Özellikle son otuz yılın dönüm noktalarındaki travmalar ve Türkiye Cumhuriyeti’nin ıslahı veya revizyonu konusunda tarihe düşülmüş derkenar.
Terakkiperver Cumhuriyet Fırkası (1924) ve Serbest Cumhuriyet Fırkası (1930) ile sinyal yakan, 1950 yılında Demokrat partiyle çekirdeklenip ivme kazanan yer yer tümüyle yıkarak, yer yer ıslah ederek düzeltilmek üzere Türkiye Cumhuriyetine alternatif model sunan hareketler Özal döneminde kurumsallaşmıştır. Özal dönemindeki bu kurumsallaşmanın karşı etkisi Özal ve benzerlerinin erken ölümünü getirse de, bu temeli sağlam alternatif “tip/model devlet” sunan akımlar 28 Şubat ile engellenmeye çalışılmıştır.
Cumhuriyet çocuklarının psikolojik ve ekonomik refleksiyle de desteklenen bu operasyonun adına Ergenekon operasyonu dense de göz önüne almadıkları, almak istemedikleri bir takım olgular Ergenekoncuların sonunu getirmiştir.
Neydi Bunlar:
1. Yıllardır bağıra bağıra her platformda dile getirdiğim demografi paradoksunun etkisi,
2. Seçkinci siyasetin halkı peşinden sürükleyebileceği (hatalı) öngörüsü,
3. İmam Hatip Liselerinin sayısal artışı ve bu okullardan mezun olanların en az 3 çocuk yaparak kitlesel destek noktasında kemikleşmesi,
4. Kızıl ve liberal kesimin ölü yatırımlar peşinde koşarken (yat, kat, yazlık, villa)… yardım, bağış ve deri paralarıyla ilk harcı konulmuş sonra yer yer küresel güçlerin emelleriyle tevhid ettirilerek destek görmüş yeşil sermayenin istihdam sağlayıcı yatırımlara yönelmesi ve kitlelerin ekonomik olarak ta disipline edilmesi.
5. Bilinçli ve çalışkan yeşil sermaye ve uzantısı siyasal hareketler, söz konusu misyonları gereği canla başla ve her noktada gayret etmişler, bu uğraşıları hobi veya ekonomik çıkar olarak değil de “cihad” misyonuyla (ibadet aşkıyla) yaptıklarının kızıl veya liberal kesimce görülememesi veya kestirilememesi.
6- Bu maddeler daha da artırılabilir.
Bu Günkü Renk Dansının Arifesindeki Hareketler:
28 Şubatla gol atan kızıl liberal seçkinciler bu operasyonun kitlesel destek noktasında siyaseten arkasının gelemeyeceğini düşünemediler. Ancak siyasi açıdan kemikleşmiş oylar 1950 yılından 2010 yılına kadar istikrarla artmaya devam etmiştir.
28 Şubat operasyonunun psikolojik, ekonomik ve siyasal ajitasyonları sonucu ortaya çıkan toplumsal travma, cemaat, tarikat destekli inisiyatif sahibi aktörlerce son derece başarılı bir şekilde yönetilmiş ve söz konusu operasyonun bıraktığı psikolojik savaş kitleler üzerinde başarıyla tersine çevrilmiştir.
28 Şubat sonrası, Cumhurbaşkanlığı seçimindeki ve parti kapatma eylemlerindeki bayağı ve dayatmacı yargı kararlarıve yargıçların açıklamaları, gerekçeleri, “Türk milleti adına” olarak başlasa da, toplum üzerinde “ard niyetli” hareketler olarak algılanmıştır.
Bu Günkü Durum ve Tespit:
Bu gün, iki dönemlik tek parti iktidarı ile, elde edilmiş Cumhurbaşkanlığı makamı ile, onyıllardır stratejik olarak üzerinde çalışılmış ve fethedilmiş olan Türk Silahlı Kuvvetlerinin komuta kademelerinin etkisiyle Ergenekon operasyonunun ardından gerçekleştirilen KONTREGRENEKON OPERASYONU davalar hala sürmüş olsa bile, başarıyla sonuçlanmıştır.
Operasyon sonuçlanırken, Türkiye’nin toplumsal yapısı asimile hale gelmiş, yeni itaatkar burjuvazi ve bürokratik kadro cami yeşiliyle, (din) haki yeşiliyle (ordu) çevre yeşiliyle (STK lar) gittikçe ortaya doğru temerküz etmiştir.Toplumun odağına yönelik bu akım ve yeni ağırlık merkezinin etkisi ve savrulmasıyla ortaya çıkan merkezkaç etki, daha önce ortalarda yerleşik olan kızıl gri (sosyal demokrat ve liberal) aktörleri ve de kitleleri desantralize etmiştir.
Toplumun yeni renk düzeni ve ağırlık merkezine alışması halihazırdaki iktidar döneminde tamamlandıktan sonra, I. anayasa revizyonunun üzerine oturtulacak köklü Anayasa değişimiyle taçlandırılacaktır.
Artık Türkiye Başkanlık sistemiyle yönetilen yep yeni bir Cumhuriyet haline gelecektir.
Haaa, bu cumhuriyet eski cumhuriyetin yıkıntısı üzerine kurulmuş bir Cumhuriyet mi olacak ıslah edilmiş veya revizyona tabi tutulmuş hali mi olacak sorusu ise artık çok kolay bir soru ve kolay bir cevaptır.
Zira Pensilvanya’dan kulağımıza gelen Saba makamındaki şarkılardan anladığımız kadarıyla yeni Cumhuriyet, eski tabiriyle ıslahat yeni tabiriyle Revizyona uğramış bir cumhuriyet olacaktır. Zaten son otuz yıldır idealize edilen misyon da buydu.
Sosyal Demokrat kitleler ve Ateist kesimler korkmasınlar. Çünkü zaten şeriatın kendisi de revizyona uğramıştır. Yeşil burjuva merkezde “dünyevileşerek” şeriatın ancak ve ancak (dünyaya) gülümseyen yüzünü ellerinde tutmuşlardır.
Bize (bana) düşen, toplumsal hareketlerin eğilim ve kültürel yapılarıyla birlikte resmini çekip tarihini yazmaktır. Şahsımın son 30 yılın Türk Toplumsal Hayatı üzerine düştüğü dipnot ve derkenarlar budur.
İ.Ü. Siyasal Bilgiler Fakültesi Kamu Yönetimi Bölümünde lisansını (1993) tamamladı. İ.Ü. Sosyal Bilimler Enstitüsü İşletme Fakültesi’nde Personel Yönetimi / İnsan Kaynakları Yönetimi Anabilim Dalı’nda yüksek lisansını tamamladı. (1996) Doktorasını M.Ü. Sosyal Bilimler Enstitüsü, Mahalli İdareler ve Yerinden Yönetim bilim dalında, Büyükşehirlerde Kentiçi Ulaşım Hizmetlerinin Entegrasyonu ve Yönetimi, İstanbul Metropoliten Alanı İçin Bir Model Önerisi adlı teziyle tamamladı. (2004).
Halen Ordu Üniversitesi’nde (Deniz Bilimleri Fakültesi, Deniz Ulaştırma İşletme Mühendisliği bölümünde öğretim üyesi.
ICAM Network ve ICAM Publishing Genel Yayın Koordinatörlüğünü, OJOP Çevrimiçi Bilimsel Dergi Yayıncıları ve Editörleri Platformu Dönem Başkanlığını, KADOÇED Genel Başkanlığını, TİGAD (Türkiye İnternet Gazeteciliği Derneği) Ordu Temsilciliğini, KAŞYAD Başkanlığını, KARAV Müt. Heyeti Başkanlığnı yürütmektedir.
Eserleri:
Kent, Ulaşım, Yerel Yönetim, Bilişim Teknolojileri, Estetik, Kent Kültürü, Çevre, Kurumsal Etik, Bireysel İletişim ve Kurumsal İletişim Sistemleri, Siyaset, Yönetim Bilimleri, Mizah, Şiir ve Edebiyat, Kişisel Gelişim, Hukuk-Siyaset-Eğitim Felsefeleri alanlarında 10’dan fazla kitap, yüzlerce makale, bildiri, 1000’den fazla köşe yazısının müellifidir.
Online Bilgi İletişim, Sanat ve Medya Hizmetleri, (ICAM | Information, Communication, Art and Media Network) Bilgiağı Yayın Grubu bileşeni YAZAR PORTAL, her gün yenilenen güncel yayınıyla birbirinden değerli köşe yazarlarının özgün makalelerini Türk ve dünya kültür mirasına sunmaktan gurur duyar.
Yazar Portal, günlük, çevrimiçi (interaktif) Köşe Yazarı Gazetesi, basın meslek ilkelerini ve genel yayın etik ilkelerini kabul eder.
Yayın Kurulu
Kent Akademisi Dergisi
Ayın Kitabı
Yazarlarımızdan, Nevin KILIÇ’ın,
Katilini Doğuran Aşklar söz akıntısını öz akıntısı haliyle şiire yansıtan güzel bir eser. Yazarımızı eserinden dolayı kutluyoruz.