“Ey insanlar! Kadınların haklarına riayet ediniz! Onlara şefkat ve sevgi ile muâmele ediniz!
Onlar hakkında Allah’tan korkmanızı tavsiye ederim. Siz kadınları, Allah’ın emâneti olarak aldınız; onların namuslarını ve iffetlerini Allah adına söz vererek helâl edindiniz!” (Müslüm, Hac,147)
“Kadınların haklarını yerine getirme husûsunda Allâh’tan korkunuz! Zira siz onları Allâh’ın bir emaneti olarak aldınız.” (Sahih-i Müslim)
“Sizin en hayırlınız, kadınlarına hayırlı olan (iyi davranan)dır.”(Hz. Muhammed as. Sahih-i Müslim)
Kadın ana, kadın yar, kadın sevgili-eş, kadın ailenin huzur kaynağıdır. Aileyi ayakta tutan, aile mutluluğunu koruyan, çocukları hayata hazırlayıp yetiştiren Ana’dır kadın… Türk toplumunda kadının yerini-önemini tartışmak anlamsızdır.
Ne yazık ki, her çağda kadın hakları çiğnenmiş, kadınlar insanların kötü emellerine tutsak edilmiş, art niyetli insanların oyuncağı olmaktan kurtarılamamıştır. Kim ne denli tartışırsa tartışsın, İslam’ın kontrolünde gelişen kadın hakkı, kadınları ailenin baş köşesine oturtmuş, namus, haysiyet ve şeref timsali olarak baş tacı yapmıştır. Türk ve İslam kültüründe kadın anadır, kadın yardır, kadın sevgilidir, kadın eştir, hayattır…
Korunması gereken sahip çıkılması zorunlu olan bir Allah emanetidir!
Kadın hakları konusunda yazılması gereken çok şey var. Elbette öncelikle bu bir inanç ve eğitim meselesidir. Hem kadının hem de erkeğin aile haklarını koruma hususunda eğitilmesi şarttır.
Kadını aşağılamak, hor görmek ve ikinci sınıf bir varlık olarak değerlendirmek İslami olmadığı gibi Türk töresinde de yoktur.
Kadına şiddet ne denli iğrençse, kadının reklam ve fuhuş aracı olarak kullanılması da o denli kötü ve iğrenç bir davranıştır.
Şeref ve namusun timsali, güzel ahlakın temsilcisi kadınlarımız, bacılarımız, analarımız baştacı edilmesi gereken en onurlu varlıklarımızdan. Bu denli kıymetli ve şerefli olan kadınlarımızı eğitmek, yetiştirmek, hayata hazırlamak hepimizin görevidir.
Sadece kadınlar değil, erkeklerin eğitimi de son derece önemlidir. İnanç değerleri, namus haysiyet ve şeref değerleri ahlaki ölçüler olmadan kadına değer kazandırılamaz. İslam kadına değer vermiş Cenneti anaların ayakları altına sermiştir.
20. asırda şu bilgisayar ve uzay çağında kadının düştüğü ahlaki bataklık hepimiz için (insanlık adına) yüz karasıdır.
Reklama, fuhuşa, ahlaksızlığa ve sekse malzeme edilen kadınlarla kadın hakları korunamaz. Öncelikle bu kepazeliğin sürdürülmesine bir dur denilmelidir.
Kadının esir edilmesi, alıkonulması, zorla çalıştırılması, fuhuşun batağına itilmesi, seks sektöründe insanlığından uzaklaştırılması kadına şiddet kadar önemlidir. Kadına şiddetle mücadele ettiğimiz kadar bu ahlaksız insanlarla da mücadele etmemiz bir insanlık görevidir.
Kadınlara baskı yapılmasını, işkenceye maruz bırakılmasını, öldürülmesini, evinde cezalandırılıp baskı altında tutulmasını asla onaylıyamayız. Yüce dinimizin önderi Sevgili Peygamberimiz kadın haklarına saygı konusunda inananları uyarmış, kadını Allah’ın emaneti olarak takdir etmiştir. Cenneti anaların ayakları altına sererek kadın haklarına saygılı olmanın mükafaatını müjdelemiştir.
Kadını ikinci sınıf insan olarak niteleyen kültür bizim kültürümüzde yoktur. Kadını hor gören tutum bizim inancımızda kabul görmez. Kendi dinini bilmeyen zavallılar, ya da art niyetliler İslam kültürünü bu konuda yargılamak istemişlerdir.
Hem Türk tarihi incelendiğinde, hem de İslam Tarihi araştırıldığında kadın haklarına en çok değer veren ve kadını yücelten, baş tacı eden tutumun Türk-İslam kültüründe olduğunu görürler.
Ortaçağ Avrupasının, cahiliye zihniyetinin kadın düşmanlığını bizimle bağdaştıranlar Türk-İslam kültüründen habersiz olan zavallı insanlardır. Ya da Türk-İslam kültürüne düşman olan zavallılardır.
Türk ailesinin temelini oluşturan analarımız, bacılarımız ve kadınlarımız bizim baştacımızdır.
Kadınlarımız: dost, yar, yaren, sevgili olmalarının yanısıra evlerimizin huzur ve güven kaynağı analarımız- bacılarımızdır onlar. Onlar mutluluğumuzun da temel taşıdırlar.
Şahsiyetli Türk Analarına düşen görevler kadar bize düşen görevler de vardır. Kadına ve kadın haklarına dini, insani, ahlaki ölçülerde sahip çıkmak ve kadını evinin şahsiyetli- onurlu hanımı yapmaktır. Namus ve şerefin timsali kadınlarımız sizleri yüce yaradanın buyruğu ile selamlıyoruz, Peygamberimizin emaneti olarak sizleri baş tacı ediyor bağrımıza basıyoruz.