Referandumun Sonuçlarını Açıklıyorum

Seçim sonuçlarına yönelik ne zaman tahminde bulunsam genellikle isabet ettirmişimdir.

İsabetli bir tahmin için toplum üzerinde kısa bir gözlem yeterli olacaktır.1994 yerel seçimlerinde, başkanlığını yürüttüğüm ‘Trend Araştırma’nın seçim anketi, yüzde 99,7’lik bir tahmin ortaya koymuştu.

Bugüne gelecek olursak, 12 Eylülde yapılacak olan anayasa oylaması için saflar şimdiden netleşmiş gözüküyor…

Bundan sonraki süreçte zaman, önemli ölçüde ‘evet’ten yana işleyecek.

‘Bir deli’ kuyuya taş atmaya kalkarsa, toplumun feraseti tümüyle harekete geçip, herkesi sükûtu hayale uğrarak, evet oylarını yüzde 80’lere bile çıkartır.

Halk, 367 safsatasına tepkisini, 2007 seçimlerinde Ak Parti’ye yüzde 49 oy vererek göstermiştir…

Referandumda sendikaların hemen hiçbir belirleyici rolü olmaz. Bu nedenle üzerinde yorum yapmaya değmez…

Siyasetçiler, sendikacıları aday gösterdiklerinde o sendika mensubunun hepsini kendi partilerine oy vereceğini zanneder. Yanıldığının testini kimse yapamaz nasıl olsa. Fakat işçi olarak bir sendikaya üye olmak başka, seçimlerde oy vermek başka.

İşçi ağası sendikacılarla, sendika üyesi işçiler arasında diyalog yok ki, görüş birlikteliği olsun. Bunu söylerken, sendikaların özellikle de işçi ve memur sendikalarının ideolojik yapılar olduğu gerçeğini göz ardı ediyor değilim.

Gidin sorun Hizmet-İş sendikasına solcu üyeler var mı yok mu, ya da Eğitim-Sen’de Ak Partili üyeler? Ben her ikisinden de üyeler tanıyorum. Bunların sayıları azımsanmayacak durumda.

Sendika sisteminde işler başka yürür.

Bu kez iki kere iki dört etmeyecek…

Kayseriliye sorarlar: ‘iki kere iki kaç eder?’
Uyanık cevap verir: ‘Alırken mi satarken mi?’

‘Ne fark eder?’ deseler de Kayserilinin kafası başkadır. Çünkü ona göre ‘alırken üç satarken beş’tir.

Bu nedenle partilerin oylarını toplayarak referanduma hayır çıkacak diye düşünenler iki kere ikinin sandıkta üç edeceğini görecekler…

İsterseniz ilk hesap için son yerel seçimlerdeki il genel meclisi oylarını esas alıp ‘hayırcı’  ve ‘evetçi’leri toplayalım.

HAYIRCILAR

CHP               : 23.08
MHP               : 15.97

DP                 :   3.84

DSP               :   2.85

Toplam          : 45.74

EVETÇİLER

Ak Parti          : 38.39

Saadet           :   5.20

BBP                :   2.36

Toplam           : 45.95

Görüleceği gibi neredeyse eşit fakat…

BDP, seçmenini referandumda sandığa gitmemeye çağıracak. Bu iyi bir durum… Yüzde 5,7 oyu olan BDP, seçmeninin yüzde 2’si sandığa gidecek ve evet oyu verecektir. BDP seçime doğru kararından dönüp ‘evet verin’ çağrısı bile yapabilir…

Özellikle 12 Eylül’de işkence görmüş, çile çekmiş kişiler dâhil çok sayıda MHP’li ‘evet’ diyeceklerini açıklıyor. Evetçi MHP’lilerin oranının yüzde 4’den aşağı olacağını sanmıyorum…

CHP’ye veya başka sol partilere oy verdiği halde, ‘evet’ diyecek sol görüşlü seçmen sayısı da yüzde 3’den az değil.

Listede yer almayan ama diğer partilerin seçmenlerinin en az yarısı da ‘evet’ diyecektir. Bunların oranı da yüzde 2’den az değil.

Ancak, Saadet seçmeninde yüzde yarımdan çok azı  ‘hayır’ diyebilir. Bu şimdilik ihtimal dışı değil.

Gelen her ‘evet’, hayırcılardan çıkacağı için, ‘evet’in şansı çok daha yüksek.

Bu verilerden hareketle bir daha toplayalım:

Toplam          : 45.95 evet’e

BDP’den        :   2.00

MHP’den        :   4.00

CHP’den        :   3.00

Diğerleri        :   1.75

Yeni Toplam  : 56.70

Bahse girmem ama netice itibariyle referandumda anayasa değişikliğine ‘en az yüzde 55 evet’ çıkacak…

Daha fazla olması sürpriz olmaz.

Bu değişikliğin yeni bir anayasa doğurması dileğiyle…