Yazar Portal
Çarşamba, Nisan 21, 2021
  • Giriş Yap
  • Kayıt ol
  • Ana Sayfa
  • Köşe Yazarları
  • Künye
  • Yayın İlkeleri
  • Yazar Müracaatı
  • Kurumsal
    • Misyon
    • Yayın Grubumuz
    • Logo
    • Reklam Tarifesi
  • Yazar Girişi
  • E-Posta
Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
İletişim
Yazar Portal
  • Ana Sayfa
  • Köşe Yazarları
  • Künye
  • Yayın İlkeleri
  • Yazar Müracaatı
  • Kurumsal
    • Misyon
    • Yayın Grubumuz
    • Logo
    • Reklam Tarifesi
  • Yazar Girişi
  • E-Posta
Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
Yazar Portal
Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
Anasayfa Yazarlar Kemal ÖZER

Savaş İlan Ettiler ve Esir Edildik

Kemal ÖZER Yazar Kemal ÖZER
03 Haziran 2010
Kemal ÖZER
0
400
Paylaşma
5k
Görüntülenme
Facebook'ta PaylaşTwitter'da Paylaş

İsrail’in sağduyu yoksunu olduğundan şüphe yoktu ancak özgürlük ve barış gemileri yola çıkarken hiç kimse bu denli bir katliamı ummuyordu.

Gemilerde İsrail vatandaşı olan vicdan sahibi Museviler, Yahudi Hahamlar, Hıristiyanlar,  Müslümanlar hatta ateistler vardı.

Bu insanların hepsinin ortak amacı; mazlum ve mağdur Gazze halkına insanî yardım götürmekti. Hiçbirinde hiçbir silah yoktu.

Ancak hafıza beşer olmanın verdiği rehavetle, muhataplarının dünyanın gözü önünde bebekleri katletmiş bir katil olduğu bir an unutulmuştu.

Nasıl olsa gemide 50’den fazla ülkenin vatandaşı vardı. Nasıl olsa gemide olup bitenler an ve an canlı canlı yayınlanıyordu.

Avını bekleyen katil, milletlerarası sularda bu denli bir vahşete imza atacağını muhtemelen İsrailliler bile bilmiyordu. Muhtemeldir ki katilin hamileri bile tahmin etmemiştiler. Ama gıdası leş olan bir akbaba için gelenin Filistinli olması ya da başka milletlerden olmasını hiçbir önemi yoktu.

Peki, dünyanın başının belası katili kim bu hale getirdi?

Alman Yahudisi Mayer Rothschild’in kurulması için büyük servet ayırmıştı. Bunun içinde İngilizlere Filistin topraklarını işgal ettirilmiş ve bir terör devletinin alt yapısı için 30 yıllık bir hazırlık süreci geçirttirilmişti.

Bu sürede Siyonistlerin tayin ettiği İngiliz siyasetçileri ve bürokratları yalnızca Filistin’in değil dünyanın başına belâ olan bu terör devletinin inşasını sağladı.

Süreçte Hitleri kışkırtarak, Almanya vatandaşı fakir Yahudilerin bir kısmı yine bu ünlü Siyonistlerin kimyasal şirketlerinde (şimdinin ilaç ve GDO’cuları) sağlanan kimyasallarla Yahudiler korkutularak İsrail’e toplanmaları sağlanmıştı.

Ne kadar fakir Yahudi ve de fanatik Yahudi varsa büyük para ve huzur vaadiyle Filistin topraklarına yerleştirilmiş; buna karşın Filistinliler, ya katledilmiş, ya hapse atılmış ya da sürgün edilerek yerlerinden yurtlarından edilmişti.

Bu kapsamda İngilizlere 1. ve 2. Balfour Deklarasyonu yayınlatıldı. İtalya, Fransa, Amerika gibi ülkelerce desteklenen Balfour Deklarasyonu, İsrail Devletinin kurulmasına giden sürecin önemli bir kilometre taşlarındandı.

Bu kapsamda kriz çıkarılarak Cemiyet-i Aksam’ın kendisi feshetmesi sağlandı. Cemiyet-i Akvam’ın feshinden sonra yerine Filistin topraklarında İsrail devleti ilanı şartıyla Birleşmiş Milletler adlı yeni bir örgüt kuruldu. Bugüne kadar hiçbir Müslüman’ın Genel Sekreterliğe getirilmediği Birleşmiş Milletler, galip devletlerden oluşan Güvenlik Konseyi oluşturuldu. Veto yetkisi olan Güvenlik Konsey’de 1 buçuk milyarlık nüfusuna rağmen hiçbir Müslüman ülkeye yer verilmedi.

Tümüyle bir Siyonist proje olan Birleşmiş Milletler, eşi ve benzeri görülmemiş bir karar alarak Filistin topraklarını böldü ve fanatik teröristlerden oluşan İsrail devletini, 14 Mayıs 1948’de ilan etti. Dünyaya armağan edilen bu yeni belâ, artık dünya başının üzerine çöreklenmiş bir terör devleti olarak büyümeye başladı. İngiltere merkezli Siyonistlerin kontrolünde olan küresel güçle ile İsrail’in her yaptığı cinayette yanında yer alarak ABD sürekli destekledi.

Birleşmiş Milletler’ce, Siyonist olmayan Yahudilerde dâhil olmak üzere tüm insanları öldürülmesi gereken yaratıklar olarak gören bu katil zihniyete yönelik, zaman zaman silik kınamalar yapıldı. Aleyhinde alınan hemen her karar Amerika Birleşik Devletleri tarafından veto edilerek sorun sürekli büyütüldü.

Dünya iletişim kaynaklarına da çöreklenen Siyonist kaynaklar, sürekli olarak bilgi kirliliği yaşatmış ve kendi cinayetlerini gizlemeyi başardı. İletişim kaynaklarındaki yaptığı tahrifatla Filistinlilerin taşlarını ve soba borusu niteliğindeki etkisiz füzelerini sorun olarak gösterdi. Ülkemizdeki Siyonist âşıkları da bunu hep böyle gösterdi. Hatta Hürriyet’e 30 yıllık kaptanlık yapan Ertuğrul Özkök’ün dünkü yazısındaki “Ben, Türkiye’deki Yahudi cemaatine, sevgiyle, saygıyla, kardeşlikle, canı gönülden bağlı bir insanım” bu itirafta olduğu, Siyonizm ideolojisini desteklemekten hiç çekinmedi.

Siyonist rejim, Gazze’ye sadece insani yardım taşıyan içerisinde gazeteciler ve milletvekillerinin de bulunduğu 800’e yakın silahsız siville ilgili birbiri ile çelişen sayısız haberle vererek maniple etti. İsrail kaynaklarının çelişkili bilgilerini yayınlayan ve Siyonistleri konuşturarak bu kirliliğe bazı Türk haber kanalları da alet oldular.

Mısır rejimi, İsrail’in Gazze ablukasına destek vermiş ve geçtiğimiz yıl yola çıkan yardım filolarını Ürdün sınırından içeri sokmamıştı. Refah sınır kapısına getirilmesini isteyerek Firavunî geleneğini sürdüren Mısır rejimi, hiç kuşkusuz bu kanlı olayın da suç ortağı.

“Rotamız Filistin, yükümüz insanî yardım” sloganıyla hareket eden Türkiye, Yunanistan, İngiltere, İrlanda ve Cezayir’den yola çıkan “Filistin’e yol açık” gemileri; Akdeniz’deki uluslararası sularda Pazartesi saat 00:00 sularında alçakta bir müdahaleye uğradı.

04:30 sularına gelindiğinde operasyon tamamlanmış ve özgürlük savunucusu sivillerin bir kısmı katledildi bir kısmı yararlandı. Geriye kalanlar ise esir edildi.

Yunanistan, İspanya İsveç hatta Mısır bile hemen tepki verirken Türkiye, 25 saat sessiz kalarak büyük bir şaşkınlığa neden oldu. Kriz, geliyorum demesine karşın, Dışişleri Bakanı, Genelkurmay Başkanı ve Başbakan dış gezilerdeydi. Genelkurmay Başkanı ve Başbakan gezilerini gecikmeli de olsa iptal ederek geri döndü.

İsrail, sivil gemilerde katliam yaptığı sırada İskenderun Deniz Saha Komutanlığı’na füzeli saldırı düzenlendi. Terör örgütü saldırıymış gibi sunulsa bile zamanlaması ve ilk kez bir deniz üssüne saldırı olması, operasyonu İsrail’den ya da İsrail’in isteğiyle yapılmış tehlikeli bir oyun yahut da gözdağı olarak yorumlanmasına nende oldu.

Konu hakkında değerlendirme yapan Başbakan vekili Bülent Arınç’ın ses, mimik ve vücudundaki tedirginlik önemli ölçüde hayal kırıklığına neden oldu. İsrail’le sadece 3 adet askeri tatbikatın iptali müeyyidesi gibi sıradan müeyyide ‘one minute’ çıkışının sonu olarak gösterildi.

Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu’nun her zamanki sakin diplomatik üslup da bazı ağır cümleler içermekle birlikte kanaatimce tatminden oldukça uzaktı. Yapılan, ağırlığını Türkiye vatandaşlarının oluşturduğu Türk bandıralı bir gemi üstelik uluslararası sularda savaş açmaktı.

İsrail’in savaş ilanına karşı Türkiye’nin karizmasını yerle bir edecek bir içerik ve sesle yanıt verilmişti. Aradan 48 saat geçmiş Başbakan Erdoğan, İsrail terör devletini olabilecek en ağır bir dille eleştirmişti. Ancak gemileri müsadere edilmiş, vatandaşları esir edilmiş, ağır yaralanmış hatta öldürülmüş bir ülkenin uygulayacağı müeyyidelerden oldukça uzaktı. Türkiye gibi bir ülke açık savaş ilanına böyle mi cevap vermeliydi? Evet, Erdoğan duygulara tercüman oldu. Millet bu denli konuşmalara çok hasretti ve hasretini giderdi. Ama esaret halen sürüyor.

Dışişleri Bakanımız, “dönenleri elleri zihinleri ve vicdanları hür olarak döneceklerdir” dediler. Bundan şüphe yok. Peki, damarları da hücreleri de hür olarak dönebilecek mi? Devletimiz bunu da garanti edebilecek mi?

Kimileri işkence edilmesinden korkuyor. Fiziki işkenceler Türkiye gibi geri kalmış ülkelerde yapılır. İsrail gibi dünyanın bilmediği özel teknolojilere sahip ülkeler artık fiziki işkenceleri nende tercih etsin. Sonucu 3-5-10 yıl sonra ortaya çıkabilecek biyolojik, kimyasal ve radyolojik işkence yöntemler varken fiziki işkenceyi nende tercih etsin. Maharet olayları engellemektir, Engelleyememişseniz esirlerine bu tür radyolojik işkenceler uygulatmadan anında geri almaktadır.

 Emekli Tuğgeneral Adnan Tanrıverdi gibi birçok kimse, bu konuşmaların toplumun duygularına tercüman olduğunu ancak onuru kırılmış bir devlet bununla yetinemez, donanmasını gönderip gereği yapmalıydı çağrısı yaptılar.

 Bir İsrail vatandaşı için dünyayı ateşe vermekten çekinmeyen katil İsrail’in bu gayri insanî tutumunu, vicdan sahibi herkes tarafından en ağır dille eleştirmiş ve lanetlenmiştir. Dünyanın herhangi bir ülkesinde ve de Türkiye’de ki birçok Musevi de Siyonist İsrail’e benzer eleştirileri yaptılar. Ancak, devlet bireyler gibi eleştirmez. Devlet, gücünü ortaya koyar. Askeri gemi ve uçaklarını bölgeye gönderir rehin alınan gemisini alıp menziline teslim eder, sivil yolcularını da eksiksiz bir şekilde alarak ülkesine getirir. Türkiye siyasetçilerden konuşmalarını değil, vatandaşları ve gemilerini geri istiyor.

Muhtemelen tüm esirler gün içinde Türkiye’ye dönecek. Yine muhtemelen herkes rahat bir nefes alacak. Diplomasinin zaferi olarak gösterilecek. Ya gemiler ne olacak? Onumuz ne olacak? Kudüs’ümüzün muhafızı Raid Salah ne olacak?

Not: İnşaallah sonraki yazımızda İsrail’in kurucusu ve hamisi İngilizleri neden gözardı ediyoruzu işleyeceğiz.

Paylaş
Etiketler: fiziki işkencecelrisrailkimyasal işkencelerradyolojik işkence yöntemlerisavaş
Önceki Yazı

Ankara’ da Bilinçli Beslenenler

Sonraki Yazı

Mide İlaçlarının Diğer Hayati Yan Etkisi de Kolit

Kemal ÖZER

Kemal ÖZER

İlişkili Yazılar

Kemal ÖZER

Hoşça kalın, Allah’a Ismarladık

02 Şubat 2021
5k
Kemal ÖZER

Ya Şimdi Yahut Bir Asır Daha Esarete Devam

17 Ağustos 2020
5k
Kemal ÖZER

‘İlaç’ Savaş ve Suç Ürünüdür

14 Mayıs 2020
5k
Kemal ÖZER

Kemalizm: Türkiye’nin Çıkmaz Sokağı

05 Mayıs 2020
5k
Sonraki Yazı

Mide İlaçlarının Diğer Hayati Yan Etkisi de Kolit

Bir cevap yazın Cevabı iptal et

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Köşe Yazarları

  • Trendler
  • Yorumlar
  • En son

Zevzeklik

11 Nisan 2021

Aşık Veysel ve Kara Toprak Türküsü Hikayesi

22 Mart 2019

Kalifikasyon

18 Nisan 2021

“İngiliz Efsânesini Bitiriyoruz…” Atatürk Tarafından Verilen 450 Ton Altın

16 Kasım 2018
Ayak Tabanına Veya Göğüse Vicks Sürmenin Faydası Yok

Ayak Tabanına Veya Göğüse Vicks Sürmenin Faydası Yok

03 Nisan 2021

Şereflikoçhisar’ın Yüzyıllık Lezzeti Tahinli Pide, Nam-ı Diğer Tahanlı Pide

20 Ağustos 2018

Tüketicilerin Süt Tozu Dilekçeleri!

97

Fethullah Gülen’e 19 Soru

72

Ayasofya Açılsın Zincirler Kırılsın

70

İslâm Dışı Bir Uygulama: Çocuk Sünneti…

45

Gıda Mühendislerinin Petek Ataman’a Çağrısı

40

Şarkı Sözü Alan Var mı?

39

Şükran Günay Gönen Köy Enstitüsü’nün İlk Öğretmenlerinden Ali TONGAZ’ı Anlatıyor (2018) (III)

21 Nisan 2021

Gözledim Yolları

21 Nisan 2021

Rejim Baskı Üretmeye Mecbur

21 Nisan 2021
Yağda Kızartmalar Kalp Krizi ve Ölüm Riskini Artırıyor

Yağda Kızartmalar Kalp Krizi ve Ölüm Riskini Artırıyor

21 Nisan 2021

İş Hukukunda “Telafi Çalışması”

21 Nisan 2021

İlk Yüzyıl…Ortak Noktaların Zuhur Ettiği Yıldır…

21 Nisan 2021

Hoş Geldin Ramazan

Ayın Sözü

Lütfen Duyarlı Olalım!

de, da vb. bağlaçlar ayrı yazılır.

Cümle bitişinde noktalama yapılır. Boşluk bırakılır, yeni cümleye büyük harfle başlanır.

Dilimiz kadar, edebiyatımıza da özen gösterelim.

Sosyal Medya’da Biz

  • Facebook
  • İnstagram
  • Twitter

Entelektüel Künyemiz!

Online Bilgi İletişim, Sanat ve Medya Hizmetleri, (ICAM | Information, Communication, Art and Media Network) Bilgiağı Yayın Grubu bileşeni YAZAR PORTAL, her gün yenilenen güncel yayınıyla birbirinden değerli köşe yazarlarının özgün makalelerini Türk ve dünya kültür mirasına sunmaktan gurur duyar.

Yazar Portal, günlük, çevrimiçi (interaktif) Köşe Yazarı Gazetesi, basın meslek ilkelerini ve genel yayın etik ilkelerini kabul eder.

Yayın Kurulu

Kent Akademisi Dergisi

Kent Kültürü ve Yönetimi Dergisi

Ayın Kitabı

Ayın kitabı bölümünde yazarlarımızın kitaplarının yayınlanması için, her ay en az üç yazı yayınlamış ve yazılarının her birinin en az 50 tekil tıklama sayısına ulaşmış veya her bir yazısına en az 5 er portal üzerinde yorum almış olması gerekmektedir.

Gazetemiz TİGAD Üyesidir

JENAS

Journal of Environmental and Natural Search

YAZAR PORTAL

Yayın Referans Lisansı

Creative Commons License
This work is licensed under a Creative Commons Attribution-NonCommercial-NoDerivatives 4.0 International License.

Bilim & Teknoloji

Eğitim & Kültür

Genel Eğitim

Kişisel Gelişim

Çocuk Gelişimi

Anı & Günce

Spor

Kitap İncelemesi

Film & Sinema Eleştirisi

Gezi Yazısı

Öykü Tefrikaları

Roman Tefrikaları

Röportaj

Medya

Edebiyat & Sanat

Sağlık & Beslenme

Ekonomi & Finans

Siyaset & Politika

Genç Kalemler

Magazin

Şiir

Künye

Köşe Yazarları

Yazar Müracatı

Yazar Girişi

Yazar Olma Dilekçesi

Yayın İlkeleri

Yayın Grubumuz

Misyon

Logo

Reklam Tarifesi

Gizlilik Politikası

İletişim

E-Posta

Üye Ol

BİLGİ, İLETİŞİM, SANAT ve MEDYA HİZMETLERİ YAYIN GRUBU

 INFORMATION, COMMUNICATION, ART and MEDIA PUBLISHING GROUP

© ICAM Publishing

Gazetemiz www.yazarportal.com, (Yazarportal) basın meslek ilkelerine uymaya söz vermiştir.
Yazıların tüm hukuksal hakları yazarlarına aittir. Yazarlarımızın izni olmaksızın, yazılar, hiç bir yerde kaynak gösterilmeksizin kısmen veya tamamen alıntı yapılamaz.

Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
  • Ana Sayfa
  • Köşe Yazarları
  • Künye
  • Yayın İlkeleri
  • Yazar Müracaatı
  • Kurumsal
    • Misyon
    • Yayın Grubumuz
    • Logo
    • Reklam Tarifesi
  • Yazar Girişi
  • E-Posta

© 2008 - 2021 Yazar Portal | Türkiye Interaktif Köşe Yazarı Gazetesi

Yeniden Hoşgeldin

Aşağıdan hesabınıza giriş yapın

Şifrenimi unuttun? Kayıt ol

Yeni hesap oluştur!

Kayıt için aşağıdaki formları doldurun

Tum alanlar zorunludur Giriş yap

Parolanızı alın

Şifrenizi sıfırlamak için lütfen kullanıcı adınızı veya e-posta adresinizi girin.

Giriş yap