Yazar Portal
Salı, Nisan 20, 2021
  • Giriş Yap
  • Kayıt ol
  • Ana Sayfa
  • Köşe Yazarları
  • Künye
  • Yayın İlkeleri
  • Yazar Müracaatı
  • Kurumsal
    • Misyon
    • Yayın Grubumuz
    • Logo
    • Reklam Tarifesi
  • Yazar Girişi
  • E-Posta
Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
İletişim
Yazar Portal
  • Ana Sayfa
  • Köşe Yazarları
  • Künye
  • Yayın İlkeleri
  • Yazar Müracaatı
  • Kurumsal
    • Misyon
    • Yayın Grubumuz
    • Logo
    • Reklam Tarifesi
  • Yazar Girişi
  • E-Posta
Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
Yazar Portal
Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
Anasayfa Yazarlar Mehmet Nuri PARMAKSIZ

Şiirimiz Nereye Gidiyor?

Mehmet Nuri PARMAKSIZ Yazar Mehmet Nuri PARMAKSIZ
25 Temmuz 2010
Mehmet Nuri PARMAKSIZ
1
400
Paylaşma
5k
Görüntülenme
Facebook'ta PaylaşTwitter'da Paylaş

“Ya şevk içinde harâb ol, ya aşk içinde gönül!
Ya lâle açmalıdır göğsümüzde yâhud gül.”

Yahya Kemal Beyatlı

Köklü bir şiir geleneğine sahip Türk şiiri, kanımca, çağımızda nereye doğru gittiğini bilmiyor. Geçmişte, şiir ciddiye alınırdı; ama bugün ne şaire hürmet var ne de şiirin insanların gözünde bir değeri kaldı.

Şiire ilginin azlığından bahsetmiyorum; gerçek şiiri bilen insanların azlığından, kalitenin düşüşünden ve şairlik mefhumunun amiyane bir tabir haline gelişinden yakınıyorum. Yoksa şiir kitabı bastıranlar, şiir yazanlar, yayınlanan sanat ve edebiyat dergileri, şiirlerini internet sayfalarında yayınlayanların sayısı tahmininizden de çok ama ortada şiir yok.

Sanatı bir tüketim vasıtası olarak görenler, birtakım ticari kaygılardan dolayı şiirimizi ayağa düşürmeye çalışıyorlar; amaçlarıysa ceplerini doldurmak. Güzel Türkçemizi yüceltmek veya sanat yapmak değil. Ya sevdiğimize dair aşkımızı anlatırken şiiri kullanıyoruz ya da devrin estetiği gereği sadece imge uğruna, orijinal olmak adına, bilgi, kültür ve birikim eksikliğimizi önemsemeyip, en kıymetli varlığımız olan dilimizi yanlış kullanıyoruz. Bu vurdumduymazlığımız yüzünden hem Türkçemiz hem de şiirimiz kaybediyor; birileri kazanıyor ama sanatımız yok oluyor. Bunca harcanan emeğe ve paraya yanmıyor değilim; elimden geldiğince her platformda, dilim döndüğünce her yerde sanatımızın ve şiirimizin kurtuluşu için bir uyanış devresi yaşamamız gerektiğini söylüyorum. “Titreyip, kendimize gelmemiz” ve şiirimizi geçmişte olduğu gibi layık olduğu mertebeye ulaştırmamız lazım. Zihniyetimizi ve şiire bakış açımızı değiştirmeden bu bahsettiğim olumsuzlukları düzeltmemizin imkânı yok.

Anlatmaya çalıştıklarım konusunda yanlış anlaşılmak istemem. Kimse şiir yazmasın demiyorum, yazarken daha dikkatli ve seçici olalım ve şiirlerimizi şarkı sözünden, düzyazıdan ayıralım diyorum. Şiir yazmak için kabiliyet elzem olan bir vasıf ama yeteneğimizi bilgi ve kültürle destekleyelim, yazdıklarımız üzerinde düşünelim, şiirlerimizi kitaplaştırmada acele etmeyelim ve de geleneğimizi özümsemeden, yaptığımız için ciddiyetini anlamadan, “ ben şairim” diye ortaya çıkmayalım diyorum. Şiir estetiğimiz oluşmadan, sanat gücümüzü tartmadan sadece çevremizdeki üç-beş kişinin iltifat ve alkışlarıyla, şairlik iddiasında bulunmak, kendimizi dev aynasında görmekten başka bir şey değildir.

Belki de bu söylediklerim bir özlem, bir ideal ama bu konuda bir uyanış yaşamanın gerekliliğine inanıyorum.

Devrimizin estetiği gereği, şiiri sadece serbest şiir sanan gençliğin, Orhan Veli’yi anlamasını ve onun şair kişiliğini tanımasını arzuluyorum. Orhan Veli’nin serbest şiirde yaptıklarını görmezlikten gelemeyiz O, bu tarzı kullanırken, kafiyeden yoksun şiir yazmaya çalışırken, onu geceler boyu uykusuz bırakan serbest şiirin zorluğunun farkındaydı.

Şiirin içine hem vezni hem de kafiyeyi gizlemeye çalışmak kolay bir iş olmasa da, şiirde ritim ve ahenk oluşturacak öğeleri-tercihimize göre-şiirimiz içinde kullanmasını öğrenmeliyiz. Faruk Nafiz olabilmenin, Yahya Kemal gibi yazabilmenin zorluğunu kavrayamazsak- kusura bakmayın ama-şiirde bir adım bile yol alamayız.

Günümüzdeki gençliğin bir kısmı şiiri, sadece siyasi ve ideolojik bir söylem; bir kısmı da aşklarını terennüm eden mısralar olarak görüyor. Şiir severlerin birçoğu da, okuyup araştırmadan, şiir üzerinde düşünmeden şair olunacağını zannediyor. Hal böyle olunca da, nice büyük şairler yetiştirmiş Türk şiiri, son elli yıldır, hem toplumsal hem de sanat alanında, toplumu derinden etkileyecek, peşinden sürükleyecek büyük şairler yetiştiremedi. Bunda suçlu aramıyorum; ama suçlu olarak şiiri de görmüyorum, şiire ve şairliğe yaklaşım tarzımızın yanlışlığını ortaya koymaya çalışıyorum.

Daha toplumumuz içinde İstiklâl Marşımızın yazarı Mehmet Akif’in ismini duymamış insanlarımız varken, bu uyanışın zor olacağının farkındayım. Eleştiriden hoşlanmadığımız, geçmişi ve bugünü tenkit etmediğimiz sürece doğruyu bulabilmemiz çok zor. İlk önce alkış sarhoşu olmaktan kurtulmalıyız. Yazdığımız şiirleri başta biz beğenmesek de, insanların şiirimiz hakkında methiyeler düzmesine ses çıkarmıyoruz. Gerçek düşüncelerimizi insanlar kırılır diye saklıyorsak, bilin ki, yanlış yapıyoruz.

Sanatta iltimas olmaz; sanatı ve şiiri yüceltecek olan, gerçek tenkit ve eleştiridir.

Türkiye’nin her yerinde şiir dinletileri yapılıyor, internet aracılığı ile birçok şiir sitesinde her gün şiirler yayınlanıyor ya da radyo ve televizyon programlarında gerçekten şair olmayanlara ve şiiri bilmeyenlere övgüler yağdırılıyor.

Bunun sonu nereye varacak, beğenmediğimiz bir şiiri alkışlamak bize ve şiire ne kazandıracak? Kazananı bilmiyorum ama bildiğim tek şey şu: Bunun neticesinde şiirimiz bayağılaşıp, kaybedecek.

Geçmişte olduğu gibi şiirimizi şaha kaldırabilmemiz için ilk önce okumalıyız. Bilgi ve kültürümüzü arttırmadan, geleneğimizi, batı şiirini ve eleştiriyi öğrenmeden eksiklerimizi göremeyiz. Unutmayalım ki, sanatını doğru kriterler üzerine oturtamayan kişilerden, büyük sanat eseri vücuda getirmelerini beklemek büyük bir yanılgıdır.

Şiirin teknik boyutu üzerine çok şey söylenebilir. İlk önce şiire ve şair mefhumuna bakış açımızı değiştirmeliyiz.

Zihniyetimiz değiştiği andan itibaren, sıra işin estetik boyutuna kendiliğinden gelecektir.

Unutmayın ki, Tanzimat’tan beri başlayan batılılaşma sürecinin devam ettiği çağımızda bizler bir geçiş dönemi insanı sayılsak da, şiir adına arayışlar her zaman sürecektir; fakat bu deneme ve arayışlarımızın bile bir bilinç içersinde yapılması ve Türkçemize zarar vermemesi gerekiyor. Eğer şiir adına kabullerimiz gelenekten kopuk olursa, gelecekte ismimizin anılmayacağını ve yazdıklarımızdan şiir diye bahsedilmeyeceğini unutmayalım.

Ne mutlu şiir kavramını doğru anlayan ve şairliğin ne kadar zor bir iş olduğunun bilincine varanlara…

Mehmet Nuri PARMAKSIZ

Paylaş
Etiketler: mehmet akif istiklâl marşımızşairin teknik boyutusiir dinletileri
Önceki Yazı

Yazı Ekleme ve E-Posta Giriş Tarifleri

Sonraki Yazı

Parçalanmış Aile Çocukları

Mehmet Nuri PARMAKSIZ

Mehmet Nuri PARMAKSIZ

İstanbul’da doğdu. Aslen Düzceli'dir.İlk, orta ve lise tahsilini, İstanbul’da tamamladıktan sonra, 1991 yılında girdiği Gazi Üniversitesi Fen-Edebiyat Fakültesi Türk Dili ve Edebiyatı bölümünden 1995’te mezun oldu. Aynı yıl Mardin Derik Lisesi edebiyat öğretmeni olarak atandı. 1997 yılında Ankara – Gölbaşı Anadolu Lisesi edebiyat öğretmeni olarak geldiği okulda mesleğine devam etmektedir. Lise yıllarında başlayan şiirle ilgisi, üniversite öğrenimi içersinde heves olmaktan çıkmış ve branşı gereği sanatın bu dalıyla ciddi olarak ilgilenmeye başlamıştır. Şiir üzerine yazdığı makaleleri ve şiirleri “İlk Yaz, Erciyes, Sarmaşık, Gülpınar, Simav Anadolu, Maki, Hisler Bulvarı, Kümbet, Karınca, Bizim Ece, Size, Çağrı,Bizim Külliye, Berceste, Türk Dili vb... birçok dergide yayınlanmıştır. Son beş yıl içinde, Milli Eğitim Bakanlığı adına, Başkent Öğretmenevi ve Milli Eğitim Şura salonunda, öğretmen şairlerin katıldığı toplam altı şiir dinletisi organizasyonu gerçekleştirmiş, birçok Devlet töreninde de sunuculuk görevinde bulunmuştur. 2006 yılında yapılan seçimde İLESAM Yönetim Kurulu üyesi olarak seçildi ve 2008 Ocak ayına kadar İLESAM'ın Başkan Yardımcılığı görevinde bulundu. Birçok dinleti ve toplantı da, “Şiir Estetiğimiz ve Şiirde Olması Gerekenler” konulu bildiri sunmuş ve konferans vermiştir. Türk edebiyatı ve şiirine yaptığı katkılardan dolayı, Antalya ve Simav'da (Kütahya) düzenlenen şiir organizasyonlarında "Türk Şiirine ve Kültürüne Hizmet Ödülü"ne layık görülmüştür. 2006’nın Ekim ayından itibaren Polis Radyosu’nda “Gönül Köprüsü” adlı bir şiir-edebiyat ve sanat programı yapmıştır. 2007’nin Ekim ayından itibaren ise, yine Polis radyosunda, her Perşembe günü saat 21’de yayınlanan “İmbikten Damlalar” adlı şiir-edebiyat ve sanat programını yapmaktadır. “Mektuplarıyla Cahit Sıtkı” adlı inceleme, "Mogan Şiir Akşamları", "Mogan Şiir Akşamları (2008)" ve "Anne Konulu Şiirlerden Seçmeler" adlı üç antoloji eseri bulunmaktadır. Gazi Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü’nde Halk Edebiyatı alanında “Âşık Edebiyatında Ağıt Konulu Destanlar”adlı tez çalışmasıyla master yapmıştır.

İlişkili Yazılar

Mehmet Nuri PARMAKSIZ

Türk Edebiyatında Mektup Geleneği

05 Nisan 2011
5k
Mehmet Nuri PARMAKSIZ

Ses ve Ahengin Önemi Üzerine

20 Eylül 2010
5k
Mehmet Nuri PARMAKSIZ

Unutulmuş Bir Şair: Asaf Halet Çelebi

19 Eylül 2010
5k
Mehmet Nuri PARMAKSIZ

Süveydâ’ya Mektup(XVI)

11 Eylül 2010
5k
Sonraki Yazı

Parçalanmış Aile Çocukları

Yorumlar 1

  1. Hava KÖSEOĞLU says:
    11 sene önce

    Değerli hocam, yazınızı bir solukta okudum.

    Kesinlikle size katılıyorum.
    Feci bir yozlaşma var ve bu yozlaşma inanılmaz alkışlar almaya devam ediyor.

    Kişiler kendilerini şairim diye lanse etmeye başladığından beri mertlik bozuldu.
    Şiir demek bana göre edep kelimesini en çok içinde barındıran sanat dalıdır.Dolayısı ile Şair denilince aklıma haddini bilen insan geliyor.İyi de haddini bilen insanlar sustukça meydan bu kez şairciklere kalıyor.!Şiir amaç olmaktan çıkıp,gereksiz işler için amaç olarak kullanılıyor.

    İnternet ortamı da dahil ustaların meydana çıkmaları gerekiyor.

    Yazınızı gönülden kutluyorum.

Bir cevap yazın Cevabı iptal et

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Köşe Yazarları

  • Trendler
  • Yorumlar
  • En son

Zevzeklik

11 Nisan 2021

Aşık Veysel ve Kara Toprak Türküsü Hikayesi

22 Mart 2019

Kalifikasyon

18 Nisan 2021

“İngiliz Efsânesini Bitiriyoruz…” Atatürk Tarafından Verilen 450 Ton Altın

16 Kasım 2018
Ayak Tabanına Veya Göğüse Vicks Sürmenin Faydası Yok

Ayak Tabanına Veya Göğüse Vicks Sürmenin Faydası Yok

03 Nisan 2021

Şereflikoçhisar’ın Yüzyıllık Lezzeti Tahinli Pide, Nam-ı Diğer Tahanlı Pide

20 Ağustos 2018

Tüketicilerin Süt Tozu Dilekçeleri!

97

Fethullah Gülen’e 19 Soru

72

Ayasofya Açılsın Zincirler Kırılsın

70

İslâm Dışı Bir Uygulama: Çocuk Sünneti…

45

Gıda Mühendislerinin Petek Ataman’a Çağrısı

40

Şarkı Sözü Alan Var mı?

39

Allahın Kulunu Unutması Kulu İçin En Büyük Cehennemdir.

20 Nisan 2021

Halilülasyon Günlükleri 6 – Paralel Evren Halilülasyonları

20 Nisan 2021

Telefon Tacizliği

20 Nisan 2021

Şükran Günay Gönen Köy Enstitüsü’nün İlk Öğretmenlerinden Ali TONGAZ’ı Anlatıyor (2018) (I)

19 Nisan 2021

Gözünü Toprak Doyursun

19 Nisan 2021

Maddi Olmayan Servet

19 Nisan 2021

Hoş Geldin Ramazan

Ayın Sözü

Lütfen Duyarlı Olalım!

de, da vb. bağlaçlar ayrı yazılır.

Cümle bitişinde noktalama yapılır. Boşluk bırakılır, yeni cümleye büyük harfle başlanır.

Dilimiz kadar, edebiyatımıza da özen gösterelim.

Sosyal Medya’da Biz

  • Facebook
  • İnstagram
  • Twitter

Entelektüel Künyemiz!

Online Bilgi İletişim, Sanat ve Medya Hizmetleri, (ICAM | Information, Communication, Art and Media Network) Bilgiağı Yayın Grubu bileşeni YAZAR PORTAL, her gün yenilenen güncel yayınıyla birbirinden değerli köşe yazarlarının özgün makalelerini Türk ve dünya kültür mirasına sunmaktan gurur duyar.

Yazar Portal, günlük, çevrimiçi (interaktif) Köşe Yazarı Gazetesi, basın meslek ilkelerini ve genel yayın etik ilkelerini kabul eder.

Yayın Kurulu

Kent Akademisi Dergisi

Kent Kültürü ve Yönetimi Dergisi

Ayın Kitabı

Ayın kitabı bölümünde yazarlarımızın kitaplarının yayınlanması için, her ay en az üç yazı yayınlamış ve yazılarının her birinin en az 50 tekil tıklama sayısına ulaşmış veya her bir yazısına en az 5 er portal üzerinde yorum almış olması gerekmektedir.

Gazetemiz TİGAD Üyesidir

JENAS

Journal of Environmental and Natural Search

YAZAR PORTAL

Yayın Referans Lisansı

Creative Commons License
This work is licensed under a Creative Commons Attribution-NonCommercial-NoDerivatives 4.0 International License.

Bilim & Teknoloji

Eğitim & Kültür

Genel Eğitim

Kişisel Gelişim

Çocuk Gelişimi

Anı & Günce

Spor

Kitap İncelemesi

Film & Sinema Eleştirisi

Gezi Yazısı

Öykü Tefrikaları

Roman Tefrikaları

Röportaj

Medya

Edebiyat & Sanat

Sağlık & Beslenme

Ekonomi & Finans

Siyaset & Politika

Genç Kalemler

Magazin

Şiir

Künye

Köşe Yazarları

Yazar Müracatı

Yazar Girişi

Yazar Olma Dilekçesi

Yayın İlkeleri

Yayın Grubumuz

Misyon

Logo

Reklam Tarifesi

Gizlilik Politikası

İletişim

E-Posta

Üye Ol

BİLGİ, İLETİŞİM, SANAT ve MEDYA HİZMETLERİ YAYIN GRUBU

 INFORMATION, COMMUNICATION, ART and MEDIA PUBLISHING GROUP

© ICAM Publishing

Gazetemiz www.yazarportal.com, (Yazarportal) basın meslek ilkelerine uymaya söz vermiştir.
Yazıların tüm hukuksal hakları yazarlarına aittir. Yazarlarımızın izni olmaksızın, yazılar, hiç bir yerde kaynak gösterilmeksizin kısmen veya tamamen alıntı yapılamaz.

Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
  • Ana Sayfa
  • Köşe Yazarları
  • Künye
  • Yayın İlkeleri
  • Yazar Müracaatı
  • Kurumsal
    • Misyon
    • Yayın Grubumuz
    • Logo
    • Reklam Tarifesi
  • Yazar Girişi
  • E-Posta

© 2008 - 2021 Yazar Portal | Türkiye Interaktif Köşe Yazarı Gazetesi

Yeniden Hoşgeldin

Aşağıdan hesabınıza giriş yapın

Şifrenimi unuttun? Kayıt ol

Yeni hesap oluştur!

Kayıt için aşağıdaki formları doldurun

Tum alanlar zorunludur Giriş yap

Parolanızı alın

Şifrenizi sıfırlamak için lütfen kullanıcı adınızı veya e-posta adresinizi girin.

Giriş yap