınır. Türkiye’nin gümrüklerinde kaç Çiçikov var acaba?

Gogol, romanında Rus mahkemelerini şöyle anlatıyor: “…mahkemenin tebeşir gibi beyazlığı, besbelli içinde çalışanların ruh temizliğini gösteren iki katlı taştan koca yapıların bulunduğu alana vardılar… Artemis’in (Adalet tanrıçası) o rüşvet nedir bilmez rahipleri, birinci ve ikinci katın pencerelerinden bir an görünüp kayboluyorlardı.” (Oda Yay. S. 142–143 )

Tebeşir gibi beyaz bir mahkeme ve çalışanlarının ruh temizliği, adalet tanrıçasının rüşvet nedir bilmez rahipleri; ne yüksek ve ince bir ironi değil mi? Bugün de mahkemeler için benzer tanımlamalar yapılamaz mı?

Hâkim, savcı, posta müdürü gibi bürokratlar grubu, çevrelerine yeni katılan üçkâğıtçı Çiçikov’a bir ziyafet tertip ederler. Bu ziyafet işini de polis müdürüne yüklerler. Mahkeme başkanı şöyle der: “Hep birlikte polis müdürüne gideriz. Bu candan arkadaşımızın balık pazarından ya da şarap halinden geçerken yalnızca bir göz kırpması yeter.” (S.151)

Polis müdürü, anasının gözü bir bekçiyi çağırtır, kulağına bir şeyler fısıldar ve bekçi, gerekli yerlere gider. Biraz sonra evin mutfağı, her türlü lüks yiyeceklerle ve şaraplarla dolar.
Kentin bürokrat takımı ve ileri gelenleri neyin nereden nasıl geldiğini bilerek güzel bir ziyafet çekerler.

Ülkemizde eminim sizler de böylesi bürokrat ve polis müdürleri tanıyorsunuzdur!
Tanımıyor musunuz? Oh ne ala, ne mutlu size!

Sanırız ki bazı durumlar bize özgü. Bu sözü yalnızca biz söylemişiz veya şu davranış yalnızca bizim kültürümüzde var. Eğer roman okursanız bunların böyle olmadığını görürsünüz. Çünkü insana ait davranışlar, farklı kültürlerde farklı tezahür edebilirler ama özünde aynıdırlar.

Bugünün televizyonlarındaki magazin programlarına bakınız. Falan villa aldı, filanın teknesi marinada, falan ile filanın kaçamağı kameralarımıza takıldı vs. On binlerce izleyicisi var. Neden? Bu durum yalnız bize mi özgü?

Bakın 170 yıl önce Gogol ne yazmış? “Rusya’da aşağı tabaka insanları, yüksek tabakanın dedikoduları ile müthiş ilgilendiklerinden…” (S. 189) Demek bu ilgi, iletişim araçlarının gelişmesiyle doğmamış!

Kendimiz için alaylı olarak (ya da öz güven eksikliğinden mi?) kullandığımız bir söz var: “Türk’ün aklı sonradan gelir”. Gogol, “İş işten geçince Rus’un aklı başına gelir” diye bir atasözünü yazıyor. Demek Ruslarda böyleymiş!

Daha 20 yıl öncesine kadar ülkemiz siyasetinde sanatçılara ve muhaliflere karşı sıkça kullanılan utanmazca bir söz vardı: “ Bizi dışarıya ihbar ediyorlar, ele güne rezil ediyorlar vs”. Bu gerekçeyle nice kitaplar toplatıldı, nice filmler sansürlendi, nice davalar açıldı ve nice çileler çekildi. Ne zavallılık ve ne vahşet!

Bu rezillik Rusya’da da varmış. Bu şaşırtıcı değil, çünkü iktidar denilen yapının ortak davranış biçimleri böyle. Gogol, romanında şöyle yazıyor: “Yazar gene sözde yurtseverlerin gocunmalarına hedef olacaktır. Böyleleri başkalarının paraları ile keselerini doldururlar, ama vatanın namusuna toz konduruyor diye düşündükleri bir olay olur olmaz ya da kimi zaman acı gerçeklerden söz eden bir kitap çıkar çıkmaz… bir kızılca kıyamettir koparırılar: ‘Şunda yazılan her şey bizim malımızdır, insanın bunu ele güne yaymaya hakkı var mıdır? Ne derler yabancılar sonra?…” (S. 248–249)

Ne benzerlik değil mi?

Asıl acı olan nokta şu: “Ölü Canlar” gibi sistemin çürümüşlüğünü, yozluğunu anlatabilen bir roman bizde ancak 120–130 yıl sonra yazılabilmiştir!

Ölü Canlar romanının, başka romanlarda olmayın bir yanı var: Romanın dört beş yerinde, belki el yazmasında, belki baskı sırasında kaybolmuş eksiklikler, boşluklar bulunmakta. Yani, Ölü Canlar, eksik bir roman!

İnsanın halleri birbirine benzer.
Sömürücü ve baskıcı sistemlerin devlet kurumlarında, sosyal ve ekonomik ilişkilerinde hep haksızlıklar, üçkâğıtlar, zalimlikler vs. vardır. Çarlık Rusya’sı, Osmanlı’sı, Cumhuriyet Türkiye’si; hiç fark etmez!

“Ölü Canlar” romanını edebiyat kapsamından çok, toplumsal gerçekçilik boyutunda ele aldık ve bu açıdan bir karşılaştırma yapmaya çalıştık.

Doğrusu, 170 yıl önce yayınlanmış bir roman olan “Ölü Canlar”ı okumanın keyfine ve düşün dünyasındaki yaratacağı zenginliğe diyecek yoktur.

Paylaş
Etiketler: edebiyatGogolromanRusyatürkiye
Önceki Yazı

Mezopotamya’nın Nemrutları ve Mısır’ın Firavunlarından

Sonraki Yazı

Kıbrıs Kimin Babasının Malı?

Hüseyin ŞENGÜL

Hüseyin ŞENGÜL

İlişkili Yazılar

Yeni Bir Anayasa (mı?)
Hüseyin ŞENGÜL

Yeni Bir Anayasa (mı?)

17 Eylül 2023
5k
Çivisi Çıkmış Dünya
Hüseyin ŞENGÜL

Çivisi Çıkmış Dünya

09 Temmuz 2023
5k
Prens ve Hayal Kırıklıkları
Hüseyin ŞENGÜL

Prens ve Hayal Kırıklıkları

11 Haziran 2023
5k
28 Mayıs Seçimi Üzerine
Hüseyin ŞENGÜL

28 Mayıs Seçimi Üzerine

01 Haziran 2023
5k
Sonraki Yazı

Kıbrıs Kimin Babasının Malı?

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

  • Trendler
  • Yorumlar
  • En son
Aşık Veysel ve Kara Toprak Türküsü Hikayesi

Aşık Veysel ve Kara Toprak Türküsü Hikayesi

22 Mart 2019
Ayak Tabanına Veya Göğüse Vicks Sürmenin Faydası Yok

Ayak Tabanına Veya Göğüse Vicks Sürmenin Faydası Yok

24 Ocak 2016

Yok Saymak

28 Mart 2020

Yıldızname Baktırmak Günah mı…Günah…

09 Haziran 2022

Keltepen’in Taşları /Şu Akkuşun Gürgenleri

18 Nisan 2020
Göyçe Zengezur Türk Cumhuriyeti

Göyçe Zengezur Türk Cumhuriyeti

21 Eylül 2022

Tüketicilerin Süt Tozu Dilekçeleri!

97

Fethullah Gülen’e 19 Soru

72

Ayasofya Açılsın Zincirler Kırılsın

70

İslâm Dışı Bir Uygulama: Çocuk Sünneti…

45

Gıda Mühendislerinin Petek Ataman’a Çağrısı

40

Şarkı Sözü Alan Var mı?

39
Bebeğim

Bebeğim

06 Aralık 2025
Güvenlik Görevlisi

Güvenlik Görevlisi

06 Aralık 2025
Aklımda Bir Ses Var

Aklımda Bir Ses Var

06 Aralık 2025
Türkiye’nin Ortak Geleceği: Birlik, Kimlik ve Toplumsal Dayanıklılık Üzerine Kapsamlı Bir Düşünüş

Türkiye’nin Ortak Geleceği: Birlik, Kimlik ve Toplumsal Dayanıklılık Üzerine Kapsamlı Bir Düşünüş

05 Aralık 2025
Nasıl Bir Toplum Olduk. Birinin Ak Dediğine Diğeri Kara Diyor

Nasıl Bir Toplum Olduk. Birinin Ak Dediğine Diğeri Kara Diyor

05 Aralık 2025
Ve Bilirsin

Ve Bilirsin

05 Aralık 2025

Köşe Yazarları

Türkiye Deprem Haritası

 

Ayın Sözü

Lütfen Duyarlı Olalım!

de, da vb. bağlaçlar ayrı yazılır.

Cümle bitişinde noktalama yapılır. Boşluk bırakılır, yeni cümleye büyük harfle başlanır.

Dilimiz kadar, edebiyatımıza da özen gösterelim.

Arşiv

Sosyal Medya’da Biz

  • Facebook
  • İnstagram
  • Twitter

Entelektüel Künyemiz!

Online Bilgi İletişim, Sanat ve Medya Hizmetleri, (ICAM | Information, Communication, Art and Media Network) Bilgiağı Yayın Grubu bileşeni YAZAR PORTAL, her gün yenilenen güncel yayınıyla birbirinden değerli köşe yazarlarının özgün makalelerini Türk ve dünya kültür mirasına sunmaktan gurur duyar.

Yazar Portal, günlük, çevrimiçi (interaktif) Köşe Yazarı Gazetesi, basın meslek ilkelerini ve genel yayın etik ilkelerini kabul eder.

Yayın Kurulu

Kent Akademisi Dergisi

Kent Akademisi | Kent Kültürü ve Yönetimi Dergisi
Urban Academy | Journal of Urban Culture and Management

Ayın Kitabı

Yazarlarımızdan, Nevin KILIÇ’ın,

Katilini Doğuran Aşklar söz akıntısını öz akıntısı haliyle şiire yansıtan güzel bir eser. Yazarımızı eserinden dolayı kutluyoruz.

Gazetemiz TİGAD Üyesidir

YAZAR PORTAL

JENAS

Journal of Environmental and Natural Search

Yayın Referans Lisansı

Creative Commons License
This work is licensed under a Creative Commons Attribution-NonCommercial-NoDerivatives 4.0 International License.

Bilim & Teknoloji

Eğitim & Kültür

Genel Eğitim

Kişisel Gelişim

Çocuk Gelişimi

Anı & Günce

Spor

Kitap İncelemesi

Film & Sinema Eleştirisi

Gezi Yazısı

Öykü Tefrikaları

Roman Tefrikaları

Röportaj

Medya

Edebiyat & Sanat

Sağlık & Beslenme

Ekonomi & Finans

Siyaset & Politika

Genç Kalemler

Magazin

Şiir

Künye

Köşe Yazarları

Yazar Müracatı

Yazar Girişi

Yazar Olma Dilekçesi

Yayın İlkeleri

Yayın Grubumuz

Misyon

Logo

Reklam Tarifesi

Gizlilik Politikası

İletişim

E-Posta

Üye Ol

BİLGİ, İLETİŞİM, SANAT ve MEDYA HİZMETLERİ YAYIN GRUBU

 INFORMATION, COMMUNICATION, ART and MEDIA PUBLISHING GROUP

© ICAM Publishing

Gazetemiz www.yazarportal.com, (Yazarportal) basın meslek ilkelerine uymaya söz vermiştir.
Yazıların tüm hukuksal hakları yazarlarına aittir. Yazarlarımızın izni olmaksızın, yazılar, hiç bir yerde kaynak gösterilmeksizin kısmen veya tamamen alıntı yapılamaz.

Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
  • Ana Sayfa
  • Köşe Yazarları
  • Künye
  • Yayın İlkeleri
  • Yazar Müracaatı
  • Kurumsal
    • Misyon
    • Yayın Grubumuz
    • Logo
    • Reklam Tarifesi
  • Yazar Girişi
  • E-Posta

© 2008 - 2021 Yazar Portal | Türkiye Interaktif Köşe Yazarı Gazetesi

Yeniden Hoşgeldin

Aşağıdan hesabınıza giriş yapın

Şifrenimi unuttun?

Parolanızı alın

Şifrenizi sıfırlamak için lütfen kullanıcı adınızı veya e-posta adresinizi girin.

Giriş yap