Dünya ülkeleri içe kapandı!
Kapılar kapatıldı. Sınırlardan kuş uçurulmuyor.
Karşılıklı alış veriş şimdilik kaldırıldı!
İthalat yok, ihracat yok!
Kendimiz üretip, kendimiz tüketeceğiz.
Çok, çok çok zor bir dönemden geçiyoruz!
Bu durum fırsata çevrilebilir mi, bilemiyorum. Amma bildiğim bir şey varsa o da sıkıntı ne kadar büyük olursa olsun, ne kadar yok edici olursa olsun, ne kadar bekleyiş içerisinde olursak olalım yiyeceğiz, içeceğiz, açlığımızı gidereceğiz!
Bundan kaçış yok!
Özellikle çocuk ve gençlerin normal gıdalarını almaları zorunlu.
Vitaminden vazgeçtik!
Karın doysun, beyin bunu algılasın yeter, diyecek derecede gelire sahip bir halkın, salgın yüzünden sokağa çıkamaması, çalışıp evin nevalesini karşılayamaması büyük bir olaydır!
Kelimeler yetmez, sorunu anlatacak cümleler kurmaya!
Günlük kazancı ile karnını doyuran büyük bir kesim içeride ve zar zor bulduğu kuru ekmeğe talim ederken evinde rahat olan, bunu görmeyen, duymayan, o kapıda yükselen açlık sesine kulak vermeyen varsa, lütfen insanlığını, varlığındaki manayı yargılasın…
Ben neyim?
Ne oldum?
Ne olacağım?
Evet. Uzak vadede de değil; çok yakın zaman için, bu üç soruyu kendine sormalı!
Bizi yönetmekle görevli yönetimlerin sorumluluğu çok büyük!
Atacakları her adımın, bizlere getireceği yükün, acı, gam ve kederin ne kadar ağır olacağına dikkat etmeli… Hiç tartışılacak yanı bile yok!
İçimize kapanmış, bırakın geleceği; yarını nasıl geçireceğimizin sıkıntısını kendi ailemiz içerisinde yaşıyorsak, bunun elbette ki bedelleri olacak ve her ferdi bir bir yaşayacak! Kundakta ki bebekten tutun, anne ve babaya varıncaya kadar tüm ailenin ruh halini anlamak zor olmasa gerek!
Biz kapı komşusunu bile sorumlu tutmaya çalışırken; MİLLET ittifakı belediye başkanlarının vatandaşa yardım için ellerini taşın altına koymasının önüne, devlet olarak yasaklarla çıkarsak, inanın bunun vebali ağır olur! Çünkü gün, o gün değildir.
Evde aç insanlarımız var.
Gençler var.
Çocuklar var.
Yaşlı anne baba var.
Her birinin alması gereken gıda var!
Evet devlet kendi imkanlarıyla, halkımızın da bağış ve katkılarıyla elinden geleni yapsa da, bu işin altından kalmak kolay değil. Bırakınız belediyeler de ellerinden geleni yapsınlar, kendi illerinde ki yardıma muhtaç insanlarımıza el uzatsınlar.
Efendim siyaset endişesi olduğunu vatandaş anlıyor zaten!
Sizler de bunun pekala farkındasınız!
Devletin yanı sıra AKP’nin de Genel Başkanı olması sıfatıyla Cumhurbaşkanı ERDOĞAN’ın da yaptığı yardımların siyasetle yakından uzaktan alakası olmasa bile vatandaş bunu öyle algılamıyor! Siyasi olduğunu bas bas bağırıyor!
Kaldı ki zaman, siyaset yapma zamanı değil. İnanın sofrasında ekmekten başka bir şeyin olmadığı insanlarımız var! Bakmakla mükellef olduğu hane halkı var!
Biz vatandaşlar, komşudan yardım talep eder durumdayız. Zerre kadar siyaset gözetmek, düşünmek durumunda değiliz.
Karnımız aç. Ailemiz aç. Alacak paramız yok.
Dezenfekte dediğiniz şeylere bile ayıracak paramız yok.
Bizlere ne sizlerin siyasetinden. Ne haliniz varsa görün, denilen bir anı yaşıyoruz.
Sözün Özü!
Umarız tez zamanda Hazineye ait tüm arazileri, tarıma ve hayvancılığa yönelik işletmeye açmak. Tarımdan anlayanlara kiralayarak, kredilerle de destekleyerek yoksul ailelere ücretsiz, varlıklı olanlara da az bir ücretle satışını yaparak, hiç değilse bu dönem atıl durumdan çıkarmak gerek.
Kriz sonrası hepsinden el çektirilmesi gerekirse çektirilir.
gazete2000@hotmail.com