Amerika’nın bölgemiz ve Kafkaslarda yapmaya çalıştığı Turuncu devrimleri dikkatlice takip ettim.
Gerek Ukrayna gerek Gürcistan’daki renkli devrimler, hep Demokrasi ve adalet üzerinden hareketlendirildi.
Turuncu Devrimin bir başka şekli olan, Feto darbe hareketi, bir Amerikan girişimiydi. Başarısız olmuştu.
Amerikan planının başka bir aşaması içinde olduğumuzu ve böyle bir sürecinin işletilmeye çalışıldığını ifade etmemiz gerekir.
Önce sürecin tamamını anlamaya çalışalım.
Amerika’nın, bölge planlarında, bir turuncu devrimlerden ziyade, kaos planı içinde olduğunu görmemiz gerekir.
Bölgedeki son gelişmeler çerçevesinden ülkemiz içinde yaşananlara bakarsak, olayları daha sağlıklı değerlendirmiş oluruz.
Hatta Enis Berberoğlu’nun tutuklanmış olmasını da, bu sürecin bir parçası olarak değerlendirmek imkanı ortaya çıkar…
Trump’ın işbaşı yapmasının ardından, Obama döneminde, rölantiye alınmış bölge siyaseti, tekrar aktif hale getirilmiştir.
Aşağıda sıraladığım olaylar “kaos zincirinin” halkası ve Türkiye’yi sınırları içinde tutmaya, bölgede aktif olmasını engellemeye yönelik bir kuşatmanın fotoğrafıdır.
- Suudi Arabistan’ın ABD eliyle bölge cephaneliği haline sokulması…
- Katar’a Sünni Arap ülkelerinin ambargo uygulaması ve sonuçları…
- Kuzey Irak Bölgesel Kürt Yönetiminin Başkanı Barzani’nin 25 Eylül’de bağımsızlık referandumu açıklaması…
- Mısır Devlet Başkanı Sisi’nin Katar yaptırımlarının Türkiye’yi de kapsamasını ABD’den istemesi…
- Amerikan Dışişleri Bakanı Rex Tillersson’un “Müslüman Kardeşler iktidar ortağıdır” açıklaması, yani bir bakıma terörist ilan etmesi…
- Mikcel Rubin’in bugün Katar, yarın Türkiye açıklaması…
- ABD’nin doğrudan Suriye devletini vurması…
- Suriye’de PKK/YPG’ye silah eğitim, lojistik ve istihbarat desteği vermesi…
- Suriye’deki petrol havzalarının PKK/PYD ve ABD arasında pay edilmesi…
- ABD HIMARS silahlarını Suriye’ye sokması, Suriye ordusunun teröre karşı kazandığı mevzileri tekrar teröre teslim ediyor olması…
- Cemil Bayık’ın, İsrail’in ve ABD’nin Barzani’nin yapacağı referandumu desteklemesi…
Amerika ve Batının bölgemizde bağımsız bir Kürdistan inşasında, ülkemize yapılan kuşatmanın, başarısız darbe girişimiyle devam ettiğini düşünürsek, tüm iç olaylara bu siyaset temelinde bakmak zorunda olduğumuzu görürüz.
Cephe gerisini kaosa sokmaya yönelik tüm girişimlerin ABD siyasetine yarayacağını görmemiz gerekir.
Bu dikkat çekmeye çalıştığımız gelişmelere hem iktidar sahipleri hem de muhalefet yöneticileri için geçerlidir.
Çok hassas bir sürecin içinde olduğumuzu hesap etmeyen tüm girişimler, ister muhalefet tarafından geliştirilsin iste iktidar tarafından geliştirilsin çok yanlış olmaktadır.
Enis Berberoğlu’nun tutuklanması da yanlıştır. CHP’nin tüm devleti gayri meşru ilan etmesi de yanlıştır. Devletimiz PKK ile birlikte olursa mı meşru olacak?
Dersimli Kemal’in, HDP ile girişeceği Turuncu eylemlerin dış kuşatmanın işine yarayacağını düşünmesi gerekir.
Bir söz var; Coğrafya kaderimizdir. ABD coğrafyamıza gelmiş bizi bölgeden koparmaya çalışıyor.
Bülent Esinoğlu
[email protected]
ulusalkanal.com.tr