Yazar Portal | Turkiye Interaktif Kose Yazarı Gazetesi
Cumartesi, Aralık 6, 2025
  • Giriş Yap
  • Ana Sayfa
  • Köşe Yazarları
  • Künye
  • Yayın İlkeleri
  • Yazar Müracaatı
  • Kurumsal
    • Misyon
    • Yayın Grubumuz
    • Logo
    • Reklam Tarifesi
  • Yazar Girişi
  • E-Posta
Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
  • Ana Sayfa
  • Köşe Yazarları
  • Künye
  • Yayın İlkeleri
  • Yazar Müracaatı
  • Kurumsal
    • Misyon
    • Yayın Grubumuz
    • Logo
    • Reklam Tarifesi
  • Yazar Girişi
  • E-Posta
Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
Yazar Portal | Turkiye Interaktif Kose Yazarı Gazetesi
Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
Anasayfa Yazarlar Hüseyin ŞENGÜL

“Ölü Canlar” Romanı Üzerine (II)

Hüseyin ŞENGÜL Yazar Hüseyin ŞENGÜL
10 Şubat 2011
Hüseyin ŞENGÜL
0
400
Paylaşma
5k
Görüntülenme
Facebook'ta PaylaşTwitter'da Paylaş

Batılılaşma sürecinde edebiyat açısından Rusya ve Osmanlı paralellikleri.

Çarlık Rusya’sı ile Osmanlı arasında Batılılaşma serüveni açısından epeyi benzerlikler olduğunu düşünüyorum. Rusya, bir aristokrasi sınıfına sahip olması nedeniyle bu serüveni daha yoğun ve daha az sıkıntıyla yaşadı. Öyle ki, bir süre sonra Rus edebiyatı, resmi ve müziği, Batı ile boy ölçüşür hale geldi.

Rusya’nın Batı serüvenindeki dönüm noktası, Napolyon’un Moskova’yı da içine alan, 1812 yılı büyük Rusya işgalidir. Napolyon ve 1789 Fransız Devrimi, Rusya’da bir hayranlık uyandırmış ve neler oluyor sorusunu ciddi olarak araştırmaya yöneltmiştir. Kaldı ki bu durum, Avrupa monarşileri için de tehlike çanlarını çaldı. Tolstoy’un “Savaş ve Barış” romanı, Napolyon’un devrimi Avrupa’ya yaymasını, Moskova’ya kadar Rusya’yı işgal etmesini ve Fransız ordusunun felakete varan yenilgisini anlatır. Tolstoy, romanını, roman tiplerinden Pierre Bezuhov’un 1824’te ortaya çıkan Dekabrist (Aralıkçılar) harekete katılışını ima ederek bitirir. Dekabrist hareket, neler oldu/oluyor sorusunu ciddiyetle araştıran, Çarlığa ve köleci sisteme muhalif ve liberal özellikler taşıyan bir harekettir. Rusya’da hem milliyetçiliğin hem de modernizmin tohumlarını atmıştır. Yeri gelmişken belirteyim; Osmanlı’da bunun karşılığı, 70 yıl sonraki Jöntürk ve devamı olan İttihat Terakki hareketidir diyebiliriz.

Aynı tarihlerde III. Selim’le başlayıp II. Mahmut’la devam eden Osmanlı modernleşmesi, Rusya’nın bu sürecine benzer. Ancak bu serüven her ikisinde de aynı ölçüde ve eş zamanlı sonuçlar vermez. Osmanlı’nın yüzü neredeyse tarihi boyunca hep Batı’ya dönük olmasına rağmen, Batılılaşmanın genel kabulleri, Rusya’ya göre daha dar ve daha yüzeyde kaldı.

Rusya Osmanlı benzeşmesi, kendini Fransızca dilinin kullanımında da gösterir. 1800’lerin başından beri Rusya’da Fransızca dili ikinci bir dildir. Okullarda okutulur, aristokrasi ve devletin büyük memurları bu dili bilmek zorundadırlar. Kaldı ki bunu severek yaparlar çünkü bir itibar göstergesi olarak da kullanılır. Dönemin klasik Rus romanlarında, kimi roman kahramanlarının ağzından çok sayıda Fransızca cümle kullanılır. Gogol de kullanır ama “Ölü Canlar” romanında bu tutumla alay eder.

Osmanlı’da da öteden beri Fransızca, bürokrasi ve aydınlarca ikinci bir dil olarak kullanılır. Ancak Osmanlı romanında, Rus romanından çok daha fazla alafrangalıkla alay edilir, Fransızca konuşanlar bazen küçümsenir. Batı hayat tarzını izleyenlerin genellikle mirasyediler ve züppeler olduğundan söz edilir. Batıcı tipler, sudan çıkmış balıklar gibi görülür, onlar, toplum tarafından alaya alınan profiller olarak çizilir. Osmanlı romanında Batıcılığa epeyi mesafeli yaklaşılır. Bunun İslami bir toplum yapısıyla, geleneğiyle yakından ilgili olan köklü bir tarafı da var. Bu nokta çok önemlidir çünkü her iki ülkenin roman sanatındaki temel farkı, bireyi ve toplumu ele alışlarındaki eleştirel ve gerçekçi duruşları da oluşturur. Bu duruşun merkezinde bulunan öğelerden biri de, devlettir/sistemdir. Elbette edebiyatı bir duruş düzeyine indirgememek veya gerçekçilik alanına hapsetmemek gerekir.

19. yüzyılın sonlarında ve 20. yüzyılın başlarında Rus Çarlığın da olsun, Osmanlı da olsun, (İran ve kimi başka ülkeler için de) rejim muhalifleri soluğu Avrupa’da, daha çok da Paris’te alırlardı. Entelektüel ve siyasi hayatın yoğun yaşandığı Paris kafelerinin garsonları bile, bu muhalif cenahı tanıyorlar. Ve her grubun konuşmalarını az çok biliyorlar. Bir garson şöyle diyor: “Çok ilginç, diğer ülkelerin muhalifleri devleti yıkıp yeniden kurmayı tartışırlarken, Osmanlı muhalifleri, devleti nasıl kurtarırız diye tartışıyorlar.”

Bu müthiş bir tarihsel, toplumsal tespittir. Muhalifliğin bu temel farkı, doğal olarak o ülkenin edebiyatına da yansır. Osmanlı’da Rusya’ya göre roman sanatı geç başladı. Çarlık, 1900’lerin başında Batıcılık meselesini ‘çözmüşken’, Osmanlı’da bu dönemlerde Batıcılığın sancıları yaşanıyordu. Her iki ülkenin romancılığında bu seyir izlenebilir. Çarlık Rusya’sında 1800’lerin başında roman yazılırken, Osmanlı’da en erken 1880’lerde, 60 yıl gecikmeyle yazılır. 1920’lere kadar da az sayıda roman yazılır. Hâlbuki Rusya, o kadar çok ve o kadar nitelikli ürün vermiştir ki, dünya edebiyatında çoktan yerini almıştır.

Romanın asıl şaşırtıcı olan yanı, o dönemde yargı da dâhil, Rus devlet kurumlarının çürümüşlüğünü ve rüşvetçiliğini anlatabilmesidir. Bu açıdan bakıldığında Osmanlı ve Cumhuriyet Türkiye’sinde yayınlanan romanlar bile, neredeyse Ölü Canlar ile baş edemez. Aşağıda yapacağım alıntılardan, konuya ilişkin bir fikir edinilebilir.

Devam edecek

Paylaş
Etiketler: BatılılaşmaedebiyatosmanlıRusya
Önceki Yazı

Karadeniz’de Kadın Olmak

Sonraki Yazı

Başarılı Değiliz Çünkü…

Hüseyin ŞENGÜL

Hüseyin ŞENGÜL

İlişkili Yazılar

Yeni Bir Anayasa (mı?)
Hüseyin ŞENGÜL

Yeni Bir Anayasa (mı?)

17 Eylül 2023
5k
Çivisi Çıkmış Dünya
Hüseyin ŞENGÜL

Çivisi Çıkmış Dünya

09 Temmuz 2023
5k
Prens ve Hayal Kırıklıkları
Hüseyin ŞENGÜL

Prens ve Hayal Kırıklıkları

11 Haziran 2023
5k
28 Mayıs Seçimi Üzerine
Hüseyin ŞENGÜL

28 Mayıs Seçimi Üzerine

01 Haziran 2023
5k
Sonraki Yazı

Başarılı Değiliz Çünkü...

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

  • Trendler
  • Yorumlar
  • En son
Aşık Veysel ve Kara Toprak Türküsü Hikayesi

Aşık Veysel ve Kara Toprak Türküsü Hikayesi

22 Mart 2019
Ayak Tabanına Veya Göğüse Vicks Sürmenin Faydası Yok

Ayak Tabanına Veya Göğüse Vicks Sürmenin Faydası Yok

24 Ocak 2016

Yok Saymak

28 Mart 2020

Yıldızname Baktırmak Günah mı…Günah…

09 Haziran 2022

Keltepen’in Taşları /Şu Akkuşun Gürgenleri

18 Nisan 2020
Göyçe Zengezur Türk Cumhuriyeti

Göyçe Zengezur Türk Cumhuriyeti

21 Eylül 2022

Tüketicilerin Süt Tozu Dilekçeleri!

97

Fethullah Gülen’e 19 Soru

72

Ayasofya Açılsın Zincirler Kırılsın

70

İslâm Dışı Bir Uygulama: Çocuk Sünneti…

45

Gıda Mühendislerinin Petek Ataman’a Çağrısı

40

Şarkı Sözü Alan Var mı?

39
Bebeğim

Bebeğim

06 Aralık 2025
Güvenlik Görevlisi

Güvenlik Görevlisi

06 Aralık 2025
Aklımda Bir Ses Var

Aklımda Bir Ses Var

06 Aralık 2025
Türkiye’nin Ortak Geleceği: Birlik, Kimlik ve Toplumsal Dayanıklılık Üzerine Kapsamlı Bir Düşünüş

Türkiye’nin Ortak Geleceği: Birlik, Kimlik ve Toplumsal Dayanıklılık Üzerine Kapsamlı Bir Düşünüş

05 Aralık 2025
Nasıl Bir Toplum Olduk. Birinin Ak Dediğine Diğeri Kara Diyor

Nasıl Bir Toplum Olduk. Birinin Ak Dediğine Diğeri Kara Diyor

05 Aralık 2025
Ve Bilirsin

Ve Bilirsin

05 Aralık 2025

Köşe Yazarları

Türkiye Deprem Haritası

 

Ayın Sözü

Lütfen Duyarlı Olalım!

de, da vb. bağlaçlar ayrı yazılır.

Cümle bitişinde noktalama yapılır. Boşluk bırakılır, yeni cümleye büyük harfle başlanır.

Dilimiz kadar, edebiyatımıza da özen gösterelim.

Arşiv

Sosyal Medya’da Biz

  • Facebook
  • İnstagram
  • Twitter

Entelektüel Künyemiz!

Online Bilgi İletişim, Sanat ve Medya Hizmetleri, (ICAM | Information, Communication, Art and Media Network) Bilgiağı Yayın Grubu bileşeni YAZAR PORTAL, her gün yenilenen güncel yayınıyla birbirinden değerli köşe yazarlarının özgün makalelerini Türk ve dünya kültür mirasına sunmaktan gurur duyar.

Yazar Portal, günlük, çevrimiçi (interaktif) Köşe Yazarı Gazetesi, basın meslek ilkelerini ve genel yayın etik ilkelerini kabul eder.

Yayın Kurulu

Kent Akademisi Dergisi

Kent Akademisi | Kent Kültürü ve Yönetimi Dergisi
Urban Academy | Journal of Urban Culture and Management

Ayın Kitabı

Yazarlarımızdan, Nevin KILIÇ’ın,

Katilini Doğuran Aşklar söz akıntısını öz akıntısı haliyle şiire yansıtan güzel bir eser. Yazarımızı eserinden dolayı kutluyoruz.

Gazetemiz TİGAD Üyesidir

YAZAR PORTAL

JENAS

Journal of Environmental and Natural Search

Yayın Referans Lisansı

Creative Commons License
This work is licensed under a Creative Commons Attribution-NonCommercial-NoDerivatives 4.0 International License.

Bilim & Teknoloji

Eğitim & Kültür

Genel Eğitim

Kişisel Gelişim

Çocuk Gelişimi

Anı & Günce

Spor

Kitap İncelemesi

Film & Sinema Eleştirisi

Gezi Yazısı

Öykü Tefrikaları

Roman Tefrikaları

Röportaj

Medya

Edebiyat & Sanat

Sağlık & Beslenme

Ekonomi & Finans

Siyaset & Politika

Genç Kalemler

Magazin

Şiir

Künye

Köşe Yazarları

Yazar Müracatı

Yazar Girişi

Yazar Olma Dilekçesi

Yayın İlkeleri

Yayın Grubumuz

Misyon

Logo

Reklam Tarifesi

Gizlilik Politikası

İletişim

E-Posta

Üye Ol

BİLGİ, İLETİŞİM, SANAT ve MEDYA HİZMETLERİ YAYIN GRUBU

 INFORMATION, COMMUNICATION, ART and MEDIA PUBLISHING GROUP

© ICAM Publishing

Gazetemiz www.yazarportal.com, (Yazarportal) basın meslek ilkelerine uymaya söz vermiştir.
Yazıların tüm hukuksal hakları yazarlarına aittir. Yazarlarımızın izni olmaksızın, yazılar, hiç bir yerde kaynak gösterilmeksizin kısmen veya tamamen alıntı yapılamaz.

Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
  • Ana Sayfa
  • Köşe Yazarları
  • Künye
  • Yayın İlkeleri
  • Yazar Müracaatı
  • Kurumsal
    • Misyon
    • Yayın Grubumuz
    • Logo
    • Reklam Tarifesi
  • Yazar Girişi
  • E-Posta

© 2008 - 2021 Yazar Portal | Türkiye Interaktif Köşe Yazarı Gazetesi

Yeniden Hoşgeldin

Aşağıdan hesabınıza giriş yapın

Şifrenimi unuttun?

Parolanızı alın

Şifrenizi sıfırlamak için lütfen kullanıcı adınızı veya e-posta adresinizi girin.

Giriş yap