Konusu devamlı gündemde olan bir mevzunun baş aktörleri aranıyor. Türkiye, stratejik konumunun dışında, statü ve rol olarak nerelere geldi bilmiyor sayılırız. Bunun nedeni ise, günümüz davası “2023” tür. Ne anlama geliyor bu ya da hangi planın kesin tarihi olarak yansıtılıyor? Gerek insanlar üzerinden, gerekse Türkiye üzerinden yapılan her türlü eylemin kuruluşu mu yoksa neticelenmesi mi bu “2023”?
Konumu ve geçmişi itibariyle sıkı bir medeniyetiz. Bağları sıkı sıkıya bağlı olan bir topluluğuz, kardeşlik kavramı çerçevesinde. Şimdi bir harita oluşturulmak isteniliyor ve inşaatının bitiş tarihi “2023”. Geçmişten günümüze uzun bir yol çizdik ve üzerine piyonlarımızı ekledik. Herkesin görevi ve rolü farklı. Kimisi düşkün, kimisi rütbeli, kimisi saygın, kimisi maşa… Etnik gruplar şeklinde bölünmeler yaşanıyor ve yaşanacak da, bu bariz artık. Peki “2023” bunun neresinde? Benimkisi de soru tabi, genel adı budur.
Bölünmenin başlığını biraz da biz bölelim bakalım altından ne çıkacak. Genç Parti dönemiyle hükümetin bağlantısı nedir aslında? Genel başkanların anlaşma usulleri muamma. Birileri devre dışı bırakılırken, çenesi de dursun diye yok edilmeye çalışılıyor. Bazen el altından, bazen de göz önünde gerçekleşiyor hepsi. Toprak altında da savaş verilecek duruma geldi herkes. Geçmişten beri yaşanan büyük olayların sırrında hep bir esaret saklı kaldı. Kopmalar her daim yaşandı. Bu “2023” planı bozulmasın diye mi onca leke kaldı bu muammaların üzerinde. Doğrusu merak konusu bunlar.
Hırsızlar cennetinde yaşıyoruz aslında da halimize ağlayan yok. Hayat hırsızı, hak hırsızı, insanlık hırsızı…vs. Sebebi bölünmeye yol açarak bir şeyler elde etme çabasına karşı, ne kadar mücadele ediyoruz acaba? Ve kişiler arası çıkar çatışmasıyla yaralanan toplumun suçu neydi? Bazı buyrukçuların etrafında ağzı sulanan yamyamlara kaptırılmaz bu vatan! Değil “2023” bir ömür boyu daha çoookkk Türkiye diye sayıklar bu yamyamlar. Ama şuan sorun büyük lakin çözümsüz değil. Lakin daha da kötüsü çözümsüzleştirmeye çalışanlar, maalesef şuan bir yerlere gelmiş olanlar. Ve yeni hedef de “2023 Planı”.
Ölenler ve kalanlar hep bu oyunbozanlık uğruna feda edildi. Ülkenin bölünmez bütünlüğü, artık ülkenin kaç parçaya bölünebilirliliğine dönüşmeye başladı. Gönül ister ki, kardeşlik daim olsun ama hiç kimse durmuyor işte durduğu yerde. Maşa olmaktan anladıkları ne çok merak ediyorum. Kafalarındaki “2023” ne alıp ne getirecek bilinmez, lakin çok can yanacağı kesin. Devlet içi hesaplaşmaların faturası hep millet üzerine kesildi bugüne kadar. Sorumlu yok gösterildi ama çok sorumluluk yüklendi acımasızca. Türklüğün şanına leke sürmeye çalışanlar hep oldu oluyor da.
Fırsattan istifade deyip de kafalarına göre harita çizenlere duyurumuz; hayali herkes kurar ama yerindeyse gerçekleşir. Bu vatan sahipsiz değil ki, oyuncak olsun ellerinde. Kapısı yok belki tak tak çalıp girebileceğin ama, bastığın toprağın hışmı vardır üzerinden def edecek.
Ülkeyi bölmek isteyip “2023” ü planlayanlar, bu toprakların geçmişine bir daha göz atsınlar. Ne badireler atlattı bu toprakların Ulu soyu, tüm dünyaya nam saldı ataları, iki çapulsuza mı kar edecek bundan sonrasını! Ne gündemi oyalayın bu tür saçmalıklarla ne de şanımıza uygunsuzluk gösterin. Gidin ne derdiniz varsa kendinizden çıkarın. Yanınıza da kocaman bir sözlük alın VATAN ne demekmiş, Türk ve Türkiye tarihi ne demekmiş öğrenmeniz için.
Genç yazardan saygı ve sevgilerle…
Bu zamana kadar ne söylendi ki sadece hayal olarak kalsın. Yapılan bunca hizmeti hala da görmemiş olamazsınız. Dünyanın en önemli haber ajansları bile sizden daha iyi tanıyor Türkiyeyi. Onlar bile görüyor türkiyedeki yükseliş trendini. Allah aşkına artık bırakın 1980 lerin sloganlarıyla muhalefet yapmayı. Ciddiyetten uzak olmayan bir muhalefet yapın. Söyleyecek bir şeyiniz olmadığı için iftiraya sarılmak yerine proje üretin.