Post-Truth (Hakikat sonrası Siyaset)
Son zamanlarda çok duyduğum, sizlerin de duyduğuna emin olduğum bu konu hakkındaki düşüncelerimi yazmak istedim.
Öncelikle bu kavram hakkındaki tanımı aynen yazıyorum. “Kamu politikasını görmezden gelerek, duygulara hitap ederek ve olgularla desteklenmeyen bir mesajı tekrar tekrar öne sürerek siyaset yapma kültürü.”
Bu kavramla tanıştığımda fark etim ki, tüm sosyal medyayı boşuna anlamaya çalışmışım…
İnternetteki en büyük bilgi dağıtıcıları ile başlıyor tüm hikâye. Amaçları belli, para kazanmak. Bunu da, istediğimi düşündükleri içerikleri bana sunarak sağlıyorlar. İşleri zor değil. Çünkü davranış profilimiz kolayca çıkıyor. Hangi sitelere girmişim, neleri beğenmişim, neyi ne kadar süre izlemişim, hatta nelere tahammül edememişim benim şifremi çözmelerini sağlıyor. Tanımak istedikleri için değil reklamlarını pazarlayabilmek için, benim bile bilmediğim “gizli gölgeme” ulaşıyorlar. (Bu da bambaşka bir konu…)
Bu çalışmalar beni rahatsız etmemeli. Çünkü benim gibi düşünenlerin dünyasında beni destekleyenlerle hatta ihtiyacımı gözetenlerle mutlu bir şekilde, platonik bir bakış açısıyla yaşayabilirim.
Aslına bakarsanız kendi grubumuzla oluşturduğumuz gerçeklik hiç de rahatsız edici değil…
Bende işler böyle yürümüyor. Dünyanın renklerini bilmek istiyorum, farklı inançları, farklı düşünceleri.
Sayelerinde girdiğim kısır döngüden memnun değilim. Bu benim romantik dünyamla da kısıtlı değil aslında…
Basit bir konuda bilgi almak istediğimde koca internet çöplüğünde inci tanesi arar gibi oluyorum. En temel konularda bile hakikate ulaşmam imkansızlaşmış. Hatırlıyorum bir ara “Dünya aslında düzdür.” modası çıkmıştı. İnternette videoları vardı. İnsanlar gönülden inanmaya başlamışlardı…
Post-truth denilen şey bir anlamda “hakikatin yitimi”, bir canavar gibi tüm dünyayı ele geçirmiş. Artık uydurulanlar tekrarlana tekrarlana hakikat gibi gözükmeye başlamış.
Bizler 2021 yılının yaşayanları olarak post-truth yaşamın ve post-truth politikanın kollarındayız artık. Buradan çıkmak da mümkün gözükmüyor.
Yalanın kutsandığı yeni dünya içinde kafamızı kaldırıp gerçek gökyüzünü görme ihtimalimiz kalmadı.
Geçmiş ola…