Bilindiği gibi ülkemizde 15 Temmuz 2016 itibarıyla bir ayaklanma (Darbe girişimi) olmuştur.
Bu ülkenin Cumhurbaşkanı, Başbakanı ve bakanları…
FETÖ (Fethullahçı terör örgütü) tarafından yalnızca kendileri değil, çoluk – çocuk demeden öldürülmek istenmişlerdir.
Güzelim ülkemin ekmeğini yiyen gözü dönmüş caniler, hainler, sefil yaratıklar… Bu ülkeye ve ekmeğini yediklerine ihanet etmiştir.
Aynı süreçte, Genel kurmay başkanımız kaçırılmış, işkencelere maruz bırakılmıştır.
Vahşi terörist sürüleri tarafından halkın üzerine siccin gibi kurşun ve bomba yağdırılmıştır.
15 Temmuz günü milletimiz Türkiye’nin en uzun 48 saatinde 248 şehit vermiş, 2196 vatan evladı ise yaralanmıştır.
İstiklâl ve cumhuriyete kasdeden düşmanlar, bütün dünyada emsali görülmemiş bir galibiyetin mümessili olabilmek adına. Cebren ve hile ile aziz vatanın bütün kalelerini zaptetmek istemiş, bütün tersanelerine girerek, bütün orduları dağıtılmak ve memleketin her köşesi bilfiil işgal edilmek istenmiştir.
Ancak ne var ki ; Atatürk’ün bizlere emaneti olan Cumhuriyeti ve Aziz Türkiye Devletini…
AK Parti iktidarı canını dişine takarak can siperane korumuş ve kollamıştır.
Fetö ile irtibatlı ve/ veya iltisaklı iç ve dış mihraklar araştırılmış içeride ve dışarıda FETÖ denilen alçakların inlerine girilmiştir.
Önemli Not: Fetö Siyasi Ayağının araştırılıp – araştırılmadığı hakkında halen bilgi sahibi değilim.
Fetö ile mücadele sürecinde tabi ki; zaman zaman at izi, it izine karışmış olsa da…
Aziz Cumhurbaşkanımız, derhal konuya el atmak suretiyle bu mağduriyetleri de gidermiştir.
hülasa… Ülkemiz çok ciddi badireler atlatmıştır.
18 yıllık AKP hükümetleri sayesinde bugün dışa bağımlı Türkiye anlayışı gitmiş, onun yerine ekonomisi uçan, kendi savunma silahlarını üreten ve kendi göbeğini kendisi kesen yepyeni bir devlet anlayışı hakim olmuştur,
Hamd olsun.
İşsizlik sorunu olmayan, Sanayi devrimine imza atmış, IMF’ den borç alan değil IMF’ye borç veren…
Dünya’da sözü geçen “Dünya beş’ten büyüktür” diyerek BM’yi hizaya sokan bir dünya devi var artık o’nun adı; Yeni Türkiye.!.
Milli ve yerli politikalar sayesinde…
HES’ler ile kendi enerjisini üreten…
Tank Palet fabrikasında, Tank üreten…
Yerli Uçağımız göklerde olan…
Komşularıyla neredeyse sıfır sorunlu…
Başı dik ve sözü geçen bir Türkiye’den bahsediyorum.
Tüm bunlar çok sayın cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan beyefendi sayesindedir.
Not: yukarıda yazdıklarım tamamen Resmi görüşümdür.
Resmi görüş dedim de, siz kıymetli okuyucularımla çok eski bir hikayeyi paylaşmak istiyorum.
Yıl: 12 Eylül 1982 askeri darbesinin en sıkı günlerinde Ankara’dan Diyarbakır’a takım elbiseli, kravatlı bir adam gelir. Esrarengiz ziyaretçi kendisini havaalanından oteline götüren taksi şoförüne Diyarbakır’da hayatın nasıl olduğunu sorar.
Şoför de herkesin yeni askeri yönetimden çok memnun olduğunu,
Türk bayrağından başka bayrak tanımadıklarını, teröristlerin hapse atılmasından sonra halkın çok mutlu olduğunu söylemiş. ‘Ben avukatım,’ demiş Ankara’dan gelen ziyaretçi. ‘Cezaevinde tutuklu müvekkillerim var. Mahkemeleri olduğu için onları savunmaya geldim.’
Bunun üzerine şoför ilk sözlerinin tam tersi bir havaya girmiş, büyük bir baskı olduğunu,
can güvenliklerinin olmadığını, hapishanede işkence yapıldığını, insanların canlı canlı lağımlara atıldığını, dövüle dövüle öldürüldüklerini sayıp dökmüş.
Ankara’dan gelen avukat dayanamayıp şoförün sözünü kesmiş. ‘Ama az önce tam tersini söylüyordun,’ demiş. Şoför de ‘Avukat bey, haklısınız,’ demiş. “O benim resmi görüşümdü. İkinci söylediğim de şahsi görüşümdür.”
Bu olay insanı güldürse de düşündürmesi gereken acı tarafları vardır. Çünkü bu ülkede yaşanmış haksızlıklar ve zulümler, insanları bu şekilde farklı kişiliklere bürünmeye sevk etmektedir.
Bu ülkede bir çok insanın, daima iki görüşü olmuştur. Bir resmi, bir de şahsi görüşü! İnsanlar bazen devletten korktukları için, bazen de toplumun baskısından çekindikleri için, sahip oldukları fikirlerini dile getirmekten çekinmişlerdir. Bu sadece fikir planında da değil, İnsanların mensup olduğu inanç açısından da böyledir.
Görüş Mesafenizin net olacağı günler diliyorum.