Sidartha, Konfiçyüs, M. Ghandi, Osho, Robin Sharma, Goethe, Rich, Nietszche, ve çoğu yazarlarla bilgelerin kitapları sürekli başucumda dururlar.
Zaman zaman duygu sığınağın olur o kitaplar.
Ne zaman hayal kırıklıkları yaşasam, ne zaman acı bir ayrılık deneyimi yaşasam,
Ve ne zaman tükeniş sendromuyla depremlerle sarsılsam,
Hemen koşar gözlerim, o bilgelere doğru…
İçlerinden biri şöyle bir uyarıda bulunmuştu:
“Vermek, almak sürecini başlatır?”
Sharma’nın bu uyarısını, çok beğenirim. Sözü ardımda değil, aklımda taşırım.
Ne doğru bir söylem, değil mi?..
Sıklıkla yakınlarımızdan aşağıda listelediğim yakınmaları duymuşuzdur.
Ona o kadar çok emek vermiştim ki…
Saçımı süpürge ettim.
Gecemi gündüzümü onun için feda ettim.
Ona tüm zamanımı vermiştim
Ona tüm malımı vermiştim.
Ona kalbimi vermiştim.
Ona kendimi vermiştim.
Liste uzar da gider…
Ve ilenmelerin sonunda şu soru cümlesi eklenir:
“Söyle, benim gibi fedakâr birine bu yapılır mı?”
Kişi bu durumda gözyaşlarıyla onaylanmak, anlaşılmak,
Ve hatta, şefkatle teselli edilmek ister.
Kendisine acımak yerine; Oysa uygulaması gereken tek şey vardır.
Uzaklaşmak!
Lâkin, kimimiz bunu başaramıyoruz. Uzaklaşmak dahi, ardınıza zincirle bağlı köpekler, gibi anılarımıza sadakatimizi sürdürüyoruz.
Acı çekiyoruz.
Her acı, ruhumuzu kötekliyor.
Sharma, bu anda bile yetişir bizlere:
“Unutma, korkunun öte tarafında özgürlük var!”
Ama korkularımızın esaretine sürdürüp, gerçeği fark edemiyoruz.
Oysa; bu fark edemediğimiz alışkanlıklarımız, acıya dönüşmektedir.
…
Efendim şimdi gelelim bu sözcükleri tek tek dizen bana;
Ben de yukarıdaki saydıklarımın çoğunu birilerine vermişimdir.
Pişmanlıklar yaşadım mı?
Tabi ki…
Zaman ve emek harcamakla tükenmiş olduğum anları ben de yaşadım. Bu durumda suçladığım, yargıladığım kişi, yine kendim olmuştur..!
Aslında gerçek suçlu, bana onurlu olmamı uyaran, bir uzakdoğu bilgesiydi: Der ki;
“Veren el alan elden üstündür!”
Budha’nın bu sözü yurdumuzdaki adı; enayiliktir!
Şimdi diyorsun ki bana:
“Söyle neydi suçum?”
Sen, “Onu” kazanmak adına beni kaybettin..!
Ve son söz: Unutma!
“İki geyiği aynı anda yakalamaya çalışan avcılar, hiçbirini yakalayamaz!”
Bu durum, senin sarmaşık kişiliğinin en somut resmiydi?
Hayat yolun açık olsun!
Uğurlar ola!
Emine Pişiren