Bir anımda topuklu ayakkabının nasıl denize düşürdüğümü yazmıştım. Ve eve kadar nasıl da yalınayak gidişimi…
Kadınlar öfkelenince, veya kendilerini korumak adına topuklu ayakkabılarını silah olarak iyi kullandıklarına çoğumuz tanık olmuşuzdur.
Genelde spor giyimi tercih ederim. Ama düğün ve resmî yerlere davet edildiğimde ben de giyinirim.
İlk işe girişim topuklu ayakkabım sayesinde olmuştur.
Ve evliliğimin ilk adımları da…
Gülmeyin, ciddiyim!
İş başvurusu dönüşümde Taksim’de lodosun etkisiyle ortalık toz topraktı. Havada naylonlar, gazete sayfaları uçuşuyordu. Onlardan biri geldi topuklu rugan çizememe takılmıştı. Gazeteden kurtulmak için eğildiğimde, bir ilana dokundu gözlerim.
“Atatürk Kültür Merkezi Memur ve Sözleşmeli İşçi Arıyor.”
Gazeteyi elime alıp tarihine baktım. Henüz iki günlüktü. Koca binaya başımı çevirdim.
“Neden olmasın?” Dedim seslice.
Ve iş başvurumu yapmıştım.
Tam 21 sene çalıştım.
Az önce telif hakkı olmayan bir görsel ararken;
Hürriyet gazetesinin 2019 senesinde resmi internet sitesinde şöyle bir başlık haberi ile karşılaşmıştım.
“Kadınların topuklu ayakkabısı giyinmesi dinen caiz değildir.”
Haberi okur okumaz aklımda bir alay sorular kelebekler gibi uçuşmaya başlamıştı.
Zarafetin önemli bir parçası olan topuklu ayakkabılar, ne zaman moda oldu, kim üretti, fikir nasıl doğdu ve ilk kim, kimler tarafından günümüze kadar geldi?
Önce aklımdaki sorulara yanıt bulmalıydım.
Gelin haberin devamını birlikte okuyalım.
“…Diyanet İşleri Başkanlığı, ses çıkartmak maksadıyla topuklu ayakkabı giymenin dinen caiz olmadığını belirtti.
Dini Sorular Komisyonu, resmi internet sitesinde sorulan ‘Bazı din adamları ses çıkardığı ve dikkat çektiği için kadınların topuklu ayakkabı giymesinin dinen caiz olmadığını dile getiriyor.
Bunun dinde bir yeri var mıdır?
Kadınların topuklu ayakkabı giymesi dinen caiz midir?’
Bakın Diyanet Komisyonumuz sorulara nasıl bir yanıt vermiş:
“Gösteriş amacı güdüldüğünde her türlü giysinin giyilmesi sakıncalıdır. Kadınların, dışarda mümkün mertebe dikkat çekmeyen bir tarzda giyinip yürümeleri asıldır. Ses çıkartmak maksadıyla bir tür giysinin veya ayakkabının giyilmesi elbette caiz olmaz. Sağlık nedeniyle elbise altında ses yapmayan topuklu ayakkabı giymekte bir beis (Engel) olmaz. Ayak inciklerinin görülmesi ise zaten tesettürle bağdaşmaz.”
…
Peki, topuklu ayakkabı tarihten günümüze hangi yollardan geçti? Kadınlar, bugüne gelinceye dek hangi modellerde topuklu ayakkabılar giydi?
Biraz evrimini eşelediğimde topuklu ayakkabıyı önce erkeklerin giymiş olduğunu öğrendim.
Evet, yanlış duymadınız!
Topuklu ayakkabılar ilk önce erkekler için yapılmış..!
Kadınların vazgeçilmezleri arasında yer alan topuklu ayakkabıların ortaya çıkış hikayesini merak ettim ve sizler için internet basın medyasından derleme çalışmalarım oldu.
Buyrun birlikte okuyalım:
Ekşi sözlükte yer alan bilgiye göre;
M.Ö. üretildiği zannedilen topuklu ayakkabıların yinede tarihi tam olarak bilinmiyor.
İlk topuklu ayakkabıyı tarihte Mısırlı kasaplarının, yerdeki kandan ayaklarını korumak amacıyla giydikleri görülmüş.
Tam net tarihi bilinmemekle beraber, topuklu ayakkabıların ilk olarak askerler tarafından kullanıldığı tahmin ediliyor.
Kimi kaynaklara göre İran, kimi kaynaklara göre Romalı askerler, at sürerken ayaklarını üzengide tutabilmek için topuklu ayakkabı giyiyordu. Günümüzde hala kovboy çizmeleri topuklu şekilde kullanılıyor.
Askerlerden sonra topuklu ayakkabılar zamanla Avrupa’ya yayılmış. Daha sonra aristokratlar giymeye başladı.
17. yüzyılın ortalarından itibaren ise topuklu ayakkabılar, ‘kadınsı’ niteliklerle ilişkilendirildi ve zamanla bir kadın giyimine dönüştü.
Topuklu ayakkabının ilk modellerini görmek için Eski Mısır’a gitmek gerekiyor. “Chopine” denişlen bu ayakkabılar önceleri Venedik’te hayat kadınları tarafından tercih edilirken daha sonra aristokratlar da yüksek tabanlı ayakkabıları giymeye başladı.
Her ne kadar bazı kadınlar alışamasa da giydiklerinde acı çekseler de, yine de giymekten vazgeçmezler.
M.Ö. 200’de topuklu ayakkabı dünyasına Romalı aktörler için ahşap ve mantardan yapılan platform tabanlı ayakkabı üretilmiş.
Romalı ve sonrasında Moğollu atlılarda üzengiyi daha iyi kavrayabilmek adına fonksiyonel olarak kullanmaya başlamışlar.
Topuklu ayakkabının, bir de günümüze gelişinin çok şaşırtıcı bir hikayesi vardır.
Zerafet ve şıklığın sembolü olmuş ayakkabıların tarihçesinde kadınlar daha sonra rol almış.
İlk yapan kişinin adını duyunca çok şaşıracaksınız. Çünkü bu isim geleceğe yön vermiş önemli isimlerden biri.
16 yüzyılda ise topuklu ayakkabının şıklık amacıyla ilk kullanımı; Floransa sosyetesinin seçkin bir ailesi, bir dük ile evlenecek ufak tefek kızlarının düğün töreninde görülmüş.
Aristokratların endişeleri, bu duruma bir çare bulmak amaçlı bir sürü kişiye danışarak adres ünlü heykeltıraşa çıkmış.
Leonardo da Vinci’nin bu pratik fikri yüzyıla topuklu ayakkabının sürecini başlatmış.
Dükle evlenecek olan Cetherine, sonuçtan memnun kalır. Çünkü uzun boylu gözükmesini sağlayan topuklu ayakkabı üretilmiştir. Cetherine’i düğünde gören herkes görünüşünden etkilenir ve hemen taklit etmeye başlar.
Günümüze kadar uzanan topuklu ayakkabının serüveni böylece başlar. Artık bu ayakkabılar statü göstergesi olarak kabul edilir.
Ünlü modacı Yves Saint Laurent, topuklu ayakkabı tasarımında çığır açarak görseldeki patenli modeli üretti.
Peki geçmişten günümüze topuklu ayakkabılar ne gibi değişimlere uğradı?
İşte 1500’lerden 2000’lere kadınların tutkusu olan topuklu ayakkabının evrimi…
8 santim boyunda ince topuğu bulunan ayakkabı yılan derisinden yapılma.
Ayakkabının satış fiyatı 2 bin 600 dolar (yaklaşık 9 bin 100 lira) olarak belirlendi.
Topuklu ayakkabı günümüzde kadınlara özgü bir ayakkabı türüyken, 1600 ve 1700’lerde erkekler de topuklu giyiyordu. Fransız kraliyet ailesinden XIV. Louis ve Marquise de Pompadour gibi isimler o dönem topuklu ayakkabı konusunda öncüydüler.
Viktoryen dönemden 1900’lerin başına kadar topuklu ayakkabı şık kadınların tercihiydi. Genelde uzun eteklerin altına giyilirdi.
1920
Etek boylarının kısalmasıyla birlikte ayakkabılar daha görünür hale geldi. Ve daha sonraki yıllarda sürekli değişime uğrayan topuklu ayakkabıyı 1945 senesi sonrasında Ginger Rogers gibi Hollywood yıldızları ilginç tasarımlı topuklu ayakkabılar giymeye cesaret etti.
Ardından 1950’lerde kadınsılık geri geldi. Ava Gardner, dönemin seksi topuklu ayakkabılarını taşıyan öncü isimlerden oldu.
2010 senesinde Lady Gaga dönemin çılgın topuklularının temsilcisi oldu. İşte ayağında Alexander McQuinn Armadillo tasarımıyla…
Ve günümüzde feminenliğin simgesi olan topuklu ayakkabı her zaman kıyafetleri ve ayakkabılarıyla ilgi odağı olmayı başaran Kim Kardashian, şeffaf topuklu ayakkabıları çok sevdi.
Yaygınlaşan şeffaf topukluların öncüsü Kardashian, aslında günümüzün stiletto kraliçesi oldu.
Topuklu ayakkabılar zarafetin, feminenliğin ve seksiliğin simgelerinden biri olarak adlandırılıyor.
Kalın ayakkabılardan stilettolara
20. yüzyılın ortalarına kadar topuklu ayakkabılar daha kalın görünümdeydi. 2. dünya savaşından sonra ise ‘stilettolar’ ortaya çıktı ve deyim yerindeyse bir moda akımı yaşandı. Fakat o dönemlerde stilettoların sivri topuklarının zemine zarar verdiği söylendi ve kamu alanlarında giyilmesi yasaklandı.
1980’lerden sonra bu yasak da ortadan kalktı ve stilettolar en sevilen topuklu ayakkabı modeli olmuştur.
…
Size bir de benden bir yaşanmışlık hikayesi gelsin mi?
Eşimle ilk evlilik kararı almama da topuklu ayakkabım sebep olmuştur.
Şaşırdınız değil mi?
Yıl 1978…
Aylardan ocak.
O gün hava soğuktu. Hafiften sulu kar atıştırıyordu. O gün de işe giderken topuklu rugan çizme giyinmiştim.
Titrek tazılar gibi yürüyordum. Ve yürümekte oldukça zorlanıyordum. Düşmemek için duvarlara tutuna tutuna yürümeye çalışıyordum. Çünkü çalıştığım binanın girişine kadar uzanan zemine tam 100 metre parlak fayanslar döşenmişti.
Her yağışta o zemin kayganlaşıyordu. Çoğu insan patinaj yapıp, kolunu bacağını kırdığı korkulu alanımızdı.
O gün korktuğum başıma gelmişti.
Ve düştüm..!
Gülsem mi, ağlasam mi bilememiştim. Üstelik de topuklarımdan biri de kırılmıştı.
İşte o an biri, beni kollarımdan tutmuş, “hoop” diyerekten ayağa kaldırmıştı.
Muhasebe ve personel müdürümüzdü. Koluna girmem için uzattı. Çalıştığım ofise kadar eşlik etmişti. Yetmedi. Çizmemi de alıp, topuğunu tamir ettirip bana getirmişti.
Çizmem onarılana kadar birbirimizi yakından tanıma fırsatımız da olmuştu…
Diyeceksiniz ki, şimdi…
Niye?
İşte öle..!
Evlendik işte…
#avagardner #ladygaga #sözleşmeliişçi
Derleyen ve yazan: Emine Pişiren
Kaynak : NTV, CNN TÜRK, HÜRRİYET, Haber türk, İstanbul Haber, Ekşi Sözlük, Anılarım…